dışarıdaki

"dışarıdaki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	güneşin iç kısmında, dışarıdaki konveksiyon alanıyla içerideki ışınımsal alanın sınırı	tachocline i.
2	Genel	dışarıdaki bir noktadan çizgi çekmek	drop f.
3	Genel	en dışarıdaki	outmost s.
Phrasals

4	Öbek Fiiller	dışarıdaki (bir şeye) bakmak	gaze out on (something) f.
5	Öbek Fiiller	dışarıdaki bir şeye bakmak	gaze out on something f.
6	Öbek Fiiller	dışarıdaki bir şeye bakmak	gaze out on f.
7	Öbek Fiiller	(dışarıdaki birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	stare out at (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(dışarıdaki birine/bir şeye) dik dik bakmak	stare out at (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(dışarıdaki birine/bir şeye) gözünü dikmek	stare out at (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	dışarıdaki (bir yere) adım atmak	step out into (some place) f.
Trade/Economic

11	Ticaret/Ekonomi	dışarıdaki çok uluslu şirketle ilişkili yerel işletme	affiliate i.
Technical

12	Teknik	dışarıdaki sese karşı havada yayılan sesin yalıtımı	airborne sound insulation against outdoor sound i.
13	Teknik	dışarıdaki hava ile içerideki gaz arasındaki hava akımına neden olan basınç farkı	draft i.
Physiology

14	Fizyoloji	hayvan bedeninin dışarıdaki objelerin elektriksel durumunu fark etmesi	electrition i.