sönük - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sönük



"sönük" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sönük dim s.
General
sönük muddiness i.
sönük uninspired s.
sönük pallid s.
sönük undistinguished s.
sönük musty s.
sönük dingy s.
sönük lifeless s.
sönük faint s.
sönük obscure s.
sönük flat s.
sönük inanimate s.
sönük dead s.
sönük lusterless s.
sönük extinguished s.
sönük flabby s.
sönük extinct s.
sönük dismal s.
sönük stodgy s.
sönük insipid s.
sönük dim s.
sönük uninspiring s.
sönük vapid s.
sönük unimpassioned s.
sönük stagnant s.
sönük spiritless s.
sönük drab s.
sönük subfusc s.
sönük deflated s.
sönük dull s.
sönük dead-pan s.
sönük low-key s.
sönük anemic s.
sönük subdued s.
sönük lustreless s.
sönük anaemic s.
sönük anodyne s.
sönük acheronian s.
sönük acherontic s.
sönük lackluster s.
sönük namby-pamby s.
sönük lenten s.
sönük brain-dead s.
sönük obliterate s.
sönük obscure s.
sönük dimpsy [dialect] [uk] s.
sönük hoar s.
sönük hoary s.
sönük inglorious s.
sönük fameless s.
sönük saltless s.
sönük discreet s.
sönük shineless s.
sönük simpering s.
sönük smirk [obsolete] s.
sönük pokey s.
Idioms
sönük dry-as-dust s.
Technical
sönük lacklustre i.
sönük faint i.
sönük dull i.
sönük lackluster i.
sönük deflated i.
Archaic
sönük stagnate s.

"sönük" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sönük çelik killed steel i.
sönük olma effeteness i.
sönük renk drab i.
sönük renkler dead colors i.
sönük şey wraith i.
kısa, sönük veya geçici görünüm glint i.
kısa, sönük veya geçici tezahür glint i.
sönük kalmak pale beside f.
sönük kalmak pale f.
sönük şekilde belirmek gleam f.
sönük olmak peak [obsolete] f.
çok sönük moribund s.
sönük (renk) dull s.
sönük bir şekilde ineloquently zf.
sönük bir biçimde stodgily zf.
sönük bir şekilde unglamourously zf.
sönük bir halde uninspiredly zf.
sönük bir şekilde effetely zf.
sönük bir şekilde spiritlessly zf.
sönük bir şekilde stagnantly zf.
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale beside (someone or something) f.
Phrases
cansız/sönük bir şekilde to little effect expr.
Colloquial
sönük balon busted flush i.
sönük yer/şey dullsville i.
Idioms
sönük/vasat olmak not worth writing home about f.
birinin yanında sönük kalmak pale beside someone f.
yanında sönük kalmak pale in comparison (with something) f.
yanında sönük kalmak pale by comparison (with something) f.
sönük olmak not set the woods on fire f.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak pale beside something f.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek pale beside something f.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz kalmak pale next to something f.
bir şeyin yanında sönük/önemsiz görünmek pale next to something f.
bir şeye kıyasla sönük kalmak pale in comparison (with/to something) f.
bir şeye göre sönük kalmak pale in comparison (with/to something) f.
bir şeye kıyasla sönük kalmak pale by comparison (with/to something) f.
bir şeye göre sönük kalmak pale by comparison (with/to something) f.
(birinin/bir şeyin) yanında sönük kalmak pale next to (someone or something) f.
(birini) sönük bırakmak one-up (someone) f.
Technical
sönük ışıklı yıldız dwarf star i.
sönük çelik killed steel i.
sönük lastik flat tire i.
sönük titreşim damped vibration i.
sönük salınım damped oscillation i.
Marine
sönük gel-git slack tide i.
Physics
keskin girdi tranzisyonu uygulayıp sönük salınımlı dalga üretmek ring f.
Astronomy
çift yıldızı meydana getiren iki öğeden daha sönük olanı companion i.
çift yıldızı meydana getiren iki yıldızdan daha düşük kütleli veya sönük olanı secondary i.
sönük cisim faint object i.
sönük nesne faint object i.
antlia ve puppis takımyıldızları arasında görülebilen sönük bir güney takımyıldızı pyxis i.
Philosophy
(hume) sönük algı idea i.
Slang
sönük rüzgar tulumu whiskey dick i.
sönük tip dim bulb i.
sönük tip geekazoid i.