miserable - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

miserable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"miserable" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 33 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
miserable s. acınası
miserable s. bedbaht
miserable s. sefil
miserable s. perişan
miserable s. zavallı
General
miserable i. sefil kimse
miserable i. aşırı fakir kimse
miserable s. sefalet çeken
miserable s. acınacak halde
miserable s. alçakça (davranış)
miserable s. dertli
miserable s. çok mutsuz
miserable s. aşağılık
miserable s. insanı mutsuz eden
miserable s. mutsuz
miserable s. içler acısı
miserable s. çok kötü
miserable s. insanın keyfini kaçıran
miserable s. berbat
miserable s. acınacak
miserable s. çok az (bir miktar)
miserable s. cüzi
miserable s. sefalet kokan
miserable s. kötü
miserable s. yüz kızartıcı
miserable s. utanç verici
miserable s. küçük düşürücü
miserable s. düşük kalite
miserable s. kalitesiz
miserable s. adi
miserable s. aşağı derecede
miserable s. huysuz
miserable s. çekilmez

"miserable" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
General
make life miserable for f. birinin ensesinde boza pişirmek
make one's life miserable f. hayatını zindan etmek
make life miserable for f. birine çok çektirmek
become miserable f. perişan olmak
make one's life miserable f. hayatını karartmak
make life very miserable for (someone) f. sürüm sürüm süründürmek
be very miserable f. dünya başına yıkılmak
make life miserable for someone f. birisinin hayatını zindan etmek
make life miserable for someone f. hayatı çekilmez yapmak
make one's life miserable f. hayatı zehir etmek
make one's life miserable f. hayatı zehretmek
miserable [scotland/australia/new zealand] s. eli sıkı
miserable [scotland/australia/new zealand] s. pinti
Colloquial
all-around miserable s. her açıdan perişan
Idioms
make life miserable for someone f. birine hayatı zindan etmek
make oneself miserable f. kendini yıpratmak/mutsuz etmek
make oneself miserable f. kendini helak etmek
make oneself miserable f. kendini yiyip bitirmek
make life miserable for (one) f. (birinin) hayatını zindan etmek
make life miserable for (one) f. (birine) hayatı çekilmez yapmak
make life miserable for (one) f. (birine) hayatı zindan etmek
Speaking
you are making yourself miserable over something that amounts to a hill of beans expr. kendini incir çekirdeğini doldurmayacak önemde şeyler için mutsuz ediyorsun/üzüyorsun
Slang
miserable as sin i. aşırı mutsuz
as miserable as sin i. aşırı mutsuz
as miserable as sin expr. aşırı üzgün
miserable as sin expr. aşırı üzgün