Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
help
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"help"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 93 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
help
i.
yardım
2
Yaygın Kullanım
help
f.
yardım etmek
General
3
Genel
help
i.
muavin
4
Genel
help
i.
himmet
5
Genel
help
i.
çare
6
Genel
help
i.
muavenet
7
Genel
help
i.
uşak
8
Genel
help
i.
çözüm
9
Genel
help
i.
infak
10
Genel
help
i.
saye
11
Genel
help
i.
katkı
12
Genel
help
i.
çırak
13
Genel
help
i.
yardımcı
14
Genel
help
i.
iane
15
Genel
help
i.
imdat
16
Genel
help
i.
destek
17
Genel
help
i.
yardımlaşma
18
Genel
help
i.
kurtulma
19
Genel
help
i.
medet
20
Genel
help
i.
hizmetçi
21
Genel
help
i.
yardım
22
Genel
help
i.
yardım etme
23
Genel
help
i.
yardım edilme
24
Genel
help
i.
bir iş için istihdam edilmiş kimse
25
Genel
help
i.
çalışan
26
Genel
help
i.
işçi
27
Genel
help
i.
kaynak
28
Genel
help
i.
hizmet etme aracı
29
Genel
help
i.
hizmet etme yolu
30
Genel
help
i.
bir şeyi önleme yolu
31
Genel
help
i.
yardım etmede kullanılan güç veya kaynaklar
32
Genel
help
i.
bayi yardımı
33
Genel
help
i.
satıcı yardımı
34
Genel
help
i.
ücretli işçinin sunduğu hizmetler
35
Genel
help
f.
muavenet etmek
36
Genel
help
f.
imdadına yetişmek
37
Genel
help
f.
yumuşatmak (gergin/zor bir durumu)
38
Genel
help
f.
yürütmek
39
Genel
help
f.
medar olmak
40
Genel
help
f.
faydası olmak
41
Genel
help
f.
yararı olmak
42
Genel
help
f.
kurtarmak
43
Genel
help
f.
himmet etmek
44
Genel
help
f.
yararlı olmak
45
Genel
help
f.
rahatlatmak
46
Genel
help
f.
katkıda bulunmak
47
Genel
help
f.
elinden tutmak
48
Genel
help
f.
fayda etmek
49
Genel
help
f.
acıyı dindirmek
50
Genel
help
f.
yardımcı olmak
51
Genel
help
f.
elinde olmak
52
Genel
help
f.
yardım etmek
53
Genel
help
f.
destek çıkmak
54
Genel
help
f.
(mağazada, restoranda) hizmet etmek
55
Genel
help
f.
(bir şeyin) etkisini artırmak
56
Genel
help
f.
(bir şeyin) iyileştirilmesine katkıda bulunmak
57
Genel
help
f.
(bir şeyi) geliştirmek
58
Genel
help
f.
sakınmak
59
Genel
help
f.
kaçınmak
60
Genel
help
f.
direnmek
61
Genel
help
f.
(müşteriye) servis yapmak
62
Genel
help
f.
bir kimseye (yiyecek) servis etmek
63
Genel
help
f.
(kendi kendine) izin olmadan ihtiyacını karşılamak
64
Genel
help
f.
işe yaramak
65
Genel
help
f.
almak
66
Genel
help
f.
kullanmak
67
Genel
help
f.
daha az kötüleştirmek
68
Genel
help
f.
daha az kötü yapmak
69
Genel
help
f.
(kendini) zor durumdan çıkarmak
70
Genel
help
f.
(kendini) zor durumdan kurtarmak
71
Genel
help
f.
uzak tutulmak
72
Genel
help
f.
(kendi) kullanımına uygun olmak
73
Genel
help
f.
(bir şeyin) tekdüzeliğini hafifletmek
74
Genel
help
f.
(bir şeyin) tekdüzeliğini bozmak
75
Genel
help
f.
işin bir kısmını yapmak
76
Genel
help
f.
(bir kimsenin veya şeyin) işini kolaylaştırmak
77
Genel
help
f.
(bir kimsenin veya şeyin) işini paylaşmak
78
Genel
help
ünl.
pardon!
79
Genel
help
ünl.
bakar mısınız!
80
Genel
help
ünl.
yardım isteme anlamında kullanılan bir ünlem
Law
81
Hukuk
help
i.
yardım
82
Hukuk
help
f.
yardım etmek
Technical
83
Teknik
help
f.
yardım etmek
Computer
84
Bilgisayar
help
i.
açıklama
85
Bilgisayar
help
i.
bilgi
86
Bilgisayar
help
i.
ekrandaki bir programın kullanımına ilişkin talimatlar
Social Sciences
87
Sosyal Bilimler
help
i.
eksikliklerin giderilmesi
88
Sosyal Bilimler
help
i.
açıkların giderilmesi
89
Sosyal Bilimler
help
i.
eksikliklerin düzeltilmesi
90
Sosyal Bilimler
help
i.
açıkların düzeltilmesi
Basketball
91
Basketbol
help
i.
savunmada yapılan yardım
Archaic
92
Eski Kullanım
help
i.
yardımcılar
93
Eski Kullanım
help
i.
hizmetçiler
"help"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
help!
ünl.
imdat
General
2
Genel
persons in need of help
i.
muhtacin
3
Genel
a request for help
i.
yardım dileme
4
Genel
persons in need of help
i.
muhtaçlar
5
Genel
domestic help
i.
hizmetçi
6
Genel
the help of god
i.
nusret
7
Genel
self help techniques
i.
kendi kendine yardım teknikleri
8
Genel
financial help for marriage
i.
evlenme yardımı
9
Genel
domestic help
i.
uşak
10
Genel
special help of god
i.
maunet
11
Genel
thanks for your help
i.
yardımınız için teşekkürler
12
Genel
help desk
i.
karşılama bankosu
13
Genel
thanks for your help
i.
yardımın için teşekkürler
14
Genel
amicable-kind help
i.
himmet
15
Genel
jobless check-help-benefit
i.
işsizlik yardımı
16
Genel
self-help
i.
kişisel gelişim
17
Genel
self-help
i.
kendi başına yapabilme
18
Genel
self-help
i.
kendi kendine yardım
19
Genel
self-help
i.
kendi kendine yetme
20
Genel
help function
i.
yardım işlevi
21
Genel
help menu
i.
yardım menüsü
22
Genel
request for help
i.
yardım talebi
23
Genel
live-in help
i.
yatılı yardımcı
24
Genel
personal help
i.
kişisel destek
25
Genel
personal help
i.
kişisel yardım
26
Genel
professional help
i.
profesyonel yardım
27
Genel
self-help book
i.
kişisel gelişim kitabı
28
Genel
help desk
i.
danışma
29
Genel
help desk
i.
danışma masası
30
Genel
offer of help
i.
yardım teklifi
31
Genel
medical help
i.
tıbbi yardım
32
Genel
rush to help
i.
yardıma koşmak
33
Genel
help cry
i.
yardım çığlığı
34
Genel
help organization
i.
yardım organizasyonu
35
Genel
self help
i.
öz yardım
36
Genel
kitchen help
i.
mutfakta çalışması için işe alınan kimse
37
Genel
help [obsolete]
i.
bir porsiyon yemek
38
Genel
help [obsolete]
i.
porsiyon
39
Genel
home help [uk] [new zealand]
i.
kendine bakacak durumda olmayan kişilerin ev işlerini yapması için para ödenen kimse
40
Genel
home help [uk] [new zealand]
i.
ihtiyaç sahiplerine yerel bir yönetim merkezinin sosyal hizmetler departmanınca sağlanan yardım hizmeti
41
Genel
hired help
i.
ev veya çiftlik işlerini yapmak üzere işe alınmış çalışan
42
Genel
self-help
i.
okulun maddi destek amacıyla öğrenciye sunduğu yarı zamanlı çalışma programı
43
Genel
self-help
i.
başının çaresine bakma
44
Genel
self-help
i.
sorununu kendi çözme
45
Genel
hope for help
f.
medet ummak
46
Genel
come to help
f.
imdadına yetişmek
47
Genel
help oneself to
f.
buyurmak
48
Genel
help forward
f.
desteklemek
49
Genel
be of help
f.
faydası dokunmak
50
Genel
seek help
f.
yardım talebinde bulunmak
51
Genel
help grow
f.
yardımı artırmak
52
Genel
be of help to
f.
faydası dokunmak
53
Genel
help each other
f.
yardımlaşmak
54
Genel
lend help to
f.
yardım etmek
55
Genel
cry for help
f.
yardım istemek
56
Genel
call for help
f.
yardım talebinde bulunmak
57
Genel
request for help
f.
yardım talebinde bulunmak
58
Genel
help oneself to
f.
aşırmak
59
Genel
call for help
f.
imdat istemek
60
Genel
help and nurture the poor
f.
aç doyurmak
61
Genel
help oneself to
f.
kendi kendine servis yaparak yiyeceklerden almak
62
Genel
help to get on
f.
bindirmek
63
Genel
request for help
f.
yardım talep etmek
64
Genel
help out
f.
yardımda bulunmak
65
Genel
come to the help of
f.
imdadına yetişmek
66
Genel
need help
f.
yardıma ihtiyacı olmak
67
Genel
can't help
f.
elinde olmamak
68
Genel
need somebody's help
f.
birine işi düşmek
69
Genel
give help
f.
yardım etmek
70
Genel
call for help
f.
yardım çağrısı yapmak
71
Genel
help somebody to something
f.
sunmak
72
Genel
help somebody to something
f.
ikram etmek
73
Genel
help the poor
f.
aç doyurmak
74
Genel
help (somebody) inadvertently
f.
ekmeğine yağ sürmek
75
Genel
ask for help
f.
yardım istemek
76
Genel
beg for help
f.
yardım dilenmek
77
Genel
appeal for help
f.
yardım istemek
78
Genel
ask for help
f.
yardım talep etmek
79
Genel
call for help
f.
yardım istemek
80
Genel
call for help
f.
yardım çağırmak
81
Genel
send for help
f.
yardım çağırmak
82
Genel
seek help
f.
yardım aramak
83
Genel
scream for help
f.
yardım istemek
84
Genel
help financially
f.
maddi yardımda bulunmak
85
Genel
receive help
f.
yardım almak
86
Genel
get help
f.
yardım almak
87
Genel
help the lady
f.
bayana yardım etmek
88
Genel
help to
f.
destek çıkmak
89
Genel
come to the help of
f.
imdada yetişmek
90
Genel
be unable to help
f.
elinde olmamak
91
Genel
can't help
f.
kendini ... yapmaktan alamamak
92
Genel
be destitute of help
f.
destekten yoksun kalmak
93
Genel
be destitute of help
f.
yardımdan yoksun kalmak
94
Genel
be of help to somebody
f.
iyiliği dokunmak
95
Genel
need/require help
f.
yardım gerektirmek
96
Genel
help financially
f.
maddi açıdan yardımcı olmak
97
Genel
can't help but to look
f.
kendini bakmaktan alamamak
98
Genel
can't help but to look
f.
kendini bakmaktan alıkoyamamak
99
Genel
be a pleasure to help
f.
yardım etmekten zevk duymak
100
Genel
help someone out financially
f.
birine maddi destek vermek
101
Genel
seek help
f.
yardım/destek aramak
102
Genel
get professional help
f.
profesyonel yardım almak
103
Genel
receive professional help
f.
profesyonel yardım almak
104
Genel
be in need of help
f.
yardıma ihtiyacı olmak
105
Genel
can't help thinking
f.
düşünmeden edememek
106
Genel
can't help but think
f.
düşünmeden edememek
107
Genel
use every means available to help someone
f.
birine yardım etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmak
108
Genel
help a lot
f.
çok yardımı dokunmak
109
Genel
help his wife with the chores
f.
karısına ev işlerinde yardım etmek
110
Genel
cannot help doing
f.
engel olamamak
111
Genel
give someone pleasure to help
f.
yardım etme zevkini vermek
112
Genel
can't help speaking highly of something/someone all the time
f.
anlata anlata bitirememek
113
Genel
help around the house
f.
ev işlerine yardım etmek
114
Genel
help oneself
f.
(bir şeyi) yapmaktan kaçınmak
115
Genel
help oneself
f.
kendine (yemek) vermek
116
Genel
help oneself
f.
kendine (yemek) almak
117
Genel
help oneself
f.
bir şeyi özgürce almak
118
Genel
help oneself
f.
kendi kendine kısıtlama olmaksızın servis yapmak
119
Genel
help oneself
f.
kendi adına çaba göstermek
120
Genel
help oneself
f.
kendi adına uğraşmak
121
Genel
help someone out
f.
birine yardımcı olmak
122
Genel
self-help
s.
kişisel gelişim eserine ait veya ilgili
123
Genel
self-help
s.
kişisel gelişim kursuna ait veya ilgili
124
Genel
without help
zf.
adamsız
125
Genel
with god's help
zf.
evvel allah
126
Genel
by the help of
zf.
yardımıyla
127
Genel
without outside help
zf.
dışarıdan yardım almadan
128
Genel
with god's help
zf.
allah'ın yardımıyla
129
Genel
by the help of
zf.
in yardımıyla
130
Genel
with the help of a locksmith
zf.
çilingir marifetiyle
131
Genel
with the help of
ed.
yardımıyla
132
Genel
help yourself!
ünl.
buyurun
133
Genel
so help me
ünl.
vallahi
134
Genel
so help me
ünl.
ister inanın ister inanmayın
135
Genel
god help us!
ünl.
allah yardımcımız olsun!
136
Genel
help me
ünl.
bana yardım edin
137
Genel
oh! help! for goodness sake!
ünl.
aman
138
Genel
help yourself
ünl.
buyurunuz
139
Genel
help!
ünl.
yetişin
140
Genel
may god help you!
ünl.
allah versin
141
Genel
so help me god
ünl.
allah şahidim olsun
142
Genel
help me
ünl.
bana yardım et
143
Genel
help us
ünl.
bize yardım edin
Phrasals
144
Öbek Fiiller
help forward
f.
ilerlemesine yardımcı olmak
145
Öbek Fiiller
help off
f.
zaman geçirmek
146
Öbek Fiiller
help on
f.
ilerletmek
147
Öbek Fiiller
help out
f.
destek sağlamak
148
Öbek Fiiller
help out
f.
tasarımın tamamlanmasında yardımcı olmak
149
Öbek Fiiller
help off
f.
vakit geçirmeye yardım etmek
150
Öbek Fiiller
help on
f.
yardımla teşvik etmek
151
Öbek Fiiller
help someone off of something
f.
birinin bir şeyden (at/araba vb) inmesine yardım etmek
152
Öbek Fiiller
help someone with something
f.
birine bir alanda/konuda yardımcı olmak
153
Öbek Fiiller
help someone back to something
f.
birinin bir yere dönmesine yardımcı olmak
154
Öbek Fiiller
help someone off with something
f.
birinin bir şeyi (palto/mont vb) çıkarmasına yardım etmek
155
Öbek Fiiller
help someone out with something
f.
birine bir alanda/konuda yardımcı olmak
156
Öbek Fiiller
help someone down from something
f.
birinin bir yerden inmesine yardım etmek
157
Öbek Fiiller
help someone on with something
f.
birinin bir şeyi (palto/mont vb) giymesine yardım etmek
158
Öbek Fiiller
help someone up
f.
birinin bir yerden kalkmasına (sandalye/koltuk) yardımcı olmak
159
Öbek Fiiller
help someone in to something
f.
birinin bir yere girmesine yardım etmek
160
Öbek Fiiller
help someone along
f.
birinin ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak
161
Öbek Fiiller
help out
f.
(başka biriyle) bir şeyin yükünü paylaşmak
162
Öbek Fiiller
help out
f.
(başka biriyle) bir şeyin maliyetini paylaşmak
163
Öbek Fiiller
help out
f.
(birine) kısa süre için yardım etmek
164
Öbek Fiiller
help someone back (to something)
f.
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek
165
Öbek Fiiller
help someone back (to something)
f.
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek
166
Öbek Fiiller
help (someone) back (to some place)
f.
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek
167
Öbek Fiiller
help (someone) back (to some place)
f.
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek
168
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir yerde/şeyde) sağlam yer edinmesine yardım etmek
169
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir şeyde) yer edinmesine yardım etmek
170
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir şeydeki) yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
171
Öbek Fiiller
help (someone) in
f.
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek
172
Öbek Fiiller
help (someone) into (something)
f.
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek
173
Öbek Fiiller
help (someone) off
f.
(birinin bir şeyden) inmesine yardım etmek
174
Öbek Fiiller
help (someone) on
f.
(birinin bir şeyi) giymesine yardım etmek
175
Öbek Fiiller
help (someone) up (from something)
f.
(birinin bir şeyden) kalkmasına yardım etmek
176
Öbek Fiiller
help (someone) up (from something)
f.
(birinin bir şeyden) ayağa kalkması için yardım etmek
177
Öbek Fiiller
help along
f.
ilerlemesine/hareket etmesine yardımcı olmak
178
Öbek Fiiller
help back
f.
geri dönmesine yardım etmek
179
Öbek Fiiller
help back
f.
dönmesine yardım etmek
180
Öbek Fiiller
help down
f.
inmesine yardım etmek
181
Öbek Fiiller
help in
f.
girmesine yardım etmek
182
Öbek Fiiller
help off
f.
inmesine yardım etmek
183
Öbek Fiiller
help off with
f.
-i üstünden çıkarmasına yardım etmek
184
Öbek Fiiller
help on with
f.
-i üstüne giymesine yardım etmek
185
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın bir şeyden/yerden) çıkmasına yardım etmek
186
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın üstündeki bir şeyi) çıkarmasına yardım etmek
187
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın zor bir durumdan) kurtulmasına yardım etmek
188
Öbek Fiiller
help someone (or an animal) out (of something)
f.
(birinin/bir hayvanın) başını beladan kurtarmak
189
Öbek Fiiller
help out with
f.
(bir şey) konusunda yardım etmek
190
Öbek Fiiller
help out with
f.
(bir şeyle) ilgili yardım etmek
191
Öbek Fiiller
help out (with something)
f.
(bir ev işinde) yardım etmek
192
Öbek Fiiller
help out with (someone or something)
f.
(birine/bir şeyine) yardım etmek
193
Öbek Fiiller
help out with (someone or something)
f.
(biri/bir şey) sağlamak
194
Öbek Fiiller
help up
f.
çıkmasına yardım etmek
195
Öbek Fiiller
help up
f.
kalkmasına yardım etmek
196
Öbek Fiiller
help with
f.
konusunda yardım etmek
197
Öbek Fiiller
help with
f.
ile ilgili yardım etmek
198
Öbek Fiiller
help with (someone or something)
f.
(birine/bir şeyine) yardım etmek
199
Öbek Fiiller
help with (someone or something)
f.
(biri/bir şey) sağlamak
Phrases
200
İfadeler
there's no help for it
expr.
onun çaresi yok
201
İfadeler
help us help you
expr.
size yardımcı olabilmemiz için bize yardım edin
202
İfadeler
without needing any help
expr.
yardıma ihtiyaç duymadan
203
İfadeler
can not help but
expr.
yapmaktan başka çare yok
204
İfadeler
can't help noticing (that) (something)
expr.
fark ettim ki …
Proverb
205
Atasözü
heaven helps those who help themselves
i.
kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder
206
Atasözü
heaven helps those who help themselves
i.
gayret edene tanrı da yardım eder
207
Atasözü
heaven helps those who help themselves
i.
tanrı çalışanı sever
208
Atasözü
god helps those who help themselves
kendi işi için gayret edene allah da yardım eder
209
Atasözü
god helps those who help themselves
gayret edene allah da yardım eder
210
Atasözü
god helps them that help themselves
gayret edene allah da yardım eder
211
Atasözü
the lord helps those who help themselves
kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder
212
Atasözü
the lord helps those who help themselves
gayret edene tanrı da yardım eder
213
Atasözü
the lord helps those who help themselves
tanrı çalışanı sever
Colloquial
214
Konuşma Dili
first-help
i.
ilk yardım
215
Konuşma Dili
a plea for help
i.
yardım yakarışı
216
Konuşma Dili
help someone out with the kids
f.
çocuklara bakmak için birine yardımcı olmak
217
Konuşma Dili
can't help looking at
f.
gözü takılmak
218
Konuşma Dili
expect someone to help out with the rent
f.
kiralarının ödenmesi için birisinden yardım beklemek
219
Konuşma Dili
can't help
f.
kendini tutamamak
220
Konuşma Dili
get help
f.
yardım almak
221
Konuşma Dili
help (oneself) (to something)
f.
(bir şey) buyurmak
222
Konuşma Dili
help (oneself) (to something)
f.
(bir şeyi) istediği gibi/istediği kadar almak
223
Konuşma Dili
help (oneself) (to something)
f.
kendi kendine servis yaparak istediği kadar almak
224
Konuşma Dili
not able to help
f.
elinde olmamak
225
Konuşma Dili
not able to help
f.
kendini tutamamak
226
Konuşma Dili
by help of
ed.
dolayı
227
Konuşma Dili
so help me god!
expr.
allah çarpsın ki!
228
Konuşma Dili
somebody get some help
expr.
biri yardım getirsin
229
Konuşma Dili
somebody get some help
expr.
biri yardım çağırsın
230
Konuşma Dili
somebody help me!
expr.
biri bana yardım etsin!
231
Konuşma Dili
somebody help me
expr.
biri bana yardım etsin
232
Konuşma Dili
doctor can't help him
expr.
doktor ona yardım edemez
233
Konuşma Dili
doctor can't help her
expr.
doktor ona yardım edemez
234
Konuşma Dili
go and get help
expr.
gidip yardım getirin
235
Konuşma Dili
everybody needs help
expr.
herkes yardıma ihtiyaç duyar
236
Konuşma Dili
only god can help us
expr.
işimiz allah'a kaldı
237
Konuşma Dili
by help of
expr.
nedeniyle
238
Konuşma Dili
by help of
expr.
sayesinde
239
Konuşma Dili
so help me god
expr.
tanrı şahidimdir ki
240
Konuşma Dili
god help us
expr.
tanrı yardımcımız olsun
241
Konuşma Dili
god help him
expr.
tanrım ona yardım et
242
Konuşma Dili
so help me god
expr.
tanrı şahidim olsun ki
243
Konuşma Dili
with no help from me
expr.
yardımım olmadan
244
Konuşma Dili
without help
expr.
yardım almadan
245
Konuşma Dili
by help of
expr.
yüzünden
246
Konuşma Dili
beyond help
expr.
yardım/tamir edilemez durumda
247
Konuşma Dili
glad to be of help
expr.
yardımcı olabildiğime sevindim
248
Konuşma Dili
beyond help
expr.
(artık) yardım edilemeyecek/tamir edilemez bir halde
249
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
(kendimi) alamadım
250
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
engelleyemedim
251
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
elimde değildi
252
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
kendime engel olamadım
253
Konuşma Dili
(I) couldn't help it
expr.
dayanamadım
254
Konuşma Dili
heaven help (one)
expr.
allah (birinin) yardımcısı olsun
255
Konuşma Dili
heaven help (one)
expr.
tanrı (birinin) yardımcısı olsun
256
Konuşma Dili
if (one) can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
257
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
tanrı yardımcın olsun
258
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
yandın demektir
259
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
seni elinden, elimden kimse alamaz
260
Konuşma Dili
so help you (god)
expr.
vay haline
261
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
sizin için başka ne yapabilirim?
262
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
başka yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
263
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
264
Konuşma Dili
how else may I help you?
exclam.
başka bir isteğiniz/arzunuz var mı?
Idioms
265
Deyim
a cry for help
i.
imdat çağrısı
266
Deyim
a cry for help
i.
yardım çığlığı
267
Deyim
a cry for help
i.
yardım isteği
268
Deyim
a cry for help
i.
yardım çığlığı
269
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
bir işe yaramaz
270
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
yararsız
271
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
gereksiz
272
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
uğraştığına/çabaladığına değmez
273
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
söylemeden geçememek
274
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(bir şey) dikkatini çekmek
275
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
söylemeden geçememek
276
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(bir şey) dikkatini çekmek
277
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak
278
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
fark etmeden yapamamak/geçememek
279
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
söylemeden geçememek
280
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
(bir şey) dikkatini çekmek
281
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak
282
Deyim
can't help noticing (that) (something)
f.
fark etmeden yapamamak/geçememek
283
Deyim
not able to help it
f.
elinde olmamak
284
Deyim
not able to help it
f.
kendini tutamamak
285
Deyim
not able to help something
f.
elinde olmamak
286
Deyim
not able to help something
f.
kendini tutamamak
287
Deyim
pitch in and help with something
f.
bir şeye katkıda bulunmak
288
Deyim
seek professional help
f.
profesyonel yardım aramak/istemek
289
Deyim
need professional help
f.
profesyonel yardıma ihtiyacı olmak
290
Deyim
help the orphan(s)
f.
yetim başı okşamak
291
Deyim
help someone through a difficult period
f.
zor bir dönemden geçmesinde birine yardımcı olmak
292
Deyim
help a lame dog over a stile
f.
zorda olan birine yardım etmek
293
Deyim
can't help but do something
f.
yapmaktan başka çaresi olmamak
294
Deyim
help someone through a difficult period
f.
zor bir dönemden geçerken birine yardımcı olmak
295
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
dikkatini çekmek
296
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
'-ni fark etmek
297
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
dikkatinden kaçmamak
298
Deyim
can't help but notice (that) (something)
f.
(bir şey) gözünden kaçmamak
299
Deyim
help someone get a foothold
f.
birinin yer edinmesine yardım etmek
300
Deyim
help someone get a foothold
f.
birinin sağlam yer edinmesine yardım etmek
301
Deyim
help someone get a foothold
f.
birinin yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
302
Deyim
not lift a hand to help
f.
kılını bile kıpırdatmamak
303
Deyim
not lift a hand to help
f.
parmağını bile oynatmamak
304
Deyim
not lift a hand to help
f.
yardım eli uzatmamak
305
Deyim
cannot help doing something
f.
bir şey yapmaya engel olamamak
306
Deyim
cannot help doing something
f.
bir şey yapmaktan kendini alamamak
307
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmaktan) başka çare olmamak
308
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmak) zorunda/mecburiyetinde kalmak
309
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmadan) duramamak
310
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmaktan) kendini alamamak
311
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmak) elinde olmamak
312
Deyim
can't help (doing something)
f.
(bir şey yapmayı) engelleyememek
313
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmaktan) başka çare olmamak
314
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmak) zorunda/mecburiyetinde kalmak
315
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmadan) duramamak
316
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmaktan) kendini alamamak
317
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmak) elinde olmamak
318
Deyim
can't help but (do something)
f.
(bir şey yapmayı) engelleyememek
319
Deyim
can't help but do
f.
yapmaktan başka çare olmamak
320
Deyim
can't help but do
f.
yapmak zorunda/mecburiyetinde kalmak
321
Deyim
can't help but do
f.
yapmadan duramamak
322
Deyim
can't help but do
f.
yapmaktan kendini alamamak
323
Deyim
can't help but do
f.
yapmak elinde olmamak
324
Deyim
can't help but do
f.
yapmayı engelleyememek
325
Deyim
can't help it
f.
elinde olmamak
326
Deyim
can't help it
f.
engelleyememek
327
Deyim
can't help it
f.
bir türlü engel olamamak
328
Deyim
can't help something
f.
bir şey elinde olmamak
329
Deyim
can't help something
f.
bir şeyi engelleyememek
330
Deyim
can't help something
f.
bir şeyi bir türlü yapamamak/başaramamak
331
Deyim
can't help (doing) something
f.
(yapmak) elinde olmamak
332
Deyim
can't help (doing) something
f.
(yapmayı) engelleyememek
333
Deyim
can't help (doing) something
f.
(yapmaya) engel olamamak
334
Deyim
couldn't help it
f.
kendini alamamış olmak/alamamak
335
Deyim
couldn't help it
f.
engelleyememiş olmak/engelleyememek
336
Deyim
couldn't help it
f.
elinde olmamak
337
Deyim
help (someone) out of a fix
f.
(birinin) zor/sıkıntılı bir durumdan kaçmasına/kurtulmasına yardım etmek
338
Deyim
help (someone) out of a fix
f.
(birinin) çıkmazdan/güç bir durumdan çıkmasına yardım etmek
339
Deyim
help (someone) out of a fix
f.
birinin başını beladan kurtarmak
340
Deyim
help get a foothold
f.
sağlam yer edinmesine yardım etmek
341
Deyim
help get a foothold
f.
yer edinmesine yardım etmek
342
Deyim
help get a foothold
f.
yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
343
Deyim
pitch in and help
f.
yardıma soyunmak
344
Deyim
pitch in and help
f.
yardıma girişmek
345
Deyim
pitch in and help
f.
katkıda bulunmak
346
Deyim
pitch in and help
f.
el atmak
347
Deyim
just help yourselves!
expr.
kendi evinmiş gibi davran!
348
Deyim
not if you can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
349
Deyim
if you can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
350
Deyim
not if one can help it
expr.
mecbur kalmadıkça/olmadıkça
351
Deyim
not if one can help it
expr.
biri kabul etmedikçe
352
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şeyin) çaresi yok
353
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şey) kaçınılmaz
354
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şey) önlenemez
355
Deyim
there's no help for (something)
expr.
(bir şey) için yapabilecek/elden gelen bir şey yok
Speaking
356
Konuşma
god help you
ünl.
allah yardımcın olsun
357
Konuşma
heaven help you
ünl.
allah yardımcın olsun
358
Konuşma
please help me
ünl.
bana yardım et lütfen
359
Konuşma
help us
ünl.
bize yardım et
360
Konuşma
help me
ünl.
bana yardım et
361
Konuşma
help me please
ünl.
bana yardım et lütfen
362
Konuşma
I can't help her anymore
expr.
artık ona yardım edemem
363
Konuşma
I'll help you get on your feet
expr.
ayaklarının üzerinde durmana yardım edeceğim
364
Konuşma
but that won't help
expr.
ama bu işe yaramaz
365
Konuşma
we can help each other out
expr.
birbirimize yardımcı olabiliriz
366
Konuşma
I can't help you with that
expr.
bu konuda size yardım edemem
367
Konuşma
could you help me please?
expr.
bana yardım eder misiniz?
368
Konuşma
I had no one to help me
expr.
bana yardım edecek hiç kimsem yoktu
369
Konuşma
we need your help on something
expr.
bir konuda yardımın gerekiyor
370
Konuşma
how can I help it?
expr.
benim elimden ne gelir?
371
Konuşma
I will help you
expr.
ben sana yardım ederim
372
Konuşma
don't expect any help from me
expr.
benden yardım bekleme
373
Konuşma
I wonder if you can help me
expr.
bana yardım edip edemeyeceğinizi bilmiyorum
374
Konuşma
won't you help me?
expr.
bana yardım etmeyecek misin?
375
Konuşma
I need your help on this one
expr.
bu konuda yardımın gerek
376
Konuşma
i need a little help
expr.
biraz yardıma ihtiyacım var
377
Konuşma
I wonder if you can help me
expr.
bana yardım edebilir misiniz bilmiyorum
378
Konuşma
can someone help me out?
expr.
birisi bana yardım edebilir mi?
379
Konuşma
yes how can I help you
expr.
buyrun nasıl yardımcı olabilirim
380
Konuşma
even that didn’t help
expr.
bu bile işe yaramadı
381
Konuşma
I can't help you with that
expr.
bu konuda sana yardımcı olamam
382
Konuşma
I need a bit of help
expr.
biraz yardıma ihtiyacım var
383
Konuşma
thank you for agreeing to help me
expr.
bana yardımcı olmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim
384
Konuşma
you gotta help me
expr.
bana yardım etmelisin
385
Konuşma
I'm going to need your help with this
expr.
bu işte yardımınıza ihtiyacım olacak
386
Konuşma
let me help you
expr.
bırak sana yardım edeyim
387
Konuşma
call me, I will help you
expr.
beni arayın yardımcı olurum
388
Konuşma
I can't help you this time
expr.
bu sefer sana yardımcı olamam
389
Konuşma
I had some help
expr.
biraz yardım aldım
390
Konuşma
help me out of here
expr.
buradan çıkmama yardım et
391
Konuşma
I need your help on something
expr.
bir konuda yardımın gerekiyor
392
Konuşma
I was wondering if you could help me?
expr.
bana yardımcı olabilir misiniz acaba?
393
Konuşma
let me know if I can help
expr.
bir şeye ihtiyacın olursa/ yardımcı olabileceğim bir şey varsa haber ver
394
Konuşma
I can't help thinking
expr.
bence muhakkak
395
Konuşma
can you help me?
expr.
bana yardım eder misiniz?
396
Konuşma
I had no one to help me
expr.
bana yardım edecek kimse yoktu
397
Konuşma
can somebody help me?
expr.
biri bana yardım edebilir mi?
398
Konuşma
you have to help me
expr.
bana yardım etmelisin
399
Konuşma
I need your help on something
expr.
bir konuda yardımınına ihtiyacım var
400
Konuşma
let me help you
expr.
bırak da sana yardım edeyim
401
Konuşma
I'm here to help you
expr.
burada sana yardım etmek için bulunuyorum
402
Konuşma
maybe I can help
expr.
belki yardım edebilirim
403
Konuşma
I always help people when they need help
expr.
ben her zaman insanlara ihtiyacı olduklarında yardım ederim
404
Konuşma
you can't help it
expr.
bunu engelleyemezsin
405
Konuşma
you’re a great help, I must say
expr.
çok yardımcı oldun, sağol
406
Konuşma
I don't need any more help
expr.
daha fazla yardıma ihtiyacım yok
407
Konuşma
I can't help it
expr.
elimde değil
408
Konuşma
welcome how can I help you?
expr.
hoş geldiniz size nasıl yardımcı olabilirim?
409
Konuşma
if you need help
expr.
eğer yardıma ihtiyacın olursa
410
Konuşma
you can't help that
expr.
elinden bir şey gelmez
411
Konuşma
help me change my life
expr.
hayatımı değiştirmeme yardım et
412
Konuşma
I can't help myself
expr.
elimde değil
413
Konuşma
I can't help it
expr.
elde değil
414
Konuşma
not if I can help it
expr.
elimden gelse yaptırmam
415
Konuşma
if you help me
expr.
eğer bana yardım ederseniz
416
Konuşma
I don't know what I can do to help
expr.
elimden ne gelir bilmiyorum
417
Konuşma
would you help me with my zipper?
expr.
fermuarımı açmamda bana yardımcı olur musun?
418
Konuşma
you know that I can't help myself
expr.
elimde olmadığının farkındasın
419
Konuşma
your help is priceless
expr.
hakkın ödenmez
420
Konuşma
my mission in life is to help people
expr.
hayattaki amacım insanlara yardım etmektir
421
Konuşma
I couldn't help overhearing
expr.
istemeden kulak misafiri oldum
422
Konuşma
I couldn't help but overhear
expr.
istemeden kulak misafiri oldum
423
Konuşma
can not help but
expr.
ister istemez
424
Konuşma
I couldn't help overhearing
expr.
istemeden kulak misafiri oldum
425
Konuşma
couldn't help but overhear
expr.
istemeden kulak misafiri oldum
426
Konuşma
help yourself
expr.
kendi evinizmiş gibi davranın
427
Konuşma
what can I do to help?
expr.
nasıl yardım edebilirim?
428
Konuşma
you can't help her anymore
expr.
ona artık yardım edemezsiniz
429
Konuşma
sorry I can't help you
expr.
özür dilerim size yardımcı olamayacağım
430
Konuşma
I couldn't help smiling
expr.
kendimi gülümsemekten alamadım
431
Konuşma
if you need any help...
expr.
ne zaman başın sıkışırsa
432
Konuşma
help yourselves
expr.
keyfinize bakın
433
Konuşma
why didn't you let me help you?
expr.
neden yardım etmeme izin vermedin?
434
Konuşma
I'm sorry I can't help it
expr.
ne yapayım elimde değil
435
Konuşma
I couldn't help myself
expr.
kendimi engelleyemedim
436
Konuşma
sorry I can't help you
expr.
özür dilerim sana yardımcı olamayacağım
437
Konuşma
I don't need anybody's help
expr.
kimsenin yardımına ihtiyacım yok
438
Konuşma
you know what might help?
expr.
ne yardımcı olurdu biliyor musun?
439
Konuşma
I gave her something that will help her sleep
expr.
ona uyumasına yardımcı olacak bir şey verdim
440
Konuşma
please let me help you
expr.
lütfen izin ver de yardım edeyim sana
441
Konuşma
please help me
expr.
lütfen bana yardım edin
442
Konuşma
I'm sorry we can't help you
expr.
kusura bakmayın size yardım edemeyiz
443
Konuşma
sorry I can't help you
expr.
kusura bakmayın size yardımcı olamayacağım
444
Konuşma
see if they can help
expr.
onların yardım edip edemediğini gör
445
Konuşma
see if they can help
expr.
onların yardım edip edemeyeceğini gör
446
Konuşma
help me please
expr.
lütfen bana yardım edin
447
Konuşma
I wish I could help
expr.
keşke yardım edebilsem
448
Konuşma
help yourself
expr.
keyfinize bakın
449
Konuşma
why don't you grab the other end of this thing and help me?
expr.
neden şunun bir ucundan tutup bana yardım etmiyorsun?
450
Konuşma
how can I help you?
expr.
nasıl yardımcı olabilirim?
451
Konuşma
if you don't know what to do i can't help you
expr.
ne yapacağını bilmiyorsan sana yardımcı olamam
452
Konuşma
why don't you help me?
expr.
neden bana yardım etmiyorsun?
453
Konuşma
let me help you up
expr.
kalkmana yardım edeyim
454
Konuşma
how can I help you
expr.
nasıl yardımcı olabilirim
455
Konuşma
you just can't help yourself
expr.
kendine hayrın yok
456
Konuşma
please help me
expr.
lütfen bana yardımcı olun
457
Konuşma
help yourselves to drinks
expr.
kendinize içki alın
458
Konuşma
how can I help you
expr.
sana nasıl yardım edebilirim
459
Konuşma
I was just trying to help you
expr.
sadece yardımcı olmaya çalışıyordum
460
Konuşma
how can I help you
expr.
size nasıl yardımcı olabilirim
461
Konuşma
it would be helpful to you if you had somebody to help you
expr.
sana yardım edecek birinin olması sana faydalı olur
462
Konuşma
do you mind if I help you?
expr.
sana yardım etmemde bir sakınca var mı?
463
Konuşma
do you mind if I help you?
expr.
sana yardım edebilir miyim?
464
Konuşma
do you mind if I help you?
expr.
sana yardım etsem olur mu?
465
Konuşma
I will be glad to help you
expr.
sana yardımcı olmaktan memnun olacağım
466
Konuşma
please let me help you
expr.
sana yardım etmeme izin ver lütfen
467
Konuşma
how may I help you?
expr.
size nasıl yardımcı olabilirim?
468
Konuşma
can I help you?
expr.
size yardım edebilir miyim?
469
Konuşma
we can help you
expr.
sana yardım edebiliriz
470
Konuşma
I wish I could be of more help to you
expr.
size daha fazla yardımcı olmak isterdim
471
Konuşma
help us help you
expr.
sen bize yardım et biz de sana yardım edelim
472
Konuşma
I can't help asking
expr.
sormadan geçemeyeceğim
473
Konuşma
I'm afraid I can't help you
expr.
size yardımcı olamayacağım
474
Konuşma
I'd be glad to help you
expr.
size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım
475
Konuşma
I'd be glad to help you
expr.
size memnuniyetle yardım ederim
476
Konuşma
may I help you?
expr.
size yardım edebilir miyim?
477
Konuşma
I'd like to help you
expr.
sana yardım etmek isterim
478
Konuşma
I can't help asking
expr.
sormadan edemeyeceğim
479
Konuşma
why should I help you?
expr.
sana niye yardım edeyim ki?
480
Konuşma
I can't help saying
expr.
söylemeden geçemeyeceğim
481
Konuşma
how can we help you?
expr.
size nasıl yardım edebiliriz?
482
Konuşma
I will help you
expr.
sana yardım edeceğim
483
Konuşma
we can get you help
expr.
sana yardım bulabiliriz
484
Konuşma
I'd be glad to help you
expr.
size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım
485
Konuşma
how can I help you
expr.
size nasıl yardım edebilirim
486
Konuşma
why should I help you?
expr.
sana neden yardım edeyim?
487
Konuşma
we can help you
expr.
size yardım edebiliriz
488
Konuşma
I want to help you
expr.
sana yardım etmek istiyorum
489
Konuşma
why should I help you?
expr.
size niye yardım edeyim ki?
490
Konuşma
can I help you?
expr.
size yardım edebilir miyim?
491
Konuşma
I will help you under two conditions
expr.
sana iki şartla yardım ederim
492
Konuşma
could I help you?
expr.
size yardım edebilir miyim?
493
Konuşma
I'm not the one that can help you
expr.
sana yardım edebilecek kişi ben değilim
494
Konuşma
we're just trying to help
expr.
sadece yardım etmeye çalışıyoruz
495
Konuşma
you just can't help yourself
expr.
sen kendine bile yardım edemezsin
496
Konuşma
I'm trying to help you
expr.
sana yardım etmeye çalışıyorum
497
Konuşma
why should I help you?
expr.
size neden yardım edeyim?
498
Konuşma
I think I can help her
expr.
sanırım ona yardımcı olabilirim
499
Konuşma
heaven help him
expr.
tanrım ona yardım et
500
Konuşma
do you swear to tell the truth the whole truth nothing but the truth so help you god?
expr.
tanrı'nın huzurunda yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of help
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy