infilak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

infilak



"infilak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
infilak explosion i.
General
infilak burst i.
infilak blast i.
infilak fulmination i.
infilak outburst i.
infilak detoration i.
infilak blowup i.
infilak detonation i.
infilak explosion i.
infilak blow-up i.
infilak burst-up i.
infilak thunderbolt i.
infilak detonization i.
infilak detonisation i.
infilak flare i.
infilak outflash i.
Insurance
infilak explosion i.
Technical
infilak blasting i.
Military
infilak burst i.
infilak explosion i.
infilak detonation i.
Hunting
infilak blasi i.

"infilak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 109 sonuç

Türkçe İngilizce
General
infilak rizikosu explosion risk i.
infilak etme detonization i.
infilak etme detonisation i.
içine konduğu paket açıldığında infilak eden ince patlayıcı düzenek package bomb i.
(patlayıcılarda) infilak sistemi firing system i.
infilak etmek go off f.
infilak etmek spring f.
infilak ettirmek explode f.
infilak etmek blow up f.
infilak etmek fulminate f.
infilak etmek detonate f.
infilak etmek go pop f.
infilak etmek burst f.
infilak ettirmek trigger f.
infilak etmek explode f.
infilak ettirmek detonate f.
infilak etmek blast f.
düşüp infilak etmek crash and burn f.
yavaşça infilak etmek hang f.
infilak etmek detonize [us] f.
infilak ettirmek detonize [us] f.
infilak etmek detonise [uk] f.
infilak ettirmek detonise [uk] f.
infilak etmek rive f.
infilak edici explosive s.
Phrasals
infilak etmek blow up f.
infilak ettirmek set off f.
infilak etmek blow up f.
infilak ettirmek touch off f.
infilak etmek burst out f.
Idioms
infilak yaratan a demolition job [brit] i.
infilak etmek let loose f.
Speaking
infilak etmeden kısa bir süre önce shortly before it exploded expr.
Trade/Economic
infilak sigortası insurance against damage by explosion i.
infilak rizikosu explosion risk i.
Insurance
yangın, yıldırım ve infilak fire, lighting and explosion i.
Technical
infilak için kullanılan bir dinamit türü rendrock i.
Construction
infilak anında enkazı kuşatmak için kullanılan ağır zincir örgü, kablo veya halat mat i.
Mining
infilak basıncı explosion pressure i.
infilak gazı explosion gas i.
infilak etmez explosion-proof s.
Chemistry
infilak etmek fulminate f.
infilak ettirilebilir detonable s.
Astronomy
kozmik infilak cosmic explosion i.
History
29 ocak 1986'da kalkışından hemen sonra infilak eden ve yedi mürettebatı ölen uzay mekiği challenger i.
Environment
asgari infilak limiti lower explosive limit i.
hedeflenen infilak noktası desired ground zero i.
infilak noktası actual ground zero i.
infilak krateri explosion crater i.
infilak ölçekleme kanunları blast scaling laws i.
infilak yüksekliği height of burst i.
nükleer infilak etkisi nuclear blast effect i.
yüksek irtifada gerçekleşen infilak high altitude burst i.
Geography
genellikle düz zeminli ve suya dolu olan, geniş ve sığ infilak krateri maar i.
Geology
infilak hızı detonation velocity i.
infilak basıncı detonation presure i.
Military
yakın satıhta nükleer infilak nuclear proximity-surface burst i.
ortaya çok sayıda nötron çıkartan, ancak az miktarda infilak eden ve böylece bir çok canlıyı öldüren, ancak binalara zarar vermeyen nükleer bomba neutron bomb i.
alçak infilak maddesi low explosive i.
alçak ihtiraklı infilak low burst i.
alçak irtifada nükleer infilak low airburst i.
basınç uygulanmasıyla infilak eden mayın pressure mine i.
birinci sınıf yüksek infilak maddesi primary high explosive i.
esas infilak hakkı main charge i.
gözetleme infilak hakkı spotting charge i.
havada nükleer infilak nuclear airburst i.
hedefe gönderilen nükleer bir silahın beklenen darbe ile fakat amaçlanandan daha yüksek bir irtifada infilak etmesi flare dud i.
havada infilak airburst i.
infilak tipleri types of burst i.
infilak dirençli çok tesirli tarama sistemi explosion resistant multi-influence sweep system i.
infilak dolayısıyla basınç düşümü explosive decompression i.
infilak sonrası serpinti hesaplaması postburst fallout prediction i.
infilak dalgası burst wave i.
infilak maddeleri cephaneliği explosive magazine i.
infilak hakkı explosive charge i.
infilak tesiri blast effect i.
infilak dirençli çok tesirli uzaktan kumandalı tarama explosion resistant multi-influence drone sweep i.
infilak maddesi detonating agent i.
infilak etme detonation i.
infilak öncesi serpinti hesaplaması preburst fallout prediction i.
infilak anında görülen parlak flaş incendiary effect i.
infilak ettirme detonation i.
infilak dalgası detonation wave i.
infilak basıncı blast i.
infilak sathı surface of rupture i.
infilak maddesi explosive i.
nükleer infilak nuclear burst i.
önceden tespit edilen geciktirilmiş infilak delay action i.
plastik infilak maddesi plastic explosive i.
satıhta nükleer infilak nuclear surface burst i.
sualtı nükleer infilak nuclear underwater burst i.
trinitrotolüen ve pul veya toz halinde alüminyum karışımından elde edilen yüksek süratli infilak özelliğine sahip bir madde ammonal i.
yapışkan infilak hakkı stick charge i.
yer altı nükleer infilak nuclear underground burst i.
yüksek infilak bombası high explosive bomb i.
yüksek süratli infilak maddesi dunnite i.
yüksek infilak maddesi high explosive i.
yüksek infilak maddesi high explosive element i.
yüksek infilak maddesinin tam ortasında çok tabakalı bir yapıdan meydana gelen patlayıcı fitil mild detonating cord i.
yüksekte infilak high airburst i.
bombanın havada infilak etmesi atomic air burst i.
nükleer silahın ani infilak anında ortaya çıkan merkezi parçalanma noktası zero point i.
esas infilak veya propulsiyon ünitesini istenmeden aktive etmeyi önleyip ancak uygun uyarıcıyı aldıktan sonra aktive eden iki fonksiyonlu bir cihaz safety and arming mechanism i.
infilak tesiri overpressure i.
kontrollü infilak controlled explosion i.
mayın infilak alanı firing area i.
(kara harekatlarında) infilak devresi firing circuit i.
infilak etmek flare up f.
(atom tahrip silahında infilak için) mümkün olan en erken zaman early time expr.