Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
onlar
"onlar"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
onlar
hes
i.
2
Genel
onlar
those
zm.
3
Genel
onlar
they
zm.
4
Genel
onlar
hem [dialect]
zm.
5
Genel
onlar
them
zm.
Phrases
6
İfadeler
onlar
they're (they are)
expr.
"onlar"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(onlar erdi muradına) sonsuza dek mutlu yaşadılar
live happily ever after
i.
2
Genel
onlar basamağı
tens digit
i.
3
Genel
onlar basamağı
ten
i.
4
Genel
onlar (eril)
hims
i.
5
Genel
yaşını çoktan geçmiş ama hala gençler gibi giyinip onlar gibi takılan kimse
adultescent
s.
6
Genel
onlar için
for them
zf.
7
Genel
onlar gibi
like them
zf.
8
Genel
(kısaca) onlar
em
zm.
Phrases
9
İfadeler
bize karşı onlar
us-versus-them
expr.
Colloquial
10
Konuşma Dili
onlar öğrenci
they're students
i.
11
Konuşma Dili
onlar öğrenciler
they're students
i.
12
Konuşma Dili
senin/onun/onlar için çok iyi
bully for you/him/her/them
ünl.
13
Konuşma Dili
senin/onun/onlar için harika/mükemmel
bully for you/him/her/them
ünl.
14
Konuşma Dili
hayat onlar için zordu
life was hard for them
expr.
15
Konuşma Dili
onlar için
for them
expr.
16
Konuşma Dili
onlar her kimse
whoever they are
expr.
17
Konuşma Dili
biz ve onlar
us and them
expr.
Idioms
18
Deyim
gençlere özenip onlar gibi giyinen yaşlıca kadın
mutton dressed up as lamb
i.
19
Deyim
genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın)
be mutton dressed as lamb
f.
20
Deyim
genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın)
be mutton dressed (up) as lamb [uk]
f.
Speaking
21
Konuşma
onlar seni tanımıyor
they don't know you
expr.
22
Konuşma
onlar için yapabileceğimiz hiçbir şey yok
there's nothing we can do for them
expr.
23
Konuşma
onlar çocukluk arkadaşıdır
they are childhood friends
expr.
24
Konuşma
onlar da öğretmenlerdi
they were teachers too
expr.
25
Konuşma
onlar size neyi hatırlatıyor/anımsatıyor?
what do they remind you of?
expr.
26
Konuşma
onlar çocukluk arkadaşları
they are childhood friends
expr.
27
Konuşma
onlar gerçek(tir)
they are real
expr.
28
Konuşma
onlar öğrenciler
they're students
expr.
29
Konuşma
onlar nerede yaşar
where do they live
expr.
30
Konuşma
onlar kadar alçalmanın alemi yok
there's no need to stoop to their level
expr.
31
Konuşma
onlar ne güne duruyorlar?
what are they for?
expr.
32
Konuşma
onlar ne güne duruyorlar
what are they for
expr.
33
Konuşma
onlar için de dua edeceğim
I will pray for them
expr.
34
Konuşma
onlar erken kalkar mı?
do they get up early?
expr.
35
Konuşma
onlar da öğretmendi
they were teachers too
expr.
36
Konuşma
onlar için çok önemliydi
it was very important to them
expr.
37
Konuşma
onlar da seninle aynı yerden geliyor
they come from the same place as you
expr.
38
Konuşma
onlar için hiçbir anlamı yok
it means nothing to them
expr.
39
Konuşma
onlar için de aynı şeyi söylediler
they said the same thing about them
expr.
40
Konuşma
onlar benim ailem
they are my family
expr.
41
Konuşma
onlar öğrenciler
they are students
expr.
42
Konuşma
onlar öğrenci
they are students
expr.
43
Konuşma
onlar çocukluk arkadaşı
they are childhood friends
expr.
44
Konuşma
onlar farklı hayvanlardır
they are diffrent animals
expr.
45
Konuşma
onlar yüzüyor
they are swimming
expr.
46
Konuşma
onlar çok iyi yemek yapıyorlar
they cook very well
expr.
47
Konuşma
onlar çok iyi yemek yaparlar
they cook very well
expr.
48
Konuşma
onlar kim?
who are they?
expr.
49
Konuşma
onlar kim?
who're they?
expr.
50
Konuşma
sonum onlar gibi olmayacak
I'm not going to end up like them
expr.
51
Konuşma
sen onlar için ne yapıyorsun?
what do you do for them?
expr.
52
Konuşma
sonunun onlar gibi olmasını mı istiyorsun?
do you want to end up like them?
expr.
53
Konuşma
ya onlar
what about them
expr.
54
Konuşma
onlar benim yeğenlerim
they are my nephews
expr.
55
Konuşma
onlar çok eğlendiler
they had so much fun
expr.
Trade/Economic
56
Ticaret/Ekonomi
onlar grubu
group of ten
i.
57
Ticaret/Ekonomi
onlar grubu
g10 (group of ten)
kısalt.
Law
58
Hukuk
onlar bazında
10 digit base
expr.
Math
59
Matematik
arap sayı sistemlerinde onlar basamağı
tens place
i.
60
Matematik
onlar basamağı
tenth
i.
Social Sciences
61
Sosyal Bilimler
biz-onlar ikilemi
self-other dichotomy
i.
History
62
Tarih
genç bir prens veya asilzadeyle birlikte eğitim alıp onlar yerine cezalandırılan çocuk
whipping boy
i.
Chess
63
Satranç
komşu piyonların arkasında kalıp onlar tarafından desteklenemeyen (piyon)
backward
s.
Entomology
64
Böcek Bilimi
büyüyen pamuk tohumlarıyla beslenip onlar üzerinde leke bırakan ince ve uzun bacaklı bir böcek cinsi
dysdercus
i.
65
Böcek Bilimi
büyüyen pamuk tohumlarıyla beslenip onlar üzerinde leke bırakan ince ve uzun bacaklı bir böcek cinsi
genus dysdercus
i.
Slang
66
Argo
ve onlar
and them
expr.
67
Argo
ve onlar
and those
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of onlar
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy