Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
spoken
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"spoken"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
spoken
s.
sözlü
2
Genel
spoken
s.
konuşma
3
Genel
spoken
s.
konuşulan
"spoken"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
spoken english
i.
konuşulan ingilizce
2
Genel
spoken turkish
i.
konuşulan türkçe
3
Genel
spoken word
i.
işitilecek şekilde söylenen kelime
4
Genel
spoken word
i.
yüksek sesle söylenen kelime
5
Genel
fifth mostly spoken language
i.
en çok konuşulan beşinci dil
6
Genel
be spoken for
f.
satılık bir şey biri için ayrılmak
7
Genel
be spoken about
f.
konuşulmak
8
Genel
spoken in response
f.
karşılık vermek
9
Genel
smooth spoken
s.
düzgün konuşan
10
Genel
smooth spoken
s.
tatlı dilli
11
Genel
plain spoken
s.
açık sözlü
12
Genel
fair spoken
s.
nazik konuşan
13
Genel
fair spoken
s.
kibar konuşan
14
Genel
soft spoken
s.
tatlı dilli
15
Genel
civil-spoken
s.
nazik
16
Genel
free-spoken
s.
açık sözlü
17
Genel
free-spoken
s.
sözünü esirgemeyen
18
Genel
foul-spoken
s.
ağzı bozuk
19
Genel
foul-spoken
s.
küfürbaz
20
Genel
smooth-spoken
s.
tatlı dilli
21
Genel
soft-spoken
s.
yumuşak sesli (kimse)
22
Genel
soft-spoken
s.
dudu dilli
23
Genel
pleasant-spoken
s.
tatlı dilli
24
Genel
short-spoken
s.
kaba
25
Genel
soft-spoken
s.
tatlı dilli
26
Genel
soft-spoken
s.
tatlı sesli
27
Genel
short-spoken
s.
sert
28
Genel
short-spoken
s.
nezaketsiz
29
Genel
soft-spoken
s.
ağızsız
30
Genel
smooth-spoken
s.
kendini açıkça etkili olarak ifade eden
31
Genel
well-spoken
s.
güzel konuşan
32
Genel
well-spoken
s.
konuşması düzgün
33
Genel
well-spoken
s.
hoşsohbet
34
Genel
civil-spoken
s.
terbiyeli
35
Genel
widely spoken
s.
yaygın konuşulan
36
Genel
rough-spoken
s.
(konuşma tarzı) kaba
37
Genel
rough-spoken
s.
(konuşma tarzı) nezaketsiz
38
Genel
rough-spoken
s.
(konuşma tarzı) özensiz
39
Genel
plain-spoken
s.
içten
40
Genel
plain-spoken
s.
samimi
41
Genel
plain-spoken
s.
açık sözlü
42
Genel
pretty-spoken
s.
tatlılıkla söylenmiş
43
Genel
pretty-spoken
s.
tatlı dilli
44
Genel
pretty-spoken
s.
güzellikle konuşan
45
Genel
slow-spoken
s.
yavaş konuşan
46
Genel
soft-spoken
s.
(sözcükler) ikna edici
47
Genel
soft-spoken
s.
(sözcükler) kibarca söylenen
48
Genel
one spoken to
ed.
muhatap
Phrases
49
İfadeler
truer words were never spoken
expr.
yerden göğe haklısınız
Proverb
50
Atasözü
there is many a true word spoken in jest
her şakanın altında bir gerçek yatar
51
Atasözü
there is many a true word spoken in jest
çoğu doğru söz vardır ki şakacıktan söylenmiştir
52
Atasözü
there is many a true word spoken in jest
her şakada bir gerçek payı vardır
53
Atasözü
there's many a true word spoken in jest
her şakada bir doğruluk payı vardır
54
Atasözü
many a true word is spoken in jest
her şakada bir gerçek payı vardır
55
Atasözü
there's many a true word spoken in jest
her şakada bir gerçek payı vardır
56
Atasözü
many a true word is spoken in jest
her şakada bir doğruluk payı vardır
57
Atasözü
word spoken is past recalling
laf ağızdan bir kere çıkar
58
Atasözü
word once spoken is past recalling
söz ağızdan bir kez çıkar
59
Atasözü
word once spoken is past recalling
söz ağızdan bir kere çıkar
60
Atasözü
word once spoken is past recalling
laf ağızdan bir kere çıkar
61
Atasözü
word once spoken is past recalling
laf ağızdan bir kez çıkar
62
Atasözü
word spoken is past recalling
laf ağızdan bir kez çıkar
63
Atasözü
word spoken is past recalling
söz ağızdan bir kere çıkar
64
Atasözü
word spoken is past recalling
söz ağızdan bir kez çıkar
65
Atasözü
never a truer word spoken
doğru söze ne denir
66
Atasözü
many a true word is spoken in jest
her şakada bir gerçeklik payı vardır
67
Atasözü
there's many a true word spoken in jest
her şakada bir gerçeklik payı vardır
68
Atasözü
spoken words fly away, written words remain
söz uçar yazı kalır
69
Atasözü
a word (once) spoken cannot be recalled
laf ağızdan bir kez çıkar
70
Atasözü
a word (once) spoken cannot be recalled
söz ağızdan bir kez çıkar
71
Atasözü
a word (once) spoken cannot be recalled
söz ağızdan bir kere çıkar
72
Atasözü
a word (once) spoken cannot be recalled
laf ağızdan bir kere çıkar
73
Atasözü
a word (once) spoken is past recalling
laf ağızdan bir kez çıkar
74
Atasözü
a word (once) spoken is past recalling
söz ağızdan bir kez çıkar
75
Atasözü
a word (once) spoken is past recalling
söz ağızdan bir kere çıkar
76
Atasözü
a word (once) spoken is past recalling
laf ağızdan bir kere çıkar
Idioms
77
Deyim
be spoken for
f.
sevgilisi/nişanlısı/çıktığı/evli olmak
78
Deyim
spoken for
s.
rezerve/ayrılmış
Speaking
79
Konuşma
my daughter hasn't spoken to me in years
expr.
kızım benimle yıllardır konuşmuyor
80
Konuşma
my son hasn't spoken to me in years
expr.
oğlum benimle yıllardır konuşmuyor
81
Konuşma
my daughter hasn't spoken to me in years
expr.
kızım benimle senelerdir konuşmuyor
82
Konuşma
my son hasn't spoken to me in years
expr.
oğlum benimle senelerdir konuşmuyor
Law
83
Hukuk
spoken evidence
i.
sözlü kanıt
Chemistry
84
Kimya
spoken word
i.
söylenen söz
Linguistics
85
Dilbilim
spoken language
i.
konuşma dili
86
Dilbilim
spoken-written discourse
i.
sözlü-yazılı söylem
87
Dilbilim
spoken language
i.
sözlü dil
Military
88
Askeri
spoken language manuals
i.
pratik yabancı dil talimnameleri
Music
89
Müzik
sprechstimme (spoken voice)
i.
konuşur gibi okunan şarkı
90
Müzik
sprechgesang ( spoken singing)
i.
konuşur gibi okunan şarkı
Latin
91
Latince
roma locuta est, causa finita est (rome has spoken, the cause is ended)
expr.
roma'dan/papa'dan talimat geldi, dava/mesele bitti
92
Latince
roma locuta est, causa finita est (rome has spoken, the cause is ended)
expr.
roma'dan gelen hükümler/papa'nın hükümleri esastır
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of spoken
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy