kısık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kısık



"kısık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kısık choked s.
General
kısık hoarse s.
kısık dimmed s.
kısık raucous s.
kısık pinched s.
kısık flat s.
kısık slitted s.
kısık chocked s.
kısık guttural s.
kısık husky s.
kısık dead s.
kısık roopy s.
kısık sordo s.
kısık squinch s.
kısık muted s.

"kısık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 80 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kısık sesle gülme chuckle i.
kısık ses hoarse voice i.
kısık ışık reduced light i.
kısık ışık dimmed light i.
kısık ışık faint light i.
üzüntülü ve kısık ses chirl [scotland] i.
kısık göz ile bakma squint i.
kısık gözleri sabitleme squint i.
kısık gözler ile odaklanma squint i.
kısık gözler ile bakan kimse squinter i.
kısık ses subtone i.
kısık ateşte pişirmek stew f.
kendi suyuyla kısık ateşte pişirmek braise f.
kısık gözlerle bakmak squint f.
kısık sesle gülmek chuckle f.
kısık sesle çalmak duck f.
kısık sesle konuşmak husk f.
üzüntülü ve kısık ses çıkarmak chirl [scotland] f.
kısık ses ile bağırmak roup [dialect] [uk] f.
(kısık ses ile) seslenmek roup [dialect] [uk] f.
kısık sesle konuşmak peep f.
sesi kısık aphonic s.
kısık (ses) husky s.
kısık (ses) thick s.
kısık (ses) turned down s.
kısık sesli hoarse s.
(ses) kısık husky s.
(ses) kısık thick s.
boğuk/kısık sesli husky-voiced s.
kısık (ses) adenoidal s.
kısık göz slit-eyed s.
kısık gözlü slit-eyed s.
kısık ya da boğuk (ses) raucid s.
kısık (ses) raucous s.
kısık (ses) thin s.
(göz) kısık hooded s.
kısık sesli gruff s.
kısık sesli roupet [scotland] s.
hafif kısık sesli foggy s.
kısık sesli slender s.
kısık sesli sotto voce s.
gözleri kısık squinched s.
kısık gözler ile bakan squintifego s.
kısık gözlü squintifego s.
kısık gözler ile bakan squinting s.
kısık gözlü squinting s.
kısık sesle gruffly zf.
kısık olarak hoarsely zf.
kısık ateşte at medium heat zf.
kısık sesle in a low voice zf.
kısık bir şekilde raucously zf.
kısık ses ile lowly zf.
kısık sesle roupily zf.
kısık gözler ile squintingly zf.
Phrasals
kısık olan ışıkları açmak dim up f.
kısık olan ışıkları açmak dim something up f.
kısık bir sesle ters bir şekilde söylemek rasp out f.
kısık gözlerle bakmak strain through (something) f.
kısık gözlerle (bir şeyi) görmeye çalışmak strain through (something) f.
kısık sesle söylemek moan out f.
Idioms
kısık ses a dull roar i.
kısık ses dull roar i.
kısık sesle/fısıltıyla konuşmak keep it down to a dull roar f.
kısık sesli hoarse as a crow s.
sesi kısılmış/kısık hoarse as a crow s.
çok kısık/boğuk (ses) as hoarse as a crow expr.
kısık sesle in an undertone expr.
kısık sesle in undertones expr.
Lighting
kısık (far) dipped s.
Gastronomy
kısık ateş a low heat i.
kısık ateş low heat i.
kısık ateşte pişirmek cook something over a low heat f.
kısık ateşte pişirmek cook at a low heat f.
(et, sebze) kısık ateşte pişirmek smother f.
Music
(klarnet) kısık ses ile çalınan subtone s.
Ornithology
kuşlar tarafından çiftleşme çağrısı olarak çıkarılan kısık ses subsong i.
kısık bir kuş çiftleşme ötüşü biçimi subsong i.
Slang
(sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı yüzünden) kısık ses whiskey tenor i.
kısık sesli whiskey tenor i.
(sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı yüzünden) kısık ses whiskey voice i.