Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dead
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"dead"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 121 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dead
s.
ölü
2
Yaygın Kullanım
dead
s.
cansız
General
3
Genel
dead
i.
ölüler
4
Genel
dead
i.
ölü
5
Genel
dead
i.
derin sessizlik
6
Genel
dead
i.
ağır kasvet
7
Genel
dead
i.
ceset
8
Genel
dead
i.
ölü beden
9
Genel
dead
i.
büyük karanlık zamanı
10
Genel
dead
i.
ayaz soğuğu yaşanan dönem
11
Genel
dead
s.
çok
12
Genel
dead
s.
adem
13
Genel
dead
s.
sönük
14
Genel
dead
s.
ölü (renk)
15
Genel
dead
s.
unutulmuş
16
Genel
dead
s.
çıkmaz
17
Genel
dead
s.
acımasız
18
Genel
dead
s.
aşırı
19
Genel
dead
s.
müteveffa
20
Genel
dead
s.
hareketsiz
21
Genel
dead
s.
solgun
22
Genel
dead
s.
mort
23
Genel
dead
s.
kullanılmayan
24
Genel
dead
s.
sönmüş
25
Genel
dead
s.
kuru
26
Genel
dead
s.
keskin
27
Genel
dead
s.
dermansız
28
Genel
dead
s.
uyuşuk
29
Genel
dead
s.
ölü
30
Genel
dead
s.
gerilimsiz
31
Genel
dead
s.
bozuk
32
Genel
dead
s.
kör
33
Genel
dead
s.
sağır
34
Genel
dead
s.
akımsız
35
Genel
dead
s.
bitkin
36
Genel
dead
s.
çok yorgun
37
Genel
dead
s.
tükenmiş
38
Genel
dead
s.
artık çalışmayan
39
Genel
dead
s.
artık üretim yapmayan
40
Genel
dead
s.
eskimiş
41
Genel
dead
s.
modası geçmiş
42
Genel
dead
s.
tedavülden kalkmış
43
Genel
dead
s.
geçersiz
44
Genel
dead
s.
feshedilmiş
45
Genel
dead
s.
yanıt vermeyen
46
Genel
dead
s.
esnek olmayan
47
Genel
dead
s.
suda batan
48
Genel
dead
s.
durgun
49
Genel
dead
s.
devretmeyen
50
Genel
dead
s.
çalışmayan
51
Genel
dead
s.
dönmeyen
52
Genel
dead
s.
teslim ve iade edilemez (posta)
53
Genel
dead
s.
aromasız
54
Genel
dead
s.
tadı tuzu olmayan
55
Genel
dead
s.
boğuk
56
Genel
dead
s.
körelmiş
57
Genel
dead
s.
kısık
58
Genel
dead
s.
tam
59
Genel
dead
s.
kesin
60
Genel
dead
s.
azami çaba gerektiren
61
Genel
dead
s.
kaçınılmaz
62
Genel
dead
s.
hatasız
63
Genel
dead
s.
kesin
64
Genel
dead
s.
ölüme mahkum
65
Genel
dead
s.
talihsiz
66
Genel
dead
s.
ölü gibi
67
Genel
dead
s.
geri alınamaz
68
Genel
dead
s.
ani
69
Genel
dead
s.
tam
70
Genel
dead
s.
mutlak
71
Genel
dead
s.
eksiksiz
72
Genel
dead
s.
bütün
73
Genel
dead
s.
terk edilmiş
74
Genel
dead
s.
yankısız
75
Genel
dead
s.
beyin ölümü gerçekleşmiş
76
Genel
dead
s.
ölüme benzeyen
77
Genel
dead
s.
ölümü andıran
78
Genel
dead
s.
ölüm gibi
79
Genel
dead
zf.
zilzurna
80
Genel
dead
zf.
büsbütün
81
Genel
dead
zf.
tamamen
82
Genel
dead
zf.
aniden
83
Genel
dead
zf.
tam
84
Genel
dead
zf.
doğrudan
85
Genel
dead
zf.
direkt
86
Genel
dead
zf.
düpedüz
87
Genel
dead
zf.
doğrudan
88
Genel
dead
zf.
direkt
89
Genel
dead
zf.
düpedüz
Colloquial
90
Konuşma Dili
dead
s.
başı büyük belada olan
91
Konuşma Dili
dead
expr.
gülmekten öldüm
Trade/Economic
92
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
durgun
93
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
ölü
94
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
ticari faaliyetten yoksun olan
95
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
durgun
96
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
ticareten verimsiz
97
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
satılamaz
98
Ticaret/Ekonomi
dead
s.
satılmamış
Law
99
Hukuk
dead
s.
vatandaşlık hakkını yitirmiş
100
Hukuk
dead
s.
mülkiyet hakkı elinden alınmış
Technical
101
Teknik
dead
s.
bozuk
102
Teknik
dead
s.
donuk
103
Teknik
dead
s.
cansız
104
Teknik
dead
s.
ölü
105
Teknik
dead
s.
cihazın inaktif olduğu veya gecikmeli çalıştığı (süre aralığı)
106
Teknik
dead
s.
işlemler veya eylemler arasında hareketsizliğin olduğu (süre aralığı)
107
Teknik
dead
s.
tekerleği sürmeyip sadece destekleyen (aks)
Computer
108
Bilgisayar
dead
s.
gerilimsiz
Electric
109
Elektrik
dead
s.
voltaj kaynağına bağlı olmayıp elektrik yükünden arınmış (cihaz, devre)
Medical
110
Medikal
dead
s.
ölmüş
111
Medikal
dead
s.
renksiz
112
Medikal
dead
s.
uyuşup karıncalanan
113
Medikal
dead
s.
batan
Printing
114
Baskı Teknikleri
dead
s.
kullanılmış
115
Baskı Teknikleri
dead
s.
kullanılmayacak
116
Baskı Teknikleri
dead
s.
yazdırılması amaçlanmayan
Linguistics
117
Dilbilim
dead
s.
ölü (dil)
Sport
118
Spor
dead
s.
oyun dışı kalmış (top)
119
Spor
dead
s.
oyun dışı kalmış (oyuncu)
Slang
120
Argo
dead
i.
teslim veya iade edilmemiş posta
121
Argo
dead
s.
oyun dışı bırakılmış (beyzbol koşucusu)
"dead"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dead body
i.
ceset
2
Yaygın Kullanım
arise from dead
f.
dirilmek
3
Yaygın Kullanım
dead-end
s.
çıkmaz
General
4
Genel
the quick and the dead
i.
diriler ve ölüler
5
Genel
dead end
i.
küldösak
6
Genel
dead zone unit
i.
ölü bölge birimi
7
Genel
dead sea sparrow
i.
küçük serçe
8
Genel
dead end street
i.
çıkmaz sokak
9
Genel
dead end
i.
açmaz
10
Genel
dead birth
i.
ölü doğum
11
Genel
dead sound
i.
tok ses
12
Genel
dead center
i.
tam orta
13
Genel
dead water
i.
dümen suyu
14
Genel
the dead of winter
i.
kışın ortası
15
Genel
the dead of winter
i.
kara kış
16
Genel
dead calm
i.
ölçülebilir bir rüzgarın olmaması hali
17
Genel
dead center
i.
tam merkez
18
Genel
a dead weight
i.
gülle gibi
19
Genel
dead water
i.
durgun su
20
Genel
dead letter
i.
sahibine ulaştırılamayan mektup
21
Genel
the dead
i.
ölü
22
Genel
the dead of night
i.
gecenin körü
23
Genel
dead ringer
i.
tıpatıp benzeri
24
Genel
dead end
i.
çıkmaz
25
Genel
the dead
i.
ölüler
26
Genel
dead sleep
i.
derin uyku
27
Genel
dead season
i.
durgun mevsim
28
Genel
dead letter
i.
geçersiz yasa
29
Genel
the dead of winter
i.
karakış
30
Genel
dead shot
i.
keskin nişancı
31
Genel
dead march
i.
cenaze marşı
32
Genel
dead language
i.
ölü dil
33
Genel
dead eye
i.
boğata
34
Genel
the dead
i.
mevta
35
Genel
dead end
i.
çıkmaz sokak
36
Genel
a dead ringer
i.
tıpatıp benzeri
37
Genel
dead weight
i.
yüksüz ağırlık
38
Genel
dead freight
i.
safra yükü
39
Genel
(battery) going dead
i.
pil bitmesi
40
Genel
dead man
i.
ölü adam
41
Genel
dead end
i.
kör baca
42
Genel
dead end
i.
boru son ucu
43
Genel
dead end
i.
kör uç
44
Genel
dead sand
i.
yanık kum
45
Genel
dead knot
i.
ayrık budak
46
Genel
dead stock
i.
hareket görmeyen stok
47
Genel
dead stock
i.
demirbaş
48
Genel
dead rock
i.
çürük kaya
49
Genel
dead knot
i.
ölü budak
50
Genel
dead point
i.
ölü nokta
51
Genel
dead lime
i.
sönmüş kireç
52
Genel
dead leg
i.
çalışmayan bacak
53
Genel
dead load
i.
hareketsiz yük
54
Genel
dead load
i.
ölü yük
55
Genel
dead load
i.
özyük
56
Genel
dead heat
i.
berabere biten yarış
57
Genel
dead-man's float
i.
yüzükoyun yüzme pozisyonu
58
Genel
dead-end street
i.
çıkmaz sokak
59
Genel
dead-end kid
i.
sokak çocuğu
60
Genel
dead-nettle
i.
ballıbaba
61
Genel
dead on arrival
i.
yolda hayatını kaybeden kimse
62
Genel
dead on arrival
i.
ambulansla hastaneye yetiştirilemeden vefat eden kimse
63
Genel
the world of the dead
i.
cehennem
64
Genel
the world of the dead
i.
ölüler diyarı
65
Genel
dead letter
i.
üzerinde durmaya değmeyecek kadar önemsiz konu
66
Genel
living dead
i.
yaşayan ölü
67
Genel
dead silence
i.
ceset sessizliği
68
Genel
dead silence
i.
ölüm sessizliği
69
Genel
dead sea scrolls
i.
kumran metinleri
70
Genel
dead center
i.
birşeyin tam ortası
71
Genel
dead flower
i.
solmuş çiçek
72
Genel
dead colors
i.
sönük renkler
73
Genel
dead hero
i.
ölü kahraman
74
Genel
burning of dead body
i.
cesedin yakılması
75
Genel
burning a dead body
i.
cesedin yakılması
76
Genel
incineration of a dead body
i.
cesedin yakılması
77
Genel
three dead bodies
i.
üç ceset
78
Genel
dead body
i.
cansız beden
79
Genel
dead letter box
i.
mesaj ve çeşitli dokümanların değiş-tokuş edildiği gizli yer
80
Genel
dead drop
i.
mesaj ve çeşitli dokümanların değiş-tokuş edildiği gizli yer
81
Genel
dead on arrival
i.
hastaneye yetiştirilemeden yolda ölen veya hastaneye ölü gelen
82
Genel
dead on arrival
i.
hastaneye giderken yolda hayatını kaybeden kişi
83
Genel
a dead month
i.
ölü bir ay
84
Genel
doa (dead on arrival)
i.
olay yerine varıldığında/veya hastaneye getirildiğinde hastanın/yaralının çoktan yaşamını yitirdiğini belirten bir kısaltma
85
Genel
dead monkey
i.
ölü maymun
86
Genel
walking dead
i.
yürüyen ölü
87
Genel
walking dead
i.
aylak
88
Genel
walking dead
i.
zombi
89
Genel
day of the dead
i.
(meksika) ölüler günü festivali
90
Genel
dead river
i.
ölü nehir
91
Genel
dead pool
i.
kimin ne zaman öleceğine dair tahminlerde bulunulan bir oyun
92
Genel
dead bush
i.
ölü çalı
93
Genel
dead body bather
i.
gassal
94
Genel
dead dog
i.
ölü köpek
95
Genel
dead dog
i.
köpek ölüsü
96
Genel
a dead dog
i.
kullanışsız, değersiz şey
97
Genel
dead ender
i.
zorluklara rağmen bir amaç uğruna mücadele eden kimse
98
Genel
dead president
i.
ölü başkan
99
Genel
dead [dialect] [uk]
i.
ölüm
100
Genel
dead ender
i.
gelecekten umudu olmayan kimse
101
Genel
dead ender
i.
ümitsiz vaka
102
Genel
dead ender
i.
okulu bırakan kimse
103
Genel
dead ender
i.
ilerleme sağlamayan durum
104
Genel
dead ender
i.
çıkmaz
105
Genel
dead hand
i.
ölülerin yaşayanlar üzerindeki baskısı
106
Genel
dead hand
i.
geçmişin günümüz üzerindeki baskısı
107
Genel
dead hand of the past
i.
geçmişte yaşananların baskıcı etkisi
108
Genel
dead heart [australia]
i.
avustralya'nın ücra iç bölgeleri
109
Genel
dead horse
i.
peşinen ödenmiş iş
110
Genel
dead horse
i.
avans ücreti
111
Genel
dead horse
i.
eski borç
112
Genel
dead lift
i.
mekanik yardım olmaksızın doğrudan kaldırma
113
Genel
dead mail
i.
adres sorunu nedeniyle teslim ve iade edilemeyen posta
114
Genel
dead person
i.
ölü insan
115
Genel
dead person
i.
ölü kimse
116
Genel
dead set
i.
av köpeğinin avını işaret pozisyonu
117
Genel
dead set
i.
amaca yönelik kararlı ve gayretli çaba
118
Genel
dead set
i.
bir hedefi aklına koymuş olma
119
Genel
dead set
i.
istikrarlı düşmanca tutum
120
Genel
dead set
i.
kararlı saldırı
121
Genel
dead set
i.
gayretli çaba
122
Genel
dead soul
i.
ölü kimse
123
Genel
dead soul
i.
ölmüş kimse
124
Genel
dead weight
i.
ağır yük
125
Genel
dead weight
i.
ağır sorumluluk
126
Genel
dead zone
i.
ölü dönem
127
Genel
dead zone
i.
ölü evre
128
Genel
dead zone
i.
ölü mekan
129
Genel
dead-air space
i.
hava sirkülasyonu olmayan havasız alan
130
Genel
dead-letter office
i.
alıcısına teslim edilemeyen postaların açılıp iade edilmek üzere gönderildiği posta departmanı
131
Genel
dead pan
i.
donuk yüz
132
Genel
dead pan
i.
duygusuz davranış
133
Genel
dead pan
i.
ifadesiz sunum
134
Genel
dead-tree
i.
devrilmemiş ölü ağaç
135
Genel
dead-end
i.
çıkmaz sokak
136
Genel
dead-end
i.
durma noktası
137
Genel
be remembered after one is dead
f.
adı kalmak
138
Genel
drop dead
f.
düşüp ölmek
139
Genel
reach dead end
f.
çözümsüzlüğe ulaşmak
140
Genel
become dead tired
f.
hurdahaş olmak
141
Genel
come to a dead stop
f.
tamamen durmak
142
Genel
be dead beat
f.
kolunu kıpırdatacak hali olmamak
143
Genel
be dead on one's feet
f.
ayakta uyumak
144
Genel
be dead certain
f.
kalıbını basmak
145
Genel
be dead and buried
f.
toprağa girmek
146
Genel
come to a dead end
f.
çıkmaza girmek
147
Genel
rise from the dead
f.
hortlamak
148
Genel
remembered after one is dead
f.
adı kalmak
149
Genel
torture to dead
f.
derisini yüzmek
150
Genel
lament for the dead
f.
ağıt yakmak
151
Genel
stop dead
f.
birdenbire durmak
152
Genel
be dead set on something
f.
kafasına koymak
153
Genel
shoot dead
f.
öldürmek
154
Genel
wait for a dead man's shoes
f.
miras beklemek
155
Genel
come to dead end
f.
açmaza girmek
156
Genel
come to dead end
f.
açmaza getirmek
157
Genel
come to dead end
f.
açmaza düşmek
158
Genel
come to dead end
f.
açmaza sürüklemek
159
Genel
lead into a dead end
f.
açmaza sürüklemek
160
Genel
lead into a dead end
f.
açmaza getirmek
161
Genel
reach a dead end
f.
açmaza girmek
162
Genel
come to a dead end
f.
açmaza girmek
163
Genel
lead into a dead end
f.
çıkmaza sokmak
164
Genel
go dead
f.
(telefon hattı) kesilmek
165
Genel
be found dead
f.
ölü bulunmak
166
Genel
be dead tired
f.
yorgun düşmek
167
Genel
be dead set on
f.
engel tanımamak
168
Genel
be born dead
f.
ölü doğmak
169
Genel
shoot somebody dead
f.
silahla öldürmek
170
Genel
shoot somebody dead
f.
vurarak öldürmek
171
Genel
shoot somebody dead
f.
ateş ederek öldürmek
172
Genel
return from the dead
f.
ölümden dönmek
173
Genel
be back from the dead
f.
ölümden dönmek
174
Genel
(battery) go dead
f.
pil bitmek
175
Genel
leave dead
f.
ölüme terk etmek
176
Genel
think someone is dead
f.
öldüğünü sanmak
177
Genel
wash dead
f.
ölü yıkamak
178
Genel
leave someone dead
f.
ölüme terk etmek
179
Genel
be caught dead
f.
ölü olarak ele geçirilmek
180
Genel
capture dead
f.
ölü olarak ele geçirmek
181
Genel
be captured dead
f.
ölü olarak ele geçirilmek
182
Genel
be caught dead
f.
ölü ele geçirilmek
183
Genel
be captured dead
f.
ölü ele geçirilmek
184
Genel
flog a dead horse
f.
boşa uğraşmak
185
Genel
feel dead on one's feet
f.
hali olmamak
186
Genel
feel dead
f.
hali olmamak
187
Genel
feel dead on one's feet
f.
kolunu kaldıracak hali olmamak
188
Genel
feel dead
f.
kolunu kaldıracak hali olmamak
189
Genel
cut somebody dead
f.
görmezlikten gelmek
190
Genel
make a dead set at
f.
kancayı takmak
191
Genel
wait for dead men's shoes
f.
mirasa konmayı beklemek
192
Genel
make a dead-set at
f.
saldırmak
193
Genel
bleed to dead
f.
kan kaybından ölmek
194
Genel
bring to a dead end
f.
ölü noktaya getirmek
195
Genel
pretend to be dead
f.
ölü taklidi yapmak
196
Genel
pretend to be dead
f.
ölü numarası yapmak
197
Genel
sham dead
f.
ölü taklidi yapmak
198
Genel
give ghusl to the dead body
f.
ölüye gusül abdesti aldırmak
199
Genel
look dead
f.
ölü gibi görünmek
200
Genel
(telephone) to go dead
f.
telefonunun şarjı bitmek
201
Genel
find the body/dead body
f.
cesedi bulmak
202
Genel
(for lights) to go dead
f.
(elektrikler) kesilmek
203
Genel
(for lights) to go dead
f.
ışıklar kesilmek
204
Genel
(for lights) to go dead
f.
ışıklar gitmek
205
Genel
burn a dead body
f.
ceset yakmak
206
Genel
burn a dead body
f.
ölü yakmak
207
Genel
find a dead body
f.
ceset bulmak
208
Genel
be found dead in one’s pool
f.
havuzunda ölü bulunmak
209
Genel
leave someone for dead
f.
birini ölüme terk etmek
210
Genel
be pronounced dead
f.
öldüğü ilan edilmek
211
Genel
be pronounced dead
f.
öldüğü duyurulmak
212
Genel
be pronounced dead
f.
ölü ilan edilmek
213
Genel
one’s dead body (to be) found
f.
cesedi bulunmak
214
Genel
find one's dead body
f.
birinin cesedini bulmak
215
Genel
see a dead body
f.
bir ceset görmek
216
Genel
be presumed dead
f.
öldüğü tahmin edilmek
217
Genel
bring the dead back to life
f.
ölüleri hayata döndürmek
218
Genel
be half dead with a bullet hole in one's shoulder
f.
omzunda bir kurşun deliğiyle yarı ölü bir halde olmak
219
Genel
play dead
f.
ölü numarası yapmak
220
Genel
be found dead in her/his apartment
f.
dairesinde ölü bulunmak
221
Genel
be found dead at her/his home
f.
evinde ölü bulunmak
222
Genel
be found dead at her/his apartment
f.
dairesinde ölü bulunmak
223
Genel
be found dead at her/his house
f.
evinde ölü bulunmak
224
Genel
be found dead in her/his flat
f.
dairesinde ölü bulunmak
225
Genel
be found dead at her/his flat
f.
dairesinde ölü bulunmak
226
Genel
be found dead in her/his home
f.
evinde ölü bulunmak
227
Genel
be found dead in her/his house
f.
evinde ölü bulunmak
228
Genel
pretend dead
f.
ölü taklidi yapmak
229
Genel
pretend dead
f.
ölü numarası yapmak
230
Genel
dead run
f.
elinden geldiği kadar hızlı ve acele bir şekilde koşmak
231
Genel
come back from the dead
f.
ölümden dönmek
232
Genel
be dead
f.
ölmek
233
Genel
dead [obsolete]
f.
ölmek
234
Genel
dead [obsolete]
f.
vefat etmek
235
Genel
dead [obsolete]
f.
rahmetli olmak
236
Genel
dead [dialect]
f.
kesmek
237
Genel
dead [dialect]
f.
duygusuzlaştırmak
238
Genel
dead [dialect]
f.
köreltmek
239
Genel
dead [dialect]
f.
yok etmek
240
Genel
dead end
f.
çıkmaza girmek
241
Genel
dead-heat
f.
(yarışı) başa baş bitirmek
242
Genel
dead tired
s.
yorgun
243
Genel
dead alive
s.
ruhsuz
244
Genel
as good as dead
s.
ölmüş gibi
245
Genel
dead beat
s.
bitkin
246
Genel
dead drunk
s.
zilzurna sarhoş
247
Genel
dead tired
s.
bitkin
248
Genel
dead calm
s.
sütliman
249
Genel
dead against
s.
muhalif
250
Genel
dead alive
s.
sıkıcı
251
Genel
dead drunk
s.
körkütük sarhoş
252
Genel
dead tired
s.
yorgun argın
253
Genel
dead drunk
s.
küfelik
254
Genel
dead beat
s.
leşi çıkmış
255
Genel
as good as dead
s.
ölmüş sayılır
256
Genel
dead drunk
s.
kütük gibi
257
Genel
dead drunk
s.
bulut gibi sarhoş
258
Genel
dead beat
s.
çok yorgun
259
Genel
dead slow
s.
nerdeyse durmuş
260
Genel
dead slow
s.
nerdeyse hiç hareket etmeyen
261
Genel
dead slow
s.
çok yavaş
262
Genel
dead lucky
s.
çok şanslı
263
Genel
dead-end
s.
perişan
264
Genel
dead-beat
s.
bitkin
265
Genel
dead-beat
s.
perişan
266
Genel
dead-pan
s.
anlamsız
267
Genel
dead set against
s.
-e muhalif
268
Genel
dead-end
s.
sefil
269
Genel
dead-end
s.
geleceği olmayan
270
Genel
dead-pan
s.
sönük
271
Genel
dead-drunk
s.
küfelik
272
Genel
dead-beat
s.
bitkin bir halde
273
Genel
dead set against
s.
-e tamamen karşı
274
Genel
dead-pan
s.
cansız
275
Genel
dead-pan
s.
ifadesiz
276
Genel
dead-set
s.
istekli
277
Genel
dead-set on
s.
azimli
278
Genel
un-dead
s.
ölümsüz
279
Genel
dead born
s.
ölü doğmuş
280
Genel
dead in the field
s.
hastaneye yetiştirilemeden yolda ölen veya hastaneye ölü gelen
281
Genel
dead in the field
s.
hastaneye giderken yolda hayatını kaybeden
282
Genel
dead-boring
s.
ölesiye sıkıcı
283
Genel
long dead
s.
ölüp gitmiş
284
Genel
brain dead
s.
beyin ölümü gerçekleşmiş
285
Genel
brain-dead
s.
beyin ölümü ile nitelenen
286
Genel
brain-dead
s.
akılsız
287
Genel
brain-dead
s.
sönük
288
Genel
drop-dead
s.
değiştirilmesi mümkün olmayan (teslim tarihi)
289
Genel
dead set
s.
hareketsiz dururken burnuyla avını gösteren (köpek)
290
Genel
dead-and-alive
s.
ruhsuz
291
Genel
dead-and-alive
s.
donuk
292
Genel
dead-alive
s.
ruhsuz
293
Genel
dead-alive
s.
donuk
294
Genel
dead-hearted
s.
donuk
295
Genel
dead-hearted
s.
ruhsuz
296
Genel
dead-hearted
s.
kayıtsız
297
Genel
dead-on
s.
hatasız
298
Genel
dead-on
s.
doğru
299
Genel
dead-on
s.
mutlak
300
Genel
dead–alive
s.
ruhsuz
301
Genel
dead–alive
s.
donuk
302
Genel
at dead of night
zf.
gece yarısı
303
Genel
dead ahead
zf.
dosdoğru
304
Genel
at dead of night
zf.
el ayak çekilince
305
Genel
dead on time
zf.
tam vaktinde
306
Genel
in the dead of winter
zf.
karakışta
307
Genel
dead set
zf.
kesinlikle
308
Genel
dead-on
zf.
kesin ve isabetli
309
Genel
dead-on
zf.
tam yerinde olan
Phrases
310
İfadeler
drop-dead
s.
en uç sınırı teşkil eden
311
İfadeler
drop-dead
s.
en uç olasılık olan
312
İfadeler
dead on end
expr.
doğrudan doğruya
313
İfadeler
humanity is not dead
expr.
insanlık ölmedi
314
İfadeler
it is useless to flog a dead horse
expr.
olmayacak duaya amin demek
315
İfadeler
dead or alive
expr.
ölü ya da diri
316
İfadeler
better dead than red
expr.
kızıl/komünist olmaktansa ölürüm daha iyi anlamında bir soğuk savaş dönemi sloganı
317
İfadeler
let go of the dead
expr.
ölenle ölünmez
318
İfadeler
dead on end
expr.
tam karşısında
Proverb
319
Atasözü
dead mice feel no cold
acı patlıcanı kırağı çalmaz
320
Atasözü
dead mice feel no cold
ölmüş eşek kurttan korkmaz
321
Atasözü
a living dog is better than a dead lion
aslanın ölüsünden tilkinin dirisi yeğdir
322
Atasözü
dead men tell no tales
ölüler konuşmaz
323
Atasözü
it's ill waiting for dead men's shoes
mirasa konmak için ölmesini beklemek
324
Atasözü
it's ill waiting for dead men's shoes
ölmeden mezara koymak
325
Atasözü
it's ill waiting for dead men's shoes
ölmeden mezara sokmak
326
Atasözü
it's ill waiting for dead men's shoes
birinin malında gözü olmak
327
Atasözü
dead men tell no tales
ölüler sır vermez
328
Atasözü
never speak ill of the dead
ölenin arkasından konuşulmaz
329
Atasözü
never speak ill of the dead
ölünün arkasından konuşma
330
Atasözü
never speak ill of the dead
ölünün arkasından konuşulmaz
331
Atasözü
never speak ill of the dead
ölünün arkasından kötü söz söylenmez
332
Atasözü
never speak ill of the dead
ölünün arkasından kötü söz söyleme
333
Atasözü
never speak ill of the dead
ölünün arkasından kötü söyleme
334
Atasözü
better a live coward than a dead hero
ölü bir kahraman olmaktansa, canlı bir korkak olmayı yeğlerim
335
Atasözü
three may keep a secret if two of them are dead
iki kişinin bildiği sır değildir
336
Atasözü
only dead fish swim with the stream
sadece ölü balıklar akıntıya kapılır
337
Atasözü
only dead fish swim with the stream
sadece ölü balıklar akıntıya kapılır
338
Atasözü
a live dog is better than a dead lion
tilkinin dirisi, aslanın ölüsünden yeğdir
339
Atasözü
a dead clock is correct twice a day
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
340
Atasözü
a dead clock is right twice a day
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
341
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
geç olsun da güç olmasın
342
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
hiç olmamasındansa geç olması daha iyidir
343
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
hiç varamamaktansa geç varmak daha iyidir
344
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
zamanında olması için hayati risk almaktansa geç olması daha iyidir
345
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
zamanında varmak için hayatını riske atmaktansa geç varmak daha iyidir
346
Atasözü
(it's) better to be a live dog than a dead lion
yaşayan bir köpek ölü bir aslandan iyidir
347
Atasözü
(it's) better to be a live dog than a dead lion
yaşayan bir korkak olmak ölü bir kahraman olmaktan iyidir
348
Atasözü
let the dead bury the dead
geçmişe sünger çek
349
Atasözü
let the dead bury the dead
geçmişi arkanda bırak
350
Atasözü
you shouldn't speak ill of the dead
ölenin arkasından konuşulmaz
351
Atasözü
you shouldn't speak ill of the dead
ölünün arkasından konuşulmaz
352
Atasözü
you shouldn't speak ill of the dead
ölünün arkasından kötü söz söylenmez
353
Atasözü
you shouldn't speak ill of the dead
ölünün arkasından konuşma
354
Atasözü
you shouldn't speak ill of the dead
ölünün arkasından kötü söyleme
355
Atasözü
you shouldn't speak ill of the dead
ölünün arkasından kötü söz söyleme
Colloquial
356
Konuşma Dili
dead heat
i.
aynı anda bitirme
357
Konuşma Dili
a dead duck
i.
başarılı olamamış/olamayacak tasarı
358
Konuşma Dili
a dead loss
i.
etkisiz
359
Konuşma Dili
dead of night
i.
gecenin ilerlemiş saati
360
Konuşma Dili
a dead giveaway
i.
foyasını meydana çıkaran şey
361
Konuşma Dili
dead of night
i.
gece yarısından sonraki zaman
362
Konuşma Dili
a dead letter
i.
geçerliliği kalmamış kanun
363
Konuşma Dili
dead of night
i.
gecenin yarısı
364
Konuşma Dili
a dead letter
i.
evrak-ı metruke
365
Konuşma Dili
dead of night
i.
gecenin körü
366
Konuşma Dili
a dead loss
i.
gereksiz şey
367
Konuşma Dili
a dead loss
i.
gereksiz kişi
368
Konuşma Dili
a dead letter
i.
hükmü kalmamış anlaşma
369
Konuşma Dili
a dead duck
i.
işe yaramaz değersiz kimse
370
Konuşma Dili
drop dead gorgeous
i.
ilk bakışta insanı çok etkileyen kimse veya şey
371
Konuşma Dili
a dead giveaway
i.
kendini ele veren/maskesini düşüren şey
372
Konuşma Dili
a dead letter
i.
kullanılmayan şey
373
Konuşma Dili
a dead duck
i.
ölü doğmuş (plan/proje)
374
Konuşma Dili
dead meat
i.
ölü
375
Konuşma Dili
drop-dead date
i.
son teslim tarihi
376
Konuşma Dili
drop-dead date
i.
son mühlet
377
Konuşma Dili
drop-dead date
i.
son gün
378
Konuşma Dili
drop-dead date
i.
sürenin bitiş tarihi
379
Konuşma Dili
a dead duck
i.
umutsuz vaka
380
Konuşma Dili
dead battery
i.
ölü pil/akü
381
Konuşma Dili
dead battery
i.
bitmiş pil/akü
382
Konuşma Dili
dead issue
i.
bitmiş gitmiş mesele
383
Konuşma Dili
dead issue
i.
kapanmış mesele
384
Konuşma Dili
dead issue
i.
artık bir önemi/etkisi kalmamış şey/mesele
385
Konuşma Dili
dead letter
i.
artık önemi olmayan şeyler
386
Konuşma Dili
be brain dead
f.
beyni ölmüş olmak
387
Konuşma Dili
be brain dead
f.
beyin ölümü gerçekleşmiş olmak
388
Konuşma Dili
be brain dead
f.
komaya girmek
389
Konuşma Dili
knock somebody dead
f.
aklını başından almak
390
Konuşma Dili
drop dead
f.
aniden ölmek
391
Konuşma Dili
be the dead spit of somebody
f.
birisine çok benzemek
392
Konuşma Dili
be half-dead
f.
çok yorgun olmak
393
Konuşma Dili
leave for dead
f.
ölü sanılıp bırakılmak
394
Konuşma Dili
play dead
f.
ölü taklidi yapmak
395
Konuşma Dili
drop dead
f.
tahtalıköyü boylamak
396
Konuşma Dili
knock somebody dead
f.
(birinin) başını döndürmek
397
Konuşma Dili
knock 'em dead
f.
(performansıyla/başarısıyla) birilerini soluksuz bırakmak
398
Konuşma Dili
knock them dead
f.
(performansıyla/başarısıyla) birilerini soluksuz bırakmak
399
Konuşma Dili
knock somebody dead
f.
(birisini) alt etmek
400
Konuşma Dili
knock somebody dead
f.
(birisini) büyülemek
401
Konuşma Dili
knock somebody dead
f.
(birini) müthiş etkilemek
402
Konuşma Dili
be half-dead
f.
yarı ölü gibi olmak
403
Konuşma Dili
somebody wouldn't be seen/caught dead...
f.
(bir şeyi) hayatta yapmamak
404
Konuşma Dili
somebody wouldn't be seen/caught dead...
f.
(bir şeyi) ölürüm de yapmam/ölür de yapmaz
405
Konuşma Dili
somebody wouldn't be seen/caught dead...
f.
bir şeyi hayatta yapmam/yapmaz
406
Konuşma Dili
cut a person dead
f.
görmezden gelmek
407
Konuşma Dili
cut a person dead
f.
yüz çevirmek
408
Konuşma Dili
dead-smooth
s.
çok pürüzsüz
409
Konuşma Dili
dead-smooth
s.
dümdüz
410
Konuşma Dili
dead broke
s.
beş parasız
411
Konuşma Dili
dead serious
s.
çok ciddi
412
Konuşma Dili
dead easy
s.
çok basit
413
Konuşma Dili
stone dead
s.
çoktan ölmüş
414
Konuşma Dili
drop-dead
s.
göz kamaştırıcı
415
Konuşma Dili
drop-dead
s.
göz alıcı
416
Konuşma Dili
stone dead
s.
ölmüş
417
Konuşma Dili
dead broke
s.
meteliksiz
418
Konuşma Dili
stone dead
s.
ölüp gitmiş
419
Konuşma Dili
stone dead
s.
ölü
420
Konuşma Dili
dead to rights
s.
şüphesiz
421
Konuşma Dili
dead serious
s.
şakaya gelmez
422
Konuşma Dili
half dead
s.
yarı ölü
423
Konuşma Dili
dead on one's feet
s.
yorgun
424
Konuşma Dili
dead-catty
s.
bitmiş gitmiş
425
Konuşma Dili
dead-catty
s.
işi bitmiş
426
Konuşma Dili
dead-catty
s.
bitik
427
Konuşma Dili
dead-catty
s.
mefta
428
Konuşma Dili
half-dead [uk]
s.
çok yorgun
429
Konuşma Dili
brain dead
s.
beyni ölmüş
430
Konuşma Dili
brain dead
s.
beyin ölümü gerçekleşmiş
431
Konuşma Dili
brain dead
s.
komaya girmiş
432
Konuşma Dili
brain-dead
s.
beyni sulanmış
433
Konuşma Dili
brain-dead
s.
beyni yanmış
434
Konuşma Dili
brain-dead
s.
akılsız
435
Konuşma Dili
brain-dead
s.
beyinsiz
436
Konuşma Dili
brain-dead
s.
aptal
437
Konuşma Dili
brain-dead
s.
salak
438
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
ölmüş
439
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
bitmiş
440
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
sonlanmış
441
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
bitmiş gitmiş
442
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
tamamen bitmiş
443
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
çoktan bitmiş
444
Konuşma Dili
dead 'n' buried
s.
bitip gitmiş
445
Konuşma Dili
dead to the world
s.
sarhoş
446
Konuşma Dili
dead to the world
s.
kör kütük sarhoş
447
Konuşma Dili
dead to the world
s.
zilzurna sarhoş
448
Konuşma Dili
dead-tree
s.
kağıda basılmış
449
Konuşma Dili
dead from the neck up
expr.
aptal
450
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
ayakta duracak mecali kalmamış
451
Konuşma Dili
let fear be dead to us
expr.
bırakın korku nedir bilmeyelim
452
Konuşma Dili
you are dead to me
expr.
benim için bir şey ifade etmiyorsun
453
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
bitap düşmüş
454
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
bitip tükenmiş
455
Konuşma Dili
you are dead to me
expr.
benim için ölüsün
456
Konuşma Dili
a dead giveaway
expr.
düşmanın fark etmesine yol açan (şey)
457
Konuşma Dili
drop dead!
expr.
defol!
458
Konuşma Dili
I'm not dead yet
expr.
daha ölmedim
459
Konuşma Dili
dead broke
expr.
çulsuz
460
Konuşma Dili
dead ahead!
expr.
dosdoğru!
461
Konuşma Dili
they're all dead
expr.
hepsi öldü
462
Konuşma Dili
I'm not dead yet
expr.
henüz ölmedim
463
Konuşma Dili
then we're dead
expr.
o zaman öldük demektir
464
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
mecali kalmamış
465
Konuşma Dili
drop dead
expr.
kaybol!
466
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
su götürmez bir şekilde
467
Konuşma Dili
dead to rights
expr.
su götürmez bir şekilde
468
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
şüphesiz
469
Konuşma Dili
dead ahead!
expr.
tam önde!
470
Konuşma Dili
dead ahead!
expr.
tam önünde!
471
Konuşma Dili
dead on one's feet
expr.
yıpranmış
472
Konuşma Dili
in a dead heat
expr.
(yarışta) başabaş
473
Konuşma Dili
dead heat
expr.
(yarışı) göğüs göğüse bitirme
474
Konuşma Dili
in a dead heat
expr.
(yarışta) kafa kafaya
475
Konuşma Dili
loud enough to wake the dead
expr.
ölüyü uyandıracak kadar yüksek sesli/gürültülü
476
Konuşma Dili
loud enough to wake the dead
expr.
aşırı gürültülü
477
Konuşma Dili
loud enough to wake the dead
expr.
rahatsız edici derecede gürültülü
478
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
çok cimri
479
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
çok pinti
480
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
eli sıkı
481
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
eli cebine gitmeyen
482
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
günahını vermeyen
483
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
cebinde akrep olan
484
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
üç kuruşun/üçün beşin hesabını yapan
485
Konuşma Dili
mean enough to steal a penny off a dead man's eyes [uk]
expr.
üç kuruşa tamah eden
486
Konuşma Dili
don't speak ill of the dead
expr.
ölenin ardından konuşulmaz
487
Konuşma Dili
don't speak ill of the dead
expr.
ölenin ardından konuşma
488
Konuşma Dili
omdb (over my dead body)
expr.
cesedimi çiğnemen lazım
489
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
suçüstü (yakalanmış)
490
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
iş üstünde (yakalanmış)
491
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
cürmümeşhut
492
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
suçu sabit
493
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
kesin delille/kanıtla (yakalanmış)
494
Konuşma Dili
bang dead to rights
expr.
suçüstü
495
Konuşma Dili
dead of
expr.
-in ortası
496
Konuşma Dili
dead of
expr.
-in en yoğun/sert dönemi
497
Konuşma Dili
indy (I'm not dead yet)
expr.
daha ölmedim
498
Konuşma Dili
indy (I'm not dead yet)
expr.
henüz ölmedim
Idioms
499
Deyim
dead duck
i.
umutsuz vaka
500
Deyim
a dead duck
i.
umutsuz vaka
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dead
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy