olmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

olmak



Bedeutungen von dem Begriff "olmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 89 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
olmak occur v.
olmak happen v.
olmak be v.
olmak become v.
General
olmak grow into v.
olmak grow v.
olmak exist v.
olmak hit v.
olmak hatch v.
olmak turn out v.
olmak grew into v.
olmak is v.
olmak become v.
olmak befall v.
olmak be present v.
olmak turn v.
olmak am v.
olmak range v.
olmak undergo v.
olmak amount v.
olmak brew v.
olmak becoming v.
olmak catch v.
olmak make v.
olmak happening v.
olmak come over v.
olmak result v.
olmak hap v.
olmak turn into v.
olmak present v.
olmak be v.
olmak go v.
olmak get v.
olmak transpire v.
olmak come off v.
olmak prove v.
olmak hamper v.
olmak ripen v.
olmak fit v.
olmak pretend v.
olmak come about v.
olmak be of v.
olmak take v.
olmak lie v.
olmak come to pass v.
olmak stand v.
olmak come v.
olmak eventuate v.
olmak have v.
olmak go on v.
olmak happen to v.
olmak amount to v.
olmak form v.
olmak concur v.
olmak mature v.
olmak happen v.
olmak occupy v.
olmak be provided v.
olmak take place v.
olmak knock about v.
olmak pass off v.
olmak suit v.
olmak pass v.
olmak lie v.
olmak bee [obsolete] v.
olmak evene v.
olmak betime v.
olmak give v.
olmak come v.
olmak cook v.
olmak sit v.
Phrasals
olmak turn up v.
olmak become of (someone) v.
olmak turn off v.
olmak go off v.
olmak come together v.
olmak roll around v.
Colloquial
olmak be a go v.
olmak faire v.
olmak happ v.
Idioms
olmak come about v.
Law
olmak become v.
Marine
olmak come about v.
Archaic
olmak fare v.
olmak arrive v.
olmak befortune v.
olmak consist v.
olmak fortune v.
Slang
olmak come down v.

Bedeutungen, die der Begriff "olmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
(teklif) geçerli olmak stand v.
ihtiyacı olmak require v.
önemli olmak matter v.
belli olmak appear v.
yük olmak impose v.
belli olmak become clear v.
sahip olmak hold v.
hakim olmak dominate v.
peşinde olmak chase v.
teslim olmak yield v.
tıraş olmak shave v.
yok olmak disappear v.
belirtisi olmak indicate v.
göstergesi olmak indicate v.
hayran olmak admire v.
aynı fikirde olmak agree v.
(birine) ait olmak belong v.
alabora olmak capsize v.
sebep olmak cause v.
konsantre olmak concentrate v.
razı olmak consent v.
bağlı olmak depend v.
egemen olmak dominate v.
emin olmak ensure v.
neden olmak induce v.
özgür olmak be free v.
sahip olmak have v.
mezun olmak graduate v.
var olmak exist v.
sahip olmak possess v.
sırılsıklam olmak soak v.
başarılı olmak succeed v.
pişman olmak regret v.
abone olmak subscribe v.
sembolü olmak symbolize v.
emekli olmak retire v.
uygun olmak suit v.
teslim olmak surrender v.
engel olmak prevent v.
harap olmak be devastated v.
karşı olmak be against v.
layık olmak deserve v.
şahit olmak witness v.
mecbur olmak be obliged to v.
neden olmak cause v.
minnettar olmak be grateful v.
ile dolu olmak filled with v.
sakin olmak be calm v.
ateşi olmak get a fever v.
tedirgin olmak worry v.
karşı olmak face v.
hemfikir olmak agree v.
(isyanın başlamasına vb) önayak olmak instigate v.
sembolü olmak symbolise v.
tanık olmak witness v.
-den muaf olmak be exempt from v.
(fikir) sıkı sıkıya bağlı olmak hug v.
kararsız olmak dither v.
kararsız olmak be undecided v.
rahmetli olmak die v.
mâl olmak cost v.
(bir şeyin) öncesinde olmak forerun v.
General
melanezya, okyanusya avustralya, yeni zelanda, mikronesya ve polinezya dahil olmak üzere orta ve güney pasifik'teki adalar oceania n.
evlenerek zengin olmak isteyen fortune hunter n.
cevabı beklenmeyen ve etkili olmak için sorulan soru rhetorical question n.
hayvanın ısırmasına veya zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri gibi kaf mouthpiece n.
bağlı adaları hariç olmak üzere kesintisiz büyük kara parçası mainland n.
zengin olmak için elinden geleni yapan kimse mammonite n.
ünlü olmak dışında kaydedeğer herhangi bir meziyeti olmayan ünlü professional celebrity n.
başta olmak üzere being in the first place n.
gümrük kaçakçılığına engel olmak için kullanılan silahlı deniz motoru revenue cutter n.
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu christian era n.
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu current era n.
öğretmen olmak istemek want to be a teacher n.
iki önde/iki arkada olmak üzere dört tekerlekli paten roller/quad skate n.
restoranda garson olarak çalışmaya başlayıp sonunda restoranın sahibi olmak start off as a waiter and end up as the owner of the restaurant n.
olmak üzere oluş imminentness n.
olmak üzere oluş imminency n.
olmak üzere oluş forthcomingness n.
olmak üzere oluş impendency n.
kim milyoner olmak ister who wants to be a millionaire n.
büyükbaş hayvanların kaçmasına engel olmak için iki ayağına takılan ip ya da zincir spancel n.
kavraması güç olmak abstrusity n.
bir işletmeye destek olmak için organize olup o işletmede para harcayan insanlar cash mob n.
desteği arttırmak ve popüler olmak için yapılan kampanya charm campaign n.
antik roma takviminde, her ayın ortasından önceki (kendisi de dahil olmak üzere) dokuzuncu gün (mart, mayıs, temmuz veya ekim ayının yedinci, diğer ayların ise beşinci gününe tekabül eder) nones n.
genellikle lübnan, suriye, ırak, israil, ürdün, suudi arabistan ve arap yarımadası'nın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere güneybatı asya ülkelerini kapsadığı düşünülen coğrafi bölge near east n.
filmin yıldızı olmak star v.
sebep olmak breed v.
tasman olmak (binada) subside v.
el altında olmak be at hand v.
randevusu olmak have an appointment with somebody v.
olmak (belirli bir şekilde) get on v.
yatkın olmak incline v.
üstün olmak (sayı/nüfuz/kuvvet/etki/derece açısından) predominate v.
felsefeyle meşgul olmak philosophize v.
kesat olmak (işleri) be in the doldrums v.
farkında olmak be conscious of v.
pırıl pırıl olmak shimmer v.
ilgili olmak pertain to v.
hasara neden olmak cause damage v.
arap gibi olmak get a heavy tan v.
farklı olmak differ in v.
kararsız olmak be uncertain v.
dolu olmak be alive with v.
durmuş vaziyette olmak be at a standstill v.
yürekten bağlı olmak be bonded at the heart v.
birinin hakkı olmak be someone's due v.
sıkıntıda olmak be in straits v.
ile ilgisi olmak pertain to v.
olağanüstü bir şey olmak be quite something v.
sahip olmak possess oneself of v.
çok memnun olmak be very pleased to v.
tarikata bağlı olmak be a member of a religious order v.
revaçta olmak be in demand v.
kraldan çok kralcı olmak be more royalist than the king v.
uyumlu olmak conform v.
konuya vakıf olmak be very competent on v.
alakadar olmak appertain v.
erbabı olmak be a dab hand v.
avantajlı olmak have the edge on v.
misafir olmak lodge v.
sade bir hayatı olmak rusticate v.
yola çıkmış olmak be on the road v.
devalüe olmak be devalued v.
habersiz olmak be unaware of v.
kitap yayımcısında mevcut olmak be in print v.
razı olmak agree v.
papaz olmak için okumak study for the ministry v.
hasta olmak get sick v.
bir şey birinin aleyhinde olmak tell against v.
alışkın olmak be used to v.
sebep olmak incline v.
altüst olmak be disrupted v.
birlik olmak team up v.
alabora olmak be overturned v.
deforme olmak misshape v.
neden olmak draw on v.
geçerli olmak hold good v.
hedef olmak be the butt of something v.
inancı olmak believe v.
ambale olmak be confused v.
inatçı olmak got stiff v.
meşgul olmak (biriyle) take on v.
arız olmak happer v.
kendine hakim olmak simmer down v.
çok bol olmak overflow v.
memur olmak be charged v.
karşılıklı olmak reciprocate v.
demek olmak imply v.
görüşülmesi ileri bir tarihe bırakılmış olmak (tasarının/meselenin) be on the table v.
hakim olmak preponderate v.
çok üzgün olmak feel sick at v.
alanında iyi olmak be good in field of v.
kangren olmak gangrene v.
bir konuda çok usta olmak be a past master at v.
yeminli olmak be under oath v.
belirli bir alanda aniden çok başarılı olmak take someone by storm v.
uygun olmak apply v.
toz olmak turn tail v.
bir şeyden umutlu olmak feel hopeful about v.
haberdar olmak be cognizant of v.
kendine hakim olmak compose oneself v.
hasret olmak long v.
razı olmak be willing to v.
zil zurna sarhoş olmak be pissed v.
(olumsuz yönleri) çok olmak be beset with v.
pansiyoner olmak board v.
önayak olmak pioneer v.
tutuklu olmak be under arrest v.
geri/ileri olmak be off v.
sorumlusu olmak be to blame v.
önceden var olmak preexist v.
senkronik olmak be in sync v.
birlik olmak unite v.
yanlış olmak be wrong v.
arka olmak be back v.
birine ait olmak belong to somebody v.
hoşnut olmak be satisfied v.
kel olmak go bald v.
hoşnut olmak be pleased with v.
sürgün olmak have diarrhoea v.
ile ilgili olmak pertain to v.
karşı olmak dissent v.
bir şeyin meraklısı olmak go in for v.
hali duman olmak be in great trouble v.
tetikte olmak keep one's eyes skinned v.
teslim olmak buckle under v.
razı olmak accede to v.
alacaklı olmak be in the black v.
tutulmasına neden olmak eclipse v.
deli olmak rave v.
aykırı olmak go against v.
kurtulmuş olmak (birinden) be free of v.
nezle olmak catch a cold v.
hissetmesine neden olmak cause to sense v.
baliğ olmak reach puberty v.
demode olmak go out v.
arzulu olmak lust v.
aydınlatıcı olmak be enlightening v.
dahil olmak fall under v.
miktarı az olmak be low in v.
belli olmak be understood v.
anlayışsız olmak lack in understanding v.
başarısız olmak collapse v.
gelişmesine neden olmak brought on v.
tıraş olmak get shaved v.
eğlenceli olmak jump v.
boşta olmak (vites) be in neutral v.
tek sıra olmak form a single file v.
kafası kazan olmak get confused v.
terbiyeli olmak behave v.
ihtilaflı olmak feud v.
akraba olmak be relative v.
sebep olmak cause v.
yoksun olmak lack v.
aç olmak starve v.
yürürlükte olmak run v.
teklifsiz olmak be on familiar terms with somebody v.
istekli olmak be disposed to do something v.
vazgeçilmez olmak be here to stay v.
razı olmak agree to v.
neden olmak procure v.
daha iyi bir pozisyona tayin olmak be promoted v.
belirtisi olmak prognosticate v.
neden olmak provoke v.
teslim olmak give in v.
doğmuş olmak (güneş/ay) be up v.
kabakulak olmak have the mumps v.
patlamak üzere olmak simmer v.
arkadaş olmak become friends with v.
destek olmak champion v.
alışık olmak be used to v.
sarmaş dolaş olmak embrace v.
senlibenli olmak hobnob with v.
oyuncu olmak go on the stage v.
yük olmak tax v.
oldukça ucuz olmak be on the low side v.
uçmakta olmak be on the wing v.
olası olmak may v.
önayak olmak lead the way v.
eksik olmak be short of v.
ümitsiz olmak despair of v.
han hamam sahibi olmak be in clover v.
aşina olmak be familiar v.
doğduğuna pişman olmak rue the day one was born v.
rütbesi olmak rank v.
dilinin ucunda olmak be on the tip of one's tongue v.
verilmesi lazım olmak be due v.
aleyhine olmak be disadvantageous to somebody v.
yararlı olmak help v.
mahkemelik olmak end up in court v.
kendinden memnun olmak be pleased with oneself v.
divane olmak be crazy v.
anlayışsız olmak be insensitive v.
hasret olmak yearn v.
tedavi olmak be treated v.
mars olmak be gammoned v.
rezil olmak go to the dogs v.
olmak ya da olmamak be or not to be v.
parası olmak (bir şey için) afford v.
şanslı olmak be lucky v.
yeteneğinin dışında olmak be incapable of v.
kesilmiş vaziyette olmak be at a standstill v.
kötüyken daha kötü olmak go from bad to worse v.
bağlı olmak cleave v.
top top olmak clot v.
çok komik veya eğlenceli olmak be more fun than a barrel of monkeys v.
sıkışık olmak be pressed v.
olmak (belirli bir durumda) stand v.
boş olmak have one's hands free v.
morali bozuk olmak be at a low ebb v.
akrabalık bağı olmak be related to v.
çabuk olmak be quick v.
formda olmak be on form v.
değerli olmak be of value v.
birinin dengi olmak be a match for v.
güveni olmak have confidence in v.
yakınında olmak cling v.
dağınık olmak straggle v.
kar ve zararı eşit olmak break even v.
ile meşgul olmak be busy with v.
izleri olmak contain overtones v.
engel olmak put a spoke in somebody's wheel v.
kuruyup buruş buruş olmak shrivel v.
etkili olmak influence v.
açık olmak be accessible v.
belli olmak shine out v.
engel olmak baffle v.
üniversite üyesi olmak matriculate v.
dolu olmak (bir şeyle) swim v.
isteksiz olmak be unwilling to do v.
araları açık olmak (birilerinin) be at odds v.
beklenti içinde olmak be expectant v.
başının belası olmak be a nuisance to v.
sağlığı yerinde olmak enjoy good health v.
daha cesur olmak outbrave v.
iğne olmak have an injection v.
eriyip su olmak deliquesce v.
sıra olmak queue up v.
fazla meşgul olmak have one's hands full v.
kötü olmak take a turn for the worse v.
aynı fikirde olmak subscribe to v.
tuzu kuru olmak sit pretty v.
üzgün olmak mope v.
bukle olmak frizz v.
ile aynı fikirde olmak hold with v.
karşı olmak object v.
yararına olmak be for the benefit of v.
dolu olmak simmer with v.
halef selef olmak be successor and predecessor to each other v.
alakadar olmak be interested in v.
iş başında olmak be at work v.
savaş halinde olmak war v.
uygun olmak agree v.
bir işte parmağı olmak have a hand in v.
mecbur olmak have got to v.
kafası yerinde olmak have one's wits about one v.
destek olmak back v.
birinin elde edemeyeceği bir şey olmak be beyond someone's grasp v.
mat olmak be checkmated v.
şansı olmak have a chance v.
imtihan olmak take an examination v.
bozulmuş olmak (makine) be out v.
tutarlı olmak coincide v.
ambale olmak be perplexed v.
taraftar olmak be in favour of v.
battal olmak lapse v.
lehte olmak favor v.
etkili olmak apply v.
fikri olmak have an idea v.
biri için olumlu bir puan olmak speak well for v.
motive olmak be motivated v.
kasanın anahtarı birinde olmak hold the purse strings of v.
yükselmiş olmak (seviyesi/derecesi) be up v.
birinin ateşi olmak run a temperature v.
üzere olmak be going to v.
ortak olmak become partners v.
eğilimi olmak incline v.
bitişik olmak be touching v.
daha elverişli durumda olmak have the inside track v.
hür olmak be free v.
tuzla buz olmak smash v.
sapasağlam olmak be in the pink v.
yaygın olmak come in v.
önemi olmak weigh v.
ile arkadaş olmak make friends with v.
nüfuzu olmak (bir kurumda vb) have a means of gaining advantage with v.
aydınlatıcı olmak be informative v.
çok şanslı olmak have the luck of the devil v.
ile ilişkisi olmak carry on with v.
kör olmak go blind v.
-e aşina olmak be acquainted with v.
hayat dolu olmak be full of beans v.
etkili olmak take v.
hakim olmak curb v.
bir şeyden yoksun olmak be devoid of something v.
ayıp olmak be shameful v.
tutar tarafı olmak hold water v.
eşit olmak contain v.
bağımlı olmak depend v.
ilgili olmak appertain v.
tutulmak (aşık olmak) fall in love v.
örnek olmak set the pace v.
ballı olmak have the luck of the devil v.
zom olmak be as pissed as a newt v.
belli olmak show v.
tehlikede olmak hang in the balance v.
bağlantılı olmak interconnect v.
tuzluya mal olmak cost somebody a bundle v.
fena olmak feel bad v.
haberdar olmak be aware of v.
yok olmak dissipate v.
karnı burnunda olmak have a bun in the oven v.
fevt olmak expire v.
örnek olmak set an example v.
tedirgin olmak be on thorns v.
şakulünde olmak be plumb v.
istekli olmak be disposed v.
yok olmak evanish v.
arkadaş olmak make friends v.
dinlenilir olmak call the shots v.
iyi olmak bode well v.
tüm gözler üzerinde olmak be in the limelight v.
bir şey artık geçmişe ait bir şey olmak be a thing of the past v.
esin kaynağı olmak be the muse of v.
eksik olmak require v.
meşgul olmak attend v.
pul pul olmak desquamate v.
çabuk olmak make haste v.
(mahkum vb) salıverilmiş olmak be released v.
meşgul olmak (belirli bir yere ait işlerle) tend v.
yurtdışında olmak be abroad v.
pul pul olmak scale off v.
şehit olmak die for one's fatherland v.
konu olmak subject to v.
korkunç görüntülere karşı dayanıklı olmak have a strong stomach v.
düşkün olmak be addicted to v.
üstün olmak take precedence of v.
birey olmak individuate v.
hizmetinde olmak be in somebody's employ v.
fikrinde olmak be of the opinion v.
hevesli olmak care v.
düşkün olmak be keen on v.
paramparça olmak break to smithereens v.
engel olmak balk v.
çocuk olmak be a child v.
üstün olmak be superior v.
neden olmak tend v.
karmakarışık olmak jumble v.
dört köşe olmak be highly pleased v.
çürük olmak embrittle v.
direksiyonda olmak steer v.
destek olmak (birine) stand by v.
eğimli olmak slant v.
gözkulak olmak keep v.
ibret olmak be a lesson to v.
borçlu olmak owe to v.
deforme olmak become deformed v.
sinir olmak chafe v.
durgun olmak be in the doldrums v.
efkarlı olmak worry v.
kesik olmak (elektrik/su/gaz) be off v.
hakim olmak control v.
yaygın olmak prevail among v.
sahibi olmak have possession of v.
ile dolu olmak be soaked in v.
kendinden çok hoşnut olmak be in one's glory v.
taraftarı olmak espouse v.
... kadar ... olmak rival v.
aracı olmak mediate v.
metin olmak steel oneself v.
arazi olmak do a bunk v.
sebep olmak lead to v.
kötü olmak stink v.
elinde kozu olmak have an ace up one's sleeve v.
muhtaç olmak be in need v.
yanında olmak stand by somebody v.
keyfi yerinde olmak be in a good humor v.
rahatsız olmak chafe v.
abone olmak subscribe to v.
bir numara olmak (müzik listelerinde) hit the top v.
bağlı olmak reside in v.
vücut ısısı fazla olmak run a temperature v.
sonucu olmak represent v.
düşünülemez olmak be out of question v.
taburcu olmak be discharged from hospital v.
sınır komşusu olmak border v.
şok olmak be shocked v.
ayyaş olmak sot v.
birine güveni olmak trust v.
duygularının esiri olmak be enslaved by one's feelings v.
değerinde olmak cost v.
açıkgöz olmak have cut one's eyeteeth v.
sonucu olmak be the result of v.
ilgili olmak be bound up with v.
ile meşhur olmak be notable for v.
hakkında kararsız olmak be unsettled about v.
hazırcevap olmak be good at repartee v.
nail olmak enjoy v.
yapış yapış olmak be sticky v.
yara olmak gall v.
neden olmak beget v.
inişli çıkışlı olmak undulate v.
her şeye rağmen ümitli olmak hope against hope v.
ortak olmak become a partner v.
şikayetçi olmak make a complaint about v.
payı olmak have a share in v.
ölüme neden olmak cause death v.
mal olmak be v.
eşit olmak equal v.
isteksiz olmak be reluctant to v.
kefil olmak answer for v.
ile eşanlamlı olmak amount to v.
darlık içinde olmak be in dire straits v.
birisine aşık olmak have a crush on someone v.
nail olmak attain v.
bir şeyin içinde çok saygın bir yeri olmak be enshrined in v.
razı olmak consent to v.
midesi sağlam olmak have a strong stomach v.
egemenliği altında olmak be under the sway of v.
sebep olmak give v.
darda olmak be in dire straits v.
engel olmak handicap v.
tedavülde olmak circulate v.
amaca sahip olmak have an objective v.
olmak istemek want to be v.
fit olmak be quits v.
deli olmak be crazy about v.
ortak olmak buy in v.
ile ilgili olmak regard v.
anlamı olmak figure v.
yanında olmak flank v.
aybaşı olmak menstruate v.
bol olmak teem v.
baba olmak father v.
çapkınlık peşinde olmak be on the pull v.
halefi olmak succeed v.
reşit olmak reach lawful age v.
umurunda olmak care v.