many a - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

many a

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"many a" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
many a s. bir dolu
many a s. bir sürü

"many a" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be a weave of so many things f. her tarakta bezi olmak
a good many s. birçok
a good many s. hayli
a great many s. bir hayli
a great many s. çok
a great many s. epey
a great many s. pek çok
many a (somebody/something) s. birçok
a good many zf. oldukça
many a time zf. çok kere
a good many zf. çokça
a good many zf. epeyce
for many a long year zf. yıllar yılı
many a time zf. çoğu kez
many a time zf. art arda
many a time zf. birçok kere
many a time zf. birbiri ardınca
Phrases
this many a day expr. çoktan beri
this many a day expr. hayli zamanlar
Proverb
a word to the wise is enough, and many words won't fill a bushel anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
many a little makes a mickle damlaya damlaya göl olur
there is many a true word spoken in jest çoğu doğru söz vardır ki şakacıktan söylenmiştir
there is many a true word spoken in jest her şakada bir gerçek payı vardır
there is many a true word spoken in jest her şakanın altında bir gerçek yatar
there's many a good tune played on an old fiddle yaşlılar çok yetenekli olabilir
there's many a slip 'twixt the cup and the lip dereyi görmeden paçayı sıvama
many a true word is spoken in jest her şakada bir doğruluk payı vardır
many a true word is spoken in jest her şakada bir gerçek payı vardır
there's many a true word spoken in jest her şakada bir gerçek payı vardır
there's many a true word spoken in jest her şakada bir doğruluk payı vardır
many small make a great damlaya damlaya göl olur
many a mickle makes a muckle damlaya damlaya göl olur
many a true word is spoken in jest her şakada bir gerçeklik payı vardır
there's many a true word spoken in jest her şakada bir gerçeklik payı vardır
many a little makes a muckle damlaya damlaya göl olur
many a mickle makes a muckle damlaya damlaya göl olur
there is many a slip twixt cup and lip dereyi görmeden paçayı sıvama
there is many a slip twixt cup and lip görmeden emin olma
there's many a slip dereyi görmeden paçayı sıvama
there's many a slip twixt cup and lip dereyi görmeden paçayı sıvama
Colloquial
a man of many parts i. çok yönlü kişi
a man of many parts i. elinden birçok iş gelen kimse
a man of many parts i. on parmağında on marifet
have had a few (too many) f. içkiyi fazla kaçırmak
have had a few (too many) f. sarhoş olmak
have had a few (too many) f. çok içmek
have had a few (too many) f. kafayı bulmak
for many a long day expr. çok uzun süredir
for many a long day expr. uzun zamandan beri
a good many expr. bir hayli
a good many expr. çok
a good many expr. epey
a good many expr. pek çok
a good many expr. hayli
a good many expr. birçok
a good many expr. çokça
a good many expr. oldukça
a good many expr. epeyce
a good many expr. çok sayıda
a good many expr. çok miktarda
a good many expr. bir sürü
a good many expr. oldukça fazla
a great many expr. bir hayli
a great many expr. çok
a great many expr. epey
a great many expr. pek çok
a great many expr. hayli
a great many expr. birçok
a great many expr. çokça
a great many expr. oldukça
a great many expr. epeyce
a great many expr. çok sayıda
a great many expr. çok miktarda
a great many expr. bir sürü
a great many expr. oldukça fazla
many a day expr. sayısız gün
many a day expr. çok sayıda gün
many a day expr. çok uzun zaman
Idioms
a man/woman of (many) parts i. elinden her iş gelen kişi
a man/woman of (many) parts i. on parmağında on marifet
a man/woman of (many) parts i. maharetli kimse
have a few too many f. içkiyi fazla kaçırmak
have a few too many f. sarhoş olmak
there are many ways to skin a cat expr. bir hedefe ulaşmanın birden çok yolu vardır
there are many ways to skin a cat expr. bir işi yapmanın birden çok yolu vardır
there are many ways to skin a cat expr. her problemin birden çok çözümü vardır
there are many ways to skin a cat expr. olmadı başka bir yol buluruz
there are many ways to skin a cat expr. olmadı başka bir hal çaresi vardır illaki
how many angels can dance on the head of a pin expr. bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder
how many angels can dance on the head of a pin expr. bir iğnenin başında kaç melek dans edebilir
how many angels can dance on the head of a pin expr. yersiz/önemsiz entelektüel tartışma
how many angels can dance on the head of a pin expr. fındık kabuğunu doldurmayacak fikir tartışması
how many angels can dance on the head of a pin expr. gereksiz fikir tartışması
how many angels can dance on the head of a pin expr. pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma
how many angels can dance on the head of a pin expr. incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma
Speaking
how many eggs does a chicken lay per day? expr. bir tavuk bir günde kaç defa yumurtlar?
how many days are there in a week? expr. bir haftada kaç gün var?
how many months are there in a year? expr. bir yılda kaç ay vardır?
how many days are there in a week? expr. bir haftada kaç gün vardır?
how many calories are there in a banana? expr. bir muzda kaç kalori vardır?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kez dişlerini fırçalarsın?
how many meals do you eat a day? expr. günde kaç öğün yemek yersin?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç defa dişlerini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kez dişini fırçalarsın?
how many meals do you have a day? expr. günde kaç öğün yemek yiyorsun?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç sefer dişlerini fırçalarsın?
how many meals do you have a day? expr. günde kaç öğün yemek yersin?
how many meals do you have a day? expr. günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç sefer dişini fırçalarsın?
how many meals do you have a day? expr. günde kaç öğün yersin/yersiniz?
how many hours a day do you study? expr. günde kaç saat ders çalışıyorsun?
how many meals do you eat a day? expr. günde kaç öğün yemek yiyorsun?
how many times do you brush your teeth a day? expr. günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
how many classes do you have in a day? expr. günde kaç dersin var?
how many meals do you eat a day? expr. günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?
how many meals do you eat a day? expr. günde kaç öğün yersin/yersiniz?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kere dişini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç defa dişini fırçalarsın?
it's many a long day since expr. ne zamandan beri
how many months are there in a year? expr. 1 yılda kaç ay var?
how many months are there in a year? expr. 1 yılda kaç ay vardır?
how many classes do you have in a week? expr. haftada kaç dersin var?