yapılan şey - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yapılan şey



"yapılan şey" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yapılan şey commission i.

"yapılan şey" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tecrübe için yapılan şey test case i.
insan eliyle yapılan şey artefact i.
aşırı derecede yapılan bir şey spree i.
insan eliyle yapılan şey artifact i.
çabuk yapılan şey quickie i.
çabucak yapılan şey quickie i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma pettifoggery i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma fuss i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma spat i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma bickering i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma tiff i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma squabble i.
önemsiz bir şey için yapılan tartışma bicker i.
bir konu için ilk yapılan ya da ilk söylenen şey first mentioned i.
doğaçlama yapılan şey autoschediasm i.
iş işten geçtikten sonra yapılan şey aftercast i.
birine bir şey karşılığında yapılan iyilik backscratch i.
öylesine yapılan şey throwaway i.
günde iki kez yapılan şey two-a-day i.
başka bir eylemden önce yapılan şey antefact i.
bir şey tamamlandıktan sonra yapılan eleştirel analiz autopsy i.
öğleden sonra yapılan şey undermeal i.
sonuçlarını gözetmeksizin sadece keyif için yapılan şey joy ride i.
sonuçlarını gözetmeksizin sadece keyif için yapılan şey joyride i.
tek seferde yapılan şey making i.
kulaksız fok kürkünden yapılan şey hair seal i.
gerçekler bilinmeden yapılan şey blind man’s buff i.
gerçekler bilinmeden yapılan bir şey blindman's bluff i.
bir kimsenin veya olayın anısına yapılan şey memorial i.
birinin veya bir olayın anısına yapılan şey memory i.
işaret olarak söylenen veya yapılan şey gesture i.
değerli eşyanın yerine genellikle kapalı zarfta değersiz bir şey konularak yapılan dolandırıcılık murphy game i.
bir kere yapılan şey one shot i.
yalnızca bir kez yapılan şey one-shot i.
içki etkisiyle yapılan şey drunkenness i.
deniz kabuğundan yapılan şey conch i.
kesilerek yapılan şey cutting i.
arada yapılan şey intermean [obsolete] i.
tonlama yapılan şey intonation i.
gösteriş yapılan şey flaunt [obsolete] i.
baskısı yapılan şey publication i.
satışı yapılan şey sell i.
üst baskı yapılan şey surprint i.
hoşça vakit geçirmek için yapılan şey pastime f.
Phrasals
biri/bir şey üzerinde yapılan bir işlemi bitirmek/tamamlamak finish someone or something off f.
biri/bir şey üzerinde yapılan bir işlemi bitirmek/tamamlamak finish someone or something up f.
Colloquial
fırsat buldukça yapılan şey a sometime thing i.
hızlıca yapılan şey a fast one i.
son kez yapılan şey final hurrah i.
bir şeyi bırakmadan önce son kez yapılan şey final hurrah i.
çabuk yapılan şey fast one i.
çabucak yapılan şey fast one i.
Idioms
kolayca ya da çok bir çabayla yapılan her şey chip shot i.
gösteriş için yapılan güzel ama gereksiz şey the icing on the cake i.
kolayca yapılan bir şey lead-pipe cinch i.
sinsice yapılan şey dirty pool i.
alçakça yapılan şey dirty pool i.
adaletsizce yapılan şey dirty pool i.
ya tutarsa diye yapılan şey hail mary pass i.
şansına/son çare olarak yapılan şey hail mary pass i.
tutarsa tutar diye yapılan şey hail mary pass i.
(biri/bir şey) hakkında yapılan ağır ve haksız eleştiri a hatchet job (on somebody/something) i.
bir şey pazarlamak için yapılan arama/ziyaret cold call i.
düşünmeden yapılan bir şey olmak be second nature f.
Trade/Economic
bir şey satışa çıkmadan yapılan presale s.
Law
kutsal bir şey üzerine yapılan yemin promissory oath i.
Industry
polimer plastikten yapılan şey poly i.
Technical
aştan yapılan bir şey stonework i.
Textile
kumaş artıklarıyla yapılan şey patching work i.
düz kumaştan yapılan şey foulard i.
Woodworking
meşe odunundan yapılan şey oak i.
Philosophy
(metodizm) daha sonraki durumu öngörerek öncesinde yapılan şey prevenience i.
Military
metalden yapılan şey metal i.
Archaic
ucuz popülarite için yapılan şey popularity i.
doğaçlama yapılan şey (yazıda) schediasm i.
gelişigüzel yapılan şey schediasm i.
Slang
çok kolay yapılan bir şey walk in the park i.
güzel sarışın bir kız tarafından yapılan aptalca şey blonde moment i.
gizlice yapılan şey bomb i.