Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | kanıtlanmış | proven s. | ||
Thank you, both your explanations are, therefore, technical amendments which are based on proven facts. Teşekkür ederim, her iki açıklamanız da kanıtlanmış gerçeklere dayanan teknik değişikliklerdir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kanıtlanmış | showed s. | ||
Law | ||||
Hukuk | kanıtlanmış | averred s. | ||
Linguistics | ||||
Dilbilim | kanıtlanmış | attested s. |