Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
search technique
no mostrar interés
be hardly believable
ingiltere merkez bankası'nın külçe altını paraya çevirirken kestiği ücret
dad gum it
kaldırarak
Geçmiş
Cümleler
"kaldırarak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kaldırarak
enduringly
zf.
"kaldırarak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
elini kaldırarak veya bayrakla bir işaret verme
wigwagging
i.
2
Genel
bisiklet veya motorsikletin ön tekerleklerini kaldırarak yapılan gösteri
wheelie
i.
3
Genel
bisikleti/motoru önünü kaldırarak sürme
wheelie
i.
4
Genel
bisikleti/motoru önünü kaldırarak sürme
popping a wheelie
i.
5
Genel
bacağı yukarı kaldırarak tekme atma
kick-up
i.
6
Genel
elini kaldırarak işaret verme
wigwag
i.
7
Genel
parmakları kaldırarak oynanan eski bir oyun
drawgloves
i.
8
Genel
başını hafifçe kaldırarak öfkesini veya beğenmediğini belli etmek
bridle
f.
9
Genel
elleriyle birini ayaklarından kaldırarak yukarıya doğru itmek
push someone’s feet up with one’s hands
f.
10
Genel
(ahizeyi yuvasından kaldırarak) telefonu meşgule almak
take the phone off the hook
f.
11
Genel
yığınları kaldırarak (bir yeri) açmak
unbank
f.
12
Genel
(sıvıyı veya yiyeceği) dille kaldırarak tüketmek
lap
f.
13
Genel
küçük kusurları ortadan kaldırarak düzeltmek
brush up
f.
14
Genel
(bir şeyi) kaldırarak ağırlığını tahmin etmek
heft
f.
15
Genel
kaldırarak başka yere taşımak
hist [dialect]
f.
16
Genel
kaldırarak test etmek
feel
f.
17
Genel
kaldırarak incelemek
feel
f.
18
Genel
bacağını yukarı kaldırarak hareket eden (at)
high-stepping
s.
19
Genel
baş kaldırarak
disruly
s.
20
Genel
baş kaldırarak
contumaciously
zf.
21
Genel
yukarı kaldırarak
upliftingly
zf.
22
Genel
baş kaldırarak
revoltingly
zf.
23
Genel
kolu omuz hizasının üzerine kaldırarak
overarm
zf.
24
Genel
alışılmışa baş kaldırarak
solecistically
zf.
Phrasals
25
Öbek Fiiller
bir ucunu kaldırarak hafifçe çevirmek
tip up
f.
26
Öbek Fiiller
fazlalıkları çıkararak/kaldırarak değiştirmek
cut down
f.
Phrases
27
İfadeler
parmak kaldırarak konuşun
raise your hand to speak
expr.
Colloquial
28
Konuşma Dili
bisiklet veya motosikletin ön tekerleklerini kaldırarak yapılan gösteriler
wheelies
i.
29
Konuşma Dili
bisikleti/motoru önünü kaldırarak sürmek
pop a wheelie
f.
Idioms
30
Deyim
el kaldırarak oylama
a show of hands
i.
31
Deyim
(birine/bir şeye) elini kaldırarak tokat atacakmış gibi sallamak
shake (one's) fist at (someone or something)
f.
32
Deyim
(birine) elini kaldırarak tokat atacakmış gibi sallamak
shake your fist (at somebody)
f.
33
Deyim
el/ellerini kaldırarak
by a show of hands
expr.
Politics
34
Siyasal
el kaldırarak oylama
vote by show of hands
i.
35
Siyasal
düşünce, hareket veya ifade özgürlüğünü baskılayarak veya ortadan kaldırarak sıkı bir koordinasyon ve aynılık yaratma
gleichschaltung
i.
36
Siyasal
el kaldırarak oy verme
show of hands
i.
Technical
37
Teknik
toprak kaldırarak kömür çıkarma
strip mining
i.
Automotive
38
Otomotiv
bir aracı ön tekerleklerini kaldırarak sürme dublörlüğü yapmak
wheelie
f.
Aeronautic
39
Havacılık
inişteki uçağın süzülüş açısını yerle temas eder etmez burnunu kaldırarak hızlıca azaltıp yatay hale getirme
flare-out
i.
Marine
40
Denizcilik
pruvayı yukarı kaldırarak denizden çıkmasını sağlayan yelken
lifting sail
i.
Psychology
41
Psikoloji
iyi bir davranışın yapılma olasılığını ona olumsuz etki yapan bir uyarıcıyı ortadan kaldırarak artırma
negative reinforcement
i.
Physiology
42
Fizyoloji
vücut hücreleri içinde saklı olan antijenlere bağlı enfeksiyonları ortadan kaldırarak organizmayı koruyan bağışıklık yanıtı
cell-mediated immune response
i.
43
Fizyoloji
vücut hücreleri içinde saklı olan antijenlere bağlı enfeksiyonları ortadan kaldırarak organizmayı koruyan bağışıklık yanıtı
cellular immune response
i.
Chemistry
44
Kimya
iyonik tuzları ortadan kaldırarak arıtmak
deionise
f.
45
Kimya
iyonik tuzları ortadan kaldırarak arıtmak
deionize
f.
Marine Biology
46
Deniz Biyolojisi
(mercan) alg simbiyotlarını öldürerek veya ortadan kaldırarak beyazlatmak
bleach
f.
Religious
47
Dini
el kaldırarak seçme
chirotony
i.
48
Dini
kurbanı yukarı kaldırarak kutsamak
heave [obsolete]
f.
Military
49
Askeri
kamuflajını kaldırarak veya ateşleyerek (silahın) yerini belli etme
unmask
f.
Hunting
50
Silah/Atıcılık
silahı kaldırarak hedefe doğrultmak
muzzle up
f.
Sport
51
Spor
topu havaya kaldırarak yapılan bilek vuruşu
flip shot
i.
52
Spor
parmakları masaya koyup baş parmağı kaldırarak bilardo sopasını destekleme
jigger
i.
53
Spor
(kayak sporunda) hareket halinde değilken kayaklardan birinin önünü kaldırarak arkasını pivot haline getirip ters yönde manevra yapma
kick turn
i.
54
Spor
akrobat ve dansçıların ellerini birleştirip havaya kaldırarak yaptıkları kemer veya çatı benzeri figür
bridge
i.
55
Spor
atın ön ve arka ayaklarını belirli bir ritimde kaldırarak yaptığı bir hareket
piaffer
i.
56
Spor
(vücut geliştirmede) sırt üstü uzanıp halter kaldırarak yapılan bir egzersiz
french press
i.
57
Spor
tümsek kullanarak veya ağırlığını kaldırarak kayak ile kar arasındaki sürtünme ve baskıyı azaltmak
unweighting
f.
58
Spor
kaykayı hava kaldırarak (bir şeyin) üzerinden atlamak
ollie
f.
59
Spor
(at) ön ve arka ayaklarını belli ritimde kaldırarak hareket yapmak
piaffe
f.
60
Spor
(at) ön ve arka ayaklarını belli ritimde kaldırarak hareket yapmak
piaffer
f.
61
Spor
(bisiklet) ön tekeri kaldırarak arka teker üzerinde sıçramak
pogo
f.
62
Spor
(topu) hafifçe kaldırarak ilerletmek
spoon
f.
63
Spor
kriket gibi oyunlarda kolu omuz hizasının üzerine kaldırarak yapılan (atış)
over-arm
s.
64
Spor
eli omuz hizasının üzerine kaldırarak
overhand
zf.
Art
65
Sanat
bacağı vücudun yanına kaldırarak yapılan bir dans hareketi
extension
i.
66
Sanat
tepelerdeki çimleri ve toprağı kaldırarak alttaki taş veya tebeşirlerle beyaz at figürleri yapma
leucippotomy
i.
67
Sanat
ince metale kabartmalar oluşturarak veya bunları ortadan kaldırarak şekil verme sanatı
repoussage
i.
Music
68
Müzik
(piyanoda) ses kısmaya yarayan araçları tellerin üzerinden kaldırarak tellerin titreşmeye devamını sağlayan pedal
loud pedal
i.
69
Müzik
(piyanoda) ses kısmaya yarayan araçları tellerin üzerinden kaldırarak tellerin titreşmeye devamını sağlayan pedal
sustaining pedal
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kaldırarak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy