Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
harden
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"harden"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 43 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
harden
f.
sertleşmek
2
Yaygın Kullanım
harden
f.
sertleştirmek
3
Yaygın Kullanım
harden
f.
katılaşmak
General
4
Genel
harden
f.
kapılmak
5
Genel
harden
f.
yükselmek
6
Genel
harden
f.
kuvvetlenmek
7
Genel
harden
f.
pekleşmek
8
Genel
harden
f.
katı olmak
9
Genel
harden
f.
alıştırmak
10
Genel
harden
f.
pekişmek
11
Genel
harden
f.
donmak (çimento)
12
Genel
harden
f.
duygusuzlaşmak
13
Genel
harden
f.
artmak
14
Genel
harden
f.
kuvvetlendirmek
15
Genel
harden
f.
sağlamlaştırmak
16
Genel
harden
f.
duygusuzlaştırmak
17
Genel
harden
f.
katılaşmak
18
Genel
harden
f.
denge kurmak
19
Genel
harden
f.
sertleşmek
20
Genel
harden
f.
acımasızlaşmak
21
Genel
harden
f.
pekiştirmek
22
Genel
harden
f.
sabitleştirmek
23
Genel
harden
f.
kanıksanmak
24
Genel
harden
f.
sert bir tutum sergilemek
25
Genel
harden
f.
alıştırmak
26
Genel
harden
f.
boyun eğmemek
27
Genel
harden
f.
katı hale dönüştürmek
28
Genel
harden
f.
patlama/ısı/radyasyondan korumak
29
Genel
harden
f.
değişken koşullara uyum sağlamak
30
Genel
harden
f.
farklı iklimlere alışmak
Trade/Economic
31
Ticaret/Ekonomi
harden
f.
(fiyatlar) yükselip sabitlenmek
32
Ticaret/Ekonomi
harden
f.
istikrar kazanmak
33
Ticaret/Ekonomi
harden
f.
(fiyatlar) yükselmek
Technical
34
Teknik
harden
f.
çeliğe su vermek
35
Teknik
harden
f.
katılaştırmak
36
Teknik
harden
f.
katılaşmak
37
Teknik
harden
f.
su vermek (çelik vb'ine)
38
Teknik
harden
f.
sertleştirmek
Informatics
39
Bilişim
harden
f.
bilgisayarın güvenliğini artırmak
Textile
40
Tekstil
harden
i.
kaba kumaş
Automotive
41
Otomotiv
harden
f.
sertleşmek
Linguistics
42
Dilbilim
harden
f.
(ünsüz harfi) pekiştirmek
Military
43
Askeri
harden
f.
(nükleer bombardımana karşı) takviye etmek
"harden"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
harden extremely
f.
abanoz kesilmek
2
Genel
age-harden
f.
yaşlanmayla sertleştirmek
3
Genel
work-harden
f.
mekanik bir işlem ile sertleştirmek
4
Genel
harden something up
f.
bir şeyi sertleştirmek
5
Genel
case-harden
f.
kuvvetlendirmek
6
Genel
case-harden
f.
sertleştirmek
7
Genel
case-harden
f.
dayanıklı hale getirmek
8
Genel
case-harden
f.
hissizleştirmek
9
Genel
case-harden
f.
duyarsızlaştırmak
10
Genel
harden [dialect] [uk]
f.
cesaretlendirmek
11
Genel
harden [dialect] [uk]
f.
teşvik etmek
12
Genel
harden [dialect] [uk]
f.
desteklemek
Phrasals
13
Öbek Fiiller
harden off
f.
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye açık hava şartlarına maruz bırakmak
14
Öbek Fiiller
harden off
f.
bir bitkiyi açık hava şartlarına dayanıklı hale getirmek
15
Öbek Fiiller
harden off
f.
bir bitkiyi dışarıda yaşamaya dayanıklı hale getirmek
16
Öbek Fiiller
harden something off
f.
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye normal hava şartlarına alıştırmak
Idioms
17
Deyim
harden the neck
f.
inatçı olmak
18
Deyim
harden one's heart
f.
bağrına taş basmak
19
Deyim
harden oneself to something
f.
kendini acımasızlaşmak
20
Deyim
harden oneself to something
f.
kendini hissizleşmek
21
Deyim
harden oneself to something
f.
kendini zor bir şeye hazırlamak
22
Deyim
harden oneself to something
f.
kendini kötü bir şeye hazırlamak
23
Deyim
harden oneself to something
f.
kendini güç/meşakkatli bir şeye alıştırmak
24
Deyim
harden oneself to something
f.
kendini güç bir durumdan etkilenmez hale getirmek
25
Deyim
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı taş kalpli olmak
26
Deyim
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı kalbini taşlaştırmak
27
Deyim
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı iyilik ve merhamet hissetmeyi bırakmak
28
Deyim
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı kalbinin taşlaşmasına sebep olmak
29
Deyim
harden (one's) heart against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı taş kalpli olmasına sebep olmak
30
Deyim
harden your heart against somebody/something
f.
birine/bir şeye karşı hissizleşmek
31
Deyim
harden your heart against somebody/something
f.
birinden/bir şeyden artık duygusal olarak etkilenmemek
32
Deyim
harden oneself to
f.
kendini (kötü bir şeye) hazırlamak
33
Deyim
harden oneself to
f.
kendini (güç/meşakkatli bir şeye) alıştırmak
34
Deyim
harden oneself to
f.
kendini (zor bir şeye) hazırlamak
35
Deyim
harden oneself to
f.
kendini güç bir durumdan etkilenmez hale getirmek
36
Deyim
harden oneself to
f.
kendini (bir şeye karşı) acımasızlaşmak
37
Deyim
harden oneself to
f.
kendini (bir şeye karşı) hissizleştirmek
38
Deyim
harden your heart
f.
hissizleşmek
39
Deyim
harden your heart
f.
kaplsizleşmek
40
Deyim
harden your heart
f.
bağrına taş basmak
41
Deyim
harden your heart
f.
duygusal olarak etkilenmez hale gelmek
42
Deyim
harden your heart against somebody/something
f.
birine/bir şeye karşı taş kalpsizleşmek
Technical
43
Teknik
flame-harden
f.
alevle sertleştirmek
44
Teknik
air-harden
f.
havada sertleştirmek
45
Teknik
hammer harden
f.
soğuk döverek sertleştirmek
46
Teknik
color-harden
f.
yüzey sertleştirmek
47
Teknik
face-harden
f.
(metal) yüzeyini sertleştirmek
48
Teknik
work harden
f.
(metalin) mekanik bir işlemle sertliğini veya dayanıklılığını artırmak
Marine
49
Denizcilik
harden up
f.
orsalamayı önlemek için geminin ıskotalarını gerginleştirmek
Slang
50
Argo
(penis) harden
f.
(penis) kalkmak
51
Argo
(penis) harden
f.
(penis) sertleşmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of harden
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy