|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
ikisi arası |
a mixture of the two i.
|
|
2 |
Genel |
ikisi arası |
a combination of the two i.
|
|
3 |
Genel |
ikisi ortası |
(someone/something) which is a blend of the two i.
|
|
4 |
Genel |
ikisi ortası |
middle way i.
|
|
5 |
Genel |
ikisi ortası |
middle ground i.
|
|
6 |
Genel |
ikisi ortası |
middle path i.
|
|
7 |
Genel |
ikisi ortası |
a blend of the two i.
|
|
8 |
Genel |
beşte ikisi |
two out of five i.
|
|
9 |
Genel |
nüfusun üçte ikisi |
two third of the population i.
|
|
10 |
Genel |
atın üzerinde bacakların ikisi de bir tarafta oturma pozisyonu (genel olarak kadınların kullandığı at biniş şekli) |
sidesaddle i.
|
|
11 |
Genel |
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif |
millrind i.
|
|
12 |
Genel |
(hanedan armalarında) iki kolu üst taraftan diğer ikisi de alt taraftan kıvrılan motif |
millrynd i.
|
|
13 |
Genel |
ikisi bir kazanda kaynamamak |
not to get along together f.
|
|
14 |
Genel |
her ikisi de |
both s.
|
|
15 |
Genel |
her ikisi de |
both of s.
|
|
16 |
Genel |
her ikisi (de) |
both s.
|
|
17 |
Genel |
her ikisi |
both s.
|
|
18 |
Genel |
ikisi de |
both s.
|
|
19 |
Genel |
ikisi ortası |
middle of the road s.
|
|
|
20 |
Genel |
üçte ikisi |
two out of three s.
|
|
21 |
Genel |
ikisi bir arada |
two in a row zf.
|
|
22 |
Genel |
ikisi bir arada |
two in one zf.
|
|
23 |
Genel |
ikisi arasında |
in between ed.
|
|
24 |
Genel |
her ikisi |
both of them zm.
|
|
25 |
Genel |
her ikisi |
either zm.
|
|
26 |
Genel |
ikisi arası |
neither one nor the other zm.
|
|
27 |
Genel |
her ikisi de değil |
neither zm.
|
|
28 |
Genel |
her ikisi de değil |
neither of them zm.
|
|
29 |
Genel |
ikisi aynı anda |
both at the same time zm.
|
|
30 |
Genel |
(bir şeylerin, birilerinin) otuz ikisi |
thirty-two zm.
|
|
31 |
Genel |
(bir şeylerin, birilerinin) on ikisi |
twelve zm.
|
|
32 |
Genel |
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi ikisi |
twenty-two zm.
|
|
33 |
Genel |
(bir şeylerin, birilerinin) ikisi |
two zm.
|
|
34 |
Genel |
her ikisi |
all two [dialect] zm.
|
|
35 |
Genel |
kırk ikisi |
forty-two zm.
|
|
36 |
Genel |
altmış ikisi |
sixty-two zm.
|
|
37 |
Genel |
her ikisi de |
both and bağ.
|
|
38 |
Genel |
biri ya da ikisi |
either or both bağ.
|
|
39 |
Genel |
ikisi de |
ambi ök.
|
|
|
40 |
Genel |
her ikisi de anlamı veren ön ek |
amphi- ök.
|
|
41 |
Genel |
her ikisi anlamı veren ön ek |
bis- ök.
|
|
Phrases |
|
42 |
İfadeler |
her ikisi durumdan da zarar görme |
the worst of both worlds i.
|
|
43 |
İfadeler |
ebeveynlerin her ikisi |
both parents i.
|
|
44 |
İfadeler |
herhangi ikisi |
any two of expr.
|
|
45 |
İfadeler |
ikisi gitti, biri kaldı |
two down one to go expr.
|
|
46 |
İfadeler |
kızların üçte ikisi |
two-thirds of girls expr.
|
|
47 |
İfadeler |
ikisi de aynı şey |
potayto, potahto expr.
|
|
Proverb |
|
48 |
Atasözü |
eğer iki kişi kötü bir durumla karşılaşmışsa bu sorundan her ikisi birden sorumludur |
it takes two to tango
|
|
Colloquial |
|
49 |
Konuşma Dili |
(ikisi de) eşit durumda(lar) |
it's a toss-up expr.
|
|
50 |
Konuşma Dili |
ikisi de aynı |
a horse a piece expr.
|
|
Idioms |
|
51 |
Deyim |
ikisi de olmak |
be not fussed (about someone or something) f.
|
|
52 |
Deyim |
ikisi de olmak |
be not fussed (about someone or something) f.
|
|
53 |
Deyim |
ikisi de olmak |
not be fussed (about somebody/something) [uk] f.
|
|
54 |
Deyim |
ikisi de olmak |
not be fussed f.
|
|
55 |
Deyim |
ikisi de başa baş |
honours are even expr.
|
|
56 |
Deyim |
ikisi de aynı |
six of one and half a dozen of the other expr.
|
|
57 |
Deyim |
ikisi de aynı |
six in one, (and) half a dozen in the other expr.
|
|
58 |
Deyim |
ikisi de aynı |
six to one, half dozen to the other expr.
|
|
Speaking |
|
59 |
Konuşma |
her ikisi de olabilir |
it could go either way expr.
|
|
60 |
Konuşma |
ikisi de benim |
both of them are me expr.
|
|
61 |
Konuşma |
ikisi bir kapıya çıkar |
they both amount to the same thing expr.
|
|
62 |
Konuşma |
onlardan ikisi vardı |
there were two of them expr.
|
|
Trade/Economic |
|
63 |
Ticaret/Ekonomi |
anaparası veya faizi ya da ikisi birden bir başka şirket tarafından garanti edilen tahvil |
assumed bond i.
|
|
64 |
Ticaret/Ekonomi |
çocuksuz yaşayan ve her ikisi de çalışan çiftler |
double income no kids (dinks/dinkies) i.
|
|
65 |
Ticaret/Ekonomi |
ihbar üzerine, zamanın geçmesiyle veya her ikisi sonucunda bir temerrüt teşkil edecek durum |
event which with notice or lapse of time or both would become a default i.
|
|
66 |
Ticaret/Ekonomi |
17. yüzyılda talerin üçte ikisi değerinde olan, almanların kullandığı eski bir gümüş sikke |
gulden i.
|
|
67 |
Ticaret/Ekonomi |
17. yüzyılda talerin üçte ikisi değerinde olan, almanların kullandığı eski bir gümüş sikke |
guldengroschen i.
|
|
68 |
Ticaret/Ekonomi |
17. yüzyılda talerin üçte ikisi değerinde olan, almanların kullandığı eski bir gümüş sikke |
guldiner i.
|
|
69 |
Ticaret/Ekonomi |
17. yüzyılda talerin üçte ikisi değerinde olan, almanların kullandığı eski bir gümüş sikke |
guldentaler i.
|
|
70 |
Ticaret/Ekonomi |
17. yüzyılda talerin üçte ikisi değerinde olan, almanların kullandığı eski bir gümüş sikke |
guldenthaler i.
|
|
Law |
|
71 |
Hukuk |
her ikisi de evli olan kadınla yapılan zina |
double adultery i.
|
|
Insurance |
|
72 |
Sigortacılık |
her ikisi de kusurlu çatma klozu |
both to blame collision clause i.
|
|
73 |
Sigortacılık |
taraflardan her ikisi tarafından bilinen hasar |
known loss i.
|
|
Technical |
|
74 |
Teknik |
beşten ikisi kodu |
two-out-of-five code i.
|
|
75 |
Teknik |
(kristalde) üç eksen arasındaki kesişme noktalarından ikisi eğri olan |
diclinic s.
|
|
76 |
Teknik |
her ikisi de anlamı veren ön ek |
ampho- ök.
|
|
Computer |
|
77 |
Bilgisayar |
ikisi de kesin |
both strict expr.
|
|
78 |
Bilgisayar |
kılavuz çizgileri: ikisi de |
gridlines: both expr.
|
|
Automotive |
|
79 |
Otomotiv |
ikisi bir arada boya |
two-pack paint i.
|
|
|
80 |
Otomotiv |
ikisi bir arada dolgu macunu |
two-pack filler i.
|
|
Medical |
|
81 |
Medikal |
dünyadaki bebek ölümlerinin üçte ikisi |
two-thirds of global infant mortality i.
|
|
Pathology |
|
82 |
Patoloji |
her ikisi ölü ikiz doğum |
twins both stillborn i.
|
|
Gastronomy |
|
83 |
Mutfak |
jelatin veya krem şantiden biri ya da her ikisi ile hafifletilmiş et veya balık püresi |
mousse i.
|
|
Math |
|
84 |
Matematik |
özne ve yüklemleri aynı olup nicelik veya nitelik olarak veya her ikisi bakımından farklılık gösteren iki önerme arasındaki ilişki |
opposition i.
|
|
85 |
Matematik |
her ikisi arasında üçüncü bir elemanın bulunduğu küme |
continuum i.
|
|
Logic |
|
86 |
Mantık |
aynı anda her ikisi de doğru olamayan iki önermeden her biri |
contrary i.
|
|
87 |
Mantık |
aynı anda her ikisi de doğru olamayan ifadeler |
contraries i.
|
|
Statistics |
|
88 |
İstatistik |
ikisi de ikilik olarak ifade edilen, normal dağılıma sahip değişkenler için hesaplanan korelasyon katsayısı |
tetrachoric correlation i.
|
|
89 |
İstatistik |
ikisi de ikilik olarak ifade edilen, normal dağılıma sahip değişkenler için hesaplanan korelasyon katsayısı |
tetrachoric correlation coefficient i.
|
|
Biology |
|
90 |
Biyoloji |
eş kalıtsal bir organizmada yalnızca ikisi bulunabilen üç veya daha fazla alelden oluşan dizilere verilen ad |
multiple allele i.
|
|
91 |
Biyoloji |
eş kalıtsal bir organizmada yalnızca ikisi bulunabilen üç veya daha fazla alelden oluşan dizi |
multiple factor i.
|
|
Biochemistry |
|
92 |
Biyokimya |
aktivatör, inhibitör veya her ikisi olarak hareket etmek (reseptör) |
modulate f.
|
|
Botanic |
|
93 |
Botanik |
ikisi diğerlerinden daha kısa olan altı organa sahip |
tetradynamous s.
|
|
Breeding |
|
94 |
Hayvancılık |
ikisi yan yana, bir diğeri de önde olacak şekilde koşum takılmış üç çeki hayvanı |
spike team i.
|
|
Linguistics |
|
95 |
Dilbilim |
sayı, durum ya da her ikisi için geçerli olan dilbilimsel form |
nominal i.
|
|
96 |
Dilbilim |
(harf sesi) arka arkaya iki kez bulunan ve ikisi de telaffuz edilen |
geminate s.
|
|
97 |
Dilbilim |
(harf sesi) arka arkaya iki kez bulunan ve ikisi de telaffuz edilen |
geminated s.
|
|
Archaeology |
|
98 |
Arkeoloji |
as'ın beşte on ikisi değerindeki bronz bir antik roma sikkesi |
quincunx i.
|
|
Religious |
|
99 |
Dini |
hristiyanlıkta, üç müneccimden biri (diğer ikisi caspar, melchior) |
balthasar i.
|
|
100 |
Dini |
hristiyanlıkta, üç müneccimden biri (diğer ikisi caspar, melchior) |
balthazar i.
|
|
Printery |
|
101 |
Matbaa |
büyük harf ile aynı formu paylaşıp boyutça onun üçte ikisi kadar olan ve genellikle dipnotlarda ve kısaltmalarda kullanılan harf |
small capital i.
|
|
Latin |
|
102 |
Latince |
ikisi birden anlamı katan ön ek |
ambi- ök.
|
|