İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Yaygın Kullanım | compel f. | zorlamak |
Yaygın Kullanım | compel f. | mecbur etmek |
General | ||
Genel | compel f. | icbar etmek |
Genel | compel f. | mecbur etmek |
Genel | compel f. | zorunda bırakmak |
Genel | compel f. | zorlamak |
Genel | compel f. | mecbur bırakmak |
Genel | compel f. | aşırı gerekmek |
Genel | compel f. | elzem olmak |
Genel | compel f. | güçlü ve karşı konulamaz etki yapmak |
Genel | compel f. | uyandırmak |
Law | ||
Hukuk | compel f. | icbar etmek |
Archaic | ||
Eski Kullanım | compel f. | bir araya getirmek |
Eski Kullanım | compel f. | toplanmaya zorlamak |
Eski Kullanım | compel f. | zorla birleştirmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | compel to be f. | zorlamak | ||
Genel | compel to f. | zorlamak | ||
Genel | compel someone to think f. | düşünmeye zorlamak | ||
Genel | compel attention f. | dikkatleri üzerine toplamak | ||
Genel | compel attention f. | dikkat çekmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | compel (someone) to (do something) f. | (birini bir şey yapmaya) zorlamak | ||
Öbek Fiiller | compel (someone) to (do something) f. | (birini bir şey yapmaya) mecbur etmek | ||
Öbek Fiiller | compel (someone) to (do something) f. | (birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak | ||
Öbek Fiiller | compel to do f. | yapmaya zorlamak | ||
Öbek Fiiller | compel to do f. | yapmaya mecbur etmek | ||
Öbek Fiiller | compel to do f. | yapmak zorunda bırakmak |