yanmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yanmış



"yanmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yanmış burned s.
General
yanmış burnt s.
yanmış singed s.
yanmış adusted s.
yanmış lit s.
yanmış combust [obsolete] s.
yanmış corked s.
Technical
yanmış calcined s.
yanmış ustulate s.

"yanmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 104 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yanmış kömür artığı cinder i.
yanmış şeker caramel i.
yanmış ekmek burnt bread i.
güneşte yanmış ten rengi tan i.
piponun içine konulan yanmamış veya kısmen yanmış tütün heel i.
yanmış mum fitili snast i.
mum fitilinin yanmış kısmı snuff i.
tamamen yanmış olmak incinerate f.
(mumun) yanmış fitilini daha parlak ışık vermesi için elle kıstırarak almak snuff f.
güneşte yanmış sunburned s.
güneşten yanmış brown s.
canı yanmış pained s.
güneşte yanmış sunburnt s.
ışıkları yanmış alight s.
soğuktan yanmış (uzuv) frostbitten s.
rüzgarda yanmış windburnt s.
güneşten yanmış sun burnt s.
güneşten yanmış sunburned s.
yanmış (ten) bronzed s.
yüreği yanmış heart-stricken s.
tamamen yanmış burnt down s.
güneşte yanmış sun-kissed s.
güneşten yanmış bronzed s.
güneşte yanmış/bronzlaşmış sunbrowned s.
(sıcaktan) yanmış baked s.
içten yanmış inburnt s.
galeta ve yanmış tereyağından yapılan polonese s.
galeta ve yanmış tereyağı dökülen polonese s.
uçları kararmış veya yanmış crozzled [dialect] s.
yüzeyi yoğun ısı ile hızlıca yanmış olan seared s.
kendine kendi yanmış self-kindled s.
canı yanmış bir şekilde hurtly zf.
Phrasals
yanmış tütünü düşürecek şekilde (tütün çubuğuna) vurmak knock out f.
Proverb
yalancının evi yanmış kimse inanmamış liar is not believed when he tells the truth
yalancının evi yanmış kimse inanmamış liar is not believed even when he tells the truth
yalancının evi yanmış kimse inanmamış the liar is not believed when he tells the truth
yalancının evi yanmış kimse inanmamış a liar is not believed when he tells the truth
Colloquial
beyni yanmış brain-burned s.
beyni yanmış brain-fried s.
beyni yanmış brain-burned s.
beyni yanmış brain-fried s.
kafası yanmış crisp s.
beyni yanmış brain-dead s.
Idioms
kömür gibi yanmış burned to a cinder f.
kömür gibi yanmış burnt to a cinder s.
yanmış bitmiş burnt to a cinder s.
kömür gibi yanmış burnt to a crisp s.
yanmış bitmiş burnt to a crisp s.
ıstakoz gibi yanmış brown as a berry expr.
ıstakoz gibi yanmış as brown as a berry expr.
Insurance
karaya oturmuş, batmış veya yanmış stranded, sunk or burnt s.
Technical
kalsine edilmiş kireç;kalsine kireç;yanmış kireç calcined lime i.
yanmış sigorta blown fuse i.
yanmış kireç burnt lime i.
yanmış gaz vantilatörü burnt gas ventliator i.
yanmış kireç caustic lime i.
yanmış parçacık scorched particle i.
yanmış dolomit burned dolomite i.
yanmış gaz vantilatörü burnt gas fan i.
yanmış şeyl burnt shale i.
pişirme kabı içerisinde sık kullanımdan kaynaklanan ve yüzeyi yapışmaz hale getiren yanmış is tabakası seasoning i.
yarısı yanmış semicalcined i.
Mechanic
yanmış yatak burned bearing i.
Textile
yanmış gaz dumanına karşı renk haslığı color fastness to burnt gas fume i.
Construction
yanmış ya da yıkılmış bir alanın yenilenmesi redevelopment i.
yanmış ya da yıkılmış olup yeniden imar edilen bölge redevelopment area i.
yanmış ya da yıkılmış kentsel alanların yenilenmesinden sorumlu idari birim redevelopment authority i.
Automotive
soyulmuş veya yanmış lastik peel or burn rubber i.
yanmış sigorta blown fuse i.
yanmış silindir kapak contası blown head gasket i.
yanmış gaz vantilatörü burnt gas fan i.
yanmış gaz vantilatörü burnt gas ventilator i.
yanmış gazlar exhaust gas i.
Mining
(sönmüş kireçte) fazla yanmış kireç taşı core i.
Dermatology
rüzgarda yanmış windburned s.
Food Engineering
yanmış parçacıklar scorched particles i.
Gastronomy
galeta ve yanmış tereyağından yapılan polonaise s.
galeta ve yanmış tereyağı dökülen polonaise s.
Chemistry
toz haldeki yanmış alüminyum sülfat alum flower i.
Biochemistry
yanmış ldl oxidized ldl cholesterol i.
Agriculture
(gübre) yanmış fire-fanged s.
Environment
yanmış ormanlık alan parçası brulé i.
yanmış ormanlık alan parçası brulée i.
yanmış arazi burn i.
Military
yanmış toprak taktikleri scorched-earth tactics i.
yanmış toprak politikası scorched-earth policy i.
Hunting
siyah kömür yerine az yanmış kahverengi kömürle yapılan barut cocoa powder i.
siyah kömür yerine az yanmış kahverengi kömürle yapılan barut brown powder i.
Archaic
yanmış odun parçası brond i.
Engineering
motorda yanmış gazları dışarı atan piston darbesi scavenge stroke i.
Slang
yanmış yiyecek burnt offering i.
yanmış gibi suratı olmak been bobbing for fries f.
güneşte yanmış sizzled s.
cayır cayır yanmış sizzled s.
güneşte yanmış sizzled s.
cayır cayır yanmış sizzled s.
beyni yanmış perma-fried s.
kafası yanmış perma-fried s.
güneşte yanmış kentucky fried [us] s.
ıstakoz gibi yanmış kentucky fried [us] s.
beyni yanmış brain dead s.
beyni yanmış fuck-brained s.
beynim yanmış durumda my head's a shed [uk] expr.
British Slang
ıstakoz gibi olmuş/yanmış kimse lobster i.