taints

"taints" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	taint f.	lekelemek
His political reputation is tainted by the scandal. Siyasi itibarı bu skandalla lekelendi. More Sentences
General
2	Genel	taint i.	ayıp
The country has suffered for many years under the taint of bribery. Ülke yıllarca rüşvet ayıbı altında acı çekmiştir. More Sentences
3	Genel	taint f.	kirletmek
The sea water is tainted with chemicals from the factory. Deniz suyu fabrikadan gelen kimyasallarla kirlenmiş durumda. More Sentences
Common Usage
4	Yaygın Kullanım	taint i.	leke
5	Yaygın Kullanım	taint i.	iz
General
6	Genel	taint i.	bozulma
7	Genel	taint i.	nişan
8	Genel	taint i.	bulaşma
9	Genel	taint i.	nokta
10	Genel	taint i.	yozlaşma
11	Genel	taint i.	kusur
12	Genel	taint i.	bozukluk
13	Genel	taint i.	ahlakça kötü bir şeyin bıraktığı leke
14	Genel	taint i.	apış arası
15	Genel	taint i.	pis koku
16	Genel	taint f.	kötü koku vermek
17	Genel	taint f.	ahlakını bozmak
18	Genel	taint f.	leke sürmek
19	Genel	taint f.	bozmak
20	Genel	taint f.	hastalık bulaştırmak
21	Genel	taint f.	bozmak (yemeği)
22	Genel	taint f.	zehirlemek
23	Genel	taint f.	bulaştırmak

"taints" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	taint of morbidness i.	hastalık eğilimi
2	Genel	free from taint s.	kusursuz
Phrasals
3	Öbek Fiiller	taint with f.	ile lekelemek
4	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) lekelemek
5	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) kirletmek
6	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeye) maruz bırakmak
7	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) zehirlemek
8	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) bozmak
9	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeye bir şey) bulaştırmak
10	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyin bir şeyle) değerini/itibarını düşürmek
11	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyin bir şeyle) şerefini lekelemek
12	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) küçük düşürmek
13	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) iki paralık etmek
14	Öbek Fiiller	taint (something) with (something) f.	(bir şeyi bir şeyle) alçaltmak
15	Öbek Fiiller	taint something with something f.	bir şeyi bir şeyle berbat etmek
16	Öbek Fiiller	taint something with something f.	bir şeyi bir şeyle mahvetmek
17	Öbek Fiiller	taint something with something f.	bir şeyi bir şeyle batırmak
Law
18	Hukuk	taint evidence i.	sahte delil
19	Hukuk	taint evidence i.	uydurma delil
Construction
20	İnşaat	non-taint s.	bulaşmaz
Food Engineering
21	Gıda	bone-taint i.	kemik ekşimesi
22	Gıda	bone-taint i.	kokuşması