Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
in back
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in back"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
in back
expr.
depoda
2
Deyim
in back
expr.
arka tarafta
3
Deyim
in back
expr.
görünmeyen kısımda
4
Deyim
in back
expr.
stokta
"in back"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 267 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stab in the back
f.
kalleşlik etmek
2
Genel
pay back in one's own coin
f.
misilleme yapmak
3
Genel
put one's back in it
f.
canını dişine takmak
4
Genel
stab somebody in the back
f.
kalleşlik etmek
5
Genel
be in the back of one's mind
f.
aklının bir köşesinde bulunmak
6
Genel
be in the back
f.
arkada kalmak
7
Genel
go back in time
f.
geçmişe gitmek
8
Genel
go back in time
f.
zamanda geriye gitmek
9
Genel
stab someone in the back
f.
kalleşlik yapmak
10
Genel
draw back in horror
f.
korkuyla geri çekilmek
11
Genel
go in the back room
f.
arka odaya gitmek
12
Genel
call in for back up
f.
(polis) destek istemek
13
Genel
get back in line
f.
tekrar sıraya (kuyruğa) girmek/geçmek
14
Genel
give 5 dollars back in change
f.
para üstü olarak beş dolar vermek
15
Genel
give 5 dollars back in change
f.
beş dolar para üstü vermek
16
Genel
be due back in court
f.
(...'de/da) tekrar mahkemeye çıkmak
17
Genel
get back in time
f.
zamanında dönmek
18
Genel
in the back
zf.
arkadan
19
Genel
in back of
zf.
in arkasında
20
Genel
in back of
zf.
arkasında
21
Genel
back in the day
zf.
eskiden
22
Genel
bitd (back in the day)
kısalt.
eskiden
23
Genel
bitd (back in the day)
kısalt.
bir zamanlar
Phrasals
24
Öbek Fiiller
sneak someone in through the back door
f.
birini arka kapından gizlice eve sokmak
25
Öbek Fiiller
stand in back of someone
f.
(desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
26
Öbek Fiiller
pour something back (in)
f.
(bir sıvıyı vb) (bir şeyin içine) tekrar/geri dökmek
27
Öbek Fiiller
back in
f.
geri geri sokmak
28
Öbek Fiiller
back in
f.
geri geri girmek
29
Öbek Fiiller
call something (back) in
f.
bir şeyi geri toplamak
30
Öbek Fiiller
call something (back) in
f.
bir şeyi piyasadan toplamak
31
Öbek Fiiller
call something (back) in
f.
bir şeyin iade edilmesini istemek
32
Öbek Fiiller
call something (back) in
f.
bir şeyi piyasadan çekmek
33
Öbek Fiiller
pour back in
f.
geri içine dökmek
34
Öbek Fiiller
pour back in
f.
tekrar içine dökmek
35
Öbek Fiiller
reach back into (some point in time)
f.
(tarihte bir zamana) dayanmak
36
Öbek Fiiller
reach back into (some point in time)
f.
(tarihte bir zamandan) gelmek
37
Öbek Fiiller
reach back into (some point in time)
f.
(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
38
Öbek Fiiller
reach back into (some point in time)
f.
(tarihte bir zamandan) ilham almak
39
Öbek Fiiller
reach back into (some point in time)
f.
(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
40
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamana) dayanmak
41
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamandan) gelmek
42
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
43
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamandan) ilham almak
44
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
45
Öbek Fiiller
stand (in) back of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak/konumlanmak
46
Öbek Fiiller
stand (in) back of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak/olmak
47
Öbek Fiiller
stand (in) back of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) destekçisi olmak
Phrases
48
İfadeler
in back light (in back of the light)
zf.
arkadan vuran ışıkta
Colloquial
49
Konuşma Dili
be in the back row
f.
arka sırada olmak
50
Konuşma Dili
take someone in the back
f.
birisini arkaya götürmek
51
Konuşma Dili
get back in the groove again
f.
tekrar havaya girmek
52
Konuşma Dili
get back in the groove again
f.
yeniden havaya girmek
53
Konuşma Dili
pop it back in
f.
(çıkan kol vb) tekrar yerine oturtmak
54
Konuşma Dili
back in the day
expr.
bir zamanlar
55
Konuşma Dili
back in the days
expr.
bir zamanlar
56
Konuşma Dili
back in the old days
expr.
eskiden
57
Konuşma Dili
back in the old days
expr.
o günlerde
58
Konuşma Dili
back in the days
expr.
zamanında
59
Konuşma Dili
back in the day
expr.
vaktinde
60
Konuşma Dili
back in the day
expr.
zamanında
61
Konuşma Dili
back in the days
expr.
vaktinde
Idioms
62
Deyim
a knife in the back
i.
sırtından bıçaklama
63
Deyim
a knife in the back
i.
hainlik yapma
64
Deyim
a knife in the back
i.
ihanet etme
65
Deyim
a knife in the back
i.
kalleşlik etme
66
Deyim
a knife in the back
i.
arkadan vurma
67
Deyim
the boys in the back room
i.
arka plandaki kişiler
68
Deyim
a crick in one's back
i.
bel tutulması
69
Deyim
pat in the back
i.
övgü
70
Deyim
the boys in the back room
i.
perde arkasındaki kişileri
71
Deyim
the boys in the back room
i.
perde arkasındaki kişiler
72
Deyim
the boys in the back room
i.
perde arkasındaki adamlar
73
Deyim
a knife in the back
i.
ihanet
74
Deyim
a knife in the back
i.
kalleşlik
75
Deyim
a stab in the back
i.
kalleşlik
76
Deyim
a stab in the back
i.
sırtından vurma/bıçaklama
77
Deyim
a stab in the back
i.
arkadan vurma/bıçaklama
78
Deyim
a stab in the back
i.
hainlik
79
Deyim
a stab in the back
i.
ihanet
80
Deyim
a stab in the back
i.
hıyanet
81
Deyim
crick in one's back
i.
bel tutulması
82
Deyim
crick in one's back
i.
sırt tutulması
83
Deyim
crick in one's back
i.
sırtında/belinde tutulma
84
Deyim
crick in back
i.
bel tutulması
85
Deyim
crick in back
i.
sırt tutulması
86
Deyim
eyes in the back of (one's) head
i.
arkasındaki göz
87
Deyim
eyes in the back of (one's) head
i.
etrafında olup biten her şeyi bilme/görme
88
Deyim
eyes in the back of (one's) head
i.
etrafında olup biten her şeyin farkında olma
89
Deyim
eyes in the back of (one's) head
i.
etrafında olup biten her şeyden haberdar olma
90
Deyim
eyes in the back of your head
i.
arkandaki göz
91
Deyim
eyes in the back of your head
i.
etrafında olup biten her şeyi bilme/görme
92
Deyim
eyes in the back of your head
i.
etrafında olup biten her şeyin farkında olma
93
Deyim
eyes in the back of your head
i.
etrafında olup biten her şeyden haberdar olma
94
Deyim
be back in business
f.
tekrar işe/çalışmaya/işlemeye başlamak
95
Deyim
be back in business
f.
yeniden sahalara dönmek
96
Deyim
be back in business
f.
tekrar/yine çalışır/işler durumda olmak
97
Deyim
keep something in the back of someone's mind
f.
aklının bir köşesinde bulundurmak
98
Deyim
have something in the back of someone's mind
f.
aklının bir köşesinde bulundurmak
99
Deyim
put something in the back of someone's mind
f.
aklının bir köşesine yazmak
100
Deyim
keep something in the back of someone's mind
f.
aklının köşesinde bulundurmak
101
Deyim
have something in the back of someone's mind
f.
aklının köşesinde bulundurmak
102
Deyim
put something in the back of someone's mind
f.
aklının köşesine yerleştirmek
103
Deyim
have eyes in the back of one's head
f.
arkada gözü olmak
104
Deyim
stab a knife in someone's back
f.
arkadan vurmak
105
Deyim
stab in the back
f.
arkadan vurmak
106
Deyim
have eyes in the back of one's head
f.
arkasında gözleri olmak
107
Deyim
stab someone in the back
f.
birine ihanet etmek
108
Deyim
put something in the back of one's mind
f.
bir şeyi aklının bir köşesine yazmak
109
Deyim
stab someone in the back
f.
birini sırtından bıçaklamak
110
Deyim
throw something back in somebody's face
f.
elinin tersiyle itmek
111
Deyim
back in the game
f.
görevine dönmek
112
Deyim
be back in the saddle
f.
göreve tekrar başlamak/dönmek
113
Deyim
stab in the back
f.
hainlik etmek
114
Deyim
be back in the saddle
f.
işe yeniden koyulmak
115
Deyim
have eyes in the back of one's head
f.
kafasının arkasında gözleri olmak
116
Deyim
stab in the back
f.
kalleşlik etmek
117
Deyim
pay someone back in one’s own coin
f.
kendi silahıyla vurmak
118
Deyim
pat in the back
f.
övmek
119
Deyim
pay back in his own coin
f.
kendi silahıyla vurmak
120
Deyim
pay someone back in one’s own coin
f.
misilleme yapmak
121
Deyim
back in the game
f.
oyuna dönmek
122
Deyim
pay one back in his own coin
f.
öcünü almak
123
Deyim
pat in the back
f.
sırtını sıvazlamak
124
Deyim
stab in the back
f.
sırtından bıçaklamak
125
Deyim
stab in the back
f.
şaşırtmak
126
Deyim
stab in the back
f.
sırtından vurmak
127
Deyim
put the genie back in the bottle
f.
sorunun üstesinden gelmek
128
Deyim
put the spring back in one's step
f.
toparlanmak
129
Deyim
back in the game
f.
tekrar faaliyete geçmek
130
Deyim
stab in the back
f.
yaralamak
131
Deyim
throw something back in somebody's face
f.
(tavsiyeyi/öneriyi vb) reddetmek
132
Deyim
stab in the back
f.
üzmek
133
Deyim
put the spring back in one's step
f.
yeniden iyi hissetmek
134
Deyim
throw something back in somebody's face
f.
(tavsiyeyi/öneriyi vb) geri çevirmek
135
Deyim
back in harness
f.
(tatilden vs. sonra) işine dönmek
136
Deyim
pay (one) back in kind
f.
yaptığı kötülüğün karşılığını (birine) aynı biçimde ödetmek
137
Deyim
pay (one) back in kind
f.
(biriyle) ödeşmek
138
Deyim
pay (one) back in kind
f.
(birine) misillemede bulunmak
139
Deyim
pay (one) back in kind
f.
(birine) kısasa kısas yapmak
140
Deyim
pay (one) back in kind
f.
kana kan/göze göz/dişe diş istemek
141
Deyim
put it in their back yard
f.
(zehirli maddeleri vs.) kendi bahçelerine koysunlar
142
Deyim
put it in their back yard
f.
(maden ocaklarını vs.) kendi yaşadıkları yere yapsınlar
143
Deyim
put it in their back yard
f.
(o fabrikayı vs.) kendi bahçelerine kursunlar
144
Deyim
be back in business
f.
tekrar çalışmaya hazır olmak
145
Deyim
be back in business
f.
tekrar koşmaya/yüzmeye vb. başlamak
146
Deyim
back in circulation
f.
tekrar sahalarda
147
Deyim
back in circulation
f.
sahalara dönmüş
148
Deyim
back in circulation
f.
sosyal hayata geri dönmüş
149
Deyim
back in circulation
f.
(ilişkiden çıkmış) boşta
150
Deyim
back in circulation
f.
tekrar ilişkiye açık
151
Deyim
back in the saddle
f.
göreve/işe geri dönmüş
152
Deyim
back in the saddle
f.
tekrar işe koyulmuş/başlamış
153
Deyim
back in the saddle
f.
tekrar kaldığı yerden devam eden
154
Deyim
back in the saddle
f.
yeniden başlamış
155
Deyim
back in circulation
f.
tekrar sahalarda
156
Deyim
back in circulation
f.
sahalara dönmüş
157
Deyim
back in circulation
f.
sosyal hayata geri dönmüş
158
Deyim
back in circulation
f.
tekrar sosyalleşmeye başlamış
159
Deyim
back in circulation
f.
(ilişkiden çıkmış) boşta
160
Deyim
back in circulation
f.
tekrar ilişkiye açık
161
Deyim
be back in harness [uk]
f.
işine dönmek
162
Deyim
be back in harness [uk]
f.
tekrar işe başlamak/dönmek
163
Deyim
get in through the back door
f.
yolsuz şekilde yapmak
164
Deyim
get in through the back door
f.
doğru yoldan yapmamak
165
Deyim
get in through the back door
f.
dolaylı yoldan yürütmek
166
Deyim
get in through the back door
f.
el altından yapmak/yürütmek
167
Deyim
have eyes in the back of head
f.
arkada gözü olmak
168
Deyim
have eyes in the back of head
f.
arkasında gözleri olmak
169
Deyim
have eyes in the back of head
f.
kafasının arkasında gözleri olmak
170
Deyim
have eyes in the back of your head
f.
arkada gözü olmak
171
Deyim
have eyes in the back of your head
f.
arkasında gözleri olmak
172
Deyim
have eyes in the back of your head
f.
kafasının arkasında gözleri olmak
173
Deyim
jump back in time
f.
zamanda geriye gitmek/atlamak
174
Deyim
jump back in time
f.
eski bir tarihe dönmek
175
Deyim
jump back in time
f.
geçmişe dönmek
176
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birini kendi silahıyla vurmak
177
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birine misilleme yapmak
178
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birinden intikam almak
179
Deyim
pay someone back in their own coin [old-fashioned]
f.
birine aynı şekilde karşılık vermek
180
Deyim
put the roses back in (one's) cheeks [uk]
f.
(birinin) yanaklarına renk getirmek
181
Deyim
put the roses back in (one's) cheeks [uk]
f.
(birinin) sağlığını yerine getirmek
182
Deyim
put the roses back in (one's) cheeks [uk]
f.
(birinin) enerjisini yerine getirmek
183
Deyim
throw (something) back in (one's) face
f.
elinin tersiyle itmek
184
Deyim
throw (something) back in (one's) face
f.
(tavsiyeyi/öneriyi) geri çevirmek
185
Deyim
throw (something) back in (one's) face
f.
(tavsiyeyi/öneriyi) reddetmek
186
Deyim
back in (one's) box
s.
köşesine çekilmiş
187
Deyim
back in (one's) box
s.
sinmiş
188
Deyim
back in (one's) box
s.
susmuş
189
Deyim
back in (one's) box
s.
ağzını kapamış
190
Deyim
back in (one's) box
s.
göze batmayan
191
Deyim
back in (one's) box
s.
dikkat çekmeyen
192
Deyim
back in your box
s.
köşesine çekilmiş
193
Deyim
back in your box
s.
sinmiş
194
Deyim
back in your box
s.
susmuş
195
Deyim
back in your box
s.
ağzını kapamış
196
Deyim
back in your box
s.
göze batmayan
197
Deyim
back in your box
s.
dikkat çekmeyen
198
Deyim
back in (one's) box
s.
sesi kesilmiş durumda
199
Deyim
back in (one's) box
s.
sesi soluğu çıkmaz durumda
200
Deyim
stabbed in the back
s.
sırtından vurulmuş
201
Deyim
stabbed in the back
s.
sırtından bıçaklanmış
202
Deyim
stabbed in the back
s.
ihanete uğramış
203
Deyim
stabbed in the back
s.
kalleşlik yapılmış
204
Deyim
in the back of your mind
expr.
aklının bir köşesinde
205
Deyim
in the back of your mind
expr.
aklının bir köşesine
206
Deyim
in the back of your mind
expr.
aklının bir yerinde
207
Deyim
in the back of your mind
expr.
aklının bir yerine
208
Deyim
in the back of beyond
expr.
cehennemin dibinde
209
Deyim
in the back of beyond
expr.
ıssız ve ulaşılması güç bir yerde
210
Deyim
in the back of beyond
expr.
kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde
211
Deyim
in the back of beyond
expr.
ulaşılması güç bir yerde
212
Deyim
at/in the back of beyond
expr.
ücra bir yerde
213
Deyim
in the back of beyond
expr.
ücra bir köşede
214
Deyim
(in) back of (something)
expr.
(bir şeyin) arkasında
215
Deyim
(in) back of (something)
expr.
(bir şeyin) gerisinde
216
Deyim
back in the knife drawer, miss sharp
expr.
lafına dikkat et
217
Deyim
back in the knife drawer, miss sharp
expr.
ağzından çıkanı kulağın duysun
218
Deyim
put it in their back yard
expr.
kendi bahçelerine koysunlar
219
Deyim
put it in their back yard!
expr.
kendi bahçelerine koysunlar!
220
Deyim
at/in the back of your mind
expr.
aklının bir köşesinde
221
Deyim
at/in the back of your mind
expr.
aklının bir kenarında
222
Deyim
at/in the back of your mind
expr.
aklının bir yerinde
223
Deyim
not in my back yard
expr.
benden uzak olsun da
224
Deyim
not in my back yard
expr.
benim arka bahçemde değil
225
Deyim
in (one's) (own) back yard
expr.
(birinin kendi) çevresinde/yakınında
226
Deyim
in the back
expr.
arkada
227
Deyim
in the back
expr.
arkasında
228
Deyim
in the back
expr.
depoda
229
Deyim
in the back
expr.
arka tarafta
230
Deyim
in the back
expr.
görünmeyen kısımda
231
Deyim
in the back
expr.
stokta
232
Deyim
in the back of (one's) mind
expr.
(birinin) aklının bir köşesinde
233
Deyim
in the back of mind
expr.
aklının bir köşesinde
234
Deyim
nImby (not in my back yard)
expr.
benden uzak olsuncu
235
Deyim
pitby (put it in their back yard)
expr.
(zehirli maddeleri) kendi bahçelerine koysunlar
236
Deyim
pitby (put it in their back yard)
expr.
(maden ocaklarını, nükleer santralleri) kendi yaşadıkları yere yapsınlar
Speaking
237
Konuşma
never look back in regret
expr.
asla geçmişe pişmanlıkla/pişmanlık içinde bakma
238
Konuşma
never look back in regret
expr.
asla yaptıklarından pişmanlık duyma/pişman olma
239
Konuşma
don’t throw it back in my face later
expr.
bunu daha sonra yüzüme vurma
240
Konuşma
you put us in danger back there
expr.
bizi orada tehlikeye soktun
241
Konuşma
I'll be back in five or six days
expr.
beş altı gün içinde döneceğim
242
Konuşma
let's go back in time
expr.
hadi geçmişe dönelim
243
Konuşma
never look back in regret
expr.
geçmişinden asla pişmanlık duyma
244
Konuşma
I'll be back in 30 minutes tops
expr.
en fazla yarım saate dönerim
245
Konuşma
they are interested in some of the works we were doing back then
expr.
eskiden yaptığımız bazı işlerle ilgileniyorlar
246
Konuşma
don't go back in there
expr.
oraya geri dönme
247
Konuşma
back in change
expr.
para üstü (olarak)
248
Konuşma
I am back in town
expr.
şehire döndüm
249
Konuşma
you should have seen me back in the day
expr.
sen beni eskiden görecektin
250
Konuşma
he will be back in a week
expr.
1 hafta içinde dönecek
251
Konuşma
he will be back in a week
expr.
1 haftaya dönecek
252
Konuşma
if I could go back in time
expr.
zamanda geriye gidebilseydim
Chat Usage
253
Chatleşme Dili
bbiab (be back in a bit)
expr.
birazdan dönerim
254
Chatleşme Dili
bbiab (be back in a bit)
expr.
az sonra döneceğim
255
Chatleşme Dili
bbiab (be back in a bit)
expr.
birazdan geri geleceğim
256
Chatleşme Dili
bbiab (be back in a bit)
expr.
bir dakika
257
Chatleşme Dili
bbiab (be back in a bit)
expr.
bir saniye
258
Chatleşme Dili
bbiaf (be back in a few minutes)
expr.
birazdan dönerim
259
Chatleşme Dili
bbiaf (be back in a few minutes)
expr.
az sonra döneceğim
260
Chatleşme Dili
bbiaf (be back in a few minutes)
expr.
birazdan geri geleceğim
261
Chatleşme Dili
bbiaf (be back in a few minutes)
expr.
birkaç dakikaya dönerim
262
Chatleşme Dili
bbiafm (be back in a few minutes)
expr.
birazdan dönerim
263
Chatleşme Dili
bbiafm (be back in a few minutes)
expr.
az sonra döneceğim
264
Chatleşme Dili
bbiafm (be back in a few minutes)
expr.
birazdan geri geleceğim
265
Chatleşme Dili
bbiafm (be back in a few minutes)
expr.
birkaç dakikaya dönerim
Computer
266
Bilgisayar
paste in back
expr.
arkaya yapıştır
Football
267
Futbol
stole in unmarked at the back post
f.
arka direkte kendisini unutturmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in back
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy