Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
giymiş
"giymiş"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
giymiş
on
s.
2
Genel
giymiş
in
s.
3
Genel
giymiş
in
ed.
"giymiş"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 135 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ceza giymiş
convict
i.
2
Genel
bikini giymiş kadın
woman in bikini
i.
3
Genel
hüküm giymiş katil
convicted killer
i.
4
Genel
şapka giymiş kız
girl wearing a hat
i.
5
Genel
cübbe giymiş olan kimse
tabarder
i.
6
Genel
bir suç nedeniyle hüküm giymiş veya ihtar almış genç kimse
young offender
i.
7
Genel
hüküm giymiş kimsenin hücresinden idam edileceği yere kadar yürüdüğü mesafe
last mile
i.
8
Genel
jokey kıyafeti giymiş tek elinde metal bir halka bulunan ve aslen ön bahçede bağlama kazığı olarak kullanılan küçük (siyahi) adam heykeli
lawn jockey
i.
9
Genel
yeni kıyafetler giymiş birinden alınan içecek veya içecek parası
bevarage [dialect] [uk]
i.
10
Genel
geleneksel rus kıyafetleri giymiş kadın şeklinde dekore edilmiş, içe içe geçen bebeklere verilen ad
matryoshka
i.
11
Genel
geleneksel rus kıyafetleri giymiş kadın şeklinde dekore edilmiş, içe içe geçen bebeklere verilen ad
matrioshka
i.
12
Genel
geleneksel rus kıyafetleri giymiş kadın şeklinde dekore edilmiş, içe içe geçen bebeklere verilen ad
matroyshka
i.
13
Genel
harekete geçirildiğinde kafa sallayan çinli kıyafetleri giymiş oturan küçük grotesk bir figür
mandarin
i.
14
Genel
mandarin kıyafeti giymiş figürleri barındıran gösterişli motiflerle süslenmiş ve çin porseleninden imal edilmiş eşya
mandarin
i.
15
Genel
mandarin kıyafeti giymiş figürleri barındıran gösterişli motiflerle süslenmiş ve çin porseleninden imal edilmiş eşya
mandarin porcelain
i.
16
Genel
cüppe giymiş erkek öğrenci
gownboy
i.
17
Genel
cüppe giymiş meslek mensubu
gownman
i.
18
Genel
takunya giymiş gibi yürümek
clog
f.
19
Genel
tozluk giymiş
legginged
s.
20
Genel
hüküm giymiş
sentenced
s.
21
Genel
sandalet giymiş
sandalled
s.
22
Genel
sandalet giymiş
sandaled
s.
23
Genel
kimono giymiş
kimonoed
s.
24
Genel
ayakkabı giymiş
shodden
s.
25
Genel
koruyucu eldiven giymiş
gauntleted
s.
26
Genel
gömlek giymiş
shirted
s.
27
Genel
terlik giymiş
slippered
s.
28
Genel
ayakkabı giymiş
shoed
s.
29
Genel
manto giymiş
greatcoated
s.
30
Genel
palto giymiş
greatcoated
s.
31
Genel
geleneksel kıyafetler giymiş
habited
s.
32
Genel
siyah tayt giymiş
dressed in black tights
s.
33
Genel
melon şapka takmış/giymiş
bowler-hatted
s.
34
Genel
siyahlar giymiş
black coated
s.
35
Genel
taç giymiş
crowned
s.
36
Genel
kaftan giymiş
caftaned
s.
37
Genel
kıyafetinin üstüne tunik (camise) giymiş olan
camisated
s.
38
Genel
pelerin giymiş
caped
s.
39
Genel
papaz cübbesi giymiş
cassocked
s.
40
Genel
pantolon giymiş
trowsed [obsolete]
s.
41
Genel
uzun ve bol, kemerli palto giymiş
ulstered
s.
42
Genel
gevşek ve çözülmüş kıyafetler giymiş
unbraced [obsolete]
s.
43
Genel
rütbe ve mevki itibarıyla süslü kürk giymiş (kimse)
ermined
s.
44
Genel
atlet giymiş
undershirted
s.
45
Genel
fanila giymiş
undershirted
s.
46
Genel
iç gömleği giymiş
undershirted
s.
47
Genel
çuval bezi giymiş
sackclothed
s.
48
Genel
beyazlar giymiş
white
s.
49
Genel
defne çelengi giymiş
laureate
s.
50
Genel
kıyafet giymiş
habilatory
s.
51
Genel
beyaz kıyafetler giymiş
white
s.
52
Genel
pantolon giymiş
breeched
s.
53
Genel
geyik derisi giymiş
buckskinned
s.
54
Genel
gala kıyafeti giymiş
in gala
s.
55
Genel
kabaralı ayakkabı giymiş
hobnailed
s.
56
Genel
eski kıyafetler giymiş
old [obsolete]
s.
57
Genel
vücuda yapışan giysiler giymiş
in cuerpo [obsolete]
s.
58
Genel
kostüm giymiş
costumed
s.
59
Genel
işçi tulumu giymiş
coveralled
s.
60
Genel
karşı cinse özgü kıyafetler giymiş
cross-dressed
s.
61
Genel
takım elbise giymiş
pantsuited
s.
62
Genel
önceden hüküm giymiş
foredoomed
s.
63
Genel
… takım giymiş
suited
s.
64
Genel
(ayakkabı) giymiş
shod
s.
65
Genel
giymiş olarak
on
zf.
Phrasals
66
Öbek Fiiller
birini bir şeyin içinde/bir şey giymiş olarak gözünde canlandırmak
picture someone in something
f.
Proverb
67
Atasözü
eldiven giymiş kedi fare yakalayamaz
cat in gloves catches no mice
Colloquial
68
Konuşma Dili
kısa çorap giymiş genç kız
bobbysoxer
i.
69
Konuşma Dili
kısa çorap giymiş genç kız
bobby-soxer
i.
70
Konuşma Dili
streç bisiklet taytı/tulumu giymiş orta yaşlı adam
mamil (middle-aged man in lycra)
i.
71
Konuşma Dili
vücudunu saran/likralı kumaştan bisikletçi kıyafeti giymiş orta yaşlı adam
mamil (middle-aged man in lycra)
i.
72
Konuşma Dili
hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim
hanging judge
i.
73
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
dolled up
s.
74
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
spruced up
s.
75
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
togged up
s.
76
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
dressed
s.
77
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
spiffed up
s.
78
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
dolled up
s.
79
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
dressed
s.
80
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
spiffed up
s.
81
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
togged up
s.
82
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
dressed to kill
s.
83
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
spruced up
s.
84
Konuşma Dili
kadın elbisesi giymiş
in drag
s.
85
Konuşma Dili
kaz tüyü içeren kurşun geçirmez yelek giymiş
goosed
s.
86
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
dressed up
s.
87
Konuşma Dili
en güzel/şık elbiselerini giymiş
gussied
s.
88
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
dressed to kill
expr.
89
Konuşma Dili
bayramlıklarını giymiş
all spiffed out
expr.
90
Konuşma Dili
cicilerini giymiş
all spiffed out
expr.
Idioms
91
Deyim
kuzu postu giymiş kurt
a wolf in sheep's clothing
i.
92
Deyim
kuzu postu giymiş kurt
wolf in sheep's clothing
i.
93
Deyim
çizgili takım elbise giymiş iş insanı/iş adamı/iş kadını
pinstriper
i.
94
Deyim
gösterişli kıyafetler giymiş kimse
pox doctor's clerk [uk/australia]
i.
95
Deyim
göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş kimse
pox doctor's clerk [uk/australia]
i.
96
Deyim
(elbise vb) giymiş olmak
have on
f.
97
Deyim
bayramlıklarını giymiş
in (one's) glad rags
s.
98
Deyim
en güzel giysilerini giymiş
in (one's) glad rags
s.
99
Deyim
en süslü kıyafetlerini giymiş
in (one's) glad rags
s.
100
Deyim
resmi gece elbisesi giymiş
in your glad rags
s.
101
Deyim
en şık kıyafetlerini giymiş
in your glad rags
s.
102
Deyim
gösterişli kıyafetler giymiş
(all) done up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
103
Deyim
göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş
(all) done up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
104
Deyim
gösterişli kıyafetler giymiş
(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
105
Deyim
göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş
(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia]
s.
106
Deyim
en güzel kıyafetlerini giymiş
(all) dressed up
s.
107
Deyim
bayramlıklarını giymiş
dressed to the nines
expr.
108
Deyim
cicilerini giymiş
dressed to the nines
expr.
109
Deyim
yırtık pırtık giymiş
down-at-the-heel (us)
expr.
110
Deyim
yırtık pırtık giymiş
down-at-heel (brit)
expr.
111
Deyim
en iyi kıyafetlerini giymiş
in full feather
expr.
112
Deyim
güzel/şık kıyafetler giymiş
in full feather
expr.
Law
113
Hukuk
ağır suçlardan hüküm giymiş olanların oy kullanma haklarını elinden alınması
felony disenfranchisement
i.
114
Hukuk
ağır suçlardan hüküm giymiş olanların oy kullanma haklarını elinden alma
felony disenfranchisement
i.
115
Hukuk
hüküm giymiş mahpus
sentenced prisoner
i.
116
Hukuk
hüküm giymiş suçlu
convicted felon
i.
117
Hukuk
(çek, senet yüzünden hüküm giymiş) suçluların konulduğu eski bir hapishane
marshalsea
i.
118
Hukuk
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar
megans law
i.
119
Hukuk
halk güvenliğini sağlamak amacıyla cinsel suçlardan hüküm giymiş kimselerin yaşadıkları topluluğa bildirilmesini zorunlu tutan çeşitli yasalar
megan's law
i.
120
Hukuk
hüküm giymiş
con
s.
121
Hukuk
hüküm giymiş bir suçlu için yapılan ön soruşturmaya ait veya ilişkin
presentence
s.
Textile
122
Tekstil
kuyruklu ceket giymiş olan
tailcoated
s.
123
Tekstil
frak giymiş
tailcoated
s.
124
Tekstil
pantolon giymiş
trousered
s.
125
Tekstil
içlik giymiş
pantaletted
s.
126
Tekstil
pazen pantolon giymiş
flannelled
s.
Education
127
Eğitim
cübbe giymiş olan kimse
taberdar
i.
Religious
128
Dini
eskiden ingiltere'de hüküm giymiş suçlulara manevi yardım yapıp idama hazırlamakla görevli din adamı
ordinary
i.
Military
129
Askeri
yüzün alt kısmını korumayan miğfer giymiş
unbeavered
s.
130
Askeri
apolet giymiş
epauleted
s.
Archaic
131
Eski Kullanım
vaftiz kıyafeti giymiş küçük çocuk
chrisom
i.
132
Eski Kullanım
taç giymiş
endiademed
s.
Slang
133
Argo
çizgili tişört giymiş kimse
stripey
i.
134
Argo
bayramlıklarını giymiş
spiffed out
s.
135
Argo
en güzel/şık elbiselerini giymiş
gussied up
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of giymiş
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy