|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
düzenli olarak |
regularly zf.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
düzenli hat koşulları |
lines terms i.
|
|
3 |
Genel |
düzenli ödeme |
regular payment i.
|
|
4 |
Genel |
düzenli olma |
regularity i.
|
|
5 |
Genel |
belirli bir tarifeye uymak yerine düzenli aralıklarla çalışan sefer |
shuttle service i.
|
|
6 |
Genel |
düzenli içicilik |
regular smoking i.
|
|
7 |
Genel |
düzenli şehirleşme |
planned urbanization i.
|
|
8 |
Genel |
düzenli kentleşme |
planned urbanization i.
|
|
9 |
Genel |
düzenli kentleşme |
orderly urbanisation i.
|
|
10 |
Genel |
düzenli kentleşme |
orderly urbanization i.
|
|
11 |
Genel |
düzenli şehirleşme |
orderly urbanization i.
|
|
12 |
Genel |
düzenli şehirleşme |
orderly urbanisation i.
|
|
13 |
Genel |
düzenli kentleşme |
planned urbanisation i.
|
|
14 |
Genel |
düzenli şehirleşme |
planned urbanisation i.
|
|
15 |
Genel |
düzenli nokta |
regular point i.
|
|
16 |
Genel |
düzenli olma |
apple-pie order i.
|
|
17 |
Genel |
düzenli maaş |
regular salary i.
|
|
18 |
Genel |
düzenli seks |
regular sex i.
|
|
19 |
Genel |
düzenli bir seks hayatı |
a regular sex life i.
|
|
20 |
Genel |
düzenli sefer |
regular service i.
|
|
21 |
Genel |
düzenli yaşam |
regular life i.
|
|
22 |
Genel |
düzenli hayat |
orderly life i.
|
|
23 |
Genel |
düzenli yaşam |
orderly life i.
|
|
24 |
Genel |
düzenli hayat |
regular life i.
|
|
25 |
Genel |
düzenli aile hayatı |
steady family life i.
|
|
26 |
Genel |
düzenli aile yaşamı |
regular family life i.
|
|
27 |
Genel |
düzenli aile hayatı |
regular family life i.
|
|
28 |
Genel |
düzenli aile yaşamı |
steady family life i.
|
|
29 |
Genel |
düzenli beslenme |
proper nutrition i.
|
|
30 |
Genel |
düzenli beslenme |
eating properly i.
|
|
31 |
Genel |
düzenli beslenme |
balanced diet i.
|
|
32 |
Genel |
düzenli beslenme |
proper diet i.
|
|
33 |
Genel |
düzenli beslenme |
regular diet i.
|
|
34 |
Genel |
düzenli beslenme |
well-balanced diet i.
|
|
35 |
Genel |
düzenli tekrar |
regular repetition i.
|
|
36 |
Genel |
düzenli tekrar |
regular repeat i.
|
|
37 |
Genel |
düzenli bakım |
regular maintenance i.
|
|
38 |
Genel |
takıntılı derecede düzenli kimse |
neatnik i.
|
|
39 |
Genel |
düzenli aralık |
regular interval i.
|
|
40 |
Genel |
her yıl düzenli yapılan kutlama |
annual celebration i.
|
|
41 |
Genel |
düzenli ziyaret |
recourse [obsolete] i.
|
|
42 |
Genel |
yakinen ve düzenli olarak sorgulama |
catechization i.
|
|
43 |
Genel |
düzenli tekrar |
regular recurrence i.
|
|
44 |
Genel |
düzenli tekrarlama |
regular recurrence i.
|
|
45 |
Genel |
düzenli olan şey |
regularity i.
|
|
46 |
Genel |
düzenli olma |
regularness i.
|
|
47 |
Genel |
kanada'da büyük göller üzerinde düzenli sefer yapan tekne |
lake boat i.
|
|
48 |
Genel |
düzenli iş |
tread [scottish] i.
|
|
49 |
Genel |
tek düzenli şey |
uniformity i.
|
|
50 |
Genel |
düzenli uyku |
regular sleep i.
|
|
51 |
Genel |
düzenli aralıklandırma |
even spacing i.
|
|
52 |
Genel |
düzenli adımlarla yürüme |
marching i.
|
|
53 |
Genel |
zarif, düzenli veya taze görünüm |
mense [dialect] [uk] i.
|
|
54 |
Genel |
düzenli sınıflandırma |
method i.
|
|
55 |
Genel |
düzenli geliştirme |
method i.
|
|
56 |
Genel |
selüloz, ipek, rayon lifi gibi doğal veya sentetik bir fiberin düzenli kısmı |
micelle i.
|
|
57 |
Genel |
düzenli olma |
harmoniousness i.
|
|
58 |
Genel |
düzenli bir prosedürün sekteye uğraması |
helter-skelter i.
|
|
59 |
Genel |
vakit geçirmek için düzenli gelinen yer |
rendezvous i.
|
|
60 |
Genel |
düzenli yapı |
bulk i.
|
|
61 |
Genel |
düzenli katılımcı |
goer i.
|
|
62 |
Genel |
parçaların düzenli ve işlevsel düzenlenmesi |
oeconomy i.
|
|
63 |
Genel |
düzenli bir sistem |
oeconomy i.
|
|
64 |
Genel |
düzenli ziyaret |
round i.
|
|
65 |
Genel |
düzenli sosyal faaliyet |
round i.
|
|
66 |
Genel |
(kadril dansı) düzenli bir dans |
old-time dance [uk] i.
|
|
67 |
Genel |
düzenli olarak gübrelenen ve aynı mahsul için kullanılan tarla |
infield i.
|
|
68 |
Genel |
düzenli olarak partileyen çapkın genç kadın |
good-time girl i.
|
|
69 |
Genel |
düzenli toplantı |
club [obsolete] i.
|
|
70 |
Genel |
düzenli asker |
creaght [ireland] i.
|
|
71 |
Genel |
düzenli aralıklarla meydana gelme |
cyclicity i.
|
|
72 |
Genel |
düzenli olarak sunulan şey |
diet i.
|
|
73 |
Genel |
düzenli yararlanılan şey |
diet i.
|
|
74 |
Genel |
düzenli grup |
dovecot i.
|
|
75 |
Genel |
düzenli kuruluş |
dovecot i.
|
|
76 |
Genel |
düzenli grup |
dovecote i.
|
|
77 |
Genel |
düzenli kuruluş |
dovecote i.
|
|
78 |
Genel |
orantılı miktarda ve düzenli eklenti |
increment i.
|
|
79 |
Genel |
yavaş, düzenli, uzun adımlar ile yürüme |
pacing i.
|
|
80 |
Genel |
düzenli bir bütün oluşturan insanlar |
people i.
|
|
81 |
Genel |
düzenli davranış |
discipline i.
|
|
82 |
Genel |
düzenli gerçekleştirilen aktivite |
fixture i.
|
|
83 |
Genel |
ilk ve orta çağ ingilteresi'nde düzenli ödeme (kira, haraç) |
gavel i.
|
|
84 |
Genel |
düzenli davranış |
orderliness i.
|
|
85 |
Genel |
düzenli tedarik |
ordinary [obsolete] i.
|
|
86 |
Genel |
düzenli ödenek |
ordinary [obsolete] i.
|
|
87 |
Genel |
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi |
ordonnance i.
|
|
88 |
Genel |
düzenli olma |
organization i.
|
|
89 |
Genel |
düzenli olma |
organisation i.
|
|
90 |
Genel |
düzenli olma |
organisation i.
|
|
91 |
Genel |
istasyon veya rıhtıma düzenli sefer yapan bagaj taşıyıcısı |
outporter i.
|
|
92 |
Genel |
düzenli alıştırma |
practice i.
|
|
93 |
Genel |
düzenli alıştırma |
practise i.
|
|
94 |
Genel |
düzenli uygulama yapan kimse |
practicer i.
|
|
95 |
Genel |
düzenli uygulama yapan kimse |
practiser i.
|
|
96 |
Genel |
düzenli gaz veya buhar salınımı ile titreşimler üreten bir cihaz |
pulsator i.
|
|
97 |
Genel |
vatandan uzakta görev yapan askerin bakmakla yükümlü olduğu kişilere düzenli olarak ödenen para |
separation allowance i.
|
|
98 |
Genel |
düzenli olma |
shipshape i.
|
|
99 |
Genel |
(gösteride düzenli olarak yapılan) numara |
shtick i.
|
|
100 |
Genel |
düzenli oyun |
shtick i.
|
|
101 |
Genel |
düzenli gösteri |
shtick i.
|
|
102 |
Genel |
düzenli gösteri |
schtick i.
|
|
103 |
Genel |
gösteride düzenli olarak yapılan numara |
shtik i.
|
|
104 |
Genel |
düzenli oyun |
shtik i.
|
|
105 |
Genel |
düzenli gösteri |
shtik i.
|
|
106 |
Genel |
düzenli işlemin durdurulması |
freeze i.
|
|
107 |
Genel |
düzenli uğrama |
frequentage i.
|
|
108 |
Genel |
düzenli uğrama |
frequentation i.
|
|
109 |
Genel |
düzenli okuma |
frequentation i.
|
|
110 |
Genel |
düzenli bir araya gelen kilo verme grubu |
slimming club i.
|
|
111 |
Genel |
tehdit ile düzenli olarak alınan para |
protection money i.
|
|
112 |
Genel |
kare düzenli meydan dansı için toplanma |
square dance i.
|
|
113 |
Genel |
(basımevinden alınan) düzenli gelir |
stab [uk] i.
|
|
114 |
Genel |
düzenli iş |
stab [uk] i.
|
|
115 |
Genel |
(çözücü kristallerde) çözünen atomun düzenli dizilimi |
superstructure i.
|
|
116 |
Genel |
(düzenli yayın) sayı |
volume i.
|
|
117 |
Genel |
düzenli katılım göstermek |
attend regularly f.
|
|
118 |
Genel |
iki veya daha çok nokta arasında düzenli seferler yapmak |
ply f.
|
|
119 |
Genel |
düzenli hale getirmek |
make regular f.
|
|
120 |
Genel |
düzenli yığmak |
stack up f.
|
|
121 |
Genel |
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak |
stow in f.
|
|
122 |
Genel |
(arasında) düzenli seferler yapmak |
ply between f.
|
|
123 |
Genel |
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak |
stow away f.
|
|
124 |
Genel |
düzenli olarak yapmak |
regularize f.
|
|
125 |
Genel |
düzenli yerleştirmek |
place orderly f.
|
|
126 |
Genel |
düzenli olmak |
be tidy f.
|
|
127 |
Genel |
düzenli çalışmak |
study methodically f.
|
|
128 |
Genel |
düzenli çalışmak |
study systematically f.
|
|
129 |
Genel |
düzenli tutmak |
keep (somewhere) tidy f.
|
|
130 |
Genel |
düzenli olmak |
be orderly f.
|
|
131 |
Genel |
düzenli olmak |
be in order f.
|
|
132 |
Genel |
düzenli çalışmak |
work methodically f.
|
|
133 |
Genel |
düzenli tutmak |
keep (something) in order f.
|
|
134 |
Genel |
düzenli olmak |
be systematic f.
|
|
135 |
Genel |
düzenli yerleştirmek |
set (down) orderly f.
|
|
136 |
Genel |
düzenli çalışmak |
work systematically f.
|
|
137 |
Genel |
düzenli tutmak |
keep (something) orderly f.
|
|
138 |
Genel |
düzenli bırakmak (bir odayı vb) |
leave neat f.
|
|
139 |
Genel |
düzenli yerleştirmek |
place well-ordered f.
|
|
140 |
Genel |
düzenli adımlarla yürümek |
march f.
|
|
141 |
Genel |
düzenli sefer yapmak |
ply f.
|
|
142 |
Genel |
düzenli bir işe girmek |
get a regular job f.
|
|
143 |
Genel |
düzenli haber almak |
be well informed f.
|
|
144 |
Genel |
düzenli aralıklarla ekokardiyografik incelemeye tabi tutulmak |
be assessed by echocardiography at regular intervals f.
|
|
145 |
Genel |
düzenli seks yapmak |
have regular sex f.
|
|
146 |
Genel |
düzenli seks yapmak |
have sex regularly f.
|
|
147 |
Genel |
düzenli olarak seks yapmak |
have sex regularly f.
|
|
148 |
Genel |
düzenli bir işi olmak |
have a regular job f.
|
|
149 |
Genel |
düzenli bir işi olmak |
have regular job f.
|
|
150 |
Genel |
düzenli olarak yapmak |
regularise f.
|
|
151 |
Genel |
düzenli spor yapmak |
exercise regularly f.
|
|
152 |
Genel |
düzenli kullanmak |
trade [obsolete] f.
|
|
153 |
Genel |
düzenli egzersiz yapmak |
exercise regularly f.
|
|
154 |
Genel |
düzenli olarak yapmak |
vape f.
|
|
155 |
Genel |
maşa ile düzenli ve iri dalgalar yaparak saça şekil vermek |
marcel f.
|
|
156 |
Genel |
düzenli olarak tüketmek |
have f.
|
|
157 |
Genel |
(deniz feneri ışığı) düzenli aralıklarla kesilmek |
occult f.
|
|
158 |
Genel |
düzenli bir rotada seyahat etmek |
run f.
|
|
159 |
Genel |
(bedenin, zihnin) düzenli veya normal fonksiyonlarını bozmak |
disorder f.
|
|
160 |
Genel |
düzenli veya normal işleyişini bozmak |
disorder f.
|
|
161 |
Genel |
(düzenli veya sık sık) ilaç almak |
pop f.
|
|
162 |
Genel |
düzenli yayılmak |
outray [obsolete] f.
|
|
163 |
Genel |
düzenli tüketimini yapmak |
plough through f.
|
|
164 |
Genel |
düzenli görüşmek |
see f.
|
|
165 |
Genel |
düzenli okumak |
frequent f.
|
|
166 |
Genel |
düzenli bir yol tutmak |
stair-step f.
|
|
167 |
Genel |
düzenli bir örüntüde ilerlemek |
stair-step f.
|
|
168 |
Genel |
düzenli müşterisi olmak |
support f.
|
|
169 |
Genel |
çok düzenli |
like clockwork s.
|
|
170 |
Genel |
düzenli yayınlanan |
periodic s.
|
|
171 |
Genel |
düzenli biçimde |
straight s.
|
|
172 |
Genel |
kadar düzenli |
as regular as s.
|
|
173 |
Genel |
düzenli hareket olamayan |
erratic s.
|
|
174 |
Genel |
düzenli aralarla meydana gelen |
periodic s.
|
|
175 |
Genel |
temiz ve düzenli |
neat and tidy s.
|
|
176 |
Genel |
sıkı düzenli |
regimented s.
|
|
177 |
Genel |
ayaklarını hızlı ve düzenli biçimde hareket ettirebilen |
nimble-footed s.
|
|
178 |
Genel |
düzenli olmayan |
nonregulated s.
|
|
179 |
Genel |
düzenli ilişkisi olan |
attached s.
|
|
180 |
Genel |
düzenli olmayan |
unarranged s.
|
|
181 |
Genel |
düzenli olmayan |
unbusinesslike s.
|
|
182 |
Genel |
düzenli olmayan |
unordinate [rare] s.
|
|
183 |
Genel |
düzenli hareket etmeyen |
unorganized s.
|
|
184 |
Genel |
düzenli hareket etmeyen |
unorganised s.
|
|
185 |
Genel |
düzenli tempoda olmayan |
unpaced s.
|
|
186 |
Genel |
zarif bir şekilde düzenli |
bandbox s.
|
|
187 |
Genel |
düzenli olmayan |
unthorough s.
|
|
188 |
Genel |
düzenli bir formu olmayan |
massive s.
|
|
189 |
Genel |
metronom gibi düzenli |
metronomic s.
|
|
190 |
Genel |
düzenli olarak iyileşen |
boomy s.
|
|
191 |
Genel |
düzenli olarak büyüyen |
boomy s.
|
|
192 |
Genel |
sıkı düzenli |
monastic s.
|
|
193 |
Genel |
düzenli katılan |
going s.
|
|
194 |
Genel |
doğası gereği düzenli |
clean s.
|
|
195 |
Genel |
düzenli olmayan |
odd-job s.
|
|
196 |
Genel |
düzenli çalışan |
onstream s.
|
|
197 |
Genel |
aşırı düzenli |
overneat s.
|
|
198 |
Genel |
fazla düzenli |
overnice s.
|
|
199 |
Genel |
aşırı düzenli |
overstructured s.
|
|
200 |
Genel |
düzenli şekilde işlemeyen |
disordered s.
|
|
201 |
Genel |
düzenli meyve veremeyen |
barren s.
|
|
202 |
Genel |
düzenli müşteri olma |
client s.
|
|
203 |
Genel |
fazla düzenli |
feat [obsolete] s.
|
|
204 |
Genel |
düzenli hareket etmeyen |
inorganized s.
|
|
205 |
Genel |
düzenli hareket etmeyen |
inorganised s.
|
|
206 |
Genel |
düzenli katkı veren |
contributing s.
|
|
207 |
Genel |
düzenli üyelerden oluşan |
first-string s.
|
|
208 |
Genel |
düzenli katılımcılardan meydana gelen |
first-string s.
|
|
209 |
Genel |
düzenli çalışanlara ait |
ordinary s.
|
|
210 |
Genel |
düzenli yapı oluşturan |
organific s.
|
|
211 |
Genel |
düzenli işe ait olmayan |
outside s.
|
|
212 |
Genel |
düzenli görevlerden olmayan |
outside s.
|
|
213 |
Genel |
düzenli ve şiddetli yağış alan |
pluviose s.
|
|
214 |
Genel |
düzenli ibadet eden |
praying s.
|
|
215 |
Genel |
düzenli filizlenen |
shooty s.
|
|
216 |
Genel |
tertipli düzenli |
snod s.
|
|
217 |
Genel |
(at yürüyüşü) düzenli |
square s.
|
|
218 |
Genel |
(at yürüyüş stili) düzenli |
square s.
|
|
219 |
Genel |
düzenli olarak kasılarak genişleyen |
systaltic s.
|
|
220 |
Genel |
düzenli olarak |
measuredly zf.
|
|
221 |
Genel |
düzenli sıra ile yolunda |
in order zf.
|
|
222 |
Genel |
çok düzenli |
in apple pie order zf.
|
|
223 |
Genel |
düzenli olarak |
crisply zf.
|
|
224 |
Genel |
bozuk düzenli olarak |
uncoordinatedly zf.
|
|
225 |
Genel |
çok düzenli bir halde |
just so zf.
|
|
226 |
Genel |
düzenli olarak |
methodically zf.
|
|
227 |
Genel |
düzenli olarak |
on a regular basis zf.
|
|
228 |
Genel |
düzenli olarak |
routinely zf.
|
|
229 |
Genel |
düzenli aralıklarda |
at regular intervals zf.
|
|
230 |
Genel |
çok düzenli |
smoothly zf.
|
|
231 |
Genel |
çok düzenli |
precisely zf.
|
|
232 |
Genel |
düzenli olarak |
regularly zf.
|
|
233 |
Genel |
düzenli olarak |
(on a) regular basis zf.
|
|
234 |
Genel |
çok düzenli bir şekilde |
in apple-pie order zf.
|
|
235 |
Genel |
düzenli aralarla |
regularly zf.
|
|
236 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
regularly zf.
|
|
237 |
Genel |
düzenli biçimde |
on a regular basis zf.
|
|
238 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
at regular intervals zf.
|
|
239 |
Genel |
düzenli bir biçimde |
in an orderly manner zf.
|
|
240 |
Genel |
düzenli (bir şekilde) |
neatly zf.
|
|
241 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
in regular intervals zf.
|
|
242 |
Genel |
düzenli olarak |
religiously zf.
|
|
243 |
Genel |
düzenli aralarla |
at regular intervals zf.
|
|
244 |
Genel |
düzenli bir biçimde |
in an orderly fashion zf.
|
|
245 |
Genel |
düzenli olarak |
regular zf.
|
|
246 |
Genel |
düzenli olarak |
unseldom zf.
|
|
247 |
Genel |
metronom gibi düzenli bir şekilde |
metronomically zf.
|
|
248 |
Genel |
düzenli olarak |
gradatim [obsolete] zf.
|
|
249 |
Genel |
düzenli aralıklarla |
on a regular basis zf.
|
|
250 |
Genel |
devletten düzenli işsizlik yardımı alarak |
on the dole zf.
|
|
251 |
Genel |
fazla düzenli bir şekilde |
overnicely zf.
|
|
252 |
Genel |
düzenli olarak |
in course zf.
|
|
253 |
Genel |
düzenli olarak |
in due course zf.
|
|
254 |
Genel |
düzenli bir şekilde |
cleanlily zf.
|
|
255 |
Genel |
düzenli bir şekilde |
fetisely zf.
|
|
256 |
Genel |
düzenli olarak |
orderly zf.
|
|
257 |
Genel |
düzenli bir şekilde |
ordinately zf.
|
|
258 |
Genel |
düzenli bir şekilde |
statedly zf.
|
|
259 |
Genel |
düzenli ilişki içinde |
steady zf.
|
|
260 |
Genel |
düzenli bir kimyasal bileşik serisinde ikinci olan anlamı veren ön ek |
deut- ök.
|
|
261 |
Genel |
düzenli bir kimyasal bileşik serisinde ikinci olan anlamı veren ön ek |
deuto- ök.
|
|
262 |
Genel |
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek |
-ard snk.
|
|
263 |
Genel |
düzenli olarak belirli bir faaliyeti yapan anlamındaki son ek |
-art snk.
|
|
264 |
Genel |
düzenli aralıklarla anlamı veren son ek |
-ly snk.
|
|
265 |
Genel |
çok düzenli kas yapısına sahip canlı anlamı veren son ek |
-mya snk.
|
|
266 |
Genel |
düzenli katılım anlamı veren son ek |
-going snk.
|
|
267 |
Genel |
düzenli yapan anlamı veren son ek |
-ive snk.
|
|
268 |
Genel |
net ve düzenli bir şekilde |
in print [dialect] expr.
|
|
Phrasals |
|
269 |
Öbek Fiiller |
tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek |
follow up f.
|
|
270 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak |
fall behind on (something) f.
|
|
271 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemeyi/görevi geç yapabilmek |
fall behind on (something) f.
|
|
272 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemede/görevde geç kalmış olmak |
fall behind on (something) f.
|
|
273 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemenin/görevin vaktini/zamanını geçirmek |
fall behind on (something) f.
|
|
274 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak |
get behind on (something) f.
|
|
275 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemeyi/görevi geç yapabilmek |
get behind on (something) f.
|
|
276 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemede/görevde geç kalmış olmak |
get behind on (something) f.
|
|
277 |
Öbek Fiiller |
bir düzenli ödemenin/görevin vaktini/zamanını geçirmek |
get behind on (something) f.
|
|
278 |
Öbek Fiiller |
(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak |
check in with somebody f.
|
|
279 |
Öbek Fiiller |
(taksit/düzenli ödeme vb.) ödeyememek |
fall behind with something f.
|
|
280 |
Öbek Fiiller |
bir ilacı düzenli olarak almayı sürdürmek |
remain on f.
|
|
281 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) düzenli ödemesini yapmak |
pay on (something) f.
|
|
282 |
Öbek Fiiller |
çevresinde/çevrede sık sık/düzenli olarak görmek |
see around f.
|
|
283 |
Öbek Fiiller |
(hidrolik güç) düzenli akışını sağlamak |
firm up f.
|
|
Phrases |
|
284 |
İfadeler |
düzenli olarak (bir şey) yapmak |
be given to (something) f.
|
|
285 |
İfadeler |
düzenli olarak bir şey yapmak |
be given to something/to doing something f.
|
|
286 |
İfadeler |
düzenli aralıklarla |
in regular intervals expr.
|
|
287 |
İfadeler |
düzenli aralıklarla |
in regular basis expr.
|
|
288 |
İfadeler |
(bir şeye/yere) düzenli olarak gitme |
in and out (of something) expr.
|
|
Colloquial |
|
289 |
Konuşma Dili |
san jose (silikon vadisi) ve seattle gibi yüksek teknoloji şirketlerinin yoğun olduğu abd şehirleri arasında düzenli doğrudan uçuş yapan yolcu uçağı |
nerd bird i.
|
|
290 |
Konuşma Dili |
son derece düzenli olma |
apple-pie order i.
|
|
291 |
Konuşma Dili |
spor performansını artırmak için düzenli olarak steroid gibi maddeler kullanan kimse |
juicehead i.
|
|
292 |
Konuşma Dili |
düzenli öğünlerle beslenme yerine atıştırma |
grazing i.
|
|
293 |
Konuşma Dili |
gazete ve dergilerde ödül olarak tüketici ürünleri verilen yarışmalara düzenli katılan kimse |
comper i.
|
|
294 |
Konuşma Dili |
aşırı derecede düzenli/cimri/takıntılı olmak |
be anal about it f.
|
|
295 |
Konuşma Dili |
temiz ve düzenli |
clean and tidy s.
|
|
296 |
Konuşma Dili |
düzenli olmayan |
unrid [dialect] s.
|
|
297 |
Konuşma Dili |
düzenli olarak |
in good order expr.
|
|
298 |
Konuşma Dili |
düzenli değil |
not regular expr.
|
|
299 |
Konuşma Dili |
düzenli bir şekilde |
on the reg (on the regular) expr.
|
|
300 |
Konuşma Dili |
düzenli olarak |
on the reg (on the regular) expr.
|
|
301 |
Konuşma Dili |
düzenli bir şekilde |
on the regular expr.
|
|
302 |
Konuşma Dili |
düzenli olarak |
on the regular expr.
|
|
303 |
Konuşma Dili |
düzenli işini bırakma |
don't quit the day job expr.
|
|
304 |
Konuşma Dili |
eşyalarımızı düzenli tutmak bizim elimizde |
it is in our hands to keep our items organized expr.
|
|
305 |
Konuşma Dili |
düzenli olarak belli bir yerde görüşen kişiler arasında kullanılan vedalaşma kalıbı |
cuic (see you in church) kısalt.
|
|
Idioms |
|
306 |
Deyim |
kolay okunup anlaşılabilen düzenli, işler kod |
clean code i.
|
|
307 |
Deyim |
düzenli ve verimli işleyen grup/yer/kuruluş |
a tight ship i.
|
|
308 |
Deyim |
düzenli iş |
day job i.
|
|
309 |
Deyim |
(birinin) düzenli işi |
(one's) day job i.
|
|
310 |
Deyim |
dış görünümü düzenli ruhu serseri adam |
dirty beau [obsolete] i.
|
|
311 |
Deyim |
erken yatma konusunda düzenli olmak |
keep good hours f.
|
|
312 |
Deyim |
düzenli olarak belli bir yolu yürüyerek dolaşmak |
pound a beat f.
|
|
313 |
Deyim |
bir şeyi düzenli olarak yapmak |
go in for something f.
|
|
314 |
Deyim |
düzenli ve disiplinli yönetmek |
run a tight ship f.
|
|
315 |
Deyim |
düzenli tutmak |
put something in order f.
|
|
316 |
Deyim |
düzenli tutmak |
get something in order f.
|
|
317 |
Deyim |
düzenli ve disiplinli yönetmek |
run a taut ship f.
|
|
318 |
Deyim |
düzenli tutmak |
have something in order f.
|
|
319 |
Deyim |
düzenli tutmak |
keep something tidy f.
|
|
320 |
Deyim |
düzenli egzersiz yapmak |
keep in training f.
|
|
321 |
Deyim |
düzenli spor yapmak |
keep in training f.
|
|
322 |
Deyim |
düzenli yaşamaya başlamak |
make good f.
|
|
323 |
Deyim |
saat gibi düzenli olmak |
be as regular as clockwork f.
|
|
324 |
Deyim |
(düzenli) seks yapmak |
be getting one's oats f.
|
|
325 |
Deyim |
birini/bir şeyi düzenli tutmak |
keep someone or something in order f.
|
|
326 |
Deyim |
birbirinden farklı fakat birbirini tamamlayan parçaları (kıyafet, eşya) seçip bir araya getirerek uyumlu/düzenli bir takım oluşturmak |
mix and match f.
|
|
327 |
Deyim |
uyku saatleri (düzenli, bozuk, erken, geç) olmak |
keep (some kind of) hours f.
|
|
328 |
Deyim |
çalışma saatleri (düzenli, bozuk, erken, geç) olmak |
keep (some kind of) hours f.
|
|
329 |
Deyim |
düzenli tutmak |
keep in order f.
|
|
330 |
Deyim |
düzenli bir işte çalışmak |
punch the (time) clock f.
|
|
331 |
Deyim |
(birini) düzenli tutmak |
stay on top of (someone or something) f.
|
|
332 |
Deyim |
düzenli (iş) |
bread and butter s.
|
|
333 |
Deyim |
düzenli gelir getiren |
bread and butter s.
|
|
334 |
Deyim |
son derece düzenli |
right as ninepence s.
|
|
335 |
Deyim |
tertipli düzenli |
spick and span s.
|
|
336 |
Deyim |
psikoterapiste düzenli giden |
in counseling s.
|
|
337 |
Deyim |
çok düzenli |
in apple-pie order expr.
|
|
338 |
Deyim |
düzenli işini bırakma |
don't give up your day job expr.
|
|
339 |
Deyim |
düzenli değil |
not making a habit out of it expr.
|
|
340 |
Deyim |
düzenli olarak (ilaç vb almak) |
at full strength expr.
|
|
341 |
Deyim |
düzenli işini bırakma |
don't quit your day job expr.
|
|
342 |
Deyim |
her şeyiyle düzenli |
in apple-pie order expr.
|
|
343 |
Deyim |
son derece düzenli |
as right as ninepence expr.
|
|
344 |
Deyim |
son derece düzenli |
as neat as ninepence expr.
|
|
345 |
Deyim |
son derece düzenli |
neat as ninepence expr.
|
|
346 |
Deyim |
saat gibi düzenli |
as regular as clockwork expr.
|
|
347 |
Deyim |
düzenli olarak |
day in, day out, every day without fail expr.
|
|
Speaking |
|
348 |
Konuşma |
araçlarınızı düzenli olarak servise götürün |
service your vehicles regularly i.
|
|
349 |
Konuşma |
odanı düzenli bırak |
keep your room tidy expr.
|
|
350 |
Konuşma |
odanı düzenli tut |
keep your room tidy expr.
|
|
351 |
Konuşma |
sınıfı düzenli tutun |
keep the classroom tidy expr.
|
|
352 |
Konuşma |
sınıfınızı düzenli tutun |
keep your classroom tidy expr.
|
|
Trade/Economic |
|
353 |
Ticaret/Ekonomi |
bir işletme hakkındaki mali bilgileri düzenli bir biçimde kaydetme tekniği |
accounting i.
|
|
354 |
Ticaret/Ekonomi |
büyük bir bakım gerektirmeden makine veya tesisin düzenli çalışabilme süresi |
life i.
|
|
355 |
Ticaret/Ekonomi |
bir hat üzerinde düzenli sefer yapan uçak veya yolcu gemisi |
liner i.
|
|
356 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli işi olan kimse |
jobholder i.
|
|
357 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli transit servis |
regular transit service i.
|
|
358 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli hat konşimentosu |
liner bill of lading i.
|
|
359 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli piyasalar hipotezi |
coherent market hypothesis i.
|
|
360 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli katkı payı |
regular contributions i.
|
|
361 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli dağıtım yolu |
regular way delivery i.
|
|
362 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli sefer konşimentosu |
berth bill of lading i.
|
|
363 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli müşteri |
regular customer i.
|
|
364 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli talep |
regular demand i.
|
|
365 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli gelir |
regular income i.
|
|
366 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli ödeme |
regular payment i.
|
|
367 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli ödeme emri |
direct debit mandate i.
|
|
368 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli nakit akışı |
regular cash flow i.
|
|
369 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli toplantı |
regular meeting i.
|
|
370 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli tedarikçi |
regular supplier i.
|
|
371 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli temettü |
regular dividend i.
|
|
372 |
Ticaret/Ekonomi |
faiz oranı ve vadesinin belirli bir fondan ödenmesi gereken yıllık düzenli taksit miktarlarını belirleyici fonksiyonu |
annuity factor i.
|
|
373 |
Ticaret/Ekonomi |
işletmenin sürekli ve düzenli biçimde işlerini yürüttüğü ana merkezindeki çalışma yeri |
home office i.
|
|
374 |
Ticaret/Ekonomi |
makine veya tesisin tamir edilmez hale gelene kadar görevini düzenli olarak yaptığı süre |
life i.
|
|
375 |
Ticaret/Ekonomi |
patentin düzenli aralıklarla ufak tefek değişiklikler yapılarak yenilenmesi |
patent evergreening i.
|
|
376 |
Ticaret/Ekonomi |
sigorta poliçesinin sağlayacağı düzenli yıllık gelir tutarı |
annuitisation i.
|
|
377 |
Ticaret/Ekonomi |
yıllık düzenli gelir |
annuity i.
|
|
378 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma |
dollar averaging i.
|
|
379 |
Ticaret/Ekonomi |
menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma |
dollar–cost averaging i.
|
|
380 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir dönem yeni şirketlere sermaye sağlayan ve düzenli aktarımlarla onların gelişimini destekleyen bir fon |
evergreen fund i.
|
|
381 |
Ticaret/Ekonomi |
hisselerini düzenli olarak satıp geri alan ve varlık havuzuna sahip denetime tabi yatırım şirketi |
mutual fund company i.
|
|
382 |
Ticaret/Ekonomi |
ticari bir oluşumun düzenli ödemeyi doğrudan kişinin banka hesabına yansıtmasını sağlayan tekli sipariş |
direct debit i.
|
|
383 |
Ticaret/Ekonomi |
hisselerini düzenli olarak satıp sonra geri alan yatırım şirketi |
open-end fund i.
|
|
384 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli tedarik ürünleri |
routine supplies i.
|
|
385 |
Ticaret/Ekonomi |
yıllık aşar ödemesinin yerine toprağa göre düzenli yapılan ödemenin getirilmesi |
commutation of tithes i.
|
|
386 |
Ticaret/Ekonomi |
her alım için aynı miktarda nakit ile düzenli aralıklarla menkul kıymet satın alınan bir sistem |
dollar day i.
|
|
387 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli veya belirli aralıklarla mevcut olan miktar |
draw i.
|
|
388 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir varlığa düzenli aralıklarla belirli miktar yatırım yaparak gerçekleştirilen sermaye birikimi |
pound cost averaging i.
|
|
389 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli olarak ödenen sabit gider |
fixed cost i.
|
|
390 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli seferler düzenleyen şirket |
sealine i.
|
|
391 |
Ticaret/Ekonomi |
üyelerin büyüme mevsimi boyunca düzenli hasat payı almak için işletmeciye üyelik harcı ödediği çiftlik sistemi |
csa (csar-capable assets) i.
|
|
392 |
Ticaret/Ekonomi |
(hisse) düzenli olarak alıp satmak |
trade f.
|
|
393 |
Ticaret/Ekonomi |
(hisse senedi veya emtia piyasası) düzenli bir trendi olmayan |
irregular s.
|
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
düzenli ödeyen |
financial s.
|
|
Law |
|
395 |
Hukuk |
(britanya'da) suçlu gençlerin hapis cezası yerine düzenli olarak gelmeleri gereken yer |
attendance centre i.
|
|
396 |
Hukuk |
mahkemenin çocuğun velayetinden yoksun bırakılan akrabaya tanıdığı çocuğu düzenli ziyaret etme hakkı |
visitation right i.
|
|
397 |
Hukuk |
(iskoç hukuku'nda) kira kontratı yapıldığında düzenli kiraya ek olarak bir defada yapılan ödeme |
grassum [scotland] i.
|
|
Politics |
|
398 |
Siyasal |
kurulu ve düzenli siyasi partilerin hiçbirini desteklememe politikası |
nonpartisanism i.
|
|
399 |
Siyasal |
atık düzenli depolama sahaları |
landfill of wastes i.
|
|
400 |
Siyasal |
düzenli izleme |
regular follow-up i.
|
|
401 |
Siyasal |
düzenli çaba |
concerted effort i.
|
|
402 |
Siyasal |
düzenli aralıklarla yapılan seçim |
regular election i.
|
|
403 |
Siyasal |
düzenli rapor |
regular report i.
|
|
404 |
Siyasal |
gizli, gayrı resmi yahut düzenli işlemeyen iletişim yolu/kanalı |
back-channel i.
|
|
405 |
Siyasal |
ortak düzenli kuruluşlar |
coordinated organisation i.
|
|
406 |
Siyasal |
görece olarak düzenli aralıklarla başa gelebilecek güce sahip siyasi parti |
major party i.
|
|
407 |
Siyasal |
1835 yılında düzenli parti örgütlenmesine karşı kurulan radikal bir new york demokratları grubunun üyesi |
loco (locofoco) kısalt.
|
|
Industry |
|
408 |
Sanayi |
çalışanın maaşına ilişkin kararların alındığı düzenli değerlendirme |
salary review i.
|
|
409 |
Sanayi |
düzenli bir işi olmak |
bundy f.
|
|
410 |
Sanayi |
makinedeki işin düzenli aralıklarla tekrarı için (makine üstündeki parçayı) hareket ettirmek |
index f.
|
|
411 |
Sanayi |
bir iş için düzenli ücret alan |
waged s.
|
|
Insurance |
|
412 |
Sigortacılık |
düzenli katkı payı |
regular contributions i.
|
|
Tourism |
|
413 |
Turizm |
düzenli sefer |
regular service i.
|
|
Media |
|
414 |
Medya |
gazete ve benzeri yayınların reklam haricindeki düzenli içeriği |
reading matter i.
|
|
415 |
Medya |
(gazetede vb.) düzenli bir yayının bulunduğu sayfa |
page i.
|
|
416 |
Medya |
çeşitli yayınlarda çalışıp düzenli olarak benzer konuları birlikte ele alan gazeteciler |
press corps i.
|
|
Technical |
|
417 |
Teknik |
çevirme düzenli fırın |
tilting furnace i.
|
|
418 |
Teknik |
düzenli eşpolimer |
regular copolymer i.
|
|
419 |
Teknik |
düzenli örgü |
superlattice i.
|
|
420 |
Teknik |
düzenli yapı |
ordered structure i.
|
|
421 |
Teknik |
düzenli kopolimer |
regular copolymer i.
|
|
422 |
Teknik |
düzenli bakım |
systematic maintenance i.
|
|
423 |
Teknik |
düzenli katı çözelti |
ordered solid solution i.
|
|
424 |
Teknik |
düzenli işlev |
regular function i.
|
|
425 |
Teknik |
düzenli eğri |
regular curve i.
|
|
426 |
Teknik |
düzenli nokta |
regular point i.
|
|
427 |
Teknik |
düzenli kestirici |
regular estimator i.
|
|
428 |
Teknik |
düzenli birim göze |
ordered unit cell i.
|
|
429 |
Teknik |
düzenli kristal |
ordered crystal i.
|
|
430 |
Teknik |
düzenli evre |
ordered phase i.
|
|
431 |
Teknik |
düzenli örüt |
ordered crystal i.
|
|
432 |
Teknik |
düzenli çözelti |
regular solution i.
|
|
433 |
Teknik |
sıfır düzenli tepkime |
zero order reaction i.
|
|
434 |
Teknik |
uzam-düzenli kauçuklar |
stereo-regular rubbers i.
|
|
435 |
Teknik |
yavaş ve düzenli aşınma |
slow and regular wear i.
|
|
436 |
Teknik |
bir nesne veya olayı ifade eden kısa ve düzenli ses dizini |
earcon i.
|
|
437 |
Teknik |
periyodik değişkene ait düzenli nükseden değerler grubu |
cycle i.
|
|
438 |
Teknik |
düzenli ve sistemli referans standardı |
scale of measurement i.
|
|
439 |
Teknik |
(metal levha gibi malzemeyi) düz, paralel, düzenli ve eşit derecede kavisli sırtlar ve oyuklar halinde şekillendirmek |
corrugate f.
|
|
440 |
Teknik |
(demiryolu, karayolu dolgusu) enine konturlar çizmek için düzenli olarak tesviye etmek |
cross-section f.
|
|
441 |
Teknik |
(grafiği) düzenli hale getirmek |
smooth f.
|
|
442 |
Teknik |
düzenli çapraz aralıklarla çentikli (arma) |
raguled s.
|
|
443 |
Teknik |
düzenli aralıklarla tekrar etmeyen |
nonperiodic s.
|
|
444 |
Teknik |
düzenli bir şekilde birbirine bağlı |
articulate s.
|
|
445 |
Teknik |
sıra düzenli |
hierarchical s.
|
|
446 |
Teknik |
sürekli veya düzenli aralıklarla ışık yayan |
emitting a continuous or regular intermittent light s.
|
|
447 |
Teknik |
çalışır durumda kalmak için düzenli bakım gerektiren |
high-maintenance s.
|
|
448 |
Teknik |
düzenli olarak |
regularly zf.
|
|
449 |
Teknik |
düzenli aralıklarla |
at regular intervals zf.
|
|
450 |
Teknik |
düzenli aralıklarla |
periodically zf.
|
|
Computer |
|
451 |
Bilgisayar |
düzenli durdurma |
orderly closedown i.
|
|
452 |
Bilgisayar |
düzenli dil |
regular language i.
|
|
453 |
Bilgisayar |
düzenli ifade |
regular expression i.
|
|
454 |
Bilgisayar |
düzenli ziyaretçi |
frequent visitor i.
|
|
455 |
Bilgisayar |
youtube'da düzenli olarak video yayınlayan kimse |
youtuber i.
|
|
456 |
Bilgisayar |
çevrimiçi ortamları düzenli takip ettiği halde etkileşim vermeyen kimse |
lurker i.
|
|
457 |
Bilgisayar |
düzenli olarak bilgisayar kullanan kimse |
onliner i.
|
|
458 |
Bilgisayar |
düzenli gerilim dalga formuna ait tekli salınım |
cycle i.
|
|
459 |
Bilgisayar |
bir koşulun sağlanma durumunu düzenli kontrol eden talimat |
poller i.
|
|
460 |
Bilgisayar |
içeriği düzenli bir hal sırasından geçen sicil |
counter i.
|
|
461 |
Bilgisayar |
standart düzenli |
qwerty s.
|
|
462 |
Bilgisayar |
solda düzenli |
ragged right expr.
|
|
463 |
Bilgisayar |
sağda düzenli |
ragged left expr.
|
|
Informatics |
|
464 |
Bilişim |
küçük bilgi birimlerini büyük ve düzenli birimler haline getirme |
unitisation i.
|
|
465 |
Bilişim |
küçük bilgi birimlerini büyük ve düzenli birimler haline getirme |
unitization i.
|
|
Telecom |
|
466 |
Telekom |
düzenli gelen çağrılar |
smooth call arrival i.
|
|
467 |
Telekom |
düzenli işaretleşme hattı |
regular signalling link i.
|
|
Electric |
|
468 |
Elektrik |
düzenli aralıklarla yön değiştirmek |
alternate f.
|
|
Television |
|
469 |
Televizyon |
düzenli yayınlanarak |
on the air zf.
|
|
Radio |
|
470 |
Radyo |
(yayında) düzenli olarak belirli bir konuya atfedilen köşe |
department i.
|
|
Textile |
|
471 |
Tekstil |
(dokumayı) düzenli aralıklar ile genişletmek |
pace f.
|
|
472 |
Tekstil |
(dokumayı) düzenli aralıklar ile daraltmak |
pace f.
|
|
Architecture |
|
473 |
Mimarlık |
norman mimarisinde düzenli aralıklarla yerleştirilmiş kütük şeklindeki süsleme |
billet i.
|
|
474 |
Mimarlık |
düzenli küçük bindirmeliklerin kullanıldığı bir bindirme kemer türü |
mayan arch i.
|
|
475 |
Mimarlık |
korint düzenli abaküs kenarlarının ortasında yer alan küçük çiçek |
fleuron i.
|
|
Construction |
|
476 |
İnşaat |
düzenli katı çözelti |
ordered solid solution i.
|
|
477 |
İnşaat |
üst düzenli kafes |
superlattice i.
|
|
Lighting |
|
478 |
Aydınlatma |
optik düzenli lamba |
pressed glass lamp i.
|
|
Automotive |
|
479 |
Otomotiv |
ingiliz hükümeti'nin motorlu taşıtların güvenlik standartlarına uygunluğunu denetlemek için zorunlu tuttuğu düzenli muayene |
mot i.
|
|
480 |
Otomotiv |
düzenli olmayan |
non-uniform s.
|
|
Transportation |
|
481 |
Ulaştırma |
çoğunlukla iki nokta arasında düzenli seyahat edenleri taşıyan tren |
commuter i.
|
|
482 |
Ulaştırma |
düzenli yolcu |
straphanger i.
|
|
483 |
Ulaştırma |
toplu taşımayı düzenli kullanan kimse |
straphanger i.
|
|
Traffic |
|
484 |
Trafik |
düzenli yolcu servisi |
regular passenger service i.
|
|
Aeronautic |
|
485 |
Havacılık |
düzenli bazda toplu hava taşımacılığı yapan taşıyıcı |
airline business i.
|
|
486 |
Havacılık |
düzenli bazda toplu hava taşımacılığı yapan taşıyıcı |
airline i.
|
|
487 |
Havacılık |
düzenli uçuş planına sahip hava yolu firması |
sked i.
|
|
488 |
Havacılık |
(hava aracı veya uçuş) düzenli seferin parçası olan |
scheduled s.
|
|
Marine |
|
489 |
Denizcilik |
düzenli dalgalar |
monochromatic waves i.
|
|
490 |
Denizcilik |
düzenli uğranılan liman |
port of regular calling i.
|
|
491 |
Denizcilik |
düzenli yerleşme |
regular placing i.
|
|
492 |
Denizcilik |
düzenli olarak bir hatta çalışan yolcu vapuru |
liner i.
|
|
493 |
Denizcilik |
düzenli hat gemi şirketlerinin aralarında yaptıkları anlaşmanın koşulları |
conference terms i.
|
|
494 |
Denizcilik |
düzenli dalgalar |
regular waves i.
|
|
495 |
Denizcilik |
ırmak, göl, kanal vs üzerinden düzenli olarak yolcu taşıyan tekne |
water bus i.
|
|
496 |
Denizcilik |
sahili düzenli hale getirme yöntemi |
beach stabilizing method i.
|
|
497 |
Denizcilik |
belirli bir süreliğine düzenli olarak seyahat edilmesi beklenen yön |
mean line of advance i.
|
|
498 |
Denizcilik |
düzenli seferler yapmak |
ply f.
|
|
499 |
Denizcilik |
düzenli sefer yapmak |
ply to f.
|
|
500 |
Denizcilik |
düzenli olmayan |
lubberly s.
|
|