my, my - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

my, my



"my, my" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
Colloquial
my, my exclam. vay canına
my, my exclam. aman tanrım
my, my exclam. bak sen
my, my exclam. vay be
my, my exclam. vay vay
my, my exclam. aman allah'ım
my, my exclam. inanamıyorum

"my, my" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
my zm. benim
oh my god! ünl. aman tanrım!
General
second half of my life i. hayatımın ikinci yarısı
a man in my position i. benim durumumda olan bir adam
the love of my life i. hayatımın aşkı
just my luck i. şansıma
the lowest point in my life i. hayatımın en kötü anı
my personal information i. kişisel bilgilerim
my family i. benim ailem
my family i. ailem
my firm conviction i. benim kesin inancım
my firm conviction i. benim kesin kanım
the thief of my heart i. kalbimin hırsızı
shape of my heart i. kalbimin şekli
the man in my dream i. hayalimdeki erkek
the woman in my dream i. hayalimdeki kadın
the woman in my dreams i. hayallerimdeki kadın
the man in my dreams i. hayallerimdeki erkek
the title of my speech i. konuşmamın başlığı
the title of my talk i. konuşmamın başlığı
father of my kids i. çocuklarımın babası
father of my children i. çocuklarımın babası
the rest of my family i. ailemin geri kalanı/kalanını
one of my favorite i. favorilerimden bir tanesi
one of my favourite i. favorilerimden biri
one of my favorite i. favorilerimden biri
one of my favourite i. favorilerimden bir tanesi
beggar-my-neighbor i. bir kağıt oyunu
beggar-my-neighbour i. bir kağıt oyunu
my favorite film i. en sevdiğim film
my favorite movie i. en sevdiğim film
my favorite book i. en sevdiğim kitap
touch of my tongue i. dilimin dokunuşu
my dog i. benim köpeğim
my hero i. benim kahramanım
my dream job i. hayalimdeki iş
my dream job i. hayalimdeki meslek
my suggestion i. önerim
my mother's i. annemler
my mother's i. annemgil
my favorite singer i. en sevdiğim şarkıcı
my happiest day i. en mutlu günüm
a turkish female name meaning my my heart i. sinem
my teacher i. öğretmenim
my dream vacation i. hayalimdeki tatil
summary of my life i. hayatımın özeti
my left side i. sol yanım
my left side i. sol tarafım
my right side i. sağ yanım
my right side i. sağ tarafım
my dislikes i. sevmediğim şeyler
my likes i. sevdiğim şeyler
my phone number i. telefon numaram
my phone number i. benim telefon numaram
the question in my mind i. aklımdaki soru
my morning coffee i. sabah kahvem
a day in my city i. şehrimde bir gün
my favorite song i. en sevdiğim şarkı
you are my country i. vatanım sensin
my new friend at school i. okuldaki yeni arkadaşım
my daily routine i. günlük rutinim
my source of inspiration i. esin kaynağım
my inspiration i. esin kaynağım
my summer plans i. yaz planlarım
my little brother i. benim küçük erkek kardeşim
my favorite celebrity i. favori ünlüm
my choice i. tercihim
my preference i. benim tercihim
my preference i. tercihim
my choice i. benim tercihim
my childhood i. çocukluğum
my uncle's son i. amcamın oğlu
my uncle's son i. dayımın oğlu
my dad is retired i. babam emekli
my father is retired i. babam emekli
my favorite drink i. en sevdiğim içecek
my favourite drink i. en sevdiğim içecek
my plans for the future i. gelecek planlarım
my plans for the future i. gelecekteki planlarım
my favorite character i. beğendiğim karakter
my favorite character i. favori karakterim
my presentation i. benim sunumum
my presentation i. sunumum
my uncle i. tefeci
my uncle i. rehin dükkanı
my secret i. benim sırrım
my video i. benim videom
my visitors i. ziyaretçilerim
my visitors i. konuklarım
my visitors i. misafirlerim
my guests i. ziyaretçilerim
my guests i. konuklarım
my guests i. misafirlerim
lose my gead f. delirmek
lmao (laughing my ass (arse) off) f. (gülmekten) kopmak
come to my mind f. aklıma gelmek
like my mother s. annem gibi
my beloved s. sevgili
my s. benimle ilgili
my s. benim için önemli olan
my s. bana şans getiren
by my side zf. yanımda
not at my price zf. dünyada
by my watch zf. benim saatime göre
on my own hook zf. kendi başıma
contrary to my expectation zf. beklediğimin aksine
in my opinion zf. kanaatimce
in my opinion zf. kanımca
to the best of my recollection zf. hatırladığıma göre
at my time of life zf. benim yaşımda
at my office zf. benim büroda
in my humble opinion zf. benim düşünceme göre
for my sake zf. hatırım için
in all my born days zf. bütün ömrümde
in my opinion zf. bence
in my opinion zf. bana kalırsa
in my opinion zf. benim fikrime göre
to my face zf. yüzüme karşı
within my ken zf. gözümün seçebildiği yerde
not at my price zf. dünyada katiyen
on my own hook zf. kendi kendime
within my ken zf. bildiklerim arasında
within my province zf. ihtisasım dahilinde
without my knowledge zf. haberim olmadan
on my return zf. döndüğümde
in all my experience zf. bütün ömrümde
on my own zf. kendi kendime
not at my price zf. katiyen
in my opinion zf. bana göre
in all my experience zf. bütün hayatım boyunca
in my opinion zf. benim fikrimce
all my life zf. kendimi bildim bileli
in my humble opinion zf. benim naçizane fikrim
in my humble opinion zf. naçizane fikrim
in my opinion zf. fikrimce
since my childhood zf. çocukluğumdan beri
without my knowledge zf. haberim olmaksızın
without my knowledge zf. haberim olmaksızın
without my knowledge zf. benden habersiz
on my own behalf zf. kendi adıma
in my opinion zf. kendi adıma
on my father's side zf. baba tarafımdan
on my mother's side zf. anne tarafımdan
as my representative zf. beni temsilen
in whole of my life zf. bütün yaşamımda
in whole of my life zf. bütün hayatımda
based on my observations zf. gözlemlerime göre
based on my observations zf. gözlemlerime dayanarak
in my spare time zf. boş zamanlarımda
in my free time zf. boş zamanlarımda
me and my parents zm. ben ve ailem
please accept my condolences ünl. başın sağ olsun
all my eye! ünl. yok canım
my! ünl. vay be
all my eye ünl. biz kaçın kurasıyız
oh my! ünl. amanın
oh my god! ünl. aman allah!
oh my god! ünl. ya rabbi
upon my life! ünl. allah aşkına!
my ünl. bana ait
oh my gosh ünl. aman tanrım
oh my! ünl. aman efendim
with my warm wishes ünl. iyi dileklerimle
with my sincere wishes ünl. iyi dileklerimle
with my best wishes ünl. iyi dileklerimle
long live my sultan ünl. padişahım çok yaşa
my little one ünl. küçüğüm
my little one ünl. yavrum
my beloved ünl. tatlım
my beloved ünl. sevgilim
my beloved ünl. en kıymetlim
my beloved ünl. aşkım
my liege ünl. lordum/efendim
bless my soul! ünl. şaşkınlık belirten bir ünlem
bless my soul! ünl. üstüme iyilik sağlık!
bless my soul! ünl. aman tanrım!
god bless my soul! ünl. şaşkınlık belirten bir ünlem
my ünl. amanın!
my ünl. aman allah!
my ünl. aman tanrım!
my ünl. ya rabbi
my- ök. fare anlamı veren ön ek
my- ök. kas anlamı veren ön ek
my- ök. miyom anlamı veren ön ek
the cash machine swallowed my card expr. atm kartımı yuttu
there are bugs in my room expr. odamda böcek(ler) var
your face, my canvas expr. senin yüzün, benim tuvalim
my lucky number expr. uğurlu sayım
emforth my might [obsolete] expr. -e uygun olarak
emforth my might [obsolete] expr. '-e göre
emforth my might [obsolete] expr. '-e mutabık olarak
my weaknesses expr. zayıf yanlarım
Phrases
in my last letter i. son mektubumda
in my poor opinion i. acizane fikrimce
my favorite singer i. en beğendiğim şarkıcı
my future occupation i. gelecekte olmak istediğim meslek
my future profession i. gelecekte olmak istediğim meslek
my dream university i. hayalimdeki üniversite
my future occupation i. ileride olmak istediğim meslek
my future occupation i. ileride yapmak istediğim meslek
my future profession i. ileride olmak istediğim meslek
my future profession i. ileride yapmak istediğim meslek
my future occupation i. gelecekte yapmak istediğim meslek
in my estimation zf. fikrimce
in my judgment zf. fikrimce
in my estimation zf. bana göre
in my estimation zf. bence
in my judgment zf. bana kalırsa
in my estimation zf. kanımca
in the event of my failure zf. şayet başarılı olamazsam
in the event of my failure zf. başaramazsam
in my experience zf. deneyimlerime göre
in my experience zf. tecrübelerime göre
this is my first trip to ... expr. bu benim ... ya ilk gelişim
this is my first trip to ... expr. bu benim ... a ilk seyahatim
this is my husband expr. bu benim eşim
this is my husband expr. bu benim kocam
this is my partner expr. bu benim hayat arkadaşım
this is my partner expr. bu benim partnerim
this is my wife expr. bu benim eşim
this is my wife expr. bu benim karım
as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. göründüğü yaşta
as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. gözünün gördüğü yaşta
as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. yaşını söylemeyip soruyu geçiştirmek için söylenen bir söz
as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. yaş sorulduğunda verilen muğlak cevap
my heart bleeds for you expr. ah canım
my heart bleeds for you expr. deme ya
my heart bleeds for you expr. yapma ya
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr. aklımdan bile geçmedi
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr. işin gerçeği ise bundan tamamen farklı/bunun tamamen tersi
nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr. gerçekle/gerçekte olanlarla uzaktan yakından ilgisi/alakası yok
to my eye expr. gördüğüm üzere...
to my eye expr. görüyorum ki...
to my eye expr. gördüğüm kadarıyla
you make my point! expr. lafıma/sözüme geldiniz!
monkeys might fly out of my butt expr. belki çıkmaz ayın son çarşambasında
forgive my presumption expr. küstahlığımı bağışlayın
call my service expr. çağrı yanıtlama hizmetimle görüşün
my mother is the most beautiful woman in the world expr. annem dünyanın en güzel kadınıdır
my mother is the most beautiful woman in the world expr. annem dünyadaki en güzel kadınıdır
my heart goes out to you expr. acınızı paylaşıyorum
to my great relief expr. allahtan ki (olması beni müthiş derecede rahatlattı)
It's my understanding that expr. anladığım kadarıyla
to my understanding expr. anladığım kadarıyla
for my understanding expr. anladığım kadarıyla
my (founding) father, we follow your footsteps expr. atam izindeyiz
like the back of my hand expr. avucumun içi gibi
not my cup of tea expr. bana hitap etmiyor
not my cup of tea expr. benim ilgi alanım değil
from my point of view expr. buradan bakınca
to my knowledge expr. bildiğim kadarıyla
in my day expr. benim zamanımda
from my end expr. benim düşünceme göre
from my end expr. bana göre
from my end expr. bana sorarsan
to the best of my knowledge expr. bilgim çerçevesinde
from my point of view expr. benim bakış açıma göre
within my knowledge expr. bilgim dahilinde
with all my heart expr. bütün kalbimle
my house my rules expr. benim evimde kendi horozum öter
in my opinion expr. benim düşünceme göre
imho (in my humble opinion) expr. benim nacizane fikrime göre
with this object in my mind expr. bu niyetle
from my point of view expr. benim bakış açımdan
in my opinion expr. benim açımdan
in my presence expr. ben varken
without my say so expr. ben demedikçe
from my point of view expr. benim açımdan
to my knowing expr. bildiğime göre
to the best of my belief expr. benim bildiğime göre
by my count expr. benim saydığıma göre
to my way of thinking expr. bana göre
in my case expr. benim durumumda
from my standpoint expr. bana kalırsa
from my standpoint expr. bana göre
to the best of my knowledge expr. benim bildiğime göre
in my whole life expr. bütün hayatımda
with all my soul expr. bütün kalbimle
from my angle expr. benim açımdan
from my perspective expr. benim bakış açımdan
from my point of view expr. bence
without my say so expr. ben söylemedikçe
with this object in my mind expr. bu amaçla
in my own conceit expr. benim fikrimce
in my presence expr. benim önümde
to the best of my belief expr. bildiğim kadarıyla
best of my knowledge expr. bildiğim kadarıyla
my house my rules expr. benim evimde benim horozum öter
in my judgement expr. bana kalırsa
in my point of view expr. benim bakış açıma göre
to my knowledge expr. bildiğim kadar
in my judgement expr. bence
in my entire life expr. bütün yaşamımda
in my entire life expr. bütün hayatımda
to the best of my knowledge expr. bildiğim kadarıyla
from my standpoint expr. benim bakış açıma göre
from my point of view expr. bana göre
to my way of thinking expr. bence
imho (in my honest opinion) expr. benim samimi fikrime göre
in my view expr. benim açımdan
in my whole life expr. bütün yaşamımda
to my knowledge expr. bildiğime göre
from my point of view expr. benim durduğum yerden
with my whole heart expr. bütün kalbimle
to my debit expr. benim hesabıma
it was a mistake on my part expr. benden kaynaklanan bir hataydı
my bet is expr. bahse girerim ki
from my point of view expr. benim görüşüme göre
my way or the highway expr. dediğim dedik çaldığım düdük
I thank my stars that expr. çok şükür ki
my right honourable friend expr. değerli dava arkadaşım
my dear teacher expr. canım öğretmenim
the touch of my tongue expr. dilimin dokunuşu
save my earth expr. dünyamı kurtar
with all my soul expr. candan
from my point of view expr. fikrimce
right in front of me right under my nose expr. gözümün önünde burnumun dibinde
with my sincere wishes expr. en içten dileklerimle
all my best expr. her şey gönlünce olsun
with my hands expr. ellerimle
my favorite expr. favorim
in my judgement expr. fikrimce
with my best regards expr. en içten dileklerimle
with my compliments expr. hediye olarak
with my warm wishes expr. en içten dileklerimle
sorry for my late reply expr. geç cevap yazdığım için üzgünüm
from my standpoint expr. fikrimce
to the best of my knowledge expr. eğer yanılmıyorsam
to the best of my belief expr. eğer yanılmıyorsam
with my warmest wishes expr. en içten dileklerimle
someday my ship will come in expr. elbet şans birgün bize de gülecek
my everything expr. herşeyim
accept the assurance of my highest consideration expr. en derin saygılarımı sunarım
stand out of my sunlight expr. gölge etme başka ihsan istemem
please accept my apologies for replying late expr. geç cevap verdiğimden dolayı lütfen özürlerimi kabul edin
in my view expr. fikrimce
with my best wishes expr. en içten dileklerimle
in my opinion expr. fikrimce
my favorite one expr. favorim
in my presence expr. huzurumda
my future profession expr. gelecekte yapmak istediğim melsek
to the best of my recollection expr. hatırladığım kadarıyla
to my surprise expr. hayrettir ki
my way or the highway expr. işte kapı işte sapı
witness my hand and my seal expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
with my best regards expr. iyi çalışmalar
my gut tells me that expr. içimden bir ses diyor ki
in witness whereof i have hereunto set my hand affixed my seal this expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
in witness whereof i set my hand and affix my seal expr. imzam ve mührüm buna tanıktır
with my best regards expr. iyi dileklerimle
my gut tells me expr. içimden bir ses diyor ki
i have a feeling in my guts that expr. içimden bir ses diyor ki
my request expr. isteğim
to my certain knowing expr. iyice biliyorum ki
from my earliest recollection expr. kendimi bildim bileli
from my earliest recollection expr. oldum olası
in regards to my client's status expr. müvekkilimin durumuna istinaden
in my heart expr. kalbimde
in my humble opinion expr. naçizane görüşüm
upon my honour expr. namusum üzerine
she laughs at my dreams, but I dream about her laughter expr. o benim hayallerime güler fakat ben onun gülüşünü hayal ederim
my right honourable friend expr. muhterem dava arkadaşım
on behalf of myself and my team expr. kendim ve ekibim adına
in my opinion expr. kanaatime göre
in my humble opinion expr. naçizane fikrim
in my professional opinion expr. mesleki fikrime göre
in my own way expr. kendimce
to my surprise expr. meğerse
to my knowledge expr. kanaatimce
from my standpoint expr. kanımca
to my opinion expr. kanaatime göre
to my surprise expr. ki
through my own eyes expr. kendi gözümden
in my presence expr. önümde
to my surprise expr. meğer
in my favour expr. lehimde
(my) sincere regards expr. sevgiler (mektupta)
my right honourable friend expr. sayın partidaşım
in my spirit expr. ruhumda
be my guest expr. rahatına bak
(my) sincere regards expr. sevgilerimle
with my compliments expr. selamlarımla
(my) best regards expr. sevgiler (mektupta)
my request expr. ricam
in my professional opinion expr. profesyonel fikrimce
with all my heart expr. samimi olarak
my beloved ones expr. sevdiklerim
(my) warm regards expr. sevgilerimle
by my count expr. sayabildiğim kadarıyla
my best friend forever expr. sonsuza kadar en iyi arkadaşım
(my) warm regards expr. sevgiler (mektupta)
in my opinion expr. şahsi görüşüme göre
in my dream expr. rüyamda
(my) best regards expr. sevgilerimle
i am keeping my fingers crossed for you expr. senin için dua ediyorum
that brings me to my next point expr. sıradaki madde ise
god is my shepherd expr. tanrı benim yol gösterenimdir
take my advice to heart expr. tavsiyemi dikkate al
with every fiber of my being expr. tüm varlığımla
my whole life expr. tüm hayatım
my entire life expr. tüm hayatım
unless I miss my guess expr. yanılmıyorsam
give my best regards to expr. (eşinize) hürmetlerimi iletin
compared to my peers expr. yaşıtlarıma kıyasla
sorry for my late reply expr. (yazışmalarda vb) geç cevabım için
in my capacity as chairman expr. yönetim kurulu başkanı ünvanımla/sıfatımla
compared to my peers expr. yaşıtlarıma oranla
give my sincere regards to expr. (eşinize) sevgilerimi iletin
i saw to my sorrow expr. üzüntüyle gördüm ki
much to my regret i must inform you that expr. üzülerek belirtmek durumundayım ki
give my sincere regards to expr. (eşinize) hürmetlerimi iletin
give my warm regards to expr. (eşinize) hürmetlerimi iletin
my pittance of a salary expr. üç kuruşluk maaşım
give my best regards to expr. (eşinize) sevgilerimi iletin
every fiber of my being expr. varlığımın her hücresi
give my warm regards to expr. (eşinize) sevgilerimi iletin
sorry for my late reply expr. (yazışmalarda vb) geç döndüğüm için
after you, my dear alphonse expr. aynı anda aynı şeyi yapmaya çalışan iki kişi için kullanılan bir deyim
after you, my dear alphonse expr. önce sen sevgili Alphonse
can't take my eyes off you expr. gözlerim senden başka bir şey görmüyor
where are my manners? expr. ne kadar görgüsüzüm?
you have my gratitude expr. sana minnettarım
be my valentine expr. sevgilim ol
be my valentine expr. benim sevgilim ol
my sentiments exactly expr. ben de öyle düşünüyorum
my sentiments exactly expr. aynı fikirdeyim
my very eager mother just served us nine pizzas expr. sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle
my very educated mother just served us nine pizzas expr. sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle
my very easy method just speeds up naming planets expr. sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle
please excuse my dear aunt sally expr. bir matematik denklemini hesaplarken izlenecek yolu (paretheses (parantezler), exponents (kuvvetler), multiplication (çarpma) ve division (bölme), addidition (toplama) ve subtraction (çıkartma)) hatırlamak için uydurulmuş anımsatıcı bir cümle
my very eager mother just served us nine pumpkins expr. sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle
belay my last expr. son emri dikkate alma/almayın
belay my last expr. bir önceki/son emir iptal
belay my last expr. bir önceki emri yok say/sayın
god is my shepherd expr. tanrı benim rehberimdir
it has come to my attention that expr. dikkatimi çekti ki
forgive my digression expr. konu dışına çıktığım için bağışla
by my reckoning expr. hesablarıma göre
mego (my eyes glaze over) kısalt. öf çok sıkıldım
mego (my eyes glaze over) kısalt. gına geldi artık
mego (my eyes glaze over) kısalt. bıktım usandım
Proverb
you scratch my back and I scratch yours sen bana yardım et ben de sana yardım edeyim
you scratch my back and I scratch yours sen beni destekle ben de seni destekleyeyim
sticks and stones can break my bones but words can never hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
sticks and stones will break my bones but words will never hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
sticks and stones may break my bones but hard words cannot hurt me istediğin kadar konuş söyle beni yaralayamazsın
who loves me loves my dog gülü seven dikenine katlanır
who loves me loves my dog beni seven beni olduğum gibi kabul edecek
my enemy's enemy is my friend düşmanımın düşmanı dostumdur
the enemy of my enemy is my friend düşmanımın düşmanı dostumdur
Colloquial
if you take my meaning i. anladın sen onu
none of my friends i. arkadaşlarımdan hiçbiri
none of my friends i. arkadaşlarımın hiçbiri
my crush i. aşkım
my mad fat diary i. benim deli şişko günlüğüm
my spouse i. benim eşim
my wife/husband i. benim eşim
my favorite actor i. en sevdiğim oyuncu
my favorite actress i. en sevdiğim oyuncu
my favorite player i. en sevdiğim oyuncu
apple of my eye i. gözümün bebeği
my lobster i. gerçek aşkım
story of my life i. hayatımın hikayesi
a big part of my life i. hayatımın büyük bir parçası
a great part of my life i. hayatımın büyük bir parçası
school in my dream i. hayalimdeki okul
something to give meaning to my life i. hayatıma anlam katacak bir şey
one of my students i. öğrencilerimden biri
my lobster i. ruh ikizim
my crush i. sevgili
my old dutch [uk] i. kocam
my old dutch [uk] i. eşim (erkek)
my dog i. en yakın arkadaşım
my dog i. kankim
my dog i. kardeş kadar yakın arkadaşım
my dawg i. köpeğim
my dogg i. köpeğim
my uncle i. rehinci
get off my bumper! ünl. çekil arkamdan
get off my bumper! ünl. çekil dibimden
get off my bumper! ünl. çekil kıçımdan
get off my bumper! ünl. tamponuma girme
get off my bumper! ünl. bir rahat/huzur ver
get off my bumper! ünl. düş ensemden
get off my bumper! ünl. bir rahat bırak adamı
get off my bumper! ünl. bir soluk/nefes aldır
get off my bumper! ünl. bırak ensemi/yakamı
get off my bumper! ünl. yaka silktirtme adama
get off my bumper! ünl. düş yakamdan
stay away from my family ünl. ailemden uzak dur
my one and only ünl. biricik eşim
my one and only ünl. biricik aşkım
my one and only ünl. bir tanem
the atm swallowed my card expr. atm kartımı yuttu
my knees are knocking expr. dizlerimin bağı çözüldü
be still my beating heart expr. kalbimi hoplattın
be still my beating heart expr. kalbim duracak/çıkacak sandım
be still my beating heart expr. sakin, heyecan yok
be still my beating heart expr. dur, heyecan yapma
my dance card is full expr. dans listem dolu