remaining - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

remaining

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"remaining" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
General
remaining i. bakiye
remaining i. kalma
remaining s. kalık
remaining s. artık
remaining s. baki
remaining s. arda kalan
Technical
remaining s. arta kalan
remaining s. artan
Computer
remaining s. kalan
remaining expr. kaldı

"remaining" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

İngilizce Türkçe
General
disposing remaining urine i. istibra
remaining balance i. bakiye
remaining behind i. artakalan
remaining from i. kalma
the remaining i. geri kalan kısmı
remaining debt i. kalan borç
remaining time i. kalan zaman
remaining time i. kalan süre
the remaining work i. kalan iş
indication of the number of strips remaining i. kalan strip sayısı göstergesi
remaining space i. geriye kalan alan (boşluk)
fuel remaining i. kalan yakıt
remaining day i. kalan gün
the remaining s. geri kalanı
Phrases
remaining from yesterday expr. dünden kalan
Trade/Economic
remaining receivable i. alacak bakiyesi
remaining receivable i. bakiye alacak
stock remaining on hand i. elde kalan stok
remaining balance i. kalan bakiye
Law
remaining consideration i. bakiye
Technical
remaining body i. kalan kısım
charge remaining i. kalan şarj
remaining mass i. kalan kitle
Computer
time remaining i. kalan zaman
disc time remaining i. kalan disk süresi
remaining seats i. kalan yerler
each remaining flag i. kalan her bayrak
track time remaining i. kalan iz süresi
time remaining i. kalan süre
plays remaining i. kalan oynatma
battery remaining: unknown expr. kalan akü: bilinmiyor
use all remaining changes from the other session expr. kalan tüm değişiklikler için başka oturumumdakileri kullan
use all remaining changes from my session expr. kalan tüm değişiklikler için benim oturumumdakileri kullan
Construction
remaining duration i. kalan süre
Aeronautic
distance remaining information i. geriye kalan mesafe bilgileri
fuel remaining i. mevcut yakıt
fuel remaining i. uçakta bulunan mevcut yakıt miktarı
Medical
remaining nodule i. geride nodül kalması
patient remaining unconscious i. şuuru açılmayan hasta
Linguistics
remaining definite i. belirtili kalma
Military
remaining forces [usa] i. askeri operasyondan sonra hayatta kalan kuvvetler
remaining velocity i. ani hız
remaining forces i. elde kalan kuvvetler
patients remaining i. hasta mevcudu