Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yüksek oranda
"yüksek oranda"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yüksek oranda
high incidence of
s.
2
Genel
yüksek oranda
highly
zf.
"yüksek oranda"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yüksek oranda katılım
high level of participation
i.
2
Genel
(şarapların damıtılma işleminde) içkinin ilk toplanan ve yüksek oranda fuzel yağı içeren bölümü
foreshot
i.
3
Genel
yüksek oranda hitap eden
superslick
s.
Colloquial
4
Konuşma Dili
yüksek oranda radyoaktivite içeren
hot
s.
5
Konuşma Dili
tehlikeli oranda yüksek elektriksel potansiyelde olan
hot
s.
Trade/Economic
6
Ticaret/Ekonomi
sermayenin verimliliğini emeğinkinden daha yüksek oranda artıran teknik gelişme
labor saving technological progress
i.
7
Ticaret/Ekonomi
gümüş olarak basılan ancak yüksek oranda baz metal içeren madeni paralar
black money [obsolete]
i.
8
Ticaret/Ekonomi
(şirketin) adi hisse sermayesine nazaran çok yüksek oranda borç senetleri ve imtiyazlı hisse senetlerine sahip olmasına sebep olmak
overgear
f.
Law
9
Hukuk
gıda ürünlerinin bir pazardan toplanıp aynı pazara daha yüksek oranda satılması
forestalling
i.
10
Hukuk
gıda ürünlerinin bir pazardan toplanıp aynı pazara daha yüksek oranda satılması
regrating
i.
11
Hukuk
gıda ürünlerinin bir pazardan toplanıp aynı pazara daha yüksek oranda satılması
engrossing
i.
Technical
12
Teknik
kalay, kurşun ve çinko ile birlikte yüksek oranda bakır içeren dökme bakır alaşımı
red brass
i.
13
Teknik
tüplü dalışlarda kullanılan, atmosferdeki havadan daha yüksek oranda oksijene sahip hava
nitrox
i.
14
Teknik
yüksek oranda örgensel toprak
highly organic soil
i.
15
Teknik
yüksek oranda kobalt muhtevası
high cobalt content
i.
16
Teknik
grimsi beyaz renkli yüksek oranda plastik içeren kil
clay
i.
17
Teknik
yüksek oranda fosfor içeren pik demiri
basic iron
i.
18
Teknik
yüksek oranda çözünür
highly soluble
s.
19
Teknik
yüksek oranda yanıcı madde içeren
rich
s.
Electric
20
Elektrik
soğutucu madde ile soğutulmuş yüksek oranda iletken elektrikli kablo
cryocable
i.
Construction
21
İnşaat
yüksek oranda silika içeren
acidic
s.
Medical
22
Medikal
yüksek oranda ameliyat sonrası komplikasyon oranı
a high postoperative complication rate
i.
Chemistry
23
Kimya
yüksek oranda protein ve nispeten az kolesterolden oluşan, kandaki kolesterolü taşıyan lipoprotein
alpha-lipoprotein
i.
24
Kimya
yüksek oranda protein ve nispeten az kolesterolden oluşan, kandaki kolesterolü taşıyan lipoprotein
high-density lipoprotein (hdl)
i.
25
Kimya
kauçuğun yüksek oranda kükürtle sertleştirilmesinden elde edilen ve elektrik izolasyon malzemesi olarak kullanılan bir plastik madde
ebonite
i.
26
Kimya
madeni para yapımında kullanılan, bakır gibi başka bir metalin daha yüksek oranda olduğu altın veya gümüş alaşımı
billon
i.
27
Kimya
madalya ve jeton yapımında kullanılan, bakırın yüksek oranda olduğu gümüş alaşımı
billon
i.
28
Kimya
yüksek oranda kalay içeren bir bakır-kalay alaşımı
bell bronze
i.
29
Kimya
silika içermeyip yüksek oranda alüminyum ve demir içeren
allitic
s.
Biology
30
Biyoloji
yüksek oranda lipid ve düşük oranda protein içeren bir lipoprotein
very low-density lipoprotein
i.
31
Biyoloji
yüksek oranda yağ komplemanı içeren
rich
s.
32
Biyoloji
yüksek oranda yağlı madde komplemanı içeren
rich
s.
Biochemistry
33
Biyokimya
buğday gibi tahıllarda bulunup yüksek oranda prolin içeren ve hamurun kıvamlı olmasını sağlayan bir protein
gliadine
i.
Botanic
34
Botanik
amazon havzası'nda yetişen ve tohumlarında yüksek oranda kafein bulunan odunsu bir asma
paullinia cupana
i.
35
Botanik
amazon havzası'nda yetişen ve tohumlarında yüksek oranda kafein bulunan odunsu bir asma
pauinia cupana
i.
Agriculture
36
Tarım
yüksek oranda protein ve glüten içeren sert taneli bir buğday türü
durum (triticum durum)
i.
Linguistics
37
Dilbilim
almanca'nın yüksek oranda ingilizce içeren bir çeşidi
denglish
i.
Geology
38
Jeoloji
potasyumdan daha yüksek oranda sodyum içeren, beyaz veya renksiz olabilen bir triklinik mineral
anorthoclase
i.
39
Jeoloji
derin okyanus tabanlarında bulunan, yüksek oranda manganez gibi birtakım metalleri içeren küçük ve şekilsiz beton parçası
manganese nodule
i.
40
Jeoloji
yüksek oranda demir içeren damarlı kayaç
bar
i.
41
Jeoloji
yüksek oranda demir içeren damarlı kayaç
jasper bar
i.
42
Jeoloji
yüksek oranda demir karbonat içeren kireç taşı
ferrocalcite
i.
43
Jeoloji
yüksek oranda tuz içeren bir intrazonal toprak tipi
solonchak
i.
44
Jeoloji
yüksek oranda tuz içeren bir intrazonal toprak tipi
solonetz
i.
45
Jeoloji
yüksek oranda tuz içeren bir intrazonal toprak tipi
solonets
i.
46
Jeoloji
(kayaçlarda) çok yüksek oranda magnezyum ve demirden oluşan
ultramafic
s.
47
Jeoloji
(harç) yüksek oranda çimento veya kireç içeren
fat
s.
48
Jeoloji
yüksek oranda tuz içeren
solonetzic
s.
Slang
49
Argo
yüksek oranda sert içkilerin ve az oranda meyve suyunun karışımıyla rastgele hazırlanan kokteyl
jungle juice
i.
50
Argo
büyük/yüksek oranda
the pants off (of)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek oranda
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy