Geçmiş

yetinmek

"yetinmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yetinmek	confine oneself to f.
2	Genel	yetinmek	make do f.
3	Genel	yetinmek	do with f.
4	Genel	yetinmek	settle f.
5	Genel	yetinmek	content oneself f.
6	Genel	yetinmek	content oneself with f.
7	Genel	yetinmek	be contented with f.
Phrasals
8	Öbek Fiiller	yetinmek	settle for f.
Colloquial
9	Konuşma Dili	yetinmek	make shift f.

"yetinmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	misafirlerin yiyecek ve içeceklerin yalnızca kokularıyla yetinmek zorunda kaldığı ziyafet	smell-feast i.
2	Genel	azla yetinmek	content oneself with f.
3	Genel	olanla yetinmek	let well enough alone f.
4	Genel	ile yetinmek	make do with f.
5	Genel	ile yetinmek	content oneself with f.
6	Genel	kazanılan şöhretle yetinmek	rest on one's laurels f.
7	Genel	elindekiyle yetinmek	be content with what you have f.
8	Genel	azla yetinmek	do with less f.
9	Genel	azla yetinmek	content oneself f.
10	Genel	kazandıklarıyla yetinmek	rest on one's laurels f.
11	Genel	ile yetinmek	do with f.
12	Genel	var olanla yetinmek	make do f.
Phrasals
13	Öbek Fiiller	elde olanla yetinmek/idare etmek	struggle on with something f.
14	Öbek Fiiller	ile yetinmek	content oneself with f.
15	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) yetinmek	content (oneself) with (someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	(biriyle/bir şeyle) yetinmek	settle for (someone or something) f.
Colloquial
17	Konuşma Dili	elde olanlarla yetinmek	make shift f.
18	Konuşma Dili	elindekilerle yetinmek	make shift f.
19	Konuşma Dili	küçük şeylere yetinmek	be thankful for small mercies f.
20	Konuşma Dili	biriyle/bir şeyle yetinmek	do with someone or something f.
21	Konuşma Dili	(bir şeyle) yetinmek	do with (something) f.
Idioms
22	Deyim	olanla/verilenle yetinmek	take pot luck f.
23	Deyim	uyarmakla yetinmek	let off with a warning f.
24	Deyim	azla yetinmek	settle for less f.
25	Deyim	bir şeyin kalanıyla yetinmek zorunda olmak	suck hind tit f.
26	Deyim	kazandığıyla/elindekiyle yetinmek	take the money and run f.
27	Deyim	küçük şeylerle yetinmek	be thankful for small mercies f.
28	Deyim	küçük şeylerle yetinmek	be grateful for small mercies f.
29	Deyim	kazanılan şöhretle yetinmek	rest on your laurels f.
30	Deyim	kazandıklarıyla yetinmek	rest on your laurels f.
31	Deyim	kazanılan şöhretle yetinmek	rest on your oars f.
32	Deyim	kazandıklarıyla yetinmek	rest on your oars f.
33	Deyim	kazanılan şöhretle yetinmek	lean on your oars [old-fashioned] [uk] f.
34	Deyim	kazandıklarıyla yetinmek	lean on your oars [old-fashioned] [uk] f.