sideways - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sideways

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"sideways" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

İngilizce Türkçe
General
sideways s. yan
sideways s. dolaylı
sideways s. dolambaçlı
sideways s. muğlak
sideways s. belirsiz
sideways s. üstü kapalı
sideways s. kaçamaklı
sideways s. yan çizen
sideways zf. yanlamasına
sideways zf. yan tarafa
sideways zf. yana doğru
sideways zf. yan yöne
sideways zf. yandan
sideways zf. yana
sideways zf. yan yan

"sideways" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

İngilizce Türkçe
General
move sideways f. yanlamak
turn sideways f. yana dönmek
look sideways at f. göz ucuyla bakmak
move sideways! ünl. yan yan git!
Colloquial
go sideways f. kötü gitmek
Idioms
knock somebody sideways (brit) f. derinden etkilemek/sarsmak
look sideways at f. kuşkuyla/şüpheyle veya şehvetle bakmak (bakış atma)
be knocked sideways [uk] f. darbe almak
be knocked sideways [uk] f. zarar/hasar görmek
be knocked sideways [uk] f. hırpalanmak
be knocked sideways [uk] f. ciddi şekilde sarsılmak
be knocked sideways [uk] f. geri dönüşü olmayan bir yara/darbe almak
be knocked sideways [uk] f. kalıcı bir darbe/hasar almak
knock (one) sideways f. (birini) devirmek
knock (one) sideways f. (birini) düşürmek
knock (one) sideways f. (birini) yana devirmek/savurmak
knock (one) sideways f. (birinin) aklını başından almak
knock (one) sideways f. (birini) çok şaşırtmak
knock (one) sideways f. (birini) eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock (one) sideways f. (birini) şok etmek
knock (one) sideways f. (birini) allak bullak etmek
knock (one) sideways f. (birini) afallatmak
knock sideways f. aklını başından almak
knock sideways f. eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock sideways f. şok etmek
knock sideways f. çok şaşırtmak
knock sideways f. soğuk duş etkisi yapmak
knock sideways f. şok etkisi yaratmak
knock someone sideways [uk] f. birinin aklını başından almak
knock someone sideways [uk] f. birini çok şaşırtmak
knock someone sideways [uk] f. birini eşekten düşmüş karpuza döndürmek
knock someone sideways [uk] f. birini şok etmek
knock someone sideways [uk] f. birini allak bullak etmek
knock someone sideways [uk] f. birini afallatmak
knock someone sideways [uk] f. birini derinden etkilemek/sarsmak
look sideways at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hoşnutsuzlukla karşılamak
look sideways at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) hoş görmemek
look sideways at (someone or something) f. (birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak
look sideways at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) olumsuz karşılamak
look sideways at (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kuşkuyla karşılamak
look sideways at (someone or something) f. (birine/bir şeye) olumsuz bakmak
look sideways at (someone or something) f. (birine/bir şeye) yan bakmak
Speaking
if something goes sideways expr. bir şeyler ters giderse
if something goes sideways expr. bir terslik olursa
Military
sideways-looking synthetic radar i. yanları gözetleyen sentetik radar
sideways-looking synthetic radar i. yana bakışlı sentetik radar
Sport
shot in bending sideways i. yana bükülü atış