belirli olarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

belirli olarak



"belirli olarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belirli olarak definitively zf.

"belirli olarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade native daughter i.
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade native son i.
belirli bitkilerden elde edilip içyağı olarak kullanılan mumsu bir yağ vegetable tallow i.
belirli bir etkinliğin merkezi olarak görülen kentsel alan metropolis i.
geçici olarak yolun belirli bir kısmının yerine geçen dolambaçlı yol detour i.
kesin olarak belirli sorumlulukları bulunmayan genel otorite roving commission i.
belirli aylarda avlak olarak kullanılabilen özel bölge shooting preserve i.
brüt olarak (belirli bir miktar para) toplamak gross f.
belirli bir stile uygun olarak yapılmış stylised s.
belirli bir stile uygun olarak yapılmış stylized s.
belirli bir ihtiyaç veya işlev için yapay olarak hazırlanmış designer s.
genel olarak uygulanabilir olup belirli bir durumda askıya alınabilen prima facie s.
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek -ard snk.
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek -art snk.
yaklaşık olarak belirli bir yaşta anlamı veren son ek -ish snk.
yaklaşık olarak belirli bir saatte meydana gelen anlamı veren son ek -ish snk.
yaşı belirli sayıdaki 10 yıllık süre ile yaklaşık olarak ifade edilen kimse anlamını veren bir son ek -something snk.
Phrasals
(belirli bir şey olarak) neticelenmek become of f.
Colloquial
belirli bir repertuardan genellikle dönüşümlü olarak eserler sergileyen yerleşik tiyatro topluluğu rep (repertory company) kısalt.
Idioms
otomatik olarak (birinin/bir şeyin) belirli bir şekilde olduğunu düşünmek take (someone or something) for granted f.
Trade/Economic
kişinin yaşam süresi boyunca belirli bir muafiyet kapsamına girmeyen, bağış olarak belirlenen ve dolayısıyla miras vergisi yükümlülüğü doğuran değer aktarımı chargeable transfer i.
şirketin yaptığı işlerden belirli bir bölümüne nominal olarak bağlı hisse senedi tracking stock i.
ithal malların miktar olarak belirli sınırlamalara tabi tutulması contingent method i.
yararlanacak kişiye hayat boyu veya belirli süre boyunca taksitli olarak belli bir paranın ödenmesini öngören sigorta poliçesi annuity agreement i.
hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar averaging i.
menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma dollar–cost averaging i.
uzun vadeli faiz oranları belirli bir seviyeye düştüğünde yerini otomatik olarak sabit faizli uzun vadeli tahvile bırakan ve uluslararası pazarlarda kullanılan değişken oranlı banka kredisi droplock i.
belirli bir hisse senedini büyük miktarlarda satın alarak piyasanın kontrolünü geçici olarak ele geçirmek rig the market f.
belirli bir hisse senedini büyük miktarlarda satın alarak piyasanın kontrolünü geçici olarak ele geçirmek rig the market f.
Law
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun territorial law i.
bir mülke belirli bir süre sahip olarak mülkiyet hakkı elde eden kimse usucapient i.
bir mülke belirli bir süre sahip olarak mülkiyet hakkı elde etme usucapion i.
hukuki belge metninin uzunluğunu ölçmede kullanılan ve belirli bir sözcük sayısı olarak kararlaştırılmış birim folio i.
(roma hukukunda) belirli bir mülkün başka bir mülke karşılık olarak teslimini içeren (sözleşme) nominate s.
Politics
aztek medeniyetinde bir şehir devletinin siyasi olarak ayrışmış, belirli bir coğrafi alana hükmeden, köylüler tarafından oluşturulmuş temel örgütlenme biçimi calpulli i.
Insurance
(denizcilikte) belirli malların taşındıkları gemiden bağımsız olarak kaybı veya hasarının karşılandığı bir sigorta türü floating policy i.
Technical
toplam uzunluğun kesri olarak belirli bir parçanın ölçülmesi autometry i.
belirli koşullar altında karakteristik olarak oluşan typomorphic s.
Computer
online olarak cep telefonu ve internet ortamlarında belirli bir alanda dosya veya resim gibi gereksinimlerin saklandığı gelişmiş bir uygulama dropbox i.
internet sayfalarında otomatik ve sistematik olarak belirli bilgileri arayan bilgisayar programı web crawler i.
Electric
diyot, transistör gibi devre elemanlarının belirli bir amaca yönelik olarak dizilimi matrix i.
Radio
birbirine paralel olarak bağlanmış bir bobin ve bir kondansatör vasıtasıyla gerçekleştirilen ve elemanların değerine bağlı olarak belirli bir frekansta salınım yapan elektronik devre tank circuit i.
(yayında) düzenli olarak belirli bir konuya atfedilen köşe department i.
Marine
belirli bir süreliğine düzenli olarak seyahat edilmesi beklenen yön mean line of advance i.
Petrol
izooktan ve n heptan karışımındaki izooktan yüzdesi olarak ifade edilip belirli benzinle aynı vuruntu önleyici özelliklere sahip bir yakıtı belirten bir benzin kalitesi ölçüsü octane number i.
Medical
belirli bir hastalığın bir yerde zaman zaman veya sürekli olarak görülmesi endemia i.
(bazı amerikan yerlisi halklarında) belirli kil türlerinin gıda olarak kullanımı dirt eating i.
Math
değişkenin sıfıra yaklaştığı zaman aralığı olarak belirli bir değişkenin ortalama değerinin limitine eşit olan instantaneous s.
Logic
belirli kavramların davranışı için model olarak yorumlanabilen resmi sistem modal logic i.
Physics
belirli bir koordinat sistemindeki cisimlerin dengesi veya hareketi ile ilgilenen, statik, devinimbilim ve kinematik olarak üçe ayrılan bir bilim dalı mechanics i.
Chemistry
belirli valerik asit türevlerinin temel çekirdeği olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal valeryl i.
Biology
kalıtımda bir birim olarak aktarılan belirli bir özellik unit character i.
bir birim olarak aktarılan belirli bir özelliğin kalıtımını kontrol eden gen unit factor i.
biyolojik olarak fazla farklılaşmamış olup, belirli bir ortama da tam olarak uyarlanmamış generalized s.
hayvanın uyaranlara tepki olarak belirli bir yönde hareket etmesiyle ilgili tropismatic s.
belirli özellikleri ortak olarak bulunduran (ikizler) concordant s.
uyarana yanıt olarak (belirli şekilde) yer değiştirme anlamı veren son ek -tropic snk.
uyarana tepki olarak belirli bir yönde hareket eden anlamındaki son ek -tropous snk.
uyarana tepki olarak belirli bir yönde hareket etme anlamındaki son ek -tropy snk.
uyaranlara tepki olarak (belirli bir yönde) hareket anlamı veren son ek -tropies snk.
Astronomy
devasa bir galaksi kümesi olduğu düşünülen ve pek çok galaksinin uzaydaki belirli bir noktaya doğru hareket ettiği gerçeğine delil olarak gösterilen büyük kitle great attractor i.
Education
çoğunlukla halkevi olarak hizmet veren ve belirli bir toplulukla ilişkili akademik olmayan etkinlikler sunan okul community school [uk] i.
Linguistics
söylemde konu olarak belirli başlıkları seçme eylemi veya süreci thematization i.
söylemde konu olarak belirli başlıkları seçme eylemi veya süreci thematisation i.
dilde belirli bir ses biriminin fonetik olarak farklı diyalektik türlerini içeren ses grubu diaphone s.
Religious
kilisede gönüllü olarak belirli işlevleri yerine getiren kilise cemaatinden bir kadın altar society i.
genelde çocuklara hediye olarak verilen belirli bir ruhu simgeleyen oyulmuş oyuncak bebek kachina i.
(roma katolik kilisesi'nde) belirli bir amaç için veya rahibin takdirine bağlı olarak gerçekleşen ayin votive mass i.
Philosophy
belirli ahlaki gerçeklerin kişilerin tutumlarından bağımsız olarak var olduğunu ileri süren bir meta-etik doktrin objectivism i.
Military
belirli bir ülkenin sürekli olarak istihdamı kabul ettiği uluslararası kadro quota post i.
belirli bir birliğe atanan veya birlik ikmal maddeleri olarak tanımlanan ekipman ve malzemeler unit-related equipment and supplies i.
belirli bir düzende durarak manevralarda referans olarak kullanılan gemi guide i.
kriz veya çatışma zamanında düşmana karşı belirli hedeflere yönelik olarak bilginin veya bilgi teknolojilerinin kullanımı iw i.
Sport
esas olarak belirli durumlarda oynayan takım sporcusu role player i.
(genellikle başlangıç vuruşu olarak) seçmek ve belirli bir oyuna atmak pitch f.
Music
müzik makamları olarak bilinen belirli diyatonik gamlarla ilgili konu modality i.
vuruştan sonra tiz frekansların kademeli olarak arttığı belirli bir teknikle çalınan perdesiz bas gitar sesi mwah i.
(belirli bir bölüme ait) notaları kılavuz olarak işaretlemek finger f.
Printery
matbaanın belirli bir iş için kesintisiz olarak çalışması press run i.
Archaic
birkaç bileşenin belirli bir ağırlıkta ve yapısal düzende birleşmesiyle oluşan kimyasal olarak farklı madde mixt i.
belirli bir işin teminatı olarak vermek gauge f.