Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
biri için
"biri için"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
biri için
on behalf of somebody
expr.
2
İfadeler
biri için
on somebody's behalf
expr.
Idioms
3
Deyim
biri için
for someone sake
expr.
4
Deyim
biri için
for somebody's benefit
expr.
"biri için"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri
nassella tussock board
i.
2
Genel
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri
holder
i.
3
Genel
biri için ortaya konan çaba
favors
i.
4
Genel
biri için ortaya konan çaba
favours
i.
5
Genel
biri için yolu açan kimse
outrider
i.
6
Genel
hazırlamak (bir şeyi biri için)
mean for
f.
7
Genel
biri için iyi şeyler söylemek
put in a good word for someone
f.
8
Genel
bir şeyi biri için imkansız hale getirmek
place something out of someone 's reach
f.
9
Genel
biri için olumsuz bir puan olmak
speak ill for
f.
10
Genel
yapmak (bir şeyi biri için)
mean for
f.
11
Genel
biri için olumlu bir puan olmak
speak well for
f.
12
Genel
biri için otelde rezervasyon yapmak
book someone into a hotel
f.
13
Genel
satılık bir şey biri için ayrılmak
be spoken for
f.
14
Genel
biri için yer açmak
make room for someone
f.
15
Genel
biri için kötü konuşmak
badmouth
f.
16
Genel
biri için muhbirlik yapmak
snitch for someone
f.
17
Genel
biri için özel bir şeyler hissetmek
feel something special for someone
f.
18
Genel
biri için şahitlik yapmak
testify for someone
f.
19
Genel
biri için mutlu olmak
be pleased for someone
f.
20
Genel
biri için durmak
stop for someone
f.
21
Genel
(biri/bir şey için) mezar olmak
entomb
f.
22
Genel
biri için saklamak
hold on
f.
23
Genel
yerine daha yüksek rütbeden biri oturacağı için (birini) oturduğu koltuktan kaldırmak
bump
f.
24
Genel
(biri için) pezevenklik yapmak
pimp
f.
25
Genel
biri ya da bir şey için kullanışlı
useful for
s.
26
Genel
her biri için
for each
zf.
27
Genel
her biri için
cum
ed.
28
Genel
her biri için
per
ed.
Phrasals
29
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood about (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood about someone or something
f.
31
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood on someone or something
f.
32
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak
brood over someone or something
f.
33
Öbek Fiiller
(biri) için (bir şey yapma) iyiliğini göstermek
oblige (one) by (doing something)
f.
34
Öbek Fiiller
(biri) için (bir şey yapma) iyiliğini göstermek
oblige someone by something
f.
35
Öbek Fiiller
(biri ya da bir şey) için (bir şeyi) taramak
comb (something) for (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
biri ya da bir şey için bir şeyi taramak
comb something for someone or something
f.
37
Öbek Fiiller
(biri ya da bir şey için birine) bir şey vermek
contribute something (to someone) (for someone or something)
f.
38
Öbek Fiiller
(biri için) gidilecek yolu planlamak
chart something out (for someone or something)
f.
39
Öbek Fiiller
(biri için) güzergahı belirlemek
chart something out (for someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
biri için yas tutmak
mourn over someone
f.
41
Öbek Fiiller
biri için şahitlik etmek
witness for someone
f.
42
Öbek Fiiller
biri için tanıklık etmek
witness for someone
f.
43
Öbek Fiiller
biri için hazırlık yapmak
plan on someone
f.
44
Öbek Fiiller
biri için hazırlık yapmak
plan on something
f.
45
Öbek Fiiller
biri için bir şey satın almak
purchase something for someone
f.
46
Öbek Fiiller
biri için çalışmak
work for someone
f.
47
Öbek Fiiller
biri için yas tutmak
mourn for someone
f.
48
Öbek Fiiller
biri için/arkasından matem tutmak
lament for someone
f.
49
Öbek Fiiller
biri için bir şey satın almak
buy something for someone
f.
50
Öbek Fiiller
biri için/arkasından matem tutmak
lament over someone
f.
51
Öbek Fiiller
(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
weep about someone
f.
52
Öbek Fiiller
(biri için/uğruna) hararetli tartışmak
rage over someone
f.
53
Öbek Fiiller
(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
cry about someone
f.
54
Öbek Fiiller
(ölüm vb yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
weep over someone
f.
55
Öbek Fiiller
(şarkıyı) birine/biri için söylemek
sing to someone
f.
56
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi biri ya da bir şey) için terk etmek
desert (someone or something) for (someone or something)
f.
57
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi biri ya da bir şey) için terk etmek
desert (someone or something) to (someone or something)
f.
58
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için göz yaşı dökmek
weep for (someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlamak
weep for (someone or something)
f.
60
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
weep for (someone or something)
f.
61
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal something off from someone or something
f.
62
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal something off
f.
63
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için tasarlamak
gear to (someone or something)
f.
64
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için tasarlamak
gear toward (someone or something)
f.
65
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için geri almak
get (something) for (someone or something)
f.
66
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için telafi etmek
get (something) for (someone or something)
f.
67
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için bulup getirmek
get (something) for (someone or something)
f.
68
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için geri ele geçirmek
get (something) for (someone or something)
f.
69
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için almak
get (something) for (someone or something)
f.
70
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için ele geçirmek
get (something) for (someone or something)
f.
71
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için elde etmek
get (something) for (someone or something)
f.
72
Öbek Fiiller
biri için değerli olmak
go for
f.
73
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için daha belirgin bir hal almak
grow upon (someone or something)
f.
74
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için daha aşikar hale gelmek
grow upon (someone or something)
f.
75
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bariz bir hale gelmek
grow upon (someone or something)
f.
76
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için daha belirgin bir hal almak
grow on (someone or something)
f.
77
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için daha aşikar hale gelmek
grow on (someone or something)
f.
78
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bariz bir hale gelmek
grow on (someone or something)
f.
79
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için pazarlık etmek
bargain for (someone or something)
f.
80
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için mücadele etmek
campaign for (someone or something)
f.
81
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için seferber olmak
campaign for (someone or something)
f.
82
Öbek Fiiller
(biri için) yaygara koparmak
fawn upon (one)
f.
83
Öbek Fiiller
(biri için) ortalığı velveleye vermek
fawn upon (one)
f.
84
Öbek Fiiller
(biri için) tantana yapmak
fawn upon (one)
f.
85
Öbek Fiiller
(biri için) yaygara koparmak
fawn on (one)
f.
86
Öbek Fiiller
(biri için) ortalığı velveleye vermek
fawn on (one)
f.
87
Öbek Fiiller
(biri için) tantana yapmak
fawn on (one)
f.
88
Öbek Fiiller
biri için methiyeler düzmek
fawn upon someone
f.
89
Öbek Fiiller
biri için tantana yapmak
fawn upon someone
f.
90
Öbek Fiiller
biri için methiyeler düzmek
fawn on someone
f.
91
Öbek Fiiller
biri için tantana yapmak
fawn on someone
f.
92
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bir şeyin göstergesi olmak
represent to (someone or something)
f.
93
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bir şeyin sembolü olmak
represent to (someone or something)
f.
94
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bir şey anlamına gelmek
represent to (someone or something)
f.
95
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bir şeyin temsili olmak
represent to (someone or something)
f.
96
Öbek Fiiller
biri için bir şeyi temsil etmek
represent something to someone
f.
97
Öbek Fiiller
(biri için birini/bir şey) seçmek
select (someone or something) for (someone)
f.
98
Öbek Fiiller
biri/bir şey için birini/bir şey seçmek
select someone or something for someone or something
f.
99
Öbek Fiiller
biri/bir şey için boşa harcamak
waste something on someone or something
f.
100
Öbek Fiiller
biri/bir şey için boşa sarf etmek
waste something on someone or something
f.
101
Öbek Fiiller
biri/bir şey için israf etmek
waste something on someone or something
f.
102
Öbek Fiiller
biri/bir şey için heba etmek
waste something on someone or something
f.
103
Öbek Fiiller
biri/bir şey için boşa tüketmek
waste something on someone or something
f.
104
Öbek Fiiller
biri/bir şey için çarçur etmek
waste something on someone or something
f.
105
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini biri/bir şey) yapmak için gerekli ayarlamaları yapmak
set (someone, something, or oneself) up as (someone or something)
f.
106
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini biri/bir şey) konumuna getirmek için gereken düzenlemeleri yapmak
set (someone, something, or oneself) up as (someone or something)
f.
107
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için aracılık etmek
intercede for (someone or something)
f.
108
Öbek Fiiller
(biri için biriyle/bir şeyle) görüşmek
intercede (for someone) (with someone or something)
f.
109
Öbek Fiiller
(biri için birinden/bir şeyden) ricada bulunmak
intercede (for someone) (with someone or something)
f.
110
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için israf etmek
squander something on someone or something
f.
111
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için boşa harcamak
squander something on someone or something
f.
112
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için çarçur etmek
squander something on someone or something
f.
113
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bir şey önermek
suggest for (someone or something)
f.
114
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için bir şey tavsiye etmek
suggest for (someone or something)
f.
115
Öbek Fiiller
(biri) için birini önermek
suggest for (someone)
f.
116
Öbek Fiiller
(biri) için birini uygun bulmak
suggest for (someone)
f.
117
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye biri/bir şey) için bakmak
keep (someone or something) for (someone or something)
f.
118
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye biri/bir şey) için göz kulak olmak
keep (someone or something) for (someone or something)
f.
119
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye biri/bir şey) için sahip çıkmak
keep (someone or something) for (someone or something)
f.
120
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi biri/bir şey) için korumak
keep (someone or something) for (someone or something)
f.
121
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi biri/bir şey) için tutmak
keep (someone or something) for (someone or something)
f.
122
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi biri/bir şey) için saklamak
keep (someone or something) for (someone or something)
f.
123
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için bir şey) ayırmak
keep (something) for (someone or something)
f.
124
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için bir şeyi) elinde tutmak
keep (something) for (someone or something)
f.
125
Öbek Fiiller
biri için birine/bir şeye bakmak
keep someone or something for someone
f.
126
Öbek Fiiller
biri için birini/bir şeyi korumak
keep someone or something for someone
f.
127
Öbek Fiiller
biri için birini/bir şeyi muhafaza etmek
keep someone or something for someone
f.
128
Öbek Fiiller
biri için birini/bir şeyi tutmak
keep someone or something for someone
f.
129
Öbek Fiiller
biri için birine/bir şeye göz kulak olmak
keep someone or something for someone
f.
130
Öbek Fiiller
biri için birinin/bir şeyin bakımını üstlenmek
keep someone or something for someone
f.
131
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi biri için elinde tutmak
keep someone or something for someone
f.
132
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi biri için saklamak
keep someone or something for someone
f.
133
Öbek Fiiller
programında biri/bir şey için programında yer açmak
pen in
f.
134
Öbek Fiiller
biri/bir şey için programında zaman yaratmak
pen in
f.
135
Öbek Fiiller
biri için/birine bir şey almak
get something for someone
f.
136
Öbek Fiiller
biri için bir şeyi elde etmek
get something for someone
f.
137
Öbek Fiiller
biri için bir şey edinmek
get something for someone
f.
138
Öbek Fiiller
biri için bir kenara bir şey ayırmak
set something aside for someone
f.
139
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) mücadele etmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something)
f.
140
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) kavga etmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something)
f.
141
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) dövüşmek
fight with (someone or an animal) over (someone or something)
f.
142
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) kapışmak
fight with (someone or an animal) over (someone or something)
f.
143
Öbek Fiiller
biri/bir şey için değerli olmak
credit to someone or something
f.
144
Öbek Fiiller
biri/bir şey için onur kaynağı olmak
credit to someone or something
f.
145
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ilan vermek
advertise for (someone or something)
f.
146
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) aranıyor ilanı vermek (bir iş, hizmet için)
advertise for (someone or something)
f.
147
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ilan vermek
advertise for (someone or something)
f.
148
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) aranıyor ilanı vermek (bir iş, hizmet için)
advertise for (someone or something)
f.
149
Öbek Fiiller
biri için geçerli olmak
appertain to something
f.
150
Öbek Fiiller
biri/bir şey için olmak
apply to someone or something
f.
151
Öbek Fiiller
biri/bir şey için uygun olmak
apply to someone or something
f.
152
Öbek Fiiller
biri/bir şey için bir şey ayarlamak
arrange something for someone or something
f.
153
Öbek Fiiller
biri/bir şey için bir şey planlamak
arrange something for someone or something
f.
154
Öbek Fiiller
biri/bir şey için bir şey düzenlemek
arrange something for someone or something
f.
155
Öbek Fiiller
(biri) için çocuğuna/çocuklarına bakmak
babysit for (someone)
f.
156
Öbek Fiiller
(biri) için çocuğuna/çocuklarına göz kulak olmak
babysit for (someone)
f.
157
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yalvarmak
beg for (someone or something)
f.
158
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için kaygılanmak
bother about (someone or something)
f.
159
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülmek
bother about (someone or something)
f.
160
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için sıkıntıya girmek
bother about (someone or something)
f.
161
Öbek Fiiller
biri/bir şey için para ayırmak
budget something for someone or something
f.
162
Öbek Fiiller
biri/bir şey için kenara para koymak
budget something for someone or something
f.
163
Öbek Fiiller
biri/bir şey için bir bütçe oluşturmak
budget something for someone or something
f.
164
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
burn for (someone or something)
f.
165
Öbek Fiiller
(biri için) kötülük dilemek
call something down
f.
166
Öbek Fiiller
(biri için) hoş olmayan sonuçlar yaratmak
catch up with (someone)
f.
167
Öbek Fiiller
(biri) için (bir şey) seçmek
choose (something) for (someone)
f.
168
Öbek Fiiller
(biri) için (bir şey) almak
choose (something) for (someone)
f.
169
Öbek Fiiller
(kendi/biri) için hak iddia etmek
claim (something) for (oneself or something)
f.
170
Öbek Fiiller
(kendisi/biri) için (bir şey) istemek/talep etmek
claim (something) for (oneself or something)
f.
171
Öbek Fiiller
(kendisi/biri) için geri ödeme talep etmek
claim (something) for (oneself or something)
f.
172
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için hak iddia etmek
claim something for someone or something
f.
173
Öbek Fiiller
(biri) için anlamlı olmak
click with (one)
f.
174
Öbek Fiiller
biri/bir şey için (para) toplamak
collect (money) for someone or something
f.
175
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yarışmak
compete for (someone or something)
f.
176
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için rekabet etmek
compete for (someone or something)
f.
177
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için mücadele etmek
compete for (someone or something)
f.
178
Öbek Fiiller
bir şeyi biri için olumsuz olarak kabul etmek
count something against someone
f.
179
Öbek Fiiller
biri için olumsuz olarak kabul edilmek
count against someone
f.
180
Öbek Fiiller
(biri) için anlamlı olmak
count with (one)
f.
181
Öbek Fiiller
(biri) için önemli olmak
count with (one)
f.
182
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlamak
cry for (someone or something)
f.
183
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlamak
cry out for (someone or something)
f.
184
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlamak
cry over (someone or something)
f.
185
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için gösteri düzenlemek
demonstrate for (someone or something)
f.
186
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için gösteri yapmak
demonstrate for (someone or something)
f.
187
Öbek Fiiller
biri için bir şey tasarlamak
design something for someone
f.
188
Öbek Fiiller
biri için bir şey dizayn etmek
design something for someone
f.
189
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) tasarlamak
design (something) for (someone or something)
f.
190
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) dizayn etmek
design (something) for (someone or something)
f.
191
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri için) kaçınılmaz kılmak
destine (someone) for (something)
f.
192
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yapmak
devote to (someone or something)
f.
193
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ölmek
die for (someone or something)
f.
194
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için canını vermek
die for (someone or something)
f.
195
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ölüp bitmek
die for (someone or something)
f.
196
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
die for (someone or something)
f.
197
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ayırmak
earmark for (someone or something)
f.
198
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için tahsis etmek
earmark for (someone or something)
f.
199
Öbek Fiiller
biri/bir şey için bir şey ayırmak
earmark something for someone or something
f.
200
Öbek Fiiller
biri/bir şey için bir şey tahsis etmek
earmark something for someone or something
f.
201
Öbek Fiiller
birini başka biri için görevlendirmek
farm someone out
f.
202
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için endişe etmek
fear for (someone or something)
f.
203
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için korkmak
fear for (someone or something)
f.
204
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için savaşmak
fight for (someone or something)
f.
205
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için mücadele etmek
fight for (someone or something)
f.
206
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için tartışmak/kavga etmek
fight over (someone or something)
f.
207
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için aptalca para harcamak/dökmek
fritter something away (on someone or something)
f.
208
Öbek Fiiller
parasını (biri/bir şey) üzerinde/için çarçur etmek
fritter something away (on someone or something)
f.
209
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) sağlamak
furnish (something) for (someone or something)
f.
210
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) temin etmek
furnish (something) for (someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) tedarik etmek
furnish (something) for (someone or something)
f.
212
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (biri/bir şey için) hazırlamak
gear someone or something up (for someone or something)
f.
213
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için hazırlanmak
gear up for (someone or something)
f.
214
Öbek Fiiller
biri için bir şey almak
get something for someone
f.
215
Öbek Fiiller
birini biri/bir şey için görevlendirmek
get someone on someone or something
f.
216
Öbek Fiiller
birini biri/bir şey için görevlendirmek
get someone onto someone or something
f.
217
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için dezavantajlı/istenmeyen bir durum olmak
go against (someone or something)
f.
218
Öbek Fiiller
biri/bir şey için işler ters gitmek
go badly with
f.
219
Öbek Fiiller
(biri) için de geçerli olmak
go for (someone)
f.
220
Öbek Fiiller
biri/bir şey için dışarı çıkmak
go for someone or something
f.
221
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yas tutmak
grieve for (someone or something)
f.
222
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülmek
grieve for (someone or something)
f.
223
Öbek Fiiller
(biri) için daha belirgin bir hal almak
grow upon (one)
f.
224
Öbek Fiiller
(biri) için daha aşikar hale gelmek
grow upon (one)
f.
225
Öbek Fiiller
(biri) için bariz bir hale gelmek
grow upon (one)
f.
226
Öbek Fiiller
(biri) için daha belirgin bir hal almak
grow on (one)
f.
227
Öbek Fiiller
(biri) için daha aşikar hale gelmek
grow on (one)
f.
228
Öbek Fiiller
(biri) için bariz bir hale gelmek
grow on (one)
f.
229
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey için/üzerine tartışmak
haggle (with someone) over someone or something
f.
230
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey için/üzerine pazarlık yapmak
haggle (with someone) over someone or something
f.
231
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şeyi) olmak
have (something) for (someone or something)
f.
232
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir çözümü) olmak
have (something) for (someone or something)
f.
233
Öbek Fiiller
biri için bir şeyi olmak
have something for someone
f.
234
Öbek Fiiller
(biri) için göz kulak olmak
hold for (someone)
f.
235
Öbek Fiiller
(biri) için korumak
hold for (someone)
f.
236
Öbek Fiiller
(biri) için tutmak/saklamak
hold for (someone)
f.
237
Öbek Fiiller
(daha iyi biri/bir şey) için bir teklifi reddetmek
hold out for (someone or something)
f.
238
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak/planlamak
intend (something) for (someone or something)
f.
239
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için düşünmek
intend (something) for (someone or something)
f.
240
Öbek Fiiller
(biri) için çeviri/tercüme yapmak
interpret for (someone)
f.
241
Öbek Fiiller
(biri için) çok dikkat çekici olmak
jump out at (one)
f.
242
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için özenle/sıkı bir şekilde çalışmak
labor for (someone or something)
f.
243
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yas tutmak
lament (for) (someone or something)
f.
244
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülmek
lament (for) (someone or something)
f.
245
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlayıp sızlamak
lament (for) (someone or something)
f.
246
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için matem tutmak
lament (for) (someone or something)
f.
247
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlamak
lament (for) (someone or something)
f.
248
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için hayıflanmak
lament (for) (someone or something)
f.
249
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yas tutmak
lament over (someone or something)
f.
250
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülmek
lament over (someone or something)
f.
251
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlayıp sızlamak
lament over (someone or something)
f.
252
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için matem tutmak
lament over (someone or something)
f.
253
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ağlamak
lament over (someone or something)
f.
254
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için hayıflanmak
lament over (someone or something)
f.
255
Öbek Fiiller
(biri için bir şeye) kadar kullanılabilir durumda olmak/kalmak
last (one) (up) until (something)
f.
256
Öbek Fiiller
(biri için bir şeye) kadar bozulmadan dayanmak
last (one) (up) until (something)
f.
257
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey/bir tuzak) hazırlamak
lay (something) for (someone or something)
f.
258
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) ayırmak
lay aside (something) for (someone or something)
f.
259
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak
lay aside (something) for (someone or something)
f.
260
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için tutmak
lay aside (something) for (someone or something)
f.
261
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak
lay out (an amount of money) on (someone or something)
f.
262
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için) büyük miktarda para harcamak
lay out for (someone or something)
f.
263
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yaşamak
live for (someone or something)
f.
264
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için lobi yapmak
lobby for (someone or something)
f.
265
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yas tutmak
moon over (someone or something)
f.
266
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
moon over (someone or something)
f.
267
Öbek Fiiller
(biri) için yas tutmak
mourn for (one)
f.
268
Öbek Fiiller
(biri) için matem tutmak
mourn for (one)
f.
269
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yas tutmak
mourn over (someone or something)
f.
270
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için matem tutmak
mourn over (someone or something)
f.
271
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) elde etmek
obtain (something) for (someone or something)
f.
272
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şeyi) almak
obtain (something) for (someone or something)
f.
273
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şeyi) ele geçirmek
obtain (something) for (someone or something)
f.
274
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şeyi) temin etmek
obtain (something) for (someone or something)
f.
275
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için can atmak
pant for (someone or something)
f.
276
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
pant for (someone or something)
f.
277
Öbek Fiiller
(biri) için bir şey çalmak/araklamak
pinch for
f.
278
Öbek Fiiller
(biri) için bir şey yürütmek/aşırmak
pinch for
f.
279
Öbek Fiiller
(biri) için yalvarmak
plead for
f.
280
Öbek Fiiller
(biri) için merhamet dilemek
plead for
f.
281
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için poz vermek
pose for (someone or something)
f.
282
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için poz verdirmek/yerleştirmek
pose for (someone or something)
f.
283
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için korumak
preserve (something) for (someone or something)
f.
284
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için tutmak
preserve (something) for (someone or something)
f.
285
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için muhafaza etmek
preserve (something) for (someone or something)
f.
286
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için saklamak
preserve (something) for (someone or something)
f.
287
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için bir şey) sağlamak
provide (something) for (someone or something)
f.
288
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şey) satın almak
purchase (something) for (someone or something)
f.
289
Öbek Fiiller
biri için zor olmak
put one out
f.
290
Öbek Fiiller
biri için sıkıntı olmak
put one out
f.
291
Öbek Fiiller
biri için uygunsuz olmak
put one out
f.
292
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri) için yeniden basmak/çıkarmak
reissue (something) to (one)
f.
293
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak
reserve (something) for (someone or something)
f.
294
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için bir kenara koymak
reserve (something) for (someone or something)
f.
295
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için tutmak/saklamak
reserve (something) for (someone or something)
f.
296
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için rezerve etmek
reserve (something) for (someone or something)
f.
297
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırtmak
reserve (something) for (someone or something)
f.
298
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için rezerve ettirmek
reserve (something) for (someone or something)
f.
299
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için en iyisini dilemek
root for (someone or something)
f.
300
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için koşuşturmak
run around after (someone or something)
f.
301
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için feda etmek
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
f.
302
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
f.
303
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
f.
304
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
f.
305
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için kurban etmek
sacrifice (someone or something) for (someone or something else)
f.
306
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için feda etmek
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
f.
307
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
f.
308
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için feragat etmek
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
f.
309
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) için gözden çıkarmak
sacrifice (someone or something) to (someone or something else)
f.
310
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ayırmak
save for (someone or something)
f.
311
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için tutmak
save for (someone or something)
f.
312
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için sayı yapmak
score for (someone or something)
f.
313
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için puan kazanmak
score for (someone or something)
f.
314
Öbek Fiiller
(müzik parçasını) (biri/bir şey) için düzenlemek/yazmak
score for (someone or something)
f.
315
Öbek Fiiller
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için araştırmak
scour (something or some place) for (someone or something)
f.
316
Öbek Fiiller
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için taramak
scour (something or some place) for (someone or something)
f.
317
Öbek Fiiller
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için didik didik aramak
scour (something or some place) for (someone or something)
f.
318
Öbek Fiiller
(bir şeyi/bir yeri biri/bir şey) için dikkatlice aramak
scour (something or some place) for (someone or something)
f.
319
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için) çevreyi araştırmak
scout about (for someone or something)
f.
320
Öbek Fiiller
(biri/bir şey için) çevreyi araştırmak
scout around (for someone or something)
f.
321
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yollamak
send around for (someone or something)
f.
322
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için üzülmek
sorrow over (someone or something)
f.
323
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yas tutmak
sorrow over (someone or something)
f.
324
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şeyin) işareti olmak
spell (something) for (someone or something)
f.
325
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için (bir şeyin) göstergesi olmak
spell (something) for (someone or something)
f.
326
Öbek Fiiller
(bir kelimeyi biri) için hecelemek
spell (something) for (someone)
f.
327
Öbek Fiiller
(biri için belli bir miktar para) harcamak
spend (something) on (someone)
f.
328
Öbek Fiiller
(biri) için aniden/hissettirmeden olmak/gelişmek
steal up on (someone)
f.
329
Öbek Fiiller
(biri) için dikkat çekici olmak
stick out to (someone)
f.
330
Öbek Fiiller
(biri) için uygunsuz olmak
stick out to (someone)
f.
331
Öbek Fiiller
(birine/biri için) striptiz yapmak
strip for (someone)
f.
332
Öbek Fiiller
(biri) için yeterli olmak
suffice for (someone)
f.
333
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için ayılıp bayılmak
swoon over (someone or something)
f.
334
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için kendinden geçmek
swoon over (someone or something)
f.
335
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için şahitlik yapmak
testify for (someone or something)
f.
336
Öbek Fiiller
çanlar (biri/bir şey) için çalmak
toll for (someone or something)
f.
337
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için birleşmek
unite for (someone or something)
f.
338
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için gözyaşı dökmek
weep about (someone or something)
f.
339
Öbek Fiiller
(ölüm, kayıp yüzünden) biri için gözyaşı dökmek
weep over
f.
340
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için gözyaşı dökmek
weep over (someone or something)
f.
341
Öbek Fiiller
(biri) için kötü bir dilekte bulunmak
wish (someone or something) off on (someone)
f.
342
Öbek Fiiller
(biri) için kötü bir şey dilemek
wish (someone or something) off on (someone)
f.
343
Öbek Fiiller
(biri) için kötü bir dilekte bulunmak
wish on (someone)
f.
344
Öbek Fiiller
(biri) için kötü bir şey dilemek
wish on (someone)
f.
345
Öbek Fiiller
(biri/bir grup) için mahkemede tanıklık/şahitlik etmek
witness for (someone or something)
f.
346
Öbek Fiiller
(biri/bir kurum) için çalışmak
work for (someone or something)
f.
347
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için uygun olmak
work for (someone or something)
f.
348
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için kaygılanmak
worry about (someone or something)
f.
349
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için kaygılandırmak
worry about (someone or something)
f.
350
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için endişelenmek/kaygılanmak
worry over (someone or something)
f.
351
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için endişelendirmek/kaygılandırmak
worry over (someone or something)
f.
352
Öbek Fiiller
(biri/bir kitle) için yazmak
write for (someone or something)
f.
353
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
yearn for (someone or something)
f.
354
Öbek Fiiller
biri için endişe duymak
go out
f.
355
Öbek Fiiller
(biri) önerdiği için
on (one's) suggestion
expr.
356
Öbek Fiiller
(biri) tavsiye ettiği için
on (one's) suggestion
expr.
Phrases
357
İfadeler
(biri) önerdiği için
at (one's) suggestion
expr.
358
İfadeler
(biri) tavsiye ettiği için
at (one's) suggestion
expr.
359
İfadeler
(biri) önerdiği için
at/on somebody’s suggestion
expr.
360
İfadeler
(biri) tavsiye ettiği için
at/on somebody’s suggestion
expr.
361
İfadeler
(biri) için önemli
matter to (one)
expr.
362
İfadeler
(biri) için değerli
matter to (one)
expr.
363
İfadeler
(biri) için kıymetli
matter to (one)
expr.
364
İfadeler
biri için önemli
matter to someone
expr.
365
İfadeler
biri için değerli
matter to someone
expr.
366
İfadeler
biri için kıymetli
matter to someone
expr.
367
İfadeler
(biri/bir şey) hakkı için
in the name of (someone or something)
expr.
368
İfadeler
(biri/bir şey) için
on account of (someone or something)
expr.
Proverb
369
Atasözü
sadece kendini düşünen biri kimse için cazip değildir
a man wrapped up in himself makes a very small bundle
Colloquial
370
Konuşma Dili
(biri) için stresli olan şey/kimse
drag on (someone)
i.
371
Konuşma Dili
(biri) için külfetli olan şey/kimse
drag on (someone)
i.
372
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için stres/sıkıntı
drag on (someone or something)
i.
373
Konuşma Dili
(biri) için pek etkileyici olmamak
not do a lot for (someone)
f.
374
Konuşma Dili
(biri) için pek çekici olmamak
not do a lot for (someone)
f.
375
Konuşma Dili
(biri) için pek cazip olmamak
not do a lot for (someone)
f.
376
Konuşma Dili
(biri) için pek etkileyici olmamak
not do anything for (someone)
f.
377
Konuşma Dili
(biri) için pek çekici olmamak
not do anything for (someone)
f.
378
Konuşma Dili
(biri) için pek cazip olmamak
not do anything for (someone)
f.
379
Konuşma Dili
(biri) için pek etkileyici olmamak
not do much for (someone)
f.
380
Konuşma Dili
(biri) için pek çekici olmamak
not do much for (someone)
f.
381
Konuşma Dili
(biri) için pek cazip olmamak
not do much for (someone)
f.
382
Konuşma Dili
(biri veya bir şey için) çıldırmak
be nutty about (someone or something)
f.
383
Konuşma Dili
(biri veya bir şey için) delirmek
be nutty about (someone or something)
f.
384
Konuşma Dili
(biri veya kendi) için kötü olmak
do (oneself) no favors
f.
385
Konuşma Dili
(bir şeyi yapmak biri) için daha iyi olmak
do better to (do something)
f.
386
Konuşma Dili
(biri) için iyi/kötü olmak
do somehow for (someone)
f.
387
Konuşma Dili
(biri) için uygun olmak/olmamak
do somehow for (someone)
f.
388
Konuşma Dili
(biri) için bir şey yapmak
do for (someone)
f.
389
Konuşma Dili
(biri) için yeterli olmak
do for (someone)
f.
390
Konuşma Dili
(biri) için iyi olmak
do for (someone)
f.
391
Konuşma Dili
(biri) için uygun olmak
do for (someone)
f.
392
Konuşma Dili
beyazlarla çıkmak (siyahi biri için)
grayhound
f.
393
Konuşma Dili
beyazlarla flört etmek (siyahi biri için)
grayhound
f.
394
Konuşma Dili
bir şey özellikle biri için olmak
with your name on it
f.
395
Konuşma Dili
(birinin/bir şeyin, biri/bir şey için) yeterince fit/zinde olduğunu düşünmek
think (someone or something) is fit for (someone or something)
f.
396
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için sabit durmak
hold still for (someone or something)
f.
397
Konuşma Dili
(biri) için sabit kal
hold still for (someone)
f.
398
Konuşma Dili
(biri) için hareketsiz kalmak
hold still for (someone)
f.
399
Konuşma Dili
(biri) için üzücü olmak
hell on (someone)
f.
400
Konuşma Dili
(biri) için acı verici olmak
hell on (someone)
f.
401
Konuşma Dili
(biri) için üzüntü verici olmak
hell on (someone)
f.
402
Konuşma Dili
(biri) için hoş olmamak
hell on (someone)
f.
403
Konuşma Dili
(biri) için tatsız olmak
hell on (someone)
f.
404
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
be hurting for (someone or something)
f.
405
Konuşma Dili
biri için önemli olmamak
be all one to
f.
406
Konuşma Dili
biri için hepsi bir olmak
be all one to
f.
407
Konuşma Dili
biri için hiçbir şey ifade etmemek
be nothing to somebody
f.
408
Konuşma Dili
biri için önemli olmamak
be nothing to somebody
f.
409
Konuşma Dili
biri için önemsiz olmak
be nothing to somebody
f.
410
Konuşma Dili
biri için bir önemi olmamak
be nothing to somebody
f.
411
Konuşma Dili
biri için hiçbir şey ifade etmemek
mean nothing to somebody
f.
412
Konuşma Dili
biri için önemli olmamak
mean nothing to somebody
f.
413
Konuşma Dili
biri için önemsiz olmak
mean nothing to somebody
f.
414
Konuşma Dili
biri için bir önemi olmamak
mean nothing to somebody
f.
415
Konuşma Dili
(biri için) uygun olmak
be all right (by/with somebody)
f.
416
Konuşma Dili
(biri) için fark etmemek
be all the same to (one)
f.
417
Konuşma Dili
(biri) için hepsi bir/aynı olmak
be all the same to (one)
f.
418
Konuşma Dili
biri için fark etmemek
be all the same to somebody
f.
419
Konuşma Dili
biri için hepsi bir/aynı olmak
be all the same to somebody
f.
420
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için deli olmak
be crazy about (someone or something)
f.
421
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için divane olmak
be crazy about (someone or something)
f.
422
Konuşma Dili
(biri) için yeterli olmak
be good enough for (one)
f.
423
Konuşma Dili
(biri) için yeterince iyi olmak
be good enough for (one)
f.
424
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için iyi olmak
be good for (someone or something)
f.
425
Konuşma Dili
(biri için/birine) fark etmemek
be just the same (to someone)
f.
426
Konuşma Dili
(biri için/birine) hava hoş olmak
be just the same (to someone)
f.
427
Konuşma Dili
(biri için/birine) hepsi aynı olmak
be just the same (to someone)
f.
428
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için yaratılmış olmak
be made for (someone or something)
f.
429
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için biçilmiş kaftan olmak
be made for (someone or something)
f.
430
Konuşma Dili
(biri) için dikilmiş olmak
be made for (someone)
f.
431
Konuşma Dili
(biri) için özel olarak yapılmış/dikilmiş olmak
be made for (someone)
f.
432
Konuşma Dili
(biri için) anlamsız olmak
be no use (to somebody)
f.
433
Konuşma Dili
(biri için) lüzumsuz olmak
be no use (to somebody)
f.
434
Konuşma Dili
(biri için) gereksiz olmak
be no use (to somebody)
f.
435
Konuşma Dili
(biri için) fuzuli olmak
be no use (to somebody)
f.
436
Konuşma Dili
(biri) için üzülmek
be sorry for (someone)
f.
437
Konuşma Dili
(biri) için çok fazla olmak
be too many for (someone)
f.
438
Konuşma Dili
(biri için) fazla olmak
be too much (for somebody)
f.
439
Konuşma Dili
(biri için) sinir bozucu olmak
be too much (for somebody)
f.
440
Konuşma Dili
(biri için) zor olmak
be too much (for somebody)
f.
441
Konuşma Dili
(biri için) dayanılmaz/katlanılmaz olmak
be too much (for somebody)
f.
442
Konuşma Dili
(biri için) kabul/tahammül edilemez olmak
be too much (for somebody)
f.
443
Konuşma Dili
(biri için) hayatı zorlaştırmak
make life difficult (for somebody)
f.
444
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için yeterli olmak
do for (someone or something)
f.
445
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için makul olmak
do for (someone or something)
f.
446
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için uygun olmak
do for (someone or something)
f.
447
Konuşma Dili
(biri) için (bir şey) yapmak
do for (someone)
f.
448
Konuşma Dili
(biri) için önemli/değerli olmak
mean to (one)
f.
449
Konuşma Dili
(biri) için bir anlam ifade etmek
mean to (one)
f.
450
Konuşma Dili
(biri) için bir anlamı olmak
mean to (one)
f.
451
Konuşma Dili
(şirket, ünlü biri için) imaj yaratmak
image
f.
452
Konuşma Dili
biri için dikilmiş
tailor-made
s.
453
Konuşma Dili
biri için özel olarak dikilmiş
tailor-made
s.
454
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için deli divane
crazy about (someone or something)
s.
455
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için deli olan
crazy about (someone or something)
s.
456
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için deli divane
crazy for (someone or something)
s.
457
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için deli olan
crazy for (someone or something)
s.
458
Konuşma Dili
(biri) için yeterli
good enough for (one)
s.
459
Konuşma Dili
(biri) için yeterince iyi
good enough for (one)
s.
460
Konuşma Dili
biri için iyi
good for
s.
461
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için iyi
good for (someone or something)
s.
462
Konuşma Dili
(biri/bir şey için) yararlı
good for (someone or something)
s.
463
Konuşma Dili
(biri) için iyi
good for (someone)
s.
464
Konuşma Dili
(biri) için deli olan
nuts about (someone)
s.
465
Konuşma Dili
(biri) için yanıp tutuşan
nuts about (someone)
s.
466
Konuşma Dili
(biri) için mutlu
pleased for (one)
s.
467
Konuşma Dili
(biri) için mutlu olmuş
pleased for (one)
s.
468
Konuşma Dili
(biri) için kaçınılmaz olmuş
upon (one)
s.
469
Konuşma Dili
(biri için/birine) hala bir muamma
still a mystery to someone
expr.
470
Konuşma Dili
(biri) için uygun değil
out of (one's) way
expr.
471
Konuşma Dili
(biri) için erişilebilir değil
out of (one's) way
expr.
472
Konuşma Dili
(biri) yaptığı şey için özür dileyecek
(someone) will be sorry
expr.
473
Konuşma Dili
(biri bir şey) için teşekkür etmeyecek
(someone) is not going to thank you for (something)
expr.
474
Konuşma Dili
(biri için) bir zevk
(it is) (one's) pleasure
expr.
475
Konuşma Dili
(biri) için yeni bir haber
(it's) news to (one)
expr.
476
Konuşma Dili
(biri) için fark etmez
(one) ain't particular
expr.
477
Konuşma Dili
(biri) için sorun/problem değil
(one) has no problem with that
expr.
478
Konuşma Dili
(biri) için sıkıntı değil
(one) has no problem with that
expr.
479
Konuşma Dili
(biri) için bir sakıncası yok
(one) has no problem with that
expr.
480
Konuşma Dili
(biri) için hava hoş
(one) has no problem with that
expr.
481
Konuşma Dili
(biri) için hiç problem değil
(one) has no problem with that
expr.
482
Konuşma Dili
(biri) için söylemesi kolay
(that's) easy for (one) to say
expr.
483
Konuşma Dili
(biri) için demesi kolay
(that's) easy for (one) to say
expr.
484
Konuşma Dili
(biri/bir şey için) hazırlıklı
on the alert (for someone or something)
expr.
485
Konuşma Dili
(biri) için hava hoş
all right with (one)
expr.
486
Konuşma Dili
(biri) için bir mahsuru yok
all right with (one)
expr.
487
Konuşma Dili
(biri) için sorun/sıkıntı değil
all right with (one)
expr.
488
Konuşma Dili
(biri için) fark etmez
all the same (to someone)
expr.
489
Konuşma Dili
(biri için) hepsi bir/aynı
all the same (to someone)
expr.
490
Konuşma Dili
(biri için) bir şey fark etmiyor
all the same (to someone)
expr.
491
Konuşma Dili
(biri için) hava hoş
all the same (to someone)
expr.
492
Konuşma Dili
(biri için) fark etmez
just the same (to someone)
expr.
493
Konuşma Dili
(biri için) hepsi bir/aynı
just the same (to someone)
expr.
494
Konuşma Dili
(biri için) bir şey fark etmiyor
just the same (to someone)
expr.
495
Konuşma Dili
(biri için) hava hoş
just the same (to someone)
expr.
496
Konuşma Dili
(biri için) fark etmez
all's one to (one) [obsolete]
expr.
497
Konuşma Dili
(biri için) hepsi bir/aynı
all's one to (one) [obsolete]
expr.
498
Konuşma Dili
(biri için) bir şey fark etmiyor
all's one to (one) [obsolete]
expr.
499
Konuşma Dili
(biri için) hava hoş
all's one to (one) [obsolete]
expr.
500
Konuşma Dili
(biri/bir şey için) hazırlıklı
on the alert (for someone or something)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of biri için
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy