Geçmiş

kötüleştirmek

"kötüleştirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kötüleştirmek	make worse f.
2	Genel	kötüleştirmek	worsen f.
3	Genel	kötüleştirmek	exacerbate f.
4	Genel	kötüleştirmek	deteriorate f.
5	Genel	kötüleştirmek	aggravate f.
6	Genel	kötüleştirmek	bastardize f.
7	Genel	kötüleştirmek	corrupt f.
8	Genel	kötüleştirmek	bastardise f.
9	Genel	kötüleştirmek	aggrege f.
10	Genel	kötüleştirmek	embitter f.
11	Genel	kötüleştirmek	embastardize [obsolete] f.
12	Genel	kötüleştirmek	engregge [obsolete] f.
13	Genel	kötüleştirmek	exasperate f.
14	Genel	kötüleştirmek	degenerate f.
15	Genel	kötüleştirmek	degrade f.
16	Genel	kötüleştirmek	deprave f.
17	Genel	kötüleştirmek	improve [obsolete] f.
18	Genel	kötüleştirmek	disguise [obsolete] f.
19	Genel	kötüleştirmek	disimprove f.
20	Genel	kötüleştirmek	feed f.
21	Genel	kötüleştirmek	ingrieve f.
22	Genel	kötüleştirmek	inquinate f.
23	Genel	kötüleştirmek	sickly f.
24	Genel	kötüleştirmek	poison f.
Phrasals
25	Öbek Fiiller	kötüleştirmek	take away f.
26	Öbek Fiiller	kötüleştirmek	take away from f.
Idioms
27	Deyim	kötüleştirmek	rock the boat f.
Technical
28	Teknik	kötüleştirmek	aggrege f.
29	Teknik	kötüleştirmek	aggravate f.
Medical
30	Medikal	kötüleştirmek	compromise f.
Archaic
31	Eski Kullanım	kötüleştirmek	worst f.
32	Eski Kullanım	kötüleştirmek	worst f.
33	Eski Kullanım	kötüleştirmek	sink f.

"kötüleştirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	daha da kötüleştirmek	worsen f.
2	Genel	yeni bölgeleri kötüleştirmek	metastasize f.
3	Genel	yeni bölgeleri kötüleştirmek	metastasise f.
4	Genel	daha az kötüleştirmek	help f.
5	Genel	durumu kötüleştirmek	descend f.
6	Genel	(duruma eklenerek) daha da kötüleştirmek	compound f.
Idioms
7	Deyim	durumunu kötüleştirmek	take (quite) a toll (on someone or something) f.
8	Deyim	durumunu vb. kötüleştirmek	take its toll f.
9	Deyim	durumunu kötüleştirmek	take a toll f.
10	Deyim	durumu iyice kötüleştirmek	heap pelion on ossa f.
11	Deyim	durumunu vb. kötüleştirmek	take a toll f.
12	Deyim	durumu iyice kötüleştirmek	pile pelion on ossa f.
13	Deyim	durumu iyice kötüleştirmek	pile on the agony [uk] f.
14	Deyim	durumu iyice kötüleştirmek	be heaping pelion on ossa f.
15	Deyim	durumu iyice kötüleştirmek	be heaping pelion upon ossa f.
16	Deyim	işleri/durumu daha da kötüleştirmek	make matters worse f.
17	Deyim	(birinin/bir şeyin) durumunu gitgide kötüleştirmek	take a toll (on someone or something) f.