ucuza - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ucuza



"ucuza" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ucuza cheaply zf.
General
ucuza dirt-cheap s.
ucuza low zf.
ucuza on the cheap zf.
ucuza inexpensively zf.
ucuza at a discount zf.
ucuza cheap zf.
ucuza dog-cheap zf.
Phrases
ucuza à bon marché [french] expr.
Trade/Economic
ucuza at a discount expr.

"ucuza" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 114 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yerel meclise ait olup halka ucuza kiralanan daire council flat i.
yerel meclisten ucuza daire kiralayan kiracı council tenant i.
geniş kitlelere yayılmak için ucuza satılan ciltsiz kitap pocket edition i.
çok ucuza satılmak go for a song f.
ucuza kiraya vermek underlet f.
ucuza düşürmek get cheaply f.
elde kalan kitapları ucuza elden çıkarmak remainder f.
ucuza düşürmek buy something cheaply f.
ucuza düşürmek get something cheaply f.
ucuza satmak oversleep f.
daha ucuza satmak undercut f.
ucuza satmak (başkasının önerdiği fiyattan) undercut f.
ucuza çıkmak cost little to produce f.
ucuza düşürmek buy cheaply f.
ucuza almak get something on the cheap f.
çok ucuza gitmek go for a song f.
ucuza kapatmak get something at a bargain price f.
ucuza kapatmak buy something dirt cheap f.
başkalarından daha ucuza satmak undercut f.
ucuza mal etmek buy cheap f.
ucuza gitmek sell badly f.
ucuza satılmak sell badly f.
ucuza gitmek be sold off cheaply f.
ucuza gitmek be sold at a very cheap price f.
ucuza gitmek be sold cheaply f.
ucuza kapatmaya çalışmak try to get a deal on something f.
(bir işi) başkalarından daha ucuza yapmak underwork f.
(bir işi) aynı alanda çalışanlardan daha ucuza yapmak underwork f.
ucuza satan cheap s.
çok ucuza for a song zf.
ucuza kaçarak inexpensively zf.
Phrasals
bir şeyi ucuza vermek trade something off f.
ucuza kaçmak cheapen out f.
ucuza getirmek cheapen out f.
Phrases
çok/düzineyle alan daha ucuza alır cheaper by the dozen expr.
daha çok miktarda alıp birim fiyatı daha ucuza getirme cheaper by the dozen expr.
Proverb
ucuza kaçmak ileride daha fazla para kaybetmeye sebep olur cheapest is dearest
Colloquial
beyaz mülk sahiplerini siyahilerin mahalleye taşınacaklarını söyleyerek korkutup evlerini ucuza sattırma blockbusting i.
çok ucuza yapılan hızlı satış blowout sale i.
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu dirtbag i.
mümkün olduğunca ucuza getirmek cheap out f.
çok ucuza gitmek go for a song f.
ucuza çıkmak come cheap f.
ucuza halletmek cut corners f.
ucuza gelmek come cheap f.
ucuza gelmek be a steal [us] f.
ucuza satılmak be going cheap f.
ucuza kaçmak go cheap f.
ucuza inşa edilmiş ticky-tacky s.
ucuza inşa edilmiş ticky–tack s.
çok ucuza on the cheap expr.
çok ucuza for peanuts expr.
sudan ucuza on the cheap expr.
Idioms
ucuza kapatmak be a steal f.
ucuza almak be a steal f.
ucuza alıp pahalıya satmak buy low, sell high f.
ucuza çıkmamak not come cheap f.
ucuza gelmemek not come cheap f.
birine bir şeyi ucuza kakalamak sell (someone) a pup f.
çok ucuza almak buy something for a song f.
çok ucuza almak get something for a song f.
çok ucuza satmak sell something for a song f.
sudan ucuza almak buy something for a song f.
yüksek miktardaki ürünü ucuza satmak pile them high sell them cheap f.
yüksek miktardaki ürünü ucuza satmak pile it high and sell it cheap f.
ucuza kaçmak cut corner f.
çok ucuza satılmak sell for a song f.
çok ucuza satmak sell for a song f.
kendini ucuza satmak sell yourself short f.
toptan alıp ucuza gelmiş cheaper by the dozen s.
çok miktarda satın alınca ucuza gelen cheaper by the dozen s.
ucuza satılan bargain-bin s.
çok/düzineyle alan daha ucuza alır cheaper by the dozen expr.
daha çok miktarda alıp birim fiyatı daha ucuza getirme cheaper by the dozen expr.
asıl fiyatından çok daha ucuza for pennies on the dollar expr.
çok ucuza for chicken feed expr.
(bir şeyi) ucuza (almak, satmak) (buy something, go) for a song expr.
(bir şey) ucuza (gelmek, gitmek) (buy something, go) for a song expr.
Speaking
kendini böyle ucuza satma don't sell yourself short like that expr.
Trade/Economic
değeri düşeceği korkusu yaratarak ucuza kapatma block busting i.
daha ucuza satma underselling i.
likidite problemini aşmak için bilanço varlıklarını ucuza veya zararına satış fire sale i.
likidite problemini aşmak için bilanço varlıklarını ucuza veya zararına satış fire sales i.
tek elden teslim avantajından yararlanmak ve işlemi ucuza getirmek üzere çeşitli şahıslar tarafından aynı yere sevk edilecek malın bir bütün halinde sevk edilmesi consolidated carload shipment i.
ucuza satma underselling i.
(müşteri çekmek için) ucuza/indirimli satılan ürün door buster i.
başkalarından daha ucuza satan satıcı underseller i.
ucuza kapatma lowballing i.
gıda ürünlerini birden fazla birimden oluşacak ve birimi nispeten daha ucuza gelecek şekilde paketleme biçimi multipack i.
ucuza satılan envanter fazlası overstock i.
(özellikle farmasötik ilaçlar için) yerel üreticiden daha ucuza mal satan satıcıdan yapılan ithalat parallel importing i.
mağazanın promosyon olarak bedavaya veya çok ucuza verdiği ürün seti continuities i.
tedavülden kalkmış pulları ucuza satmak remainder f.
başkalarından daha ucuza satmak sell cut price f.
başkalarından daha ucuza satmak undersell f.
malın elde kalanını ucuza satmak sell something off f.
toptan ucuza satmak dump f.
ucuza satmak knock down f.
ucuza satmak undersell f.
daha ucuza almak underbuy f.
başkalarından daha ucuza almak underbuy f.
ederinden ucuza almak underbuy f.
(başkasının önerdiği fiyattan)ucuza satmak underprice f.
(başkasının önerdiği fiyattan) ucuza satmak underquote f.
ucuza kapatmak lowball f.
(başka satıcıdan) daha ucuza satmak outprice f.
bilinmeyen bir markanın adı altında ucuza satılan off-brand s.
ucuza gelerek low zf.
ucuza kapatarak low zf.
Law
ceza ödemenin yükümlülüğü yerine getirmekten daha ucuza geldiği anlaşma average agreement i.
Railway
demiryolunun yükseltilmiş bölümünü ucuza inşa etmek için kullanılan dikdörtgen toprak yığını beam i.
Aeronautic
keyifleri için ucuza uçakla seyahat edenlerin havayolu leisure airline i.
Printery
ucuza üretilen kişisel bir tür basılı yayın zine i.
Slang
ucuza alınan şey bargoon [canadian] i.