broach - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

broach

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"broach" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

İngilizce Türkçe
General
broach i. matkap
broach i. sivri şey
broach i. delgi
broach i. şiş
broach i. del
broach i. murç
broach i. taşçı kalemi
broach i. deliği sivri uçlu bir aletle genişletmek
broach i. her iki ucu da sivriltilmiş tahta çubuk
broach f. konuya girmek
broach f. ileri sürmek
broach f. çekmek
broach f. delmek
broach f. delik açmak
broach f. açmak
broach f. açmak (bir konuyu)
broach f. şişlemek
broach f. deliği sivri uçlu bir aletle genişletmek
broach f. kullanmak üzere açmak
broach f. suyun yüzeyini kırmak
Technical
broach i. ağaç burgusu
broach i. anahtar çivisi
broach i. broş
broach i. çekme malafası
broach i. delgi
broach i. rayba
broach i. tığ
broach i. çırçır makinesi hızarının çelik dişlisi
broach i. kare şeklindeki bir kulenin köşelerindeki geçişi gösteren dört yarı piramidal eğimden her biri
broach f. (maden, mağaza) açmak
broach f. (maden, mağaza) zorla girmek
broach f. (taş bloğu) yontarak kabaca şekillendirmek
Mechanic
broach i. tek bir çelik parçası üzerine monte edilmiş bir dizi keski ucu
Textile
broach i. kısa lifli bir tür pamuk
Lighting
broach i. mum fitillerinin muma daldırılmak üzere asıldığı çubuk
Automotive
broach i. broşlama
Marine
broach f. fazla yatmak
Medical
broach f. kan almak üzere damar açmak
Dentistry
broach i. tirnerf
Zoology
broach i. yavru geyik boynuzunun ucu
Engineering
broach f. (delik) genişletip tamamlamak

"broach" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

İngilizce Türkçe
General
broach [scotland] i. yeni eğrilmiş ipliğin sarıldığı çıkrık
broach to f. görüşüne sunmak
broach the subject f. konuyu açmak
broach the subject of money f. para konusunu açmak
broach the subject f. konuya girmek
Phrasals
broach (something) with (someone) f. (biriyle) bir konuda konuşmak
broach (something) with (someone) f. (birine) bir konuyu açmak
broach (something) with (someone) f. (birine) bir konunun sözünü etmek
broach (something) with (someone) f. (birine) bir konudan bahsetmek
broach (something) with (someone) f. (birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak
broach (something) with (someone) f. (birine) bir fikirden bahsetmek
broach (something) with (someone) f. (birine) bir konu hakkında danışmak
broach (something) with (someone) f. (birinin) fikrini almak
broach something with someone f. (biriyle) bir konuda konuşmak
broach something with someone f. (birine) bir konuyu açmak
broach something with someone f. (birine) bir konunun sözünü etmek
broach something with someone f. (birine) bir konudan bahsetmek
broach something with someone f. (birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak
broach something with someone f. (birine) bir fikirden bahsetmek
broach something with someone f. (birine) bir konu hakkında danışmak
broach something with someone f. (birinin) fikrini almak
broach something to someone f. (biriyle) bir konuda konuşmak
broach something to someone f. (birine) bir konuyu açmak
broach something to someone f. (birine) bir konunun sözünü etmek
broach something to someone f. (birine) bir konudan bahsetmek
broach something to someone f. (birine) bir şeyi söylemek( birine) bir fikri açmak
broach something to someone f. (birine) bir fikirden bahsetmek
broach something to someone f. (birine) bir konu hakkında danışmak
broach something to someone f. (birinin) fikrini almak
broach with f. ile konuşmak
broach with f. -e konuyu açmak
broach with f. -e söz etmek
broach with f. -e bahsetmek
broach with f. -e söylemek
broach with f. -e danışmak
Idioms
broach (one's) claret f. (birini) kan revan içinde bırakmak
broach (one's) claret f. (birinin) kanını akıtmak
broach (one's) claret f. (birinin) kanını akıtmak
broach (one's) claret f. (birinin) kanını dökmek
broach (one's) claret f. (birinin) pekmezini akıtmak
broach (one's) claret f. burnunu kanatmak
broach (one's) claret f. burnunu/kafasını kırmak
Technical
broach gullet i. rayba kanalı
broach design i. rayba tasarımı
Architecture
broach [uk] [dialect] i. sivri kule tepesi
Marine
broach to f. aniden rüzgara yönelerek gemiyi alabora tehlikesine sokmak
broach to f. denizleri bordaya almak
Military
bomb royal ordnance augmented charge (broach) i. iki adet patlayıcıdan oluşan parça tesirli ve zırh delici harp başlığı