Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
crams
crams
Geçmiş
Cümleler
"crams"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
cram
f.
tıkıştırmak
Tom
crammed
everything into his suitcase.
Tom her şeyi bavuluna
tıkıştırdı.
More Sentences
2
Genel
cram
f.
tıkmak
I got tired of Tom
cramming
his opinions down my throat.
Tom'un fikirlerini boğazımdan aşağı
tıkmasından
bıktım.
More Sentences
3
Genel
cram
i.
sınav öncesi yoğun çalışma
4
Genel
cram
i.
izdiham
5
Genel
cram
i.
kalabalık
6
Genel
cram
i.
ezber
7
Genel
cram
i.
ağzına kadar doldurma
8
Genel
cram
f.
semirtmek
9
Genel
cram
f.
tıka basa yemek
10
Genel
cram
f.
tıkınmak
11
Genel
cram
f.
sıkıştırmak
12
Genel
cram
f.
sınava hazırlamak
13
Genel
cram
f.
tıkamak
14
Genel
cram
f.
sınav öncesi ineklemek
15
Genel
cram
f.
inekletmek
16
Genel
cram
f.
ineklemek
17
Genel
cram
f.
ağzına kadar doldurmak
18
Genel
cram
f.
tıka basa yedirmek
19
Genel
cram
f.
tıka basa doldurmak
20
Genel
cram
f.
sınav için çok çalışmak
21
Genel
cram
f.
sıkışmak
22
Genel
cram
f.
çok çalışmak
23
Genel
cram
f.
tıka basa yiyecekle doldurmak
24
Genel
cram
f.
aşırı beslemek
25
Genel
cram
f.
(kümes hayvanlarını semirtmek için) zorla yedirmek
26
Genel
cram
f.
yalan söylemek
Technical
27
Teknik
cram
f.
sıkıca doldurmak (basınç)
Textile
28
Tekstil
cram
i.
kamışın her bir deliğinin içinden geçen ikiden fazla iplikli çözgü
29
Tekstil
cram
f.
toklamak
British Slang
30
İngiliz Argosu
cram
f.
ineklemek
"crams"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 86 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
cram for (something)
f.
(bir şeye) hazırlanmak
Tom is now
cramming for
the finals.
Tom şimdi finallere
hazırlanıyor.
More Sentences
Education
2
Eğitim
cram school (japan)
i.
dershane
He studies at a
cram school.
Bir
dershaneye
gidiyor.
More Sentences
General
3
Genel
cram [dialect]
i.
istenmeyen durum
4
Genel
cram [dialect]
i.
engel
5
Genel
cram [dialect]
i.
ıskarta
6
Genel
cram into
f.
tıkmak
7
Genel
cram in
f.
sığdırmak
8
Genel
cram-full
s.
dopdolu
9
Genel
cram full
s.
tıklım tıklım
10
Genel
cram full
s.
tıka basa
11
Genel
cram full
s.
dopdolu
Phrasals
12
Öbek Fiiller
cram in
f.
sıkıştırmak
13
Öbek Fiiller
cram in
f.
tıkıştırmak
14
Öbek Fiiller
cram in
f.
(bir bilgiyi) kafasına sokmak
15
Öbek Fiiller
cram in
f.
beynine kazımak
16
Öbek Fiiller
cram in
f.
(bir konuyu) yutmak
17
Öbek Fiiller
cram in
f.
(bir konuyu) hatmetmek
18
Öbek Fiiller
cram together
f.
tıkıştırmak
19
Öbek Fiiller
cram together
f.
sıkıştırmak
20
Öbek Fiiller
cram together
f.
sokuşturmak
21
Öbek Fiiller
cram together
f.
özensizce bir araya getirmek
22
Öbek Fiiller
cram together
f.
iki şeyi alelacele çatmak
23
Öbek Fiiller
cram together
f.
tıkıştırmak
24
Öbek Fiiller
cram together
f.
tıkış tıkış olmak
25
Öbek Fiiller
cram together
f.
doluşturmak
26
Öbek Fiiller
cram together
f.
hıncahınç doldurmak
27
Öbek Fiiller
cram together
f.
sıkış tıkış oturtmak
28
Öbek Fiiller
cram together
f.
tıkıştırmak
29
Öbek Fiiller
cram together
f.
sıkıştırmak
30
Öbek Fiiller
cram together
f.
üst üste yığmak
31
Öbek Fiiller
cram with (someone or something)
f.
(birisi ya da bir şey) ile doldurmak
32
Öbek Fiiller
cram with (someone or something)
f.
doldurup taşırmak
33
Öbek Fiiller
cram with (someone or something)
f.
tıkıştırmak
34
Öbek Fiiller
cram with (someone or something)
f.
sıkıştırmak
35
Öbek Fiiller
cram with (someone or something)
f.
tıka basa doldurmak
36
Öbek Fiiller
cram someone or something with someone or something
f.
birini ya da bir şeyi biri ya da bir şeyle doldurmak
37
Öbek Fiiller
cram someone or something with someone or something
f.
tıkıştırmak
38
Öbek Fiiller
cram someone or something with someone or something
f.
tıka basa doldurmak
39
Öbek Fiiller
cram someone or something with someone or something
f.
hıncahınç doldurmak
40
Öbek Fiiller
cram someone or something with someone or something
f.
ağzında kadar doldurmak
41
Öbek Fiiller
cram someone or something with someone or something
f.
gırtlağına kadar bir şeyle dolmak
42
Öbek Fiiller
cram someone or something into something
f.
birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
43
Öbek Fiiller
cram someone or something into something
f.
birini/bir şeyi bir şeye tıkıştırmak
44
Öbek Fiiller
cram someone or something into something
f.
birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
45
Öbek Fiiller
cram someone or something in
f.
birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
46
Öbek Fiiller
cram someone or something in
f.
birini/bir şeyi bir şeye tıkıştırmak
47
Öbek Fiiller
cram someone or something in
f.
birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
48
Öbek Fiiller
cram for (something)
f.
(bir şeye) çalışmak
49
Öbek Fiiller
cram for (something)
f.
(bir şey) için ineklemek
50
Öbek Fiiller
cram for (something)
f.
(sınav öncesi) ineklemek
51
Öbek Fiiller
cram for (something)
f.
(son dakika sınava) çalışmak/hazırlanmak
52
Öbek Fiiller
cram for (something)
f.
(kısıtlı bir zamanda sınava) hazırlanmak/çalışmak
53
Öbek Fiiller
cram into (something)
f.
(bir şeye/bir şeyin içine) doluşturmak
54
Öbek Fiiller
cram into (something)
f.
(bir şeye/bir şeyin içine) tıkıştırmak
55
Öbek Fiiller
cram into (something)
f.
(bir şeye/bir şeyin içine) sığıştırmak
56
Öbek Fiiller
cram with
f.
ile doldurmak
57
Öbek Fiiller
cram with
f.
ile doldurup taşırmak
58
Öbek Fiiller
cram with
f.
ile tıka basa doldurmak
59
Öbek Fiiller
cram with
f.
ile hınca hınç doldurmak
Idioms
60
Deyim
cram for an exam
f.
ineklemek
61
Deyim
cram for an examination
f.
ineklemek
62
Deyim
cram for a test
f.
ineklemek
63
Deyim
cram for an exam
f.
sınava çalışmak
64
Deyim
cram for an exam
f.
sınava hazırlanmak
65
Deyim
cram for an examination
f.
sınava hazırlanmak
66
Deyim
cram for a test
f.
sınava çalışmak
67
Deyim
cram for a test
f.
sınava hazırlanmak
68
Deyim
cram for an examination
f.
sınava çalışmak
69
Deyim
cram for a test
f.
(son dakika) ineklemek
70
Deyim
cram for a test
f.
(son dakika) sınava çalışmak
71
Deyim
cram for a test
f.
(sınav öncesi) ineklemek
72
Deyim
cram for a test
f.
sınavdan hemen önce kısıtlı bir zamanda sınava çalışmak
73
Deyim
cram for the test
f.
(son dakika) ineklemek
74
Deyim
cram for the test
f.
(son dakika) sınava çalışmak
75
Deyim
cram for the test
f.
(sınav öncesi) ineklemek
76
Deyim
cram for the test
f.
sınavdan hemen önce kısıtlı bir zamanda sınava çalışmak
77
Deyim
cram for the exam
f.
(son dakika) ineklemek
78
Deyim
cram for the exam
f.
(son dakika) sınava çalışmak
79
Deyim
cram for the exam
f.
(sınav öncesi) ineklemek
80
Deyim
cram for the exam
f.
sınavdan hemen önce kısıtlı bir zamanda sınava çalışmak
81
Deyim
cram for an exam
f.
(son dakika) ineklemek
82
Deyim
cram for an exam
f.
(son dakika) sınava çalışmak
83
Deyim
cram for an exam
f.
(sınav öncesi) ineklemek
84
Deyim
cram for an exam
f.
sınavdan hemen önce kısıtlı bir zamanda sınava çalışmak
Education
85
Eğitim
cram school
i.
hızlandırılmış eğitim programı
Slang
86
Argo
cram up
f.
ineklemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of crams
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy