yapmacık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yapmacık



"yapmacık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yapmacık stilted s.
yapmacık cold s.
yapmacık frippery s.
yapmacık pretended s.
yapmacık sophisticate s.
yapmacık contrived s.
yapmacık unnatural s.
yapmacık mannered s.
yapmacık factitious s.
yapmacık token s.
yapmacık artificial s.
yapmacık constrained s.
yapmacık theatrical s.
yapmacık set s.
yapmacık sham s.
yapmacık false s.
yapmacık mock s.
yapmacık studied s.
yapmacık bogus s.
yapmacık affected s.
yapmacık simulated s.
yapmacık genteel s.
yapmacık strained s.
yapmacık deceitful s.
yapmacık make-believe s.
yapmacık campy s.
yapmacık counterfeit s.
yapmacık actressy s.
yapmacık affectioned s.
yapmacık agonistic s.
yapmacık agonistical s.
yapmacık airtsy-mairtsy [midland english] s.
yapmacık recherche [french] s.
yapmacık apish s.
yapmacık unctious s.
yapmacık unnatural s.
yapmacık meretricious s.
yapmacık mimic s.
yapmacık mincing s.
yapmacık hoity-toity s.
yapmacık missish s.
yapmacık genteel s.
yapmacık histrionic s.
yapmacık histrionical s.
yapmacık disnatured s.
yapmacık cute s.
yapmacık faux s.
yapmacık feat [obsolete] s.
yapmacık feigned s.
yapmacık contranatural s.
yapmacık fey s.
yapmacık precieuse s.
yapmacık précieux s.
yapmacık precious s.
yapmacık precious s.
yapmacık pretensed [obsolete] s.
yapmacık smirk [obsolete] s.
yapmacık stiff-necked s.
yapmacık stiltish s.
yapmacık oily s.
Colloquial
yapmacık mealymouthed s.
yapmacık mealy-mouthed s.
yapmacık hokey s.
yapmacık kid-on [uk] s.
yapmacık plastic s.
yapmacık quacky s.
Idioms
yapmacık false colors i.
yapmacık (as) bent as a nine-bob note [uk] s.
yapmacık (as) phony as a three-dollar bill s.
yapmacık (as) queer as a three-dollar bill [us] s.
yapmacık phony as a three-dollar bill s.
yapmacık queer as a three-dollar bill s.
Archaic
yapmacık feint s.
yapmacık simulate s.
Slang
yapmacık cooked up s.
British Slang
yapmacık cod s.

"yapmacık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 156 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yapmacık tavır affectedness i.
yapmacık iyi kimse goody i.
yapmacık tavırlı kimse recherche i.
yapmacık tavır affectation i.
yapmacık davranış affectation i.
yapmacık tavır histrionics i.
yapmacık tavır pose i.
yapmacık saygı lip services i.
yapmacık saygı lip service i.
yapmacık gülümseyen (tv.de vb.) eccedentesiast i.
yapmacık gülen smirker i.
yapmacık resmi tavır buckram i.
yapmacık tavır acting i.
yapmacık davranış acting i.
yapmacık hareket acting i.
yapmacık gülümseme thin smile i.
suni/yapmacık hareket veya davranış camp i.
yapmacık davranış act i.
yapmacık hareket act i.
yapmacık kimse affectationist i.
yapmacık davranış affectedness i.
yapmacık davranış namby-pamby i.
yapmacık davranış theatricalism i.
yapmacık davranış theatricalness i.
yapmacık tavır theatrics i.
yapmacık kimse attitudinarian i.
yapmacık kimse posturer i.
yapmacık hareketler attitudinarianism i.
yapmacık kimse attitudinizer i.
yapmacık olma unctuosity i.
yapmacık samimiyet gösterme unctuosity i.
yapmacık ve kısa öksürük hem i.
yapmacık boğaz temizleme hem i.
yapmacık şey hoke i.
yapmacık şekilde önem gösterme lug i.
abartılı ve yapmacık hayranlık, duygusallık gush i.
yapmacık tavır histrionicism i.
yapmacık tavır histrionics i.
yapmacık bilgelik owlism i.
yapmacık şey insincerity i.
yapmacık tavırlar false pretences i.
yapmacık kimse feigner i.
yapmacık davranış playacting i.
yapmacık konuşma posturing i.
yapmacık davranış posturing i.
yapmacık sunum dog-and-pony show i.
yapmacık kadın precieuse i.
yapmacık kimse précieux i.
yapmacık bir gülümseme ile konuşan kimse simperer i.
yapmacık ve hoş tarz prettyism i.
yapmacık süslü eşya prettyism i.
yapmacık davranış smarm i.
yapmacık bir tavır takınmak pose f.
yapmacık davranmak attitudinize f.
yapmacık tavır takınmak posture f.
yapmacık gülümsemek smirk f.
yapmacık bir sıcaklıkla selam vermek glad-hand f.
yapmacık konuşmak cant f.
yapmacık tavır takınmak camp it up f.
yapmacık davranmak attitudinise f.
sahte/yapmacık tavır takınmak engage in deception f.
yapmacık tavırlar takınmak camp f.
zarif görünmek için yapmacık telaffuz etmek mince f.
yapmacık düello mock duel f.
yapmacık davranmak playact f.
yapmacık davranmak play-act f.
yapmacık davranmak posture f.
yapmacık davranmak posturize f.
yapmacık davranmak posturise f.
yapmacık hareket etmek prink [dialect] [uk] f.
yapmacık bir gülümseme ile söylemek simper f.
yapmacık samimiyet göstermek smarm f.
yapmacık samimiyet göstermek smalm f.
yapmacık gülümsemek smerk [dated] f.
yapmacık tatlı sugary s.
yapmacık samimiyet gösteren unctuous s.
yapmacık iyilik yapan goody-goody s.
yapmacık tatlı dilli mealy-mouthed s.
fazlasıyla yapmacık buttery s.
aşırı yapmacık fulsome s.
aşırı yapmacık smarmy s.
fazlasıyla yapmacık fulsome s.
aşırı yapmacık oily s.
aşırı yapmacık buttery s.
fazlasıyla yapmacık smarmy s.
aşırı yapmacık oleaginous s.
fazlasıyla yapmacık oleaginous s.
fazlasıyla yapmacık oily s.
yapmacık olmayan unmannered s.
bilinçli bir şekilde yapmacık ve abartılı davranan camp s.
yapay, abartılı, kaba veya yapmacık (tiyatro) camp s.
yapmacık olmayan unaffecting s.
yapmacık olmayan uncontrived s.
yapmacık samimiyet gösteren unctious s.
yapmacık olmayan undissembled s.
yapmacık olmayan unstilted s.
yapmacık olmayan unstrained s.
yapmacık kibarlık gösteren meal-mouthed s.
yapmacık bir kimseye yakışan (telaffuz) meal-mouthed s.
yapmacık duyulan high-sounding s.
aşırı ve yapmacık bir duygusallık veya coşku içeren gushy s.
yapmacık olmayan fashionless s.
yapmacık davranan posturing s.
yapmacık konuşma yapan posturing s.
fransız gibi yapmacık frenchy s.
aşırı yapmacık smalmy [rare] s.
yapmacık ama güzel konuşan smooth-talking s.
(sözcük seçimi veya tarz) yapmacık poetic s.
resmi ve yapmacık (konuşma tarzı) stage s.
yapmacık bir şekilde stiltedly zf.
yapmacık bir şekilde sırıtarak simperingly zf.
yapmacık bir şekilde affectedly zf.
yapmacık şekilde laboredly zf.
yapmacık olarak contrivedly zf.
yapmacık biçimde constrainedly zf.
yapmacık şekilde labouredly zf.
yapmacık şekilde agonistically zf.
yapmacık bir tavırla apishly zf.
yapmacık bir şekilde mock zf.
yapmacık bir şekilde histrionically zf.
yapmacık olarak falsely zf.
yapmacık bir şekilde feignedly zf.
yapmacık olarak pretendingly zf.
yapmacık bir şekilde stagily zf.
Phrasals
yapmacık davranmak ponce about f.
yapmacık ve boş davranmak ponce around f.
yapmacık ve boş davranmak ponce about f.
yapmacık davranmak ponce around f.
Colloquial
yapmacık davranış front i.
yapmacık tatlı dilli mealy-mouthed s.
yapmacık tatlı dilli mealymouthed s.
yapmacık bir şekilde camply zf.
Idioms
sahte veya yapmacık saygı chinese compliment i.
sürekli siyah giyinen, genelde yaratıcı alanlarda çalışan yapmacık kişi black-collar worker i.
sürekli siyah giyinen, genelde yaratıcı alanlarda çalışan yapmacık kişi black-collar workers i.
yapmacık eda air of pretension i.
göstermelik/yapmacık hareket token gesture i.
yapmacık üzüntü crocodile tears i.
yapmacık bir şekilde yakınlık gösteren kimse glad-hander i.
yapmacık gülümseme plastic grin i.
yapmacık gülümseme plastic smile i.
resmi ve yapmacık konuşma, görünüş, tavır prunes and prisms i.
yapmacık konuşma banana oil [us] i.
yapmacık olmak be made up f.
yapmacık olmak be jolly hockey sticks f.
yapmacık davranmak be sailing under false colors f.
(yapmacık/göstermelik şekilde) sıcak karşılanmak get the glad hand f.
(birine) yapmacık bir sıcaklık göstermek give (one) the glad hand f.
yapay/yapmacık bir aksanı olmak have a plum in your mouth f.
yapmacık bir artistik/dramatik etki yaratmak strain for effect f.
yapmacık olarak under false colors expr.
yapmacık olarak under false colours expr.
Literature
çoğu floransa'da yaşayan yapmacık ingiliz yazarlara hicivde verilen ad the dellacruscan school i.
elizabeth döneminde kullanılan yapmacık bir üslup euphuism i.
yapmacık üsluptan hoşlanan kimse euphuist i.
yapmacık üsluba ait euphuistic s.