İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | smirk i. | sırıtma | ||
I do not want to see their perverted smirks. Onların sapık sırıtışlarını görmek istemiyorum. More Sentences |
||||
Genel | smirk f. | sırıtmak | ||
You're smirking again. Yine sırıtıyorsun. More Sentences |
||||
Genel | smirk i. | sırıtış | ||
Genel | smirk i. | sırıtış (birinin kendinden memnun olduğunu gösteren) | ||
Genel | smirk f. | pişmiş kelle gibi sırıtmak | ||
Genel | smirk f. | yapmacık gülümsemek | ||
Genel | smirk f. | zorla gülümsemek | ||
Genel | smirk f. | sırıtmak (kendinden memnun bir şekilde) | ||
Genel | smirk f. | gülümseyerek ifade etmek | ||
Genel | smirk f. | gülümseyerek göstermek | ||
Genel | smirk s. | düzenli | ||
Genel | smirk s. | nizamlı | ||
Genel | smirk s. | hoş | ||
Genel | smirk s. | makul | ||
Genel | smirk s. | kabul edilebilir | ||
Genel | smirk s. | uyumlu |