soaps - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

soaps



"soaps" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
soap i. sabun
General
soap i. tv/radyo melodram dizisi
soap i. açmalık
soap i. sabun
soap f. tatlı dille seslenmek
soap f. övgü ile hitap etmek
soap f. pohpohlamak
Industry
soap i. ticari ürün haline getirilmiş sabun
Technical
soap i. sabun
soap f. sabun ile ovmak
soap f. sabunlamak
Chemistry
soap i. tekli yağ asidinin suda çözünen tuzu
soap i. boya kurutucu olarak kullanılabilen ve genellikle suda çözünebilen metal tuzu
soap i. bir monokarboksilik asit tuzu
Slang
soap i. para
soap i. (politikada) rüşvet olarak verilen para
soap i. yağcılık
soap i. ikna edici konuşma
soap f. övmek
soap f. yağ çekmek
soap f. ikna edici şekilde konuşmak

"soaps" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 206 sonuç

İngilizce Türkçe
General
soap opera i. tv radyo melodram dizisi
built soap powder i. sabun tozu yapma
soap dish i. sabunluk
shaving soap i. tıraş sabunu
face soap i. sabun
soap dish i. sabun tası
bath soap i. banyo sabunu
glycerin soap i. gliserinli sabun
soap opera i. pembe dizi
soap powder i. toz sabun
bar of soap i. sabun kalıbı
soap opera i. arkası yarın
oil soap i. yağlı sabun
soft soap i. arapsabunu
liquid soap i. sıvı sabun
soap powder i. sabun tozu
soap opera i. sürekli tv dizisi
toilet soap i. tuvalet sabunu
soap pad i. sabunluk
soap trade i. sabun ticareti
soap operas i. pembe diziler
liquid soap i. akabilir sıvı sabun
coal-tar soap i. katranlı sabun
soap-powder i. tozsabun
hard soap i. sert sabun
yellow soap i. arapsabunu
soap dispenser i. sıvı sabunluk
hand soap i. el sabunu
liquid hand soap i. sıvı el sabunu
soap bubbles i. sabun baloncukları
soap bubbles i. sabun balonları
soap bubble i. sabun baloncuğu
soap bubble i. sabun balonu
lathery soap i. köpüklü sabun
marseille soap i. marsilya sabunu
strong soap i. güçlü sabun
soap dispenser i. sabunluk
soap base i. sabun bazı
natural soap i. doğal sabun
face soap i. tuvalet sabunu
face soap i. yüz sabunu
face soap i. banyo sabunu
dish soap i. bulaşık deterjanı
dishwashing soap i. bulaşık deterjanı
dish soap i. bulaşık sabunu
dishwashing soap i. bulaşık sabunu
soap bar i. kalıp sabun
soap bar i. sabun kalıbı
a bar of soap i. bir kalıp sabun
bar of soap i. kalıp sabun
antibacterial soap i. antibakteriyel sabun
soap opera i. dizi film
cream soap i. krem sabun
solid soap i. katı sabun
mud soap i. çamur sabunu
soap company i. sabun şirketi
soap tray i. sabunluk
scented soap i. kokulu sabun
fragrant soap i. kokulu sabun
laurel soap i. defne sabunu
aleppo soap i. defne sabunu
toilet soap i. parfümlü ve hafif renkli el sabunu
powdered-soap dispenser i. toz sabunluk
venetian soap i. zeytinyağından yapılan bir sabun çeşidi
marine soap i. hindistancevizi yağı sabunu
windsor soap i. parfümlü ve kahverengi bir tür el sabunu
windsor soap i. üstün kalitesiyle bilinen kokulu sabun
hard water soap i. sert su sabunu
metallic soap i. bir monokarboksilik asit tuzu
mild soap i. yumuşak sabun
silicated soap i. soda silikatı içeren sert sabun
silicated soap i. sodyum silikatlı ucuz sabun
soft soap i. ikna kabiliyeti
soft soap i. pohpohlama
soft soap i. dil dökme
soft soap i. yağ çekme
soft soap i. dalkavukluk
soap boiler i. sabun üreticisi
soap bubble i. sabun köpüğü gibi geçici durum
soap bubble i. kalıcılığı olmayan şey
soap film i. sabunla yıkanan nesneler üzerinde kalan tabaka
soap flakes i. ince tabakalar halinde satılan sabun
soap-rock i. sabunsu bir his veren yumuşak ve kompakt bir talk çeşidi
soap down f. sabunlamak
soap down f. ayartmak
soap down f. yaltaklanmak
soft-soap f. ayartmak
soap-operatic s. pembe dizi özelliğinde
there is no soap expr. sabun yok
there is no soap expr. sabun kalmamış
there's no soap expr. sabun yok
there's no soap expr. sabun kalmamış
Colloquial
soap plant i. köpürebilen türde bitki
soap plant i. köpürdüğü için temizlikte kullanılan bitki
soap plant i. sabun otu, sabun ağacı meyvesi gibi köpüren ve temizlikte kullanılan bitki
soap plant i. sabun otu
soap plant i. sabun bitkisi
soap up f. sabunlamak
soap up f. sabunla köpürtmek
soap up f. sabunlanmak
soap up f. her tarafını sabunlamak
Idioms
wash someone's mouth out with soap f. ağzına (acı) biber sürmek/çalmak
rinse someone's mouth out with soap f. ağzını sabunla yıkayarak cezalandırmak
wash someone's mouth out with soap f. ağzını sabunla yıkayarak cezalandırmak
not know (someone) from a bar of soap f. hiç bilmemek
not know (someone) from a bar of soap f. hiç tanımamak
soft soap f. yağ çekmek
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. ağzıma biber sür bari
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. bir de ağzıma biber sür istersen
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. bir de ağzıma biber sürseydin
well, wash my mouth out with soap (wwmmows) expr. gel bir de ağzıma biber sür
Speaking
no soap (us) expr. imkansız
no soap (us) expr. imkanı yok
no soap (us) expr. mümkünatı yok
soap protects us from germs expr. sabun bizi mikroplardan korur
Trade/Economic
soap plant i. sabun fabrikası
soap factory i. sabun fabrikası
Industry
potash soap i. arap sabunu
potash soap i. potas sabunu
Media
soap opera effect i. pembe dizi efekti
soap opera effect i. hareket kestirimi
soap opera effect i. video çerçeve ara değerlemesi (televizyonun suni olarak kare hızını artırarak hareket bulanıklığını ortadan kaldırdığında oluşan, pembe dizilere özgü abartılı gerçek görüntü kalitesi)
Technical
soft soap i. arap sabunu
laundry soap i. çamaşır deterjanı
soluble soap i. çözünür sabunlar
saddle soap i. eyer sabunu
invert soap i. evrik sabun
lime soap i. kalsiyum sabunu
calcium soap i. kalsiyum sabunu
castile soap i. kastil sabunu
leather soap i. kösele sabunu
soap cutting machine i. sabun kesme makinası
soap plodder i. sabun kesme makinası
soapless soap i. sabunsuz sabun
soap-drawn wire i. sabunlu çekilmiş tel
dropping point of soap-thickened lubricating greases i. sabun ile kalınlaştırılmış yağlama greslerinin damlama noktası
resin soap i. reçine sabunu
soap stone i. sabuntaşı
soap milling i. sabunlu dinkleme
soap bubble i. sabun köpüğü
soap delustering i. sabunla matlaştırma
soap solution i. sabun çözeltisi
soap dispenser i. sabun dağıtıcısı
fastness soap i. sabunlama haslığı
soap bath i. sabun banyosu
soap-based cleansing material i. sabun bazlı temizlik maddesi
soap cutter i. sabun kesme makinası
soap-rolled finish i. sabunlu hadde bitirimi
soda soap i. sodyum sabunu
hard soap i. sert sabun
soda soap i. sert sabun
soapless soap i. yapay sabun
soap brick i. yarıenli tuğla
green soap i. yeşil sabun
sugar soap i. alkalin içerikli yüzey temizleyici
soft-soap f. yumuşak sabun tatbik etmek
Computer
soap bubbles i. sabun balonları
Television
docu-soap i. insanların hayatlarının televizyonda eğlence veya dram malzemesi olarak sunulduğu bir belgesel serisi
Textile
saddle soap leather i. sabunlu kösele
fastness to soap i. sabunlama haslığı
Medical
invert soap i. bakteri öldürücü sabun
lead soap i. kurşun ile yağın sabunlaştırılmasıyla elde edilen çözünmez, esnek ve beyaz renkli sabun
medicinal soft soap i. tıbbi yumuşak sabun
medicinal soft soap i. cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan, bitkisel yağlardan elde edilen bir sabun
soft soap i. yumuşak sabun
soft soap i. cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan, bitkisel yağlardan elde edilen bir sabun
Pharmaceutics
pills of soap i. sabun ve afyon içeren tabletler
Food Engineering
lye soap i. sudkostik ile donyağı veya domuz yağının tepkimeye girmesiyle yapılan çorba
Gastronomy
soap noodle i. sabun makarnası
Chemistry
carbolic soap i. fenol içeren dezenfektan sabun
carbolic soap i. karbolik sabun
aluminum soap i. yüksek karboksilik asitlerin alüminyum tuzları
soft soap i. arap sabunu
calcium soap i. kalsiyum sabunu
soap-film method i. sabun katmanı deneyi
black soap i. siyah sabun
built-soap powder i. sabun tozu
Botanic
soap tree i. abd'nin güneybatısında yetişen uzun ve ağaçsı bir yuka
soap-weed i. abd'nin güneybatısında yetişen uzun ve ağaçsı bir yuka
soap bark i. sabun ağacı kabuğu
soap bark tree i. sabun ağacı
Geography
soap lake i. washington eyaletinde şehir
Geology
mountain soap i. pastel boya yapımında kullanılan, kahverengimsi yumuşak ve topraksı bir mineral
mountain soap i. temelde olivin ve ortopiroksenden oluşan peridotit kayaç
rock soap i. pürüzsüz, yağlı bir his veren ve dile yapışan bir tür kil
Slang
soap dodger i. kirli/pasaklı/pis kimse
soap dodger i. pislik
joe soap i. tipik insan
joe soap i. sıradan insan
joe soap i. sıradan adam
joe soap i. sokaktaki adam
soap scum i. banyo kiri
soap scum i. banyoda biriken vücut kiri
soap scum i. iğrenç kimse
soap scum i. rezil tip
soap scum i. sefil insan
soap scum i. zavallı tip
soap scum i. pisliğin teki
pass the soap f. ayvayı yemek
pass the soap f. hapı yutmak
soap [us] [canada] f. rüşvet vermek
don't drop the soap! expr. hamamda sabunu düşürme
don't drop the soap! expr. sakın domalma
don't drop the soap! expr. dikkat et de kaydırtma
British Slang
joe soap i. günah keçisi
joe soap i. şamar oğlanı