|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
kişisel eşyalar |
belongings i.
|
|
May I leave my belongings on the bus?
Kişisel eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim?
More Sentences
|
2 |
Genel |
değerli eşyalar |
valuables i.
|
|
Tom kept his valuables in his bedroom.
Tom değerli eşyalarını yatak odasında tuttu.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
3 |
Ticaret/Ekonomi |
kişisel eşyalar |
personal belongings i.
|
|
They are all my personal belongings.
Hepsi benim kişisel eşyalarım.
More Sentences
|
General |
|
4 |
Genel |
hurdası çıkmış eşyalar |
lumber i.
|
|
5 |
Genel |
emaye eşyalar |
enamelware i.
|
|
6 |
Genel |
ufak tefek eşyalar |
sundries i.
|
|
7 |
Genel |
madeni eşyalar |
metalwork i.
|
|
8 |
Genel |
özel eşyalar |
paraphernalia i.
|
|
9 |
Genel |
emaye eşyalar |
enamelwork i.
|
|
10 |
Genel |
mineyle kaplanmış eşyalar |
enamelware i.
|
|
11 |
Genel |
kişisel eşyalar |
effects i.
|
|
12 |
Genel |
hediyelik eşyalar |
giftwores i.
|
|
13 |
Genel |
insan yapımı eşyalar |
artefacts i.
|
|
14 |
Genel |
ahşap eşyalar |
woodenware i.
|
|
15 |
Genel |
emaye kaplama eşyalar |
graniteware i.
|
|
16 |
Genel |
atılacak eşyalar |
junk i.
|
|
|
17 |
Genel |
gümrük entrepoları ve eşyalar |
bonded warehouses and goods i.
|
|
18 |
Genel |
mineyle kaplanmış eşyalar |
enamelwork i.
|
|
19 |
Genel |
hediyelik eşyalar |
trinket i.
|
|
20 |
Genel |
hediyelik eşyalar |
trinkets i.
|
|
21 |
Genel |
nadir bulunan ilginç eşyalar |
curiosity i.
|
|
22 |
Genel |
pirinç eşyalar |
brasses i.
|
|
23 |
Genel |
beyaz seramik eşyalar |
whiteware i.
|
|
24 |
Genel |
bronzdan eşyalar yapan kimse |
bronzist i.
|
|
25 |
Genel |
kişisel eşyalar |
paraphernalia i.
|
|
26 |
Genel |
deri eşyalar |
leather goods i.
|
|
27 |
Genel |
hediyelik eşyalar |
giftware i.
|
|
28 |
Genel |
emanet eşyalar |
safekeeping items i.
|
|
29 |
Genel |
insan yapımı eşyalar |
artifacts i.
|
|
30 |
Genel |
(elektronik eşyalar gibi hayatı kolaylaştıran) modern kolaylıklar |
modern conveniences i.
|
|
31 |
Genel |
(kişiye ait) kıymetli eşyalar |
valuable belongings i.
|
|
32 |
Genel |
(kişiye ait) değerli eşyalar |
valuable belongings i.
|
|
33 |
Genel |
saraciye (eyer, deri eşyalar) |
saddlery i.
|
|
34 |
Genel |
saraç işleri (eyerler ve deri eşyalar) |
saddlery i.
|
|
35 |
Genel |
deniz kabukları veya değerli eşyalar için plajda/sahilde arama yapma |
beachcombing i.
|
|
36 |
Genel |
elektrikli eşyalar |
electrical items i.
|
|
|
37 |
Genel |
bir kızın evlendiğinde kullanmak üzere biriktirdiği eşyalar |
trousseau i.
|
|
38 |
Genel |
çay servisinde kullanılan porselen veya çömlekten yapılmış eşyalar |
tea service i.
|
|
39 |
Genel |
çay servisinde kullanılan porselen veya çömlekten yapılmış eşyalar |
tea set i.
|
|
40 |
Genel |
daha sonra kullanılır düşüncesiyle biriktirilen eşyalar |
rammle i.
|
|
41 |
Genel |
kişisel eşyalar |
paraphernalia i.
|
|
42 |
Genel |
ufak tefek hediyelik eşyalar satan dükkan |
novelty shop i.
|
|
43 |
Genel |
çeşitli ufak tefek eşyalar |
tricks i.
|
|
44 |
Genel |
şahsi eşyalar |
tricks i.
|
|
45 |
Genel |
çekiçle işlenmiş metalden yapılmış eşyalar |
battery i.
|
|
46 |
Genel |
deri eşyalar |
leathergoods i.
|
|
47 |
Genel |
deri eşyalar |
leatherware i.
|
|
48 |
Genel |
deri eşyalar |
leatherwork i.
|
|
49 |
Genel |
hayırsever bir kurum yararına satılan eşyalar |
jumble [uk] i.
|
|
50 |
Genel |
cadılarca kullanılan tören bıçağı, tütsülük, kadeh, sicim, beş köşeli yıldız ve asa gibi eşyalar |
witches' tools i.
|
|
51 |
Genel |
vitrin dekorunda kullanılan eşyalar ve süsler |
window dressing i.
|
|
52 |
Genel |
vitrin dekorunda kullanılan eşyalar ve süsler |
window-dressing i.
|
|
53 |
Genel |
antin kuntin eşyalar |
bric-a brac i.
|
|
54 |
Genel |
hacimli ve derin eşyalar |
holloware i.
|
|
55 |
Genel |
hacimli ve derin eşyalar |
hollowware i.
|
|
56 |
Genel |
taşınabilir eşyalar |
moebles [obsolete] i.
|
|
57 |
Genel |
menkul eşyalar |
moebles [obsolete] i.
|
|
58 |
Genel |
istiflenen eşyalar |
lumber [uk] i.
|
|
59 |
Genel |
fırınlama kabındaki seramik eşyalar |
bung i.
|
|
60 |
Genel |
emaye kaplama eşyalar |
granite ware i.
|
|
61 |
Genel |
aile yadigarı değerli eşyalar |
cimelia i.
|
|
62 |
Genel |
elektronik eşyalar |
electronic goods i.
|
|
63 |
Genel |
kişisel eşyalar |
dunnage i.
|
|
64 |
Genel |
tüylerden süslü eşyalar yapan kimse |
feather maker i.
|
|
65 |
Genel |
kutsal eşyalar |
sanctity i.
|
|
66 |
Genel |
fıçıcının yaptığı eşyalar |
coopery i.
|
|
67 |
Genel |
sabit eşyalar |
fittings [uk] i.
|
|
68 |
Genel |
kişisel eşyalar |
plunder i.
|
|
69 |
Genel |
alıp satılan eşyalar |
plunder i.
|
|
70 |
Genel |
araklanan eşyalar |
scroungings i.
|
|
71 |
Genel |
eşyalar yapan kimse |
shaper i.
|
|
72 |
Genel |
birbirine bağlı olmayan benzer eşyalar öbeği |
sheaf i.
|
|
73 |
Genel |
gümüş eşyalar yapan veya onaran kimse |
silver-worker i.
|
|
74 |
Genel |
fildişi eşyalar |
ivories i.
|
|
75 |
Genel |
fildişi eşyalar yapan işçi |
ivorist i.
|
|
76 |
Genel |
deri tulumun içindeki eşyalar |
skinful i.
|
|
|
77 |
Genel |
(karnaval gibi yerlerde) şans oyunlarında ödül olarak verilen ucuz eşyalar |
slum i.
|
|
78 |
Genel |
gereksiz eşyalar ile doldurmak |
lumber f.
|
|
79 |
Genel |
gösterişli eşyalar yapan |
arty crafty s.
|
|
80 |
Genel |
ağır eşyalar yüklenmiş |
heavily-laden s.
|
|
81 |
Genel |
(metal eşyalar) çiçek ve manzara tasarımlı ve japon vernikli olan |
pontypool s.
|
|
82 |
Genel |
eski eşyalar şeklinde |
ephemerally zf.
|
|
Colloquial |
|
83 |
Konuşma Dili |
çay servisinde kullanılan porselen veya çömlekten yapılmış eşyalar |
tea-things i.
|
|
84 |
Konuşma Dili |
elde tutulacak eşyalar |
keepage i.
|
|
85 |
Konuşma Dili |
atılmayacak olan eşyalar |
keepage i.
|
|
86 |
Konuşma Dili |
kalacak/duracak olan eşyalar |
keepage i.
|
|
87 |
Konuşma Dili |
başkalarına ait şeyler/eşyalar |
opp (other people's property) i.
|
|
88 |
Konuşma Dili |
(elektronik eşyalar gibi hayatı kolaylaştıran) modern kolaylıklar |
mod cons i.
|
|
89 |
Konuşma Dili |
kişisel eşyalar |
kaboodle i.
|
|
90 |
Konuşma Dili |
atılacak eşyalar |
kacks i.
|
|
91 |
Konuşma Dili |
kişisel eşyalar |
duds i.
|
|
Idioms |
|
92 |
Deyim |
yalnızca en gerekli eşyalar |
bare necessities i.
|
|
93 |
Deyim |
evdeki eşyalar |
lares and penates i.
|
|
94 |
Deyim |
evin bir parçası olan eşyalar |
lares and penates i.
|
|
95 |
Deyim |
evi oluşturan eşyalar |
lares and penates i.
|
|
Speaking |
|
96 |
Konuşma |
hangi eşyalar? |
which items? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
97 |
Ticaret/Ekonomi |
bütün kişisel eşyalar |
goods and chattels i.
|
|
98 |
Ticaret/Ekonomi |
küçük eşyalar |
small wares i.
|
|
99 |
Ticaret/Ekonomi |
madeni eşyalar |
metalware i.
|
|
100 |
Ticaret/Ekonomi |
metal eşyalar |
metalware i.
|
|
Law |
|
101 |
Hukuk |
emniyet altına alınan eşyalar |
goods taken into custody i.
|
|
102 |
Hukuk |
miras konusu olabilen eşyalar |
caduca i.
|
|
103 |
Hukuk |
mirasçılara intikal edebilen eşyalar |
caduca i.
|
|
104 |
Hukuk |
menkul eşyalar |
personal chattels i.
|
|
105 |
Hukuk |
zaptolunan eşyalar |
seized goods i.
|
|
106 |
Hukuk |
miras kalan mallar dışında mirasçının almaya hak kazandığı belirli türdeki menkul eşyalar |
heirship movables i.
|
|
Insurance |
|
107 |
Sigortacılık |
ev eşyaları ve zati eşyalar |
household goods and personal effects i.
|
|
Tourism |
|
108 |
Turizm |
kişisel eşyalar |
personal luggage i.
|
|
Technical |
|
109 |
Teknik |
cüzdan gibi eşyalar için kullanılacak olan deri parçalarını birleştirip yapıştıran kimse |
casemaker i.
|
|
110 |
Teknik |
ahşaptan yapılan eşyalar |
woodwork i.
|
|
111 |
Teknik |
alman gümüşü eşyalar |
german silver articles i.
|
|
112 |
Teknik |
cam eşyalar |
glassware i.
|
|
113 |
Teknik |
camdan yapılmış eşyalar |
vitrics i.
|
|
114 |
Teknik |
deri eşyalar |
leather goods i.
|
|
115 |
Teknik |
düşük sıcaklıkta fırınlanmış seramik eşyalar |
soft-fired ware i.
|
|
116 |
Teknik |
mülitli seramik eşyalar |
mullite whiteware i.
|
|
117 |
Teknik |
pirinç eşyalar |
brass ware i.
|
|
118 |
Teknik |
rockingham cam eşyalar |
rockingham ware i.
|
|
119 |
Teknik |
seramik beyaz eşyalar |
ceramic whiteware i.
|
|
120 |
Teknik |
telden eşyalar yapan kişi |
wireworker i.
|
|
121 |
Teknik |
söğüt dallarından yapılan eşyalar |
willowware i.
|
|
122 |
Teknik |
hasarı önlemek için kargo kutusundaki eşyalar arasına yerleştirilen malzeme |
divider i.
|
|
Textile |
|
123 |
Tekstil |
yastık, servis altlığı gibi kumaş eşyalar dıştaki dikiş yerinden çıkan parça veya şerit |
flange i.
|
|
Architecture |
|
124 |
Mimarlık |
(pers mimarisi ve süsleme sanatında) sıva süslemeli eşyalar |
gatch work i.
|
|
Woodworking |
|
125 |
Ağaç İşleri |
lake ile kaplanmış dekoratif ahşap eşyalar |
lacquer i.
|
|
126 |
Ağaç İşleri |
mozaiği andıran şekilde süslenmiş ahşap eşyalar |
tunbridge ware i.
|
|
Food Engineering |
|
127 |
Gıda |
gıda maddeleri ile temasta olan malzeme ve eşyalar |
materials and articles in contact with foodstuffs i.
|
|
Archaeology |
|
128 |
Arkeoloji |
el yapımı eşyalar |
artefacts i.
|
|
Religious |
|
129 |
Dini |
kilisedeki sunakta bulunan şamdan, haç, vazo gibi pirinç eşyalar |
altar brass i.
|
|
Military |
|
130 |
Askeri |
tarihi değere sahip askeri eşyalar |
militaria i.
|
|
131 |
Askeri |
tarihi öneme sahip askeri eşyalar |
militaria i.
|
|
Art |
|
132 |
Sanat |
venedik ve murano'ya özgü dekoratif cam eşyalar |
venetian glass i.
|
|
Mythology |
|
133 |
Mitoloji |
(eski roma'da) bir eve ait değerli eşyalar |
lares and penates i.
|
|
Archaic |
|
134 |
Eski Kullanım |
küçük kişisel eşyalar |
equipage i.
|
|
135 |
Eski Kullanım |
mobilya olarak tedarik edilen eşyalar |
muniment i.
|
|
136 |
Eski Kullanım |
mobilya olarak tedarik edilen eşyalar |
muniments i.
|
|
Slang |
|
137 |
Argo |
atılacak eşyalar |
jonx i.
|
|
138 |
Argo |
kişisel eşyalar |
jonx i.
|
|
139 |
Argo |
atılacak eşyalar |
cack i.
|
|
140 |
Argo |
atılacak eşyalar |
kack i.
|
|
141 |
Argo |
atılacak eşyalar |
kak i.
|
|
142 |
Argo |
obsesif şekilde ufak eşyalar çalan kimse |
klepto i.
|
|
143 |
Argo |
yasadışı uyuşturucuları kullanım amaçlı eşyalar satan dükkan |
head shop i.
|
|
144 |
Argo |
çalıntı mallar/eşyalar |
gear i.
|
|
145 |
Argo |
kişisel eşyalar |
duds i.
|
|
146 |
Argo |
soyunup sevişelim (mizahi olarak sloganlarda, eşyalar üzerindeki baskılarda, araba arkası yazılarında kullanılır) |
lagnaf (let's all get naked and fuck) expr.
|
|
British Slang |
|
147 |
İngiliz Argosu |
çalıntı eşyalar satan kimse |
fence i.
|
|