İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | entice f. | ikna etmek | ||
Can we compel or perhaps entice them to pay this price? Onları bu bedeli ödemeye zorlayabilir ya da belki de ikna edebilir miyiz? More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | entice f. | ayartmak | ||
General | ||||
Genel | entice f. | ikna etmek (tatlılıkla kötü bir şey yapmaya) | ||
Genel | entice f. | baştan çıkarmak | ||
Genel | entice f. | tatlılıkla ikna etmek (kötü bir şey yapmaya) | ||
Genel | entice f. | kandırmak | ||
Genel | entice f. | akıl çelmek | ||
Genel | entice f. | gönül çelmek | ||
Law | ||||
Hukuk | entice f. | ayartmak | ||
Hukuk | entice f. | baştan çıkarmak | ||
Hukuk | entice f. | kandırmak |