kötü olan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kötü olan



"kötü olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kötü olan seamiest s.
kötü olan seamier s.

"kötü olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 133 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düşüncesi bile kötü olan şey the unthinkable i.
zamanlaması kötü olan vuruş misstrike i.
asıl kötü olan kısım dickens i.
alay edercesine kötü olan taklit parody i.
aynı zamanda iyi ve kötü olan dulcamara s.
kötü etkisi olan damaging s.
tadı kötü olan rammish s.
kötü durumda olan untrim s.
kötü ve sefil bir görünüşü olan mangey s.
sağlığı kötü olan middling [dialect] s.
sağlığı daha da kötü olan worse s.
en kötü ihtimal olan worst-case s.
daha kötü durumda olan low s.
kötü durumda olan (yarış pisti) off s.
konumu kötü olan (köprü) offside s.
tadı kötü olan impalatable s.
kötü durumda olan disreputable s.
kötü durumda olan scaly s.
kötü durumda olan scaley s.
kötü bir şey hakkında bilgisiz olan blissfully ignorant s.
sağlığı kötü olan sober s.
sağlık durumu kötü olan streaked s.
kötü olan şey naught [obsolete] zm.
iyi veya kötü olan bir şeyi yaşaması kesin in for expr.
Proverb
kötü dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür a false friend is worse than an open enemy
Colloquial
kötü durumda olan kimse mess i.
Idioms
kötü namı olan yer a black spot i.
kötü olan özelliği örten iyi özellik redeeming feature i.
kötü olan özelliği örten iyi özellik a redeeming feature i.
stadyum ya da tiyatroların ucuz ama çok kötü bir görüş açısı olan oturma bölümleri the nosebleeds i.
başlangıçta kötü sonrasında iyi olan şey blessing in disguise i.
hep iyi olan, asla kötü olamayan, mükemmel davrandığını sanan kişi goody two shoes person i.
her an kötü bir şey yapacakmış gibi olan kişi fox in the henhouse i.
dışarıdan iyi görünüp iç yüzü kötü olan bir şey/biri devil in disguise i.
her halükarda kötü bitecek olan açmaz the lady or the tiger i.
genel olarak kötü fakat bazı iyi tarafları da olan durum horse and rabbit stew i.
hem iyi hem kötü tarafı olan durum a double-edged sword i.
hem iyi hem kötü tarafı olan durum a double-edged weapon i.
aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz sonuçları olan bir durum a mixed blessing i.
hem iyi hem kötü yanları olan bir resim a mixed picture i.
aynı anda iyi/olumlu ve kötü/olumsuz yanları olan bir durumun tanımı a mixed picture i.
kötü gününde yanında/destek olan kimse a pillar of strength i.
kötü gününde yanında/destek olan kimse a tower of strength i.
doğası kötü olan kimse a rotten egg i.
kötü gününde yanında/destek olan kimse a tower of strength i.
kötü gününde yanında/destek olan kimse a pillar of strength i.
hem iyi hem kötü sonuçları olan şey mixed bag i.
hem iyi hem kötü özellikleri olan şey mixed bag i.
kötü çağrışımı olan kelime four-letter word i.
her an kötü bir şey yapacakmış gibi olan kişi a fox in the henhouse i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in the wound i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in the wounds i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in one's wound i.
zaten kötü olan/giden bir şeyin üstüne tuz biber ekme/olma salt in one's wounds i.
hem iyi hem kötü yönleri olan şey curate's egg i.
durumu diğerlerine göre daha kötü olan at the bottom of the heap expr.
durumu diğerlerine göre daha kötü olan at the bottom of the pile expr.
hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık blessing in disguise expr.
hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık a blessing in disguise expr.
kötü olan her şey devil and all expr.
Speaking
(zaten kötü olan bu durum) daha da kötüleşiyor/daha da kötü oldu this is going from bad to worse expr.
Insurance
ekonomik durumu kötü olan mahallelerde ev kredisi fonu veya sigortayı durdurmak redline f.
Computer
casus yazılım önlemek için gibi görünüp aslında kötü amaçlı olan aldatıcı yazılım rogue i.
Furniture
içinde biri kötü hava koşulları diğeri ise iyi hava koşullarını bildiren iki insan olan bir maket ev weather house i.
Automotive
dış görünüşü kötü ancak performansı mükemmel olan araç sleeper i.
dış görünüşü kötü ancak performansı mükemmel olan araç q-car i.
Railway
kötü durumda olan hat track in bad condition i.
Medical
ağız hijyeni kötü olan hastalar patients with poor oral hygiene i.
nutrisyonel durumu kötü olan çocuklar children with poor nutritional status i.
Biochemistry
çürümekte olan organik maddeden yükselen kötü kokulu buhar miasma i.
Marine Biology
yumurtadan yeni çıkmış ve genelde kötü durumda olan somon balığı kelt i.
Zoology
güney afrika'ya özgü siyah üzerine beyaz çizgileri olan ve rahatsız edildiğinde kötü bir koku salgılayan iki gelincik türüne verilen ad muishond i.
Botanic
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu fanweed (thlaspi arvense) i.
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu field pennycress i.
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu french weed i.
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu mithridate mustard i.
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu penny grass i.
daha önce kuzey amerika'da yetişmeyen fakat sonradan getirilen, yuvarlak ve düz tohum kabukları olan kötü kokulu bir avrasya otu stinkweed i.
gündüzsefasının tacına benzer spatası olan kötü kokulu bir tropikal bitki titan arum (amorphophallus titanum) i.
gündüzsefasının tacına benzer spatası olan kötü kokulu bir tropikal bitki krubi i.
kötü kokulu, genellikle mor renkte çiçekleri olan güney avrupa'ya özgü soğanlı bir bitki toad lily (fritillaria pyrenaica) i.
kötü kokulu yaprakları olan ve zeytinimsi yemişe benzeyen büyük meyvesi olan bir ağaç cinsi torreya i.
kötü kokulu yaprakları olan ve zeytinimsi yemişe benzeyen büyük meyvesi olan bir ağaç cinsi stinking cedar i.
kötü kokan çiçekleri olan avustralya akasyası gidgee i.
kötü kokan çiçekleri olan avustralya akasyası acacia cambegei i.
ortası sarı beyaz çiçekleri olan kötü kokulu bir ot stinking chamomile (anthemis cotula) i.
ortası sarı beyaz çiçekleri olan kötü kokulu bir ot dog fennel i.
ortası sarı beyaz çiçekleri olan kötü kokulu bir ot stinking mayweed i.
ortası sarı beyaz çiçekleri olan kötü kokulu bir ot mayweed i.
kötü kokusu ve çiçek tomurcukları olan tropikal bitkileri içeren bir cins zygophyllum i.
kötü kokusu ve çiçek tomurcukları olan tropikal bitkileri içeren bir cins genus zygophyllum i.
kötü kokulu pembe-mor renkli çiçekleri olan kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir bitki beechdrops (trillium erectum) i.
kötü kokulu pembe-mor renkli çiçekleri olan kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir bitki squawroot (trillium erectum) i.
kötü kokulu pembe-mor renkli çiçekleri olan kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir bitki purple trillium (trillium erectum) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki mad apple (datura stramonium) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki jimsonweed (datura stramonium) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki jamestown weed (datura stramonium) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki jimson (datura stramonium) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki jimpsonweed (datura stramonium) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki jimpson (datura stramonium) i.
muhtemelen asya'ya özgü olup dünyanın birçok yerinde yaygın olarak yetiştirilen, kötü kokulu yaprakları ve boru şekilli büyük beyaz veya mor çiçekleri olan datura cinsi tek yıllık zehirli tropik bir bitki apple of peru (datura stramonium) i.
ortası sarı beyaz çiçekleri olan kötü kokulu bir ot mathes i.
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot dead nettle i.
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot hedge nettle i.
avrasya'ya özgü, tırmanıcı yeşil kök sapları olan kötü kokulu çok yıllık bir ot stachys sylvatica i.
eski dünya'ya özgü yapışkan tüylü yaprakları ve sarı-kahverengi çiçekleri olan zehirli ve kötü kokulu bir ot black henbane i.
eski dünya'ya özgü yapışkan tüylü yaprakları ve sarı-kahverengi çiçekleri olan zehirli ve kötü kokulu bir ot hyoscyamus niger i.
eski dünya'ya özgü yapışkan tüylü yaprakları ve sarı-kahverengi çiçekleri olan zehirli ve kötü kokulu bir ot stinking nightshade i.
kuzey hindistan'a özgü elips şekilli yaprakları, açık lila veya beyaz renkli bir kötü kokulu çiçekleri olan bir çalı himalayan lilac (syringa emodi) i.
güney ve batı avrupa ve kuzey afrika'da yetişen mor çiçekleri ve kötü kokulu yaprakları olan bir süsen roast beef plant i.
güney ve batı avrupa ve kuzey afrika'da yetişen mor çiçekleri ve kötü kokulu yaprakları olan bir süsen gladdon iris i.
güney ve batı avrupa ve kuzey afrika'da yetişen mor çiçekleri ve kötü kokulu yaprakları olan bir süsen iris foetidissima i.
güney ve batı avrupa ve kuzey afrika'da yetişen mor çiçekleri ve kötü kokulu yaprakları olan bir süsen stinking gladwyn i.
güney ve batı avrupa ve kuzey afrika'da yetişen mor çiçekleri ve kötü kokulu yaprakları olan bir süsen stinking iris i.
sibirya ve doğu asya'da yetişen, kötü kokulu yeşil-beyaz çiçekleri olan bir bitki fetid bugbane i.
sibirya ve doğu asya'da yetişen, kötü kokulu yeşil-beyaz çiçekleri olan bir bitki foetid bugbane i.
sibirya ve doğu asya'da yetişen, kötü kokulu yeşil-beyaz çiçekleri olan bir bitki cimicifuga foetida i.
kabuğu zehirli olan kötü kokulu bir ağaç cabbage bark i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu helleborus foetidus i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu bear's foot i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu setterwort i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu stinking hellebore i.
kötü kokusu ve tahriş edici özelliği olan parmaksı yapraklı bir karacaotu bear's-foot i.
çan şeklinde çiçekleri olan kötü kokulu bir kaliforniya bitkisi fritillaria agrestis i.
çan şeklinde çiçekleri olan kötü kokulu bir kaliforniya bitkisi stink bell i.
Breeding
uyumsuz ebeveynlerden doğması nedeniyle fiziksel özellikleri kötü olan ill-bred s.
Religious
kraliçe anne tarafından anglikan kilisesi'ndeki maddi durumu kötü olan ruhbanlar için oluşturulmuş yardım fonu queen anne's bounty i.
Mythology
ölüm veya felaket habercisi olan kötü ruh bodach [irish] i.
Ornithology
kötü durumda olan (şahin) seamed s.
Slang
kötü durumda olan araba ghetto sled i.
British Slang
sosyal standartları düşük olan genelde çalışan kesimden olup fazla zeki olmayan ve kötü giyinen kızları nitelemek için söylenen aşağılayıcı bir söz sharon and tracy i.
Modern Slang
iyi günde kötü günde yanında olan arkadaş all-weather friend i.
iyi günde kötü günde yanında olan arkadaş always friend i.