telaşlı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

telaşlı



"telaşlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
telaşlı fussy s.
General
telaşlı flurried s.
telaşlı disconcerted s.
telaşlı hectic s.
telaşlı feverish s.
telaşlı bustling s.
telaşlı anxious s.
telaşlı excited s.
telaşlı uptight s.
telaşlı disconcerting s.
telaşlı frenetic s.
telaşlı agitated s.
telaşlı hurried s.
telaşlı excitable s.
telaşlı distracted s.
telaşlı agitated s.
telaşlı ramstam s.
telaşlı rattled s.
telaşlı redheaded s.
telaşlı untranquil s.
telaşlı mouvementé s.
telaşlı hurry-skurry s.
telaşlı rush s.
telaşlı impassionable s.
telaşlı distraughted s.
telaşlı disturbed s.
telaşlı flustered s.
telaşlı fazed s.
telaşlı pellmell s.
telaşlı fiddle-footed s.
telaşlı fikish s.
telaşlı flustery s.
telaşlı sudden s.
telaşlı supercharged s.
telaşlı urgent s.
telaşlı discomposedly zf.
Colloquial
telaşlı aerated s.
telaşlı worked up s.
telaşlı unleisurely s.
telaşlı pushed s.
telaşlı grandmotherly s.
telaşlı kacking s.
telaşlı kakking s.
telaşlı finickety s.
telaşlı on a tear expr.
Idioms
telaşlı fussy as a hen with one chick s.
telaşlı like a hen with one chick s.
telaşlı like a hen with one chicken s.
telaşlı (all) wrought up s.
telaşlı like a cat on a hot tin roof s.
telaşlı like a cat on a hot tin roof (or on hot bricks) s.
telaşlı in a flutter expr.
telaşlı like a cat on hot bricks expr.
telaşlı on thorns expr.
Archaic
telaşlı frenetical s.

"telaşlı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç

Türkçe İngilizce
General
telaşlı kimse alarming person i.
telaşlı kimse trotter [brit] i.
telaşlı kimse turmoiler i.
telaşlı ve gergin kimse auld wife [scottish] i.
telaşlı olma uptightness i.
telaşlı koşuşturma whirlwind i.
telaşlı kimse whirlwind i.
telaşlı koşuşturma hectic bustle i.
aşırı telaşlı olma overhastiness i.
gürültülü ve telaşlı karışıklık rummage [scotland] i.
telaşlı kimse old woman i.
telaşlı kimse ditherer i.
telaşlı kimse fidgeter i.
telaşlı hareket fidgeting i.
telaşlı şaşkınlık hali flap i.
telaşlı olma flusterment i.
telaşlı olma flustration i.
telaşlı kimse precipitator i.
aşırı telaşlı kimse frenetic i.
telaşlı kimse stirabout i.
şiddetli veya telaşlı bir eylemde bulunmak whack (up) f.
şiddetli veya telaşlı bir hareket yapmak whack (up) f.
telaşlı hareket etmek buzz f.
telaşlı olmak roil f.
çok acele ve telaşlı frantic s.
telaşlı olmayan unabashed s.
telaşlı olmayan unexcitable s.
telaşlı ve şaşkın helter-skelter s.
aşırı telaşlı overexcitable s.
aşırı telaşlı overfussy s.
aşırı telaşlı overrash s.
aşırı telaşlı frenetic s.
çok telaşlı frenzical s.
aşırı telaşlı frenzied s.
telaşlı bir şekilde distractingly zf.
telaşlı bir şekilde distractedly zf.
telaşlı bir şekilde frenetically zf.
çok telaşlı bir şekilde overrashly zf.
telaşlı halde panically zf.
aşırı telaşlı bir şekilde frenziedly zf.
telaşlı bir şekilde snatching zf.
Phrasals
telaşlı/çabuk çabuk yürümek stride off f.
Colloquial
rahatsız edici derecede telaşlı kimse granny i.
telaşlı tip fussbudget [us] i.
telaşlı kimse old maid i.
telaşlı olmayan unfazed s.
telaşlı halde pushed s.
(bir konuda) telaşlı worked up about (something) s.
(bir konuda) telaşlı worked up over (something) s.
Idioms
telaşlı kimse a cat on a hot tin roof i.
telaşlı kimse cat on a hot tin roof i.
telaşlı olmak be in a tizz f.
telaşlı olmak be in a tizzy f.
(bir konuda) telaşlı olmak/telaşa kapılmak be/get in/into a tizzy/tizz (about something) f.
telaşlı olmak be in a tizzle f.
telaşlı olmak be worked up f.
(bir konuda) telaşlı olmak be worked up about (something) f.
(bir konuda) telaşlı olmak be worked up over (something) f.
telaşlı olmak/telaşa kapılmak be into a tizzy f.
telaşlı olmak/telaşa kapılmak be into a tizz f.
telaşlı olmak/telaşa kapılmak get into a tizzy f.
telaşlı olmak/telaşa kapılmak get in a tizz f.
telaşlı olmak/telaşa kapılmak be in a tizzy f.
telaşlı olmak/telaşa kapılmak be in a tizz f.
telaşlı olmayan calm and collected s.
telaşlı olmayan cool and collected s.
çok telaşlı rip-snorting mad s.
heyecanlı/coşkulu/telaşlı bir durumda all of a doodah expr.
zor/stresli/telaşlı bir durumun/sürecin ortasında in the eye of the storm expr.
zor/stresli/telaşlı bir durumun/sürecin içinde in the eye of the storm expr.
zor/stresli/telaşlı bir durumun/sürecin merkezinde in the eye of the storm expr.
Psychology
aşırı telaşlı hyperexcitable s.
Slang
telaşlı olmak be kacking it f.
telaşlı olmak be kakking it f.
British Slang
aşırı heyecanlı/telaşlı tip giddy kipper i.