|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
| Genel |
|
| 1 |
Genel |
kalıcı çözüm |
permanent solution i.
|
|
Producing permanent solutions to social problems has become a very important concept for many institutions.
Toplumsal sorunlara kalıcı çözümler üretmek birçok kurum için oldukça önemli bir kavram haline geldi.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
çözüm ortağı |
solution partner i.
|
|
We are waiting for you, valuable solution partners.
Siz değerli çözüm ortaklarımızı bekliyoruz.
More Sentences
|
| 3 |
Genel |
iyi çözüm |
good solution i.
|
|
I do think we can find good solutions to this.
Buna iyi çözümler bulabileceğimizi düşünüyorum.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
çözüm üretme |
producing solutions i.
|
|
Wavin will keep on producing solutions afterwards as it has been until this day.
Wavin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çözüm üretmeye devam edecektir.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
alternatif çözüm |
alternative solution i.
|
|
We now need to look for alternative solutions in the short-term.
Artık kısa vadede alternatif çözümler aramamız gerekiyor.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
ortak çözüm |
common solution i.
|
|
What is most notable, I think, is the United States's lack of interest in common solutions.
Bence en dikkat çekici olan, ABD'nin ortak çözümlere ilgi göstermemesidir.
More Sentences
|
| 7 |
Genel |
tek çözüm |
one solution i.
|
|
Layla only sees one solution.
Leyla sadece tek çözüm görüyor.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
güvenilir çözüm |
reliable solution i.
|
|
We produce reliable solutions with our honest commercial relations.
Dürüst ticari ilişkilerimizle güvenilir çözümler üretiyoruz.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
kısmi çözüm |
partial solution i.
|
|
There cannot and must not be partial solutions that bring more imbalances in their train.
Daha fazla dengesizliği beraberinde getirecek kısmi çözümler olamaz ve olmamalıdır.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
geçici çözüm |
temporary solution i.
|
|
Tools like e-mail or Excel spreadsheets are temporary solutions.
E-posta veya Excel elektronik tabloları gibi araçlar geçici çözümlerdir.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
geçici çözüm |
workaround i.
|
|
Hopefully, a workaround can help us to run the software.
Umarım geçici bir çözüm yazılımı çalıştırmamıza yardımcı olabilir.
More Sentences
|
|
|
| 12 |
Genel |
müzakere edilmiş çözüm |
negotiated solution i.
|
|
In the present situation, the time for finding negotiated solutions is running out.
Mevcut durumda, müzakere edilmiş çözümler bulmak için zaman tükeniyor.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
çözüm önerileri |
proposed solutions i.
|
|
You address problems, but end up proposing solutions that go against further integration.
Sorunları ele alıyorsunuz ama sonunda daha fazla entegrasyona karşı çıkan çözümler öneriyorsunuz.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
(çözüm, tavsiye amaçlı) toplantı |
clinic i.
|
|
The financial advisor held a clinic to help people plan for retirement.
Mali danışman, insanların emeklilik planlarını yapmalarına yardım etmek amacıyla bir toplantı düzenledi.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
çözüm önermek |
offer a solution f.
|
|
So it is particularly pleasing, in my view, that this report offers a solution.
Dolayısıyla bu raporun bir çözüm öneriyor olması benim açımdan özellikle sevindirici.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
çözüm sunmak |
offer a solution f.
|
|
A directive aims to provide direction and offer a solution.
Bir direktif yönlendirme sağlamayı ve bir çözüm sunmayı amaçlar.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
çözüm aramak |
search for solution f.
|
|
This issue needs to be addressed, and the Summit should concentrate on the search for solutions to this problem.
Bu konunun ele alınması gerekmektedir ve Zirve bu soruna çözüm arayışına odaklanmalıdır.
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
çözüm sunmak |
provide a solution f.
|
|
Whether we like it or not, nuclear energy provides a solution for both problems.
Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, nükleer enerji her iki sorun için de bir çözüm sunmaktadır.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
çözüm sağlamak |
provide solution f.
|
|
There are areas of research - for example what is known as separation and transmutation - which may provide solutions.
Örneğin ayrıştırma ve dönüştürme olarak bilinen ve çözüm sağlayabilecek araştırma alanları mevcuttur.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
çözüm geliştirmek |
develop a solution f.
|
|
In anticipation to this day IDM has developed a solution for the protection of data security from quantum supremacy.
Bu güne kadar IDM, veri güvenliğinin kuantum üstünlüğünden korunmasına yönelik bir çözüm geliştirdi.
More Sentences
|
| 21 |
Genel |
çözüm aramak |
seek a solution f.
|
|
It is more useful to look for a pan-EU solution to this problem than for Member States to seek a solution individually.
Bu soruna AB çapında bir çözüm aramak, Üye Devletlerin tek tek çözüm aramasından daha faydalıdır.
More Sentences
|
| İfadeler |
|
| 22 |
İfadeler |
çözüm olarak |
as a solution expr.
|
|
As a solution, labelling is a good idea only at first sight.
Bir çözüm olarak etiketleme sadece ilk bakışta iyi bir fikirdir.
More Sentences
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 23 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm yolu |
solution i.
|
|
He rejects a waiver, a moratorium or an exemption by way of solution, and we share his view on this.
Çözüm yolu olarak feragat, moratoryum ya da muafiyeti reddediyor ve biz de bu konudaki görüşünü paylaşıyoruz.
More Sentences
|
| 24 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm ortaklığı |
solution partnerships i.
|
|
The solution partnership is a serious business.
Çözüm ortaklığı ciddi bir iştir.
More Sentences
|
| 25 |
Ticaret/Ekonomi |
ara çözüm |
interim solution i.
|
|
Once again, as with the Lamfalussy procedure, we are only debating an interim solution.
Bir kez daha, Lamfalussy prosedüründe olduğu gibi, sadece bir ara çözümü tartışıyoruz.
More Sentences
|
| 26 |
Ticaret/Ekonomi |
endüstriyel çözüm |
industrial solution i.
|
|
We provide innovative and cost-effective industrial solutions!
Yenilikçi ve uygun maliyetli endüstriyel çözümler sunuyoruz!
More Sentences
|
| Siyasal |
|
| 27 |
Siyasal |
kapsamlı çözüm |
comprehensive solution i.
|
|
We firmly believe that complex problems require comprehensive solutions.
Karmaşık sorunların kapsamlı çözümler gerektirdiğine inanıyoruz.
More Sentences
|
| 28 |
Siyasal |
iki devletli çözüm |
two-state solution i.
|
|
It is essential that the Council take action in order to decide on the two-state solution.
İki devletli çözüme karar verilmesi için Konsey'in harekete geçmesi elzemdir.
More Sentences
|
| 29 |
Siyasal |
barışçıl (yollarla/yollardan) çözüm |
peaceful resolution i.
|
|
Yes to the peaceful resolution of international problems.
Uluslararası sorunların barışçıl çözümüne evet.
More Sentences
|
| Bilgisayar |
|
| 30 |
Bilgisayar |
özel çözüm |
particular solution i.
|
|
The Commission wants to be and will be extremely strict in the use of this particular solution.
Komisyon bu özel çözümün kullanımında son derece katı olmak istemektedir ve olacaktır.
More Sentences
|
| 31 |
Bilgisayar |
tam çözüm |
walkthrough i.
|
|
The magazine published a walkthrough for the game.
Dergi, oyunla ilgili bir tam çözüm yayınladı.
More Sentences
|
| 32 |
Bilgisayar |
bir çözüm buldu |
found a solution expr.
|
|
Tom has found a solution.
Tom bir çözüm buldu.
More Sentences
|
| Bilişim |
|
| 33 |
Bilişim |
özel çözüm |
particular solution i.
|
|
The Commission wants to be and will be extremely strict in the use of this particular solution.
Komisyon bu özel çözümün kullanımında son derece katı olmak istiyor ve olacaktır.
More Sentences
|
| 34 |
Bilişim |
sayısal çözüm |
numerical solution i.
|
|
Arithmetic computations, numerical solutions, curves and functions go beyond classical constructions.
Aritmetik hesaplamalar, sayısal çözümler, eğriler ve fonksiyonlar klasik yapıların ötesine geçer.
More Sentences
|
| Mimarlık |
|
| 35 |
Mimarlık |
mimari çözüm |
architectural solution i.
|
|
In this case, it would be better to spend money on a more expensive facade or interesting architectural solutions.
Bu durumda, daha pahalı bir cepheye veya ilginç mimari çözümlere para harcamak daha iyi olacaktır.
More Sentences
|
| Denizcilik |
|
| 36 |
Denizcilik |
temel çözüm |
fundamental solution i.
|
|
The fundamental solution is overlooked.
Temel çözüm göz ardı edildi.
More Sentences
|
| Matematik |
|
| 37 |
Matematik |
özel çözüm |
particular solution i.
|
|
The above solution is the particular solution.
Yukarıdaki çözüm özel çözümdür.
More Sentences
|
| Genel |
|
| 38 |
Genel |
uluslararası barışçıl çözüm |
pacific settlement of international disputes i.
|
|
| 39 |
Genel |
çözüm yolu |
key i.
|
|
| 40 |
Genel |
taslak çözüm |
draft resolution i.
|
|
| 41 |
Genel |
barışçıl çözüm |
peaceful settlement i.
|
|
| 42 |
Genel |
bölgesel çözüm |
territorial settlement i.
|
|
| 43 |
Genel |
çözüm yolu |
a way out i.
|
|
| 44 |
Genel |
çözüm bulma yeteneği |
resource i.
|
|
| 45 |
Genel |
mükemmel bir çözüm |
masterstroke i.
|
|
| 46 |
Genel |
soruların çözüm cetvelini verme |
keying i.
|
|
| 47 |
Genel |
çözüm grafiği |
nomogram i.
|
|
| 48 |
Genel |
yeni çözüm |
twist i.
|
|
| 49 |
Genel |
beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu |
a bitter pill i.
|
|
| 50 |
Genel |
hukuki çözüm |
legal remedy i.
|
|
| 51 |
Genel |
durumu kurtaran çözüm |
expedient i.
|
|
|
|
| 52 |
Genel |
anlaşmazlık çözüm kurulu |
dispute adjudication board i.
|
|
| 53 |
Genel |
geçici çözüm bulma |
jury rigging i.
|
|
| 54 |
Genel |
ustaca çözüm |
wrinkle i.
|
|
| 55 |
Genel |
adil çözüm |
just resolution i.
|
|
| 56 |
Genel |
çözüm yöntemi |
solution method i.
|
|
| 57 |
Genel |
olurlu çözüm |
feasible solution i.
|
|
| 58 |
Genel |
çözüm toplantısı |
clinic i.
|
|
| 59 |
Genel |
erken çözüm |
early solution i.
|
|
| 60 |
Genel |
iyi çözüm |
neat solution i.
|
|
| 61 |
Genel |
değişik çözüm |
alternative solution i.
|
|
| 62 |
Genel |
kesin çözüm |
exact solution i.
|
|
| 63 |
Genel |
çözüm arama |
solution seeking i.
|
|
| 64 |
Genel |
temel çözüm |
basic solution i.
|
|
| 65 |
Genel |
yapı çözüm |
deconstruction i.
|
|
| 66 |
Genel |
çözüm üretme |
generating solutions i.
|
|
| 67 |
Genel |
sivil çözüm |
non-military resolution i.
|
|
| 68 |
Genel |
çözüm arayışı |
solution seeking i.
|
|
| 69 |
Genel |
incelikle bir çözüm bulma |
workaround i.
|
|
| 70 |
Genel |
tek çözüm |
unique solution i.
|
|
| 71 |
Genel |
apaçık çözüm |
trivial solution i.
|
|
| 72 |
Genel |
tam çözüm |
complete solution i.
|
|
| 73 |
Genel |
kökten çözüm |
radical solution i.
|
|
| 74 |
Genel |
kısmi çözüm |
quasi resolution i.
|
|
| 75 |
Genel |
kestirme çözüm |
quick fix i.
|
|
| 76 |
Genel |
kestirme ve hızlı çözüm |
quick fix i.
|
|
| 77 |
Genel |
çözüm önerileri |
solution offers i.
|
|
| 78 |
Genel |
çözüm önerisi |
solution offer i.
|
|
| 79 |
Genel |
ekonomik çözüm |
an economical solution i.
|
|
| 80 |
Genel |
uyuşmazlık çözüm sistemi |
conflict resolution system i.
|
|
| 81 |
Genel |
uyuşmazlık çözüm sistemi |
dispute resolution system i.
|
|
| 82 |
Genel |
ortak çözüm |
mutual solution i.
|
|
| 83 |
Genel |
tek çözüm |
single solution i.
|
|
| 84 |
Genel |
köklü çözüm |
substantial solution i.
|
|
| 85 |
Genel |
köklü çözüm |
drastic solution i.
|
|
| 86 |
Genel |
yerinde çözüm |
substantial solution i.
|
|
| 87 |
Genel |
köklü çözüm |
radical solution i.
|
|
| 88 |
Genel |
çözüm önerisi |
solution suggestion i.
|
|
| 89 |
Genel |
tam çözüm |
full solution i.
|
|
| 90 |
Genel |
tam çözüm |
entire solution i.
|
|
| 91 |
Genel |
başka çözüm yolu |
another solution i.
|
|
| 92 |
Genel |
hidrolik çözüm |
hydraulic solution i.
|
|
| 93 |
Genel |
yaratıcı çözüm |
creative solution i.
|
|
| 94 |
Genel |
acil çözüm |
immediate solution i.
|
|
| 95 |
Genel |
acil çözüm |
urgent/quick solution i.
|
|
| 96 |
Genel |
geçici çözüm |
makeshift i.
|
|
| 97 |
Genel |
güvenli çözüm |
trustworthy solution i.
|
|
| 98 |
Genel |
direkt çözüm |
direct solution i.
|
|
| 99 |
Genel |
doğrudan çözüm |
direct solution i.
|
|
| 100 |
Genel |
sahte çözüm |
pseudosolution i.
|
|
| 101 |
Genel |
en uygun çözüm |
the most suitable solution i.
|
|
| 102 |
Genel |
çözüm bulma |
troubleshooting i.
|
|
| 103 |
Genel |
doğadaki modelleri inceleyip taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan bilim dalı |
biomimicry i.
|
|
| 104 |
Genel |
düğüm noktası ile çözüm arasındaki bölüm |
falling action (in a work of literature) i.
|
|
| 105 |
Genel |
çözüm önerileri |
solution proposals i.
|
|
| 106 |
Genel |
çözüm önerileri |
solution recommendations i.
|
|
| 107 |
Genel |
geçici çözüm |
band-aid i.
|
|
| 108 |
Genel |
kabul edilebilir çözüm |
acceptable solution i.
|
|
| 109 |
Genel |
çözüm yolları |
solutions i.
|
|
| 110 |
Genel |
çözüm kaynağı |
solution source i.
|
|
| 111 |
Genel |
özel çözüm |
tailored solution i.
|
|
| 112 |
Genel |
aday çözüm |
candidate solution i.
|
|
| 113 |
Genel |
özel çözüm |
dedicated solution i.
|
|
| 114 |
Genel |
acil çözüm veya ilgi bekleyen bir konu |
burning issue i.
|
|
| 115 |
Genel |
çözüm odaklı düşünme |
solution-oriented thinking i.
|
|
| 116 |
Genel |
komple çözüm |
total solution i.
|
|
| 117 |
Genel |
yetersiz çözüm |
nonsolution i.
|
|
| 118 |
Genel |
gerçek dışı çözüm |
nonsolution i.
|
|
| 119 |
Genel |
gerçekçi ve direkt çözüm |
turkey i.
|
|
| 120 |
Genel |
geçici çözüm |
band aid i.
|
|
| 121 |
Genel |
geçici çözüm |
quick fix i.
|
|
| 122 |
Genel |
hayat kolaylaştıran çözüm |
lifehack i.
|
|
| 123 |
Genel |
çözüm bulma etkinliği |
hackathon i.
|
|
| 124 |
Genel |
çözüm yöntemi |
dissolution i.
|
|
| 125 |
Genel |
her derde deva çözüm |
panacea i.
|
|
| 126 |
Genel |
çözüm yolu |
fixit i.
|
|
| 127 |
Genel |
çözüm sunan şey |
solvent i.
|
|
| 128 |
Genel |
çözüm bulan şey |
solvent i.
|
|
| 129 |
Genel |
çözüm getiren şey |
solvent i.
|
|
| 130 |
Genel |
sihirli çözüm |
elixir i.
|
|
| 131 |
Genel |
çözüm yolu |
resolvent i.
|
|
| 132 |
Genel |
çözüm için önerilen anlaşma |
proposition i.
|
|
| 133 |
Genel |
çözüm odaklılık |
resourcefulness i.
|
|
| 134 |
Genel |
çözüm getirmek |
remedy f.
|
|
| 135 |
Genel |
çözüm bulmak |
dope f.
|
|
| 136 |
Genel |
çözüm önerisi getirmek |
offer a solution f.
|
|
| 137 |
Genel |
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak |
do something the hard way f.
|
|
| 138 |
Genel |
çözüm getirmek |
propose f.
|
|
| 139 |
Genel |
çözüm yolu bulmak |
come up with f.
|
|
| 140 |
Genel |
çözüm önerisinde bulunmak |
offer a solution f.
|
|
| 141 |
Genel |
çözüm getirmek |
cure f.
|
|
| 142 |
Genel |
çözüm bulmak |
solve f.
|
|
| 143 |
Genel |
bir şeye çözüm bulmak |
sort something out f.
|
|
| 144 |
Genel |
çözüm bulmak |
find a way out f.
|
|
| 145 |
Genel |
çözüm aramak |
look for a solution f.
|
|
| 146 |
Genel |
zor bir probleme çözüm yolu bulmak |
grasp the nettle f.
|
|
| 147 |
Genel |
çözüm üretmek |
generate a solution f.
|
|
| 148 |
Genel |
çözüm aramak |
search for a solution f.
|
|
| 149 |
Genel |
çözüm aramak |
search out a solution f.
|
|
| 150 |
Genel |
çözüm yolu aramak |
search for a solution f.
|
|
| 151 |
Genel |
çözüm üretmek |
create a solution f.
|
|
| 152 |
Genel |
çözüm üretmek |
work towards a solution f.
|
|
| 153 |
Genel |
çözüm üretmek |
produce a solution f.
|
|
| 154 |
Genel |
çözüm üretmek |
produce solution f.
|
|
| 155 |
Genel |
çözüm üretmek |
find a way (out) f.
|
|
| 156 |
Genel |
çözüm üretmek |
bring a matter to a solution f.
|
|
| 157 |
Genel |
çözüm üretmek |
suss out f.
|
|
| 158 |
Genel |
çözüm üretmek |
find a solution f.
|
|
| 159 |
Genel |
çözüm üretmek |
work out f.
|
|
| 160 |
Genel |
çözüm üretmek |
solve f.
|
|
| 161 |
Genel |
çözüm aramak |
seek for solution f.
|
|
| 162 |
Genel |
çözüm yolu aramak |
see about the way f.
|
|
| 163 |
Genel |
rastlantı sonucunda çözüm bulmak |
alight on f.
|
|
| 164 |
Genel |
çözüm sunmak |
offer a remedy f.
|
|
| 165 |
Genel |
bir çözüm düşünmek |
think of a solution f.
|
|
| 166 |
Genel |
çözüm yolu aramak |
seek a solution f.
|
|
| 167 |
Genel |
çözüm önerisi sunmak |
propose a solution f.
|
|
| 168 |
Genel |
çözüm üretmek |
deliver solution f.
|
|
| 169 |
Genel |
çözüm getirmek |
deliver solution f.
|
|
| 170 |
Genel |
önceden çözüm bulmak |
tackle f.
|
|
| 171 |
Genel |
çözüm geliştirmek |
find a solution f.
|
|
| 172 |
Genel |
çözüm aramak |
approach f.
|
|
| 173 |
Genel |
çözüm bulmak |
key f.
|
|
| 174 |
Genel |
çözüm getirmek |
riddle f.
|
|
| 175 |
Genel |
çözüm bulmak |
riddle f.
|
|
| 176 |
Genel |
geçici çözüm olarak hazırlamak |
rig f.
|
|
| 177 |
Genel |
geçici çözüm olarak düzenlemek |
rig f.
|
|
| 178 |
Genel |
çözüm bulmak |
salve [obsolete] f.
|
|
| 179 |
Genel |
doğaçlama çözüm sunmak |
field f.
|
|
| 180 |
Genel |
çözüm uygulamak |
solution f.
|
|
| 181 |
Genel |
çözüm getiren |
remedial s.
|
|
| 182 |
Genel |
çözüm odaklı |
solution oriented s.
|
|
| 183 |
Genel |
çözüm bekleyen |
burning s.
|
|
| 184 |
Genel |
çözüm bulunmuş |
thought-out s.
|
|
| 185 |
Genel |
geçici (çözüm vb.) |
makeshift s.
|
|
| 186 |
Genel |
çözüm bulunmamış |
unthought-out s.
|
|
| 187 |
Genel |
geçici çözüm sunan |
makeshifty s.
|
|
| 188 |
Genel |
geçici çözüm sunan |
makeshift s.
|
|
| 189 |
Genel |
geçici çözüm bulunmuş |
jury-rigged s.
|
|
| 190 |
Genel |
ılımlı sonuçlar elde etmek için ılımlı çözüm içeren (süreç) |
mellow s.
|
|
| 191 |
Genel |
nihai çözüm ile ilgili |
dispositional s.
|
|
| 192 |
Genel |
kesin çözüm getirici |
clinching s.
|
|
| 193 |
Genel |
nasıl işlediklerini anlatmadan bir çözüm elde etmek için kademeli prosedürler kullanan |
cookbook s.
|
|
| 194 |
Genel |
çözüm bulan |
solutional s.
|
|
| 195 |
Genel |
çözüm yaratan |
solutional s.
|
|
| 196 |
Genel |
çözüm ile ilişkili |
solutional s.
|
|
| 197 |
Genel |
çözüm yolu bulamayarak |
cluelessly zf.
|
|
| Öbek Fiiller |
|
| 198 |
Öbek Fiiller |
çözüm bulmak |
clear up f.
|
|
| 199 |
Öbek Fiiller |
bir işe metot/yöntem/çare/çözüm aramak |
cast about for (something) f.
|
|
| 200 |
Öbek Fiiller |
aklına çözüm gelmek |
alight upon f.
|
|
| 201 |
Öbek Fiiller |
çözüm bulmak |
dope out f.
|
|
| İfadeler |
|
| 202 |
İfadeler |
son bir çözüm olarak |
as a last resort expr.
|
|
| Konuşma Dili |
|
| 203 |
Konuşma Dili |
sihirli çözüm |
a magic solution i.
|
|
| 204 |
Konuşma Dili |
anlık çözüm |
workaround i.
|
|
| 205 |
Konuşma Dili |
kesin çözüm |
sure cure i.
|
|
| 206 |
Konuşma Dili |
kıvrak çözüm |
fancy footwork i.
|
|
| 207 |
Konuşma Dili |
bilgisayar yazılımı veya donanımındaki bir sorun için bulunan doğaçlama çözüm |
hack i.
|
|
| 208 |
Konuşma Dili |
hayatı kolaylaştıran çözüm |
life hack expr.
|
|
| 209 |
Konuşma Dili |
buna bir çözüm bulmak gerek |
it/that (just) won’t do expr.
|
|
| 210 |
Konuşma Dili |
buna bir çözüm bulmak gerek |
it/that will never do [uk] expr.
|
|
| 211 |
Konuşma Dili |
buna bir çözüm bulmak gerek |
it/that won't do expr.
|
|
| 212 |
Konuşma Dili |
buna bir çözüm bulmak gerek |
it/that will never do expr.
|
|
| 213 |
Konuşma Dili |
tek bir çözüm yolu var |
there's only one thing for it expr.
|
|
| Deyim |
|
| 214 |
Deyim |
çözüm için sınırların ötesinde düşünme |
thinking way out of the box i.
|
|
| 215 |
Deyim |
çözüm yolu için yaratıcı düşünme |
thinking way out of the box i.
|
|
| 216 |
Deyim |
uzun süredir devam eden bir sorunu çabucak çözüveren bir çözüm |
silver bullet i.
|
|
| 217 |
Deyim |
sihirli çözüm |
silver bullet i.
|
|
| 218 |
Deyim |
anlık bir çözüm |
a quick fix i.
|
|
| 219 |
Deyim |
yeni bir çözüm |
new wrinkle i.
|
|
| 220 |
Deyim |
son bir çözüm olarak uygulanan şey |
a counsel of despair i.
|
|
| 221 |
Deyim |
geçici/eğreti/üstünkörü çözüm |
band-aid approach/solution i.
|
|
| 222 |
Deyim |
geçici/üstünkörü çözüm |
band-aid treatment i.
|
|
| 223 |
Deyim |
geçici çözüm |
quick-and-dirty i.
|
|
| 224 |
Deyim |
hızlı çözüm |
quick-and-dirty i.
|
|
| 225 |
Deyim |
geçici/eğreti/üstünkörü çözüm |
band-aid approach i.
|
|
| 226 |
Deyim |
yüzeysel çözüm/yaklaşım |
band-aid approach i.
|
|
| 227 |
Deyim |
çözüm sunmayan bir yaklaşım |
band-aid approach i.
|
|
| 228 |
Deyim |
geçici çözüm |
bandaid i.
|
|
| 229 |
Deyim |
anlık çözüm |
bandaid i.
|
|
| 230 |
Deyim |
kıvrak çözüm |
footwork i.
|
|
| 231 |
Deyim |
çözüm yolu bulmaya çalışmak |
beat one's brains out f.
|
|
| 232 |
Deyim |
çözüm/çare bulmak |
make a stride f.
|
|
| 233 |
Deyim |
(soruna) çözüm bulmak |
get a handle on something f.
|
|
| 234 |
Deyim |
başka bir çözüm yolu görememek |
see no other way f.
|
|
| 235 |
Deyim |
soruna çözüm bulmak |
hammer something out f.
|
|
| 236 |
Deyim |
soruna çözüm bulmak |
hammer out something f.
|
|
| 237 |
Deyim |
çıkış yolu/çözüm bulamamak |
be/come up against a brick wall f.
|
|
| 238 |
Deyim |
zor bir soruna çözüm bulmak |
be squaring the circle f.
|
|
| 239 |
Deyim |
zor bir soruna çözüm bulmak |
square the circle f.
|
|
| 240 |
Deyim |
müdahil olmadan taraflar arasındaki soruna çözüm aramak |
hold the ring f.
|
|
| 241 |
Deyim |
müdahil olmadan taraflar arasındaki soruna çözüm aramak |
hold the ring f.
|
|
| 242 |
Deyim |
anlaşmazlığa çözüm bulmak |
hold the ring f.
|
|
| 243 |
Deyim |
anlaşmazlığa çözüm bulmak |
hold the ring f.
|
|
| 244 |
Deyim |
üstünkörü çözüm getirmek |
nibble around the edges f.
|
|
| 245 |
Deyim |
kesin bir çözüm bulmak |
lance the boil f.
|
|
| 246 |
Deyim |
keskin bir çözüm bulmak |
lance the boil f.
|
|
| 247 |
Deyim |
geçici bir çözüm üretmek |
kick the can down the road f.
|
|
| 248 |
Deyim |
çıkış yolu/çözüm bulamamak |
come up against a brick wall f.
|
|
| 249 |
Deyim |
çözüm bulmak |
find way f.
|
|
| 250 |
Deyim |
birden bir çözüm üretmek |
pull a rabbit out of the hat f.
|
|
| 251 |
Deyim |
birden bir çözüm üretmek |
pull something out of the hat f.
|
|
| 252 |
Deyim |
anlaşma için bir çözüm bulmak |
take a middle course f.
|
|
| 253 |
Deyim |
umutsuzca çözüm aramak |
clutch at straws f.
|
|
| 254 |
Deyim |
bir soruna kolay bir biçimde ve kesin olmayan bir çözüm bulma |
quick and dirty expr.
|
|
| 255 |
Deyim |
geçici çözüm |
a band-aid expr.
|
|
| 256 |
Deyim |
geçici ve kestirme çözüm |
a quick fix expr.
|
|
| 257 |
Deyim |
iyi bir uyku çektikten sonra bir soruna çözüm bulunabilir |
the best advice is found on the pillow expr.
|
|
| 258 |
Deyim |
geçici çözüm |
band-aid solution expr.
|
|
| 259 |
Deyim |
her soruna uygun tek çözüm |
one-size-fits-all solution expr.
|
|
| 260 |
Deyim |
kestirme bir çözüm yok |
there is no quick fix expr.
|
|
| 261 |
Deyim |
hızlıca ulaşılabilecek kalıcı bir çözüm yok |
there is no quick fix expr.
|
|
| Konuşma |
|
| 262 |
Konuşma |
en iyi çözüm yolu |
the best way out i.
|
|
| 263 |
Konuşma |
ben başka bir çözüm/yol göremiyorum |
I can't see any other option/solution expr.
|
|
| 264 |
Konuşma |
ben başka bir çözüm/yol göremiyorum |
I can't see any other way expr.
|
|
| 265 |
Konuşma |
bir yolu vardır (imkansız görünen durumlar için çözüm yolu) |
there may be a way around it expr.
|
|
| 266 |
Konuşma |
savaş bir çözüm değil |
war is not a solution expr.
|
|
| 267 |
Konuşma |
sorunuma bir çözüm bul |
find a solution to my problem expr.
|
|
| Ticaret/Ekonomi |
|
| 268 |
Ticaret/Ekonomi |
yasal çözüm yolu |
remedy i.
|
|
| 269 |
Ticaret/Ekonomi |
optimum çözüm |
optimal solution i.
|
|
| 270 |
Ticaret/Ekonomi |
şirketlerin müşterilerine yardımcı olmak ve sorunlarına çözüm getirmek için verdikleri hizmet |
customer service i.
|
|
| 271 |
Ticaret/Ekonomi |
arızi hak, yetki ve yasal çözüm hakları |
incidental rights, powers and discretions i.
|
|
| 272 |
Ticaret/Ekonomi |
kanuni çözüm |
legal remedy i.
|
|
| 273 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm ortakları |
solution partners i.
|
|
| 274 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm ortaklıkları |
solution partnerships i.
|
|
| 275 |
Ticaret/Ekonomi |
ara çözüm |
interim remedy i.
|
|
| 276 |
Ticaret/Ekonomi |
yerel çözüm |
local remedy i.
|
|
| 277 |
Ticaret/Ekonomi |
yerel çözüm |
local solution i.
|
|
| 278 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm paketi |
solution package i.
|
|
| 279 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm paketleri |
solution packages i.
|
|
| 280 |
Ticaret/Ekonomi |
uluslararası yatırım anlaşmazlıklarının çözüm merkezi |
international centre for settlement of investment disputes i.
|
|
| 281 |
Ticaret/Ekonomi |
değişken darboğazlı deneyimsel çözüm yolu |
shifting bottleneck heuristic i.
|
|
| 282 |
Ticaret/Ekonomi |
çözüm satış uzmanı |
solution sales specialist i.
|
|
| 283 |
Ticaret/Ekonomi |
bir şirketin ödeyemediği veya iflas etmek üzere olduğu durumlarda kullanılan çözüm |
workout i.
|
|
| Hukuk |
|
| 284 |
Hukuk |
muvakkat çözüm |
interlocutory solution i.
|
|
| 285 |
Hukuk |
yargılama öncesi çözüm organı |
pre-court settlement body i.
|
|
| 286 |
Hukuk |
duruşma öncesi çözüm organı |
pre-court settlement body i.
|
|
| 287 |
Hukuk |
mahkemenin belirlediği yasal çözüm |
civil remedy i.
|
|
| 288 |
Hukuk |
yasal çözüm |
legal remedy i.
|
|
| 289 |
Hukuk |
dostane çözüm |
friendly settlement i.
|
|
| 290 |
Hukuk |
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi |
adversarial system i.
|
|
| 291 |
Hukuk |
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi |
adversary system i.
|
|
| 292 |
Hukuk |
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi |
adversary trial process i.
|
|
| 293 |
Hukuk |
tek ve yeğane çare/çözüm |
sole and exclusive remedy i.
|
|
| 294 |
Hukuk |
fifa uyuşmazlık çözüm dairesi |
fifa dispute resolution chamber (drc) i.
|
|
| 295 |
Hukuk |
oyuncu statüsü komitesinin ve uyuşmazlık çözüm dairesinin prosedürlerini düzenleyen kurallar |
rules governing the procedures of the players' status committee and the dispute resolution chamber (fifa) i.
|
|
| 296 |
Hukuk |
uyuşmazlık çözüm yöntemleri |
methods of settling disputes i.
|
|
| 297 |
Hukuk |
uluslararası yatırım uyuşmazlıkları çözüm merkezi |
international convention on the settlement of investment disputes i.
|
|
| 298 |
Hukuk |
dostane çözüm |
friendly settlement i.
|
|
| 299 |
Hukuk |
çözüm yeri |
choice of forum i.
|
|
| Siyasal |
|
| 300 |
Siyasal |
çözüm yolu |
key of the situation i.
|
|
| 301 |
Siyasal |
savaşa kalıcı çözüm |
permanent end to fighting i.
|
|
| 302 |
Siyasal |
haysiyeti koruyucu çözüm yolu |
face saving way i.
|
|
| 303 |
Siyasal |
çözüm yollarının tüketilmesi |
exhaustion of remedies i.
|
|
| 304 |
Siyasal |
barışçıl çözüm |
pacific settlement i.
|
|
| 305 |
Siyasal |
mahkeme öncesi çözüm organı |
pre-court settlement body i.
|
|
| 306 |
Siyasal |
barışçı çözüm |
peaceful settlement i.
|
|
| 307 |
Siyasal |
nihai çözüm |
final settlement i.
|
|
| 308 |
Siyasal |
nihai çözüm |
final solution i.
|
|
| 309 |
Siyasal |
kalıcı çözüm |
durable solution i.
|
|
| 310 |
Siyasal |
dostane çözüm |
amicable settlement i.
|
|
| 311 |
Siyasal |
geçici çözüm |
interim remedy i.
|
|
| 312 |
Siyasal |
ara çözüm |
interim remedy i.
|
|
| 313 |
Siyasal |
radikal bir çözüm |
a radical solution i.
|
|
| 314 |
Siyasal |
müzakere yoluyla çözüm |
negotiated settlement i.
|
|
| 315 |
Siyasal |
kapsamlı çözüm |
comprehensive settlement i.
|
|
| 316 |
Siyasal |
çözüm süreci |
solution process i.
|
|
| 317 |
Siyasal |
siyasal çözüm |
political solution i.
|
|
| 318 |
Siyasal |
barışçıl çözüm |
peaceful solution i.
|
|
| 319 |
Siyasal |
dostane çözüm |
friendly settlement i.
|
|
| 320 |
Siyasal |
nihai çözüm |
the final solution i.
|
|
| 321 |
Siyasal |
naziler'in nihai çözüm planı |
the final solution i.
|
|
| Sanayi |
|
| 322 |
Sanayi |
bir iş anlaşmazlığını üçüncü bir tarafın uyuşmazlığa düşenlere danışmanlık verip çözüm önerisi sunması ile çözme yöntemi |
mediation i.
|
|
| Teknik |
|
| 323 |
Teknik |
apaçık çözüm |
trivial solution i.
|
|
| 324 |
Teknik |
kısmi çözüm |
partial solution i.
|
|
| 325 |
Teknik |
tek çözüm |
unique solution i.
|
|
| 326 |
Teknik |
mafsallı çözüm |
compensation with universal joints i.
|
|
| 327 |
Teknik |
hızlı çözüm oluşturma |
responsiveness i.
|
|
| 328 |
Teknik |
çözüm kümesi |
solution set i.
|
|
| 329 |
Teknik |
cebirsel çözüm |
algebraic solution i.
|
|
| 330 |
Teknik |
analitik çözüm |
analytical solution i.
|
|
| 331 |
Teknik |
değişik çözüm |
alternative solution i.
|
|
| 332 |
Teknik |
temel olurlu çözüm |
basic feasible solution i.
|
|
| 333 |
Teknik |
yaklaşık çözüm |
approximate solution i.
|
|
| 334 |
Teknik |
tektürel çözüm |
complementary solution i.
|
|
| 335 |
Teknik |
genişletilmiş temel çözüm |
extended basic solution i.
|
|
| 336 |
Teknik |
yalın çözüm |
simple-solution i.
|
|
| 337 |
Teknik |
basit çözüm |
simple-solution i.
|
|
| 338 |
Teknik |
kolay çözüm |
simple-solution i.
|
|
| 339 |
Teknik |
tektürel çözüm |
homogeneous solution i.
|
|
| 340 |
Teknik |
dürümsel çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 341 |
Teknik |
tekil çözüm |
singular solution i.
|
|
| 342 |
Teknik |
özyineli çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 343 |
Teknik |
geçici tedbir/çözüm |
interim containment action (ica) i.
|
|
| 344 |
Teknik |
geçici çözüm olarak veya acil durumlarda zorluk gideren mekanik alet |
doctor i.
|
|
| 345 |
Teknik |
kod, parola ve kriptogramların çözüm ve analizi |
cryptanalytics i.
|
|
| 346 |
Teknik |
geçici (çözüm/çare) |
stopgap s.
|
|
| Bilgisayar |
|
| 347 |
Bilgisayar |
çözüm sırası |
solve order i.
|
|
| 348 |
Bilgisayar |
çözüm ortağı |
business partner i.
|
|
| 349 |
Bilgisayar |
çözüm yolu |
algorithm i.
|
|
| 350 |
Bilgisayar |
temel olurlu çözüm |
basic feasible solution i.
|
|
| 351 |
Bilgisayar |
temel çözüm |
basic solution i.
|
|
| 352 |
Bilgisayar |
tektürel çözüm |
complementary solution i.
|
|
| 353 |
Bilgisayar |
yapı çözüm |
deconstruction i.
|
|
| 354 |
Bilgisayar |
genişletilmiş temel çözüm |
extended basic solution i.
|
|
| 355 |
Bilgisayar |
tektürel çözüm |
homogeneous solution i.
|
|
| 356 |
Bilgisayar |
tektürel çözüm |
homogeneous or complementary solution i.
|
|
| 357 |
Bilgisayar |
genel çözüm |
general solution i.
|
|
| 358 |
Bilgisayar |
yinelemeli çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 359 |
Bilgisayar |
grafik çözüm |
graphical solution i.
|
|
| 360 |
Bilgisayar |
çizgesel çözüm |
graphic solution i.
|
|
| 361 |
Bilgisayar |
çizgesel çözüm |
graphical solution i.
|
|
| 362 |
Bilgisayar |
grafik çözüm |
graphic solution i.
|
|
| 363 |
Bilgisayar |
güvenlik açısından/güvenlikli çözüm |
security-wise solution i.
|
|
| 364 |
Bilgisayar |
çözüm gezgini |
solution explorer i.
|
|
| 365 |
Bilgisayar |
çözüm ağı oluşturma |
meshing i.
|
|
| 366 |
Bilgisayar |
çözüm yolu |
algorithmic program i.
|
|
| 367 |
Bilgisayar |
çözüm yolu |
algorithmic rule i.
|
|
| 368 |
Bilgisayar |
hızlı ve kötü bir yama (çözüm) yapmak |
kluge f.
|
|
| 369 |
Bilgisayar |
hızlı ve kötü bir yama (çözüm) yapmak |
a quick-and-dirty solution f.
|
|
| 370 |
Bilgisayar |
hızlı ve kötü bir yama (çözüm) yapmak |
kludge f.
|
|
| Bilişim |
|
| 371 |
Bilişim |
yoz çözüm |
degenerate solution i.
|
|
| 372 |
Bilişim |
algoritmik çözüm |
algorithmic solution i.
|
|
| 373 |
Bilişim |
değersiz çözüm |
trivial solution i.
|
|
| 374 |
Bilişim |
yazılımsal çözüm |
software solution i.
|
|
| 375 |
Bilişim |
apaçık çözüm |
trivial solution i.
|
|
| 376 |
Bilişim |
problem çözüm maliyeti |
path cost i.
|
|
| 377 |
Bilişim |
döngülü çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 378 |
Bilişim |
türdeş çözüm |
homogeneous solution i.
|
|
| 379 |
Bilişim |
tekil çözüm |
singular solution i.
|
|
| 380 |
Bilişim |
çözüm uzayı |
solution space i.
|
|
| 381 |
Bilişim |
çözüm kümesi |
solution set i.
|
|
| 382 |
Bilişim |
çözüm bölgesi |
solution domain i.
|
|
| 383 |
Bilişim |
tek çözüm |
unique solution i.
|
|
| Telekom |
|
| 384 |
Telekom |
dikey çözüm sağlayıcı |
vertical solution provider i.
|
|
| 385 |
Telekom |
çözüm etki alanı |
solution domain i.
|
|
| 386 |
Telekom |
uluslararası anlaşmazlık çözüm oranı |
international settlement rate i.
|
|
| 387 |
Telekom |
hizmet paketi/çözüm takımı |
bundle/solution suite i.
|
|
| 388 |
Telekom |
çağrı merkezi görevlisinin ilk aramada çözüm bulması |
first-call resolution i.
|
|
| 389 |
Telekom |
ilk aramada çözüm |
first-call resolution i.
|
|
| İnşaat |
|
| 390 |
İnşaat |
ihtilaf halindeki tarafların delillerini bağımsız bir bilirkişiye/yargıç veya jüriye sunarak çözüm aradıkları yargılama biçimi |
adversary process i.
|
|
| Havacılık |
|
| 391 |
Havacılık |
çözüm önerisi |
resolution advisory i.
|
|
| Denizcilik |
|
| 392 |
Denizcilik |
zamandan bağımsız çözüm |
steady state solution i.
|
|
| 393 |
Denizcilik |
açık çözüm yöntemi |
explicit solution method i.
|
|
| Medikal |
|
| 394 |
Medikal |
çözüm odaklı stratejik terapi |
solution-focused strategic therapy i.
|
|
| 395 |
Medikal |
geçici çözüm |
bridge i.
|
|
| Psikoloji |
|
| 396 |
Psikoloji |
nevrotik çözüm |
neurotic solution i.
|
|
| 397 |
Psikoloji |
etkileşimci çözüm |
interactionalist resolution i.
|
|
| 398 |
Psikoloji |
çözüm işlemi |
working through i.
|
|
| 399 |
Psikoloji |
bütünleyici çözüm |
integrative solution i.
|
|
| 400 |
Psikoloji |
çözüm bulma deneyimi |
aha experience i.
|
|
| 401 |
Psikoloji |
çözüm odaklı kısa süreli psikolojik danışma |
solution-focused short-term psychological counseling i.
|
|
| Matematik |
|
| 402 |
Matematik |
biricik çözüm |
unique solution i.
|
|
| 403 |
Matematik |
yineli çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 404 |
Matematik |
genel çözüm |
primitive i.
|
|
| 405 |
Matematik |
aşikar çözüm |
trivial solution i.
|
|
| 406 |
Matematik |
grafik çözüm |
graphical solution i.
|
|
| 407 |
Matematik |
temel çözüm sistemi |
fundamental system of solutions i.
|
|
| 408 |
Matematik |
çizgesel çözüm |
graphical solution i.
|
|
| 409 |
Matematik |
genel çözüm |
integral curves i.
|
|
| 410 |
Matematik |
geometrik çözüm |
geometric solution i.
|
|
| 411 |
Matematik |
genel çözüm |
general solution i.
|
|
| 412 |
Matematik |
yinelemeli çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 413 |
Matematik |
tekrarlı çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 414 |
Matematik |
özyineli çözüm |
iterative solution i.
|
|
| 415 |
Matematik |
aşikar olmayan çözüm |
nontrivial solution i.
|
|
| 416 |
Matematik |
apaçık olmayan çözüm |
nontrivial solution i.
|
|
| 417 |
Matematik |
çözüm kümesi |
solution set i.
|
|
| 418 |
Matematik |
tekil çözüm |
singular solution i.
|
|
| 419 |
Matematik |
tek çözüm |
unique solution i.
|
|
| 420 |
Matematik |
apaçık çözüm |
trivial solution i.
|
|
| 421 |
Matematik |
sonsuz sayıda çözüm |
infinitely many solution i.
|
|
| 422 |
Matematik |
sayısal çözüm |
numerical solution i.
|
|
| 423 |
Matematik |
çözüm grafiği |
abac i.
|
|
| 424 |
Matematik |
trigonometrik fonksiyonlar vasıtasıyla elde edilen çözüm |
trigonometric solution i.
|
|
| 425 |
Matematik |
değer veya çözüm sayısı sonlu olan büyüklükler |
determinate quantities i.
|
|
| 426 |
Matematik |
tüm değişkenlerin sıfıra eşit olduğu (çözüm) |
trivial s.
|
|
| Mantık |
|
| 427 |
Mantık |
çözüm kümesi |
truth set i.
|
|
| İstatistik |
|
| 428 |
İstatistik |
ters çözüm |
inversion i.
|
|
| 429 |
İstatistik |
değersiz olmayan çözüm |
nontrivial solution i.
|
|
| Biyoloji |
|
| 430 |
Biyoloji |
doğadaki modelleri kullanarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan bilim dalı |
biomimetrics i.
|
|
| 431 |
Biyoloji |
doğadaki modelleri inceleyip bu tasarımları taklit etmek suretiyle insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan bilim dalı |
biomimicry i.
|
|
| Sosyal Bilimler |
|
| 432 |
Sosyal Bilimler |
çözüm maratonu |
solve-a-thon i.
|
|
| Felsefe |
|
| 433 |
Felsefe |
vicdani ve ahlaki meselelerin çözüm yollarını inceleyen doktrinin uzmanı veya meraklısı olan kimse |
casuist i.
|
|
| 434 |
Felsefe |
vicdani ve ahlaki meselelerin çözüm yollarını inceleyen doktrin |
casuistry i.
|
|
| 435 |
Felsefe |
vicdani ve ahlaki meselelerin çözüm yollarını inceleyen doktrinle ilgili |
casuistic i.
|
|
| 436 |
Felsefe |
vicdani ve ahlaki meselelerin çözüm yollarını inceleyen doktrinle ilgili |
casuistical i.
|
|
| 437 |
Felsefe |
sokrat'ın eserlerinde çözüm önerilmeksizin felsefi itirazların dile getirilmesinin yarattığı şaşkınlık |
aporia i.
|
|
| Çevre |
|
| 438 |
Çevre |
ters çözüm analizi |
inversion analysis i.
|
|
| Jeoloji |
|
| 439 |
Jeoloji |
düz çözüm |
forward modelling i.
|
|
| 440 |
Jeoloji |
tekil ters çözüm tekniği |
individual inversion technique i.
|
|
| 441 |
Jeoloji |
tekil ve eşzamanlı ters çözüm |
individual and simultaneous inversion i.
|
|
| 442 |
Jeoloji |
dalga şekli ters çözüm tekniği |
waveform inversion technique i.
|
|
| 443 |
Jeoloji |
ters çözüm ağırlıkları |
inversion weights i.
|
|
| 444 |
Jeoloji |
doğrusal sonlu-fay ters çözüm tekniği |
linear finite-fault inversion technique i.
|
|
| Askeri |
|
| 445 |
Askeri |
uygulanabilir çözüm |
viable settlement i.
|
|
| Satranç |
|
| 446 |
Satranç |
(satranç veya damada) ters köşe çözüm |
cook i.
|
|
| Tiyatro |
|
| 447 |
Tiyatro |
olayların çözüm noktası |
catastrophe i.
|
|
| Latince |
|
| 448 |
Latince |
muvakkat çözüm |
modus vivendi i.
|
|
| Argo |
|
| 449 |
Argo |
baştan savma bir çözüm |
kludge i.
|
|
| 450 |
Argo |
geçici/anlık çözüm |
kludge i.
|
|
| 451 |
Argo |
alelacele üretilmiş bir çözüm |
kluge i.
|
|
| 452 |
Argo |
geçici/anlık çözüm |
kluge i.
|
|
| 453 |
Argo |
alelacele üretilmiş bir çözüm |
kludge i.
|
|
| 454 |
Argo |
baştan savma bir çözüm |
kluge i.
|
|