Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
fat
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"fat"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 87 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
fat
i.
yağ
2
Yaygın Kullanım
fat
f.
şişmanlatmak
3
Yaygın Kullanım
fat
f.
semirtmek
4
Yaygın Kullanım
fat
s.
şişko
5
Yaygın Kullanım
fat
s.
tombul
6
Yaygın Kullanım
fat
s.
yağlı
General
7
Genel
fat
i.
içyağı
8
Genel
fat
i.
yağ
9
Genel
fat
i.
mahsulün en iyi kısmı
10
Genel
fat
i.
en iyi üretim
11
Genel
fat
i.
en bereketli üretim
12
Genel
fat
i.
en iyi kısım
13
Genel
fat
i.
(dramatik eserde) can alıcı rol veya replik
14
Genel
fat
f.
besiye çekmek
15
Genel
fat
f.
şişmanlamak
16
Genel
fat
f.
semirmek
17
Genel
fat
f.
yağ bağlamak
18
Genel
fat
f.
yağlandırmak
19
Genel
fat
f.
yağlanmak
20
Genel
fat
f.
kilo aldırmak
21
Genel
fat
f.
kilo almak
22
Genel
fat
f.
şişmanlatmak
23
Genel
fat
f.
tombullaşmak
24
Genel
fat
f.
etlenmek
25
Genel
fat
s.
tıkız
26
Genel
fat
s.
apalak
27
Genel
fat
s.
kilolu
28
Genel
fat
s.
kalın
29
Genel
fat
s.
şişkin
30
Genel
fat
s.
bereketli
31
Genel
fat
s.
karlı
32
Genel
fat
s.
kazançlı
33
Genel
fat
s.
besili
34
Genel
fat
s.
dolgun
35
Genel
fat
s.
semiz
36
Genel
fat
s.
gres
37
Genel
fat
s.
özlü
38
Genel
fat
s.
yağlı (et)
39
Genel
fat
s.
obez
40
Genel
fat
s.
istenen unsurlarla dolu
41
Genel
fat
s.
bolluğa sahip
42
Genel
fat
s.
iyi stoklanmış
43
Genel
fat
s.
aptalca
44
Genel
fat
s.
budalaca
45
Genel
fat
s.
ahmakça
46
Genel
fat
s.
aptal
47
Genel
fat
s.
budala
48
Genel
fat
s.
ahmak
49
Genel
fat
s.
boş
50
Genel
fat
s.
morarıp şişmiş
Colloquial
51
Konuşma Dili
fat
s.
balaban
52
Konuşma Dili
fat
s.
harika
53
Konuşma Dili
fat
s.
mükemmel
54
Konuşma Dili
fat
s.
çok fazla
55
Konuşma Dili
fat
s.
bir şeye doymuş
56
Konuşma Dili
fat
s.
bir şeyle dolup taşan
57
Konuşma Dili
fat
s.
bir şeyden geçilmeyen
Technical
58
Teknik
fat
i.
hayvan yağı
59
Teknik
fat
i.
yağ
Computer
60
Bilgisayar
fat
expr.
dosya dizini
Anatomy
61
Anatomi
fat
i.
adipoz doku
62
Anatomi
fat
i.
adipozit doku
Food Engineering
63
Gıda
fat
i.
katı yağ
Gastronomy
64
Mutfak
fat
i.
et yağı
Biochemistry
65
Biyokimya
fat
i.
yağ katı
Zoology
66
Zooloji
fat
s.
(sümüklüböcek) kabuğu vücudundan büyük
Geology
67
Jeoloji
fat
s.
mineralce zengin ve yoğun (kil, toprak)
68
Jeoloji
fat
s.
(bira veya şarap) gövdeli ve yumuşak içimli
69
Jeoloji
fat
s.
(hava) nemli
70
Jeoloji
fat
s.
(koku) nahoş
71
Jeoloji
fat
s.
(odun) bol reçineli
72
Jeoloji
fat
s.
(kömür) uçucu madde içeriği yüksek
73
Jeoloji
fat
s.
(asfalt) bitüm içeriği yüksek
74
Jeoloji
fat
s.
(harç) yüksek oranda çimento veya kireç içeren
75
Jeoloji
fat
s.
(kireç) saf veya safa yakın olup hızla sönen
76
Jeoloji
fat
s.
(beyzbol sahası) vurması kolay
Printery
77
Matbaa
fat
i.
kolay ve hızlı ayara duyarlı kopya
78
Matbaa
fat
i.
kolay ve hızlı ayara duyarlı baskı karakteri
79
Matbaa
fat
s.
(yazı biçimi) geniş harflerden oluşan
80
Matbaa
fat
s.
(yazı satırı) ölçüye sığamayacak kadar geniş
Archaic
81
Eski Kullanım
fat
s.
kuru ürün taşınan varil
82
Eski Kullanım
fat
s.
kuru ürün haznesi
Slang
83
Argo
fat
s.
seksi
84
Argo
fat
s.
solda sıfır
85
Argo
fat
s.
yok hükmünde
86
Argo
fat
s.
önemsiz
87
Argo
fat
s.
önemsemeye değmez
"fat"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
get fat
f.
şişmanlamak
2
Yaygın Kullanım
fat-free
s.
yağsız
General
3
Genel
growing fat
i.
semirme
4
Genel
the fat
i.
en iyi kısım
5
Genel
being fat
i.
şişmanlık
6
Genel
minced liver wrapped in lamb's fat
i.
ciğer sarması
7
Genel
layer of fat
i.
yağ tabakası
8
Genel
fat cell
i.
yağ hücresi
9
Genel
fat person
i.
şişman kişi
10
Genel
fat embolism
i.
yağ embolisi
11
Genel
fat rendered from the tail of a sheep
i.
kuyrukyağı
12
Genel
wool fat
i.
yün yağı
13
Genel
unsaturated fat rate
i.
doymamış yağ oranı
14
Genel
fat meat
i.
yağlı et
15
Genel
unsaturated fat
i.
doymamış yağ
16
Genel
sheep fat
i.
koyun yağı
17
Genel
animal fat
i.
hayvan yağı
18
Genel
fat collector
i.
yağ toplayıcı
19
Genel
fat content
i.
yağ miktarı
20
Genel
fat coal
i.
yağlı kömür
21
Genel
fat coal
i.
ziftli kömür
22
Genel
a kind of fat-tailed sheep
i.
dağlıç
23
Genel
fat-free cheese
i.
yağsız peynir
24
Genel
low-fat milk
i.
az yağlı süt
25
Genel
fat-head
i.
mankafa
26
Genel
fat-head
i.
aptal
27
Genel
non-fat cheese
i.
yağsız peynir
28
Genel
fat chance
i.
uzak ihtimal
29
Genel
abdominal fat
i.
karın bölgesindeki yağ
30
Genel
fat farm
i.
kilo verme merkezi
31
Genel
fat farm
i.
zayıflama merkezi
32
Genel
very low-fat diet
i.
çok az yağlı diet
33
Genel
cohune fat
i.
kohun yağı
34
Genel
body fat
i.
vücuttaki yağ
35
Genel
fat free milk
i.
yağsız süt
36
Genel
caul fat
i.
kuzu gömleği
37
Genel
lace fat
i.
kuzu gömleği
38
Genel
fat-free muscle
i.
yağsız kas
39
Genel
fat man
i.
şişman adam
40
Genel
saturated fat
i.
doymuş yağ
41
Genel
deep fat fryer
i.
fritöz
42
Genel
fat cheeks
i.
tombul yanaklar
43
Genel
baby fat
i.
(ileri yıllarda yok olacak olan) bebeğin vücundaki yağ
44
Genel
bone fat
i.
kemik yağı
45
Genel
fat cat
i.
zengin kimse
46
Genel
fat cat
i.
nüfuzlu kimse
47
Genel
fat cat
i.
yüksek mevkiye sahip kimse
48
Genel
fat cat
i.
siyasi partilere yardım eden zengin kimse
49
Genel
fat cat
i.
uyuşuk ve kayıtsız kimse
50
Genel
fat city
i.
varlık içinde yaşama
51
Genel
fat city
i.
yüksek refah
52
Genel
fat city
i.
yüksek yaşam kalitesi
53
Genel
fat farm
i.
zayıflama kampı
54
Genel
fat farm
i.
kilo verme merkezi
55
Genel
fat-cat
i.
nüfuzlu kimse
56
Genel
fat-cat
i.
yüksek mevki sahibi kimse
57
Genel
fat-cat
i.
siyasi partilere destek veren zengin kimse
58
Genel
fat-cat
i.
kendi halinde kimse
59
Genel
fat-cat
i.
uyuşuk kimse
60
Genel
get fat
f.
şişmanlamak
61
Genel
grow fat
f.
etlenmek
62
Genel
grow fat
f.
palazlanmak
63
Genel
chew the fat
f.
laklak etmek
64
Genel
get fat
f.
yağlanmak
65
Genel
fat up
f.
semirtmek
66
Genel
grow fat
f.
şişmanlamak
67
Genel
wax fat
f.
şişmanlamak
68
Genel
fat up
f.
şişmanlatmak
69
Genel
get fat
f.
semirmek
70
Genel
make fat
f.
semirtmek
71
Genel
grow fat
f.
semirmek
72
Genel
get fat
f.
şişmek
73
Genel
put on fat
f.
yağ bağlamak
74
Genel
chew the fat
f.
geyik muhabbeti yapmak
75
Genel
chew the fat
f.
geyik yapmak
76
Genel
chew the fat
f.
makara yapmak
77
Genel
lose one's belly fat
f.
göbeğini eritmek
78
Genel
burn one's belly fat
f.
göbeğini eritmek
79
Genel
burn belly fat
f.
göbek eritmek
80
Genel
lose belly fat
f.
göbek eritmek
81
Genel
get rid of body fat
f.
vücuttaki yağlardan kurtulmak
82
Genel
burn fat
f.
yağ yakmak
83
Genel
fat finger
f.
klavyede yanlış tuşa basmak
84
Genel
fat finger
f.
ileride sorun yaratacak bir hata yapmak
85
Genel
as fat as
s.
kadar şişman
86
Genel
fat enough
s.
yeterince şişman
87
Genel
very fat
s.
küp gibi
88
Genel
fat free
s.
yağsız
89
Genel
very fat
s.
manda gibi
90
Genel
fat-headed
s.
aptal
91
Genel
fat-headed
s.
kalın kafalı
92
Genel
fat-headed
s.
mankafa
93
Genel
without fat
s.
yağsız
94
Genel
non-fat
s.
yağsız
95
Genel
non-fat
s.
yağ içermeyen
96
Genel
low-fat
s.
az yağlı
97
Genel
fat [obsolete]
s.
büyük küvet
98
Genel
fat [obsolete]
s.
büyük sarnıç
99
Genel
fat [obsolete]
s.
büyük fıçı
100
Genel
fat [obsolete]
s.
büyük kap
101
Genel
fat [obsolete]
s.
tank
102
Genel
fat [obsolete]
s.
şarap fıçısı
103
Genel
fat-ass
s.
şişman
104
Genel
fat-ass
s.
tombul
105
Genel
fat-ass
s.
kilolu
106
Genel
fat-ass
s.
yağlı
107
Genel
fat-ass
s.
aşırı yağlı
108
Genel
fat-brained
s.
anlayışı kıt
109
Genel
fat-brained
s.
geç anlayan
110
Genel
fat-brained
s.
zor anlayan
111
Genel
fat-brained
s.
idrakı kıt
112
Genel
fat-brained
s.
zor idrak eden
113
Genel
fat-free
s.
yağ içermeyen
114
Genel
fat-free
s.
yağ oranı çok düşük olan
115
Genel
fat-headed
s.
algılaması yavaş
116
Genel
fat-headed
s.
geç anlayan
117
Genel
fat-headed
s.
anlayışı kıt
118
Genel
fat-headed
s.
önemli ölçüde aptalca
119
Genel
fat-headed
s.
budala
120
Genel
fat-headed
s.
mankafa
121
Genel
fat-headed
s.
alık
122
Genel
fat-headed
s.
beyinsiz
123
Genel
fat-headed
s.
salak
124
Genel
fat-headed
s.
kafasız
125
Genel
fat-headed
s.
dangalak
126
Genel
fat-headed
s.
geri zekalı
127
Genel
fat-kidneyed
s.
beceriksiz
128
Genel
fat-kidneyed
s.
sakar
129
Genel
fat-kidneyed
s.
elinden iş gelmeyen
130
Genel
fat-kidneyed
s.
aptallara göre olan
131
Genel
fat-kidneyed
s.
niteliksiz
132
Genel
fat-kidneyed
s.
hantal
133
Genel
fat-kidneyed
s.
görgüsüz
134
Genel
fat-kidneyed
s.
şişko
135
Genel
fat-kidneyed
s.
iğrenç
136
Genel
fat-witted
s.
aptal
137
Genel
fat-witted
s.
budala
138
Genel
fat-witted
s.
kafasız
139
Genel
fat-witted
s.
düşüncesiz
140
Genel
fat-witted
s.
anlamaz
141
Genel
fat-witted
s.
akılsız
142
Genel
fat-witted
s.
gafil
143
Genel
fat [scotland]
zm.
ne
144
Genel
fat [scotland]
zm.
neyi
145
Genel
fat [scotland]
zm.
neye
Proverb
146
Atasözü
better a lean peace than a fat victory
ufak bir barış büyük bir zaferden daha iyidir
147
Atasözü
fat is in the fire
kızılca kıyamet kopacak
148
Atasözü
fat is in the fire
işler kötü
149
Atasözü
fat is in the fire
durum fena
150
Atasözü
fat is in the fire
ok yaydan çıktı
151
Atasözü
fat is in the fire
olan oldu
152
Atasözü
fat is in the fire
yakında kıyamet kopacak
Colloquial
153
Konuşma Dili
my mad fat diary
i.
benim deli şişko günlüğüm
154
Konuşma Dili
fat city
i.
bolluk
155
Konuşma Dili
fat city
i.
bereket
156
Konuşma Dili
fat city
i.
ekonomik refah
157
Konuşma Dili
fat city
i.
ekonomik rahatlık
158
Konuşma Dili
fat city
i.
şişmanlık
159
Konuşma Dili
fat city
i.
obezlik
160
Konuşma Dili
fat city
i.
yüksek refah
161
Konuşma Dili
fat city
i.
bolluk
162
Konuşma Dili
fat city
i.
zenginlik
163
Konuşma Dili
fat city
i.
büyük fayda/yarar
164
Konuşma Dili
fat city
i.
büyük kazanç
165
Konuşma Dili
fat city
i.
büyük avantaj
166
Konuşma Dili
fat city
i.
zenginlik ve rahatlık
167
Konuşma Dili
fat city
i.
bir eli yağda bir eli balda olma
168
Konuşma Dili
fat city
i.
bolluk bereket içinde olma
169
Konuşma Dili
fat city
i.
hali vakti yerinde olma
170
Konuşma Dili
fat city
i.
refah içinde olma
171
Konuşma Dili
fat city
i.
varlıklı olma
172
Konuşma Dili
fat city
i.
şişmanlık
173
Konuşma Dili
fat city
i.
obezlik
174
Konuşma Dili
fat city
i.
yüksek refah
175
Konuşma Dili
fat city
i.
bolluk
176
Konuşma Dili
fat city
i.
zenginlik
177
Konuşma Dili
fat lip
i.
şişmiş dudak
178
Konuşma Dili
fat lip
i.
bir darbeden dolayı şişmiş/patlamış dudak
179
Konuşma Dili
fat skrill
i.
çok para
180
Konuşma Dili
fat skrill
i.
çuvalla para
181
Konuşma Dili
fat skrill
i.
tonla para
182
Konuşma Dili
full fat coke
i.
şekerli (normal) kola
183
Konuşma Dili
fat chance
i.
imkansızlık
184
Konuşma Dili
fat chance
i.
mümkün olmama
185
Konuşma Dili
fat tax
i.
yüksek yağ içeren veya sağlıksız yiyeceklere uygulanan ek vergi
186
Konuşma Dili
get fat
f.
şişmanlamak
187
Konuşma Dili
fry the fat out of
f.
zorla parasını elinden almak
188
Konuşma Dili
fry the fat out of
f.
parasını gasp etmek
189
Konuşma Dili
fry the fat out of
f.
parasını şantajla/zorbalıkla almak
190
Konuşma Dili
fry the fat out of
f.
şiddet uygulayarak parasını almak
191
Konuşma Dili
fry the fat out of
f.
döve döve parasını almak
192
Konuşma Dili
fry the fat out of
f.
parasını söke söke almak
193
Konuşma Dili
big fat
s.
tam
194
Konuşma Dili
big fat
s.
tam bir
195
Konuşma Dili
big fat
s.
tam anlamıyla
196
Konuşma Dili
big fat
s.
halis
197
Konuşma Dili
big fat
s.
katıksız
198
Konuşma Dili
big fat
s.
su katılmamış
199
Konuşma Dili
big fat
s.
kocaman
200
Konuşma Dili
big fat
s.
devasa
201
Konuşma Dili
big fat
s.
tuğla kadar
202
Konuşma Dili
big fat
s.
dana kadar
203
Konuşma Dili
big fat
s.
iğrenç bir biçimde büyük
204
Konuşma Dili
big fat
s.
ayı gibi kocaman
205
Konuşma Dili
fat and sassy
s.
keyfi gıcır
206
Konuşma Dili
fat and sassy
s.
sapasağlam
207
Konuşma Dili
fat and sassy
s.
sağlıklı
208
Konuşma Dili
big fat
s.
tam
209
Konuşma Dili
big fat
s.
katıksız
210
Konuşma Dili
big fat
s.
gerçek
211
Konuşma Dili
big fat
s.
tamamıyla
212
Konuşma Dili
big fat
s.
su katılmamış
213
Konuşma Dili
big fat
s.
halis
214
Konuşma Dili
big fat
s.
koca
215
Konuşma Dili
big fat
s.
kocaman
216
Konuşma Dili
big fat
s.
devasa
217
Konuşma Dili
big fat
s.
hayvani
218
Konuşma Dili
bfg (big fat grin)
expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma
219
Konuşma Dili
big fat grin
expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma
220
Konuşma Dili
big fat grin
expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten ifade
221
Konuşma Dili
fat and firm (meat)
expr.
buz gibi
222
Konuşma Dili
fat chance!
expr.
hiç şans/şansı yok!
223
Konuşma Dili
suddenly fat hit the fire
expr.
işler aniden sarpa sardı
224
Konuşma Dili
big fat grin (bfg)
expr.
bunu yazarken gülümsüyorum
225
Konuşma Dili
big fat grin (bfg)
expr.
yazıyla aktarılan bir ifadenin gülerek söylendiğini belirten bir ifade
Idioms
226
Deyim
the fat is in the fire
i.
baş ağrıtacak iş
227
Deyim
fat hit the fire
i.
işlerin aniden sarpa sarması
228
Deyim
the fat is in the fire
i.
kötü durum
229
Deyim
a fat lot of good/use
i.
zerre kadar yararı olmayan
230
Deyim
a fat cat
i.
zengin kokona
231
Deyim
a fat cat
i.
para babası
232
Deyim
a fat lot of good
i.
bir işe yaramaz (şey)
233
Deyim
a fat lot of good
i.
zerre kadar yararı olmayan (şey)
234
Deyim
a fat lot of good
i.
gereksiz (şey)
235
Deyim
a fat lot of good
i.
uğraştığına/çabaladığına değmeyen (şey)
236
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
bir işe yaramaz
237
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
yararsız
238
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
gereksiz
239
Deyim
a fat lot of good/help/use
i.
uğraştığına/çabaladığına değmez
240
Deyim
a fat lot of use
i.
bir işe yaramaz
241
Deyim
a fat lot of use
i.
yararsız
242
Deyim
a fat lot of use
i.
gereksiz
243
Deyim
a fat lot of use
i.
uğraştığına/çabaladığına değmez
244
Deyim
(a) fat chance (of something/doing something)
i.
(bir şey/bir şeyi yapmak) uzak ihtimal
245
Deyim
(a) fat chance (of something/doing something)
i.
(bir şey/bir şeyi yapmak için) hiç şans yok
246
Deyim
(a) fat chance (of something/doing something)
i.
(bir şeyin/bir şeyi yapmanın) ihtimali/imkanı yok
247
Deyim
fat of the land
i.
bolluk bereket
248
Deyim
fat of the land
i.
bir eli yağda bir eli balda
249
Deyim
fat of the land
i.
çok iyi durumda
250
Deyim
fat of the land
i.
rahat
251
Deyim
fat of the land
i.
tuzu kuru
252
Deyim
fat of the land
i.
yediği önünde yemediği arkasında
253
Deyim
work some fat off
f.
ağır iş yaparak kilo vermek
254
Deyim
live off the fat of the land
f.
bir eli yağda bir eli balda olmak
255
Deyim
chew the fat all day
f.
bütün gün çene çalmak
256
Deyim
live on the fat of the land
f.
bolluk bereket içinde yaşamak
257
Deyim
chew the fat
f.
çene çalmak
258
Deyim
live on the fat of the land
f.
çok iyi durumda olmak
259
Deyim
work some fat off
f.
çalışarak kilo vermek
260
Deyim
live on the fat of the land
f.
her şeyin en iyisi ile geçinmek
261
Deyim
chew the fat
f.
lak lak etmek
262
Deyim
live off the fat of the land
f.
rahat bir yaşam sürmek
263
Deyim
live on the fat of the land
f.
rahat bir yaşam sürmek
264
Deyim
live on the fat of the land
f.
tuzu kuru olmak
265
Deyim
run to fat
f.
yağ tulumu gibi olmak
266
Deyim
live on the fat of the land
f.
yediği önünde yemediği arkasında olmak
267
Deyim
cut a fat hog
f.
yiyemeyeceğin lokmayı ağzına almak
268
Deyim
cut a fat hog
f.
yiyemeyeceğin lokmayı ısırmak
269
Deyim
cut a fat hog
f.
boyundan büyük işlere kalkışmak
270
Deyim
cut a fat hog
f.
sorumluluğunu aşan işler yapmaya çalışmak
271
Deyim
cut a fat hog
f.
yapabileceğinin fazlasını üstlenmeye kalkmak
272
Deyim
cut a fat hog
f.
boyunu aşan işlere kalkışmak
273
Deyim
cut a fat hog
f.
gücünü aşan işlere kalkışmak
274
Deyim
cut a fat hog
f.
yapamayacağı işlere girişmek
275
Deyim
cut a fat hog
f.
yapabileceğinden fazlasını üstlenmek/yüklenmek
276
Deyim
cut a fat hog
f.
kapasitesini aşan bir işi üstlenmek/yüklenmek
277
Deyim
fat and happy
s.
karnı tok ve rahat
278
Deyim
fat and happy
s.
karnı tok sırtı pek
279
Deyim
a fat lot
zf.
azıcık
280
Deyim
a fat lot
zf.
zerre kadar
281
Deyim
a fat lot
zf.
bir parça
282
Deyim
a fat lot
zf.
az buçuk
283
Deyim
a fat lot
zf.
birazcık
284
Deyim
the fat is in the fire
expr.
başa bela olacak şey
285
Deyim
a fat lot of good/use
expr.
bir işe yaramayan
286
Deyim
it's not over until the fat lady sings
expr.
dereyi görmeden paçaları sıvama
287
Deyim
a fat lot of good/use
expr.
gereksiz
288
Deyim
the fat is in the fire
expr.
işler kötü
289
Deyim
the fat is in the fire
expr.
kızılca kıyamet kopacak
290
Deyim
the fat is in the fire
expr.
olan oldu
291
Deyim
the fat is in the fire
expr.
kıyamet kopacak
292
Deyim
the fat is in the fire
expr.
ok yaydan çıktı
293
Deyim
the fat is in the fire
expr.
pis durum
294
Deyim
it's not over until the fat lady sings
expr.
son kozu oynamadan her şey bitmiş sayılmaz
295
Deyim
the fat is in the fire
expr.
şimdi kıyamet kopacak
296
Deyim
fat as a pig
expr.
yağ tulumu gibi
297
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
herkesin kendine kalmış
298
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
kimin hayatıysa onun seçimi (senin hayatın senin seçimin)
299
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
birinin seçiminin başkasıyla alakası yok
300
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
birinin seçiminin başkasına bir faydası/zararı yok
301
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
herkesin kendi tercihi
302
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
birinin ne istediğini/neye ihtiyacı olduğunu başkası bilemez
303
Deyim
what (someone) eats doesn't make (one) fat
expr.
her koyun kendi bacağından asılır
304
Deyim
it isn't over till/until the fat lady sings
expr.
her şey bitmiş sayılmaz
305
Deyim
it isn't over till/until the fat lady sings
expr.
henüz her şey bitmedi
306
Deyim
it isn't over till/until the fat lady sings
expr.
son sözümü söylemedim
307
Deyim
it isn't over until the fat lady sings
expr.
her şey bitmiş sayılmaz
308
Deyim
it isn't over until the fat lady sings
expr.
henüz her şey bitmedi
309
Deyim
it isn't over until the fat lady sings
expr.
son sözümü söylemedim
310
Deyim
it's not over till the fat lady sings
expr.
her şey bitmiş sayılmaz
311
Deyim
it's not over till the fat lady sings
expr.
henüz her şey bitmedi
312
Deyim
it's not over till the fat lady sings
expr.
son sözümü söylemedim
313
Deyim
it's not over until the fat lady sings
expr.
her şey bitmiş sayılmaz
314
Deyim
it's not over until the fat lady sings
expr.
henüz her şey bitmedi
315
Deyim
it's not over until the fat lady sings
expr.
son sözümü söylemedim
316
Deyim
the fat hit the fire
expr.
işler sarpa sardı
317
Deyim
the fat hit the fire
expr.
işler yolundan çıktı
318
Deyim
till the fat lady sings
expr.
her şey bitmiş sayılmaz
319
Deyim
till the fat lady sings
expr.
henüz her şey bitmedi
320
Deyim
till the fat lady sings
expr.
daha bitmedi
321
Deyim
till the fat lady sings
expr.
hala şans var
322
Deyim
until the fat lady sings
expr.
her şey tamamen bitene/sona erene kadar
323
Deyim
when the fat lady sings
expr.
son kozu oynayınca
324
Deyim
when the fat lady sings
expr.
son an gelince
325
Deyim
when the fat lady sings
expr.
son sözü söyleyince
326
Deyim
when the fat lady sings
expr.
tamamen bitince
327
Deyim
laugh and grow fat
gülmek/neşe sağlığa iyi gelir
Speaking
328
Konuşma
you called me fat
expr.
bana şişman dedin
329
Konuşma
you called me fat
expr.
bana şişko dedin
330
Konuşma
it isn't over till the fat lady sings
expr.
her şey bitmiş sayılmaz
331
Konuşma
it isn't over till the fat lady sings
expr.
henüz her şey bitmedi
332
Konuşma
fat chance
expr.
hiç şansın yok
333
Konuşma
it isn't over till the fat lady sings
expr.
son sözümü söylemedim
334
Konuşma
do Iook fat in this dress?
expr.
bu elbisede şişman görünüyor muyum?
Trade/Economic
335
Ticaret/Ekonomi
factory acceptance test (fat)
i.
fabrika kabul testi
336
Ticaret/Ekonomi
fat tax
i.
obeziteye neden olan ürünlerden alınan vergi
337
Ticaret/Ekonomi
fat tax
i.
şişmanlığa neden olan besin maddelerine uygulanan vergi
338
Ticaret/Ekonomi
fat finger
f.
tombul parmak
Technical
339
Teknik
fat sand
i.
aluminalı kum
340
Teknik
fat-crested morning glory spillway
i.
geniş kretli morning glori dolusavak
341
Teknik
fat sand
i.
killi kum
342
Teknik
wool fat
i.
lanolin
343
Teknik
fat soil
i.
özlü toprak
344
Teknik
fat coal
i.
taş kömürü
345
Teknik
extraction of fat
i.
yağ çıkarma
346
Teknik
brightening with fat
i.
yağ avivajı
347
Teknik
fat-free dry matter
i.
yağsız kuru madde
348
Teknik
fat solvent
i.
yağ çözücü
349
Teknik
fat content
i.
yağ miktarı
350
Teknik
fat soil
i.
yağlı toprak
351
Teknik
fat coal
i.
yağlı kömür
352
Teknik
deep fat fryer
i.
yağlı derin kızartıcı
353
Teknik
fat lime
i.
yağlı kireç
354
Teknik
fat clay
i.
yağlı kil
355
Teknik
fat mortar
i.
yapışkan harç
356
Teknik
wool fat
i.
yün yağı
357
Teknik
fat burner
i.
metabolizma hızını artırarak kalori yaktırma vadeden reçetesiz ilaç
358
Teknik
fat lute
i.
lüleci çamuru ve yağ karışımından oluşan derz dolgusu
359
Teknik
fat-crested
s.
geniş kretli
360
Teknik
non-fat
s.
yağsız
361
Teknik
fat-free
s.
yağsız
Computer
362
Bilgisayar
fat/rich client
i.
şişman/zengin istemci
363
Bilgisayar
grams fat
i.
yağ gramı
364
Bilgisayar
fat (file allocation table)
i.
dosya yerleşim tablosu
365
Bilgisayar
fat (file allocation table)
i.
dosya ayırma tablosu
366
Bilgisayar
fat (file allocation table)
i.
kütük dizini
Informatics
367
Bilişim
fat server
i.
donatımlı sunucu
368
Bilişim
fat client
i.
donatımlı istemci
369
Bilişim
thin client fat server model
i.
küçük istemci büyük sunucu modeli
370
Bilişim
fat provisioning
i.
şirketin bütün kaynakları satın alarak kullanmasa bile hazır tutması
371
Bilişim
fat pipe
i.
yüksek bant genişlikli bağlantı
Telecom
372
Telekom
fat server
i.
dosya dizini sunucusu
373
Telekom
fat server
i.
donatımlı sunucu
374
Telekom
thin client fat server model
i.
ince istemci büyük sunucu modeli
Textile
375
Tekstil
brightening with fat
i.
yağ avivajı
376
Tekstil
wool fat
i.
yün yağı
Construction
377
İnşaat
fat concrete
i.
yağlı beton
378
İnşaat
fat lime
i.
yağlı kireç
379
İnşaat
fat mortar
i.
yağlı harç
Automotive
380
Otomotiv
fat fenders
i.
tombul çamurluklar
Mining
381
Maden
fat coal
i.
taşkömürü
Medical
382
Medikal
body fat
i.
bedendeki yağ
383
Medikal
body fat
i.
beden yağı
384
Medikal
regional fat deposition
i.
bölgesel yağlanma
385
Medikal
buccal fat pad
i.
bukkal yağ pedi
386
Medikal
subcutaneous fat
i.
deri altı yağı
387
Medikal
intermuscular fat
i.
intermusküler yağ
388
Medikal
blood fat
i.
kan yağı
389
Medikal
saturated fat
i.
katı yağ
390
Medikal
labial fat pad flap
i.
labial yağ yastığı flebi
391
Medikal
neonatal subcutaneous fat necrosis
i.
neonatal subkutan yağ doku nekrozu
392
Medikal
neonatal subcutaneous fat necrosis
i.
neonatal subkutan yağ nekrozu
393
Medikal
autologous fat transplantation
i.
otolog yağ transplantasyonu
394
Medikal
autologous fat graft
i.
otojen yağ dokusu grefti
395
Medikal
pulmonary fat embolism
i.
pulmoner yağ embolisi
396
Medikal
subcutaneous fat necrosis
i.
subkutan yağ nekrozu
397
Medikal
subcutaneous fat tissue
i.
subkutan yağ dokusu
398
Medikal
one-sided labial fat pad flap
i.
tek taraflı labial yağ yastığı flebi
399
Medikal
suction-assisted fat removal
i.
vakumla yağ alınması
400
Medikal
suction-assisted fat removal
i.
vakumla yağ aspirasyonu
401
Medikal
fat modeling
i.
vakumla yağ alınması
402
Medikal
fat modeling
i.
vakumla yağ aspirasyonu
403
Medikal
fat injection
i.
yağ enjeksiyonu
404
Medikal
fat-free body mass
i.
yağsız vücut kitlesi
405
Medikal
body fat
i.
vücut yağı
406
Medikal
fat emulsion
i.
yağ emülsiyonu
407
Medikal
fat free diet
i.
yağsız diyet
408
Medikal
fat-free mass
i.
yağsız vücut kütlesi
409
Medikal
fat deposit
i.
yağ katmanı
410
Medikal
body fat index
i.
vücut yağ indeksi
411
Medikal
fat soluble vitamin
i.
yağda çözünen vitamin
412
Medikal
fat-fold test
i.
vücuttaki yağ oranını ölçmek için üst kolun triseps bölümündeki deriyi kıvırarak yapılan antropometrik ölçüm
413
Medikal
buccal fat pad
i.
yanak yağ pedi
414
Medikal
body fat
i.
vücuttaki yağ
415
Medikal
fat free weight
i.
yağsız ağırlık
416
Medikal
fat and protein metabolism
i.
yağ ve protein metabolizması
417
Medikal
fat cell
i.
yağ gözesi
418
Medikal
fecal fat test
i.
vücudun yağ hücrelerini parçalama kapasitesini ölçen bir test
419
Medikal
fat deposit
i.
yağ birikintisi
420
Medikal
high fat food
i.
yağ oranı yüksek gıda
421
Medikal
high fat food
i.
yüksek yağ oranlı gıda
422
Medikal
puppy fat
i.
(bebekte) geçici kilo
423
Medikal
puppy fat
i.
(ileri yıllarda yok olacak olan) bebeğin vücundaki yağ
424
Medikal
high-fat diet
i.
yüksek yağ içerikli diyet
425
Medikal
high-fat diet
i.
yüksek yağlı diyet
426
Medikal
fat camp
i.
çocuklara kilo verdirmeyi amaçlayan yatılı kamp
427
Medikal
fat soluble
s.
yağda çözünen
428
Medikal
fat-suppressed
s.
yağ baskılı
Anatomy
429
Anatomi
fat cell
i.
yağ hücresi
430
Anatomi
fat cell
i.
adipozit hücre
Physiology
431
Fizyoloji
brown fat
i.
kahverengi yağ dokusu
432
Fizyoloji
fat metabolism
i.
yağ metabolizması
433
Fizyoloji
fat metabolism
i.
lipid metabolizması
Pathology
434
Patoloji
fat necrosis of breast
i.
memenin yağ nekrozu
435
Patoloji
fat embolism
i.
yağların dolaşıma geçerek atardamarı tıkaması
Food Engineering
436
Gıda
reduced-fat milk
i.
az yağlı süt
437
Gıda
reduced-fat milk
i.
yağı azaltılmış süt
438
Gıda
supersaturated fat
i.
aşırı doymuş yağ
439
Gıda
polyunsaturated fat
i.
çoklu doymamış yağ
440
Gıda
fat and oil derivatives
i.
katı ve sıvı yağ türevleri
441
Gıda
detection of irradiated foods containing fat
i.
katı yağ içeren ışınlanmış gıdaların belirlenmesi
442
Gıda
tail fat
i.
kuyruk yağı
443
Gıda
separation or breakdown of fat due to lipolysis
i.
lipolizden dolayı yağın ayrılması veya bozulması
444
Gıda
monounsaturated fat
i.
mono doymamış yağ
445
Gıda
intramuscular fat
i.
mozaik yağ
446
Gıda
total fat content of starch
i.
nişastanın toplam yağ muhtevası
447
Gıda
determination of free fat content
i.
serbest yağ muhtevası tayini
448
Gıda
water content of milk fat products
i.
süt yağı ürünlerinin su içeriği
449
Gıda
anhydrous milk fat
i.
susuz süt yağı
450
Gıda
milk fat
i.
süt yağı
451
Gıda
fat content of milk
i.
sütün yağ içeriği
452
Gıda
milk fat products
i.
süt yağı ürünleri
453
Gıda
total fat content
i.
toplam yağ muhtevası
454
Gıda
fat containing foods
i.
yağ ihtiva eden gıdalar
455
Gıda
fat extraction flask
i.
yağ ekstraksiyon kabı
456
Gıda
fat extraction flask
i.
yağ ekstraksiyon balonu
457
Gıda
fat mimetics
i.
yağ taklitleri
458
Gıda
calculation of fat content
i.
yağ içeriğinin hesaplanması
459
Gıda
fat replacer
i.
yağ yerine geçen
460
Gıda
determination of fat content
i.
yağ içeriği tayini
461
Gıda
determination of fat acidity
i.
yağ asitliği tayini
462
Gıda
non-fat solids
i.
yağ dışındaki katılar
463
Gıda
fat acidity
i.
yağ asitliği
464
Gıda
fat substitute
i.
yağ ikame maddesi
465
Gıda
edible fat
i.
yenilebilir yağ
466
Gıda
leaf fat
i.
domuz içyağı
467
Gıda
fat bloom
i.
yağ kusması (çikolatada)
468
Gıda
low-fat diet
i.
az yağlı beslenme düzeni
469
Gıda
low in fat
s.
az yağlı
470
Gıda
low in fat
s.
düşük yağlı
471
Gıda
fat-soluble
s.
yağda çözünür
472
Gıda
fat-reduced
s.
yağı azaltılmış
473
Gıda
fat-soluble
s.
yağda çözünen
Gastronomy
474
Mutfak
low-fat cheese
i.
az yağlı peynir
475
Mutfak
low-fat string cheese of erzurum
i.
civil
476
Mutfak
animal fat
i.
hayvansal yağ
477
Mutfak
braised lamb meat cubes browned in its own fat
i.
kavurma
478
Mutfak
skimmed fat
i.
kef
479
Mutfak
tail fat
i.
kuyruk yağı
480
Mutfak
fat rendered from the tail of a sheep
i.
kuyruk yağı
481
Mutfak
full-fat cheese
i.
tam yağlı peynir
482
Mutfak
full-fat milk
i.
tam yağlı süt
483
Mutfak
full-fat cheese
i.
tam yağlı beyaz peynir
484
Mutfak
whole-fat milk
i.
tam yağlı süt
485
Mutfak
whole fat cheese
i.
tam yağlı peynir
486
Mutfak
fat-free cocoa
i.
yağsız kakao
487
Mutfak
fat-free yoghurt
i.
yağsız yoğurt
488
Mutfak
fat cheese
i.
yağlı peynir
489
Mutfak
deep fat fryer
i.
yağlı derin kızartıcı
490
Mutfak
full-fat ground meat
i.
yağlı kıyma
491
Mutfak
fat cheese
i.
yağlı beyaz peynir
492
Mutfak
low-fat cheese
i.
yarım yağlı peynir
493
Mutfak
deep fat fry
f.
bol kızgın yağda kızartmak
494
Mutfak
clarify fat
f.
yağı temizlemek
495
Mutfak
gain fat
f.
yağ bağlamak
496
Mutfak
non-fat
s.
yağsız
497
Mutfak
low-fat
s.
az yağlı
Statistics
498
İstatistik
fat tail
i.
olasılık dağılımında yüksek seviye risk belirten kuyruk
Chemistry
499
Kimya
trans fat
i.
trans yağ asidi
500
Kimya
trans fat
i.
trans yağ asitleri
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fat
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy