ateş!

Meanings of "ateş!" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
Speaking
1	Speaking	ateş!	fire away! exclam.

Meanings of "ateş!" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	ateş	fever n.
Swine fever, yes, but as a cause of foot and mouth disease it is new to me. Domuz ateşi, evet, ama şap hastalığının bir nedeni olarak bu benim için yeni bir şey. More Sentences
2	Common Usage	ateş	fire n.
It was a very liberal declaration, but the fire has gone out of it. Çok liberal bir deklarasyondu ancak ateşi söndü. More Sentences
3	Common Usage	ateş etmek	shoot v.
The helicopters shoot from the air and the press has been muzzled, In Nepal there is both terror and counter-terror. Helikopterler havadan ateş ediyor ve basın susturulmuş durumda, Nepal'de hem terör hem de terörle mücadele var. More Sentences
General
4	General	ateş böceği	lightning bug n.
The difference between the right word and almost the right word is the difference between lightning and the lightning bug. Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır. More Sentences
5	General	ateş	heat n.
We gotta lose the heat, step on it! Ateşi düşürmeliyiz, gaza bas! More Sentences
6	General	ateş	flame n.
Never add fuel to the flames. Asla ateşe körükle gitme. More Sentences
7	General	ateş etme	firing n.
They started firing. Onlar ateş etmeye başladılar. More Sentences
8	General	ateş düşürücü ilaç	febrifuge n.
I will prescribe a febrifuge to you. Size bir ateş düşürücü ilaç yazacağım. More Sentences
9	General	ateş hattı	line of fire n.
Again democratic rights are in their line of fire. Yine demokratik haklar onların ateş hattında. More Sentences
10	General	ateş	shooting n.
Tom was killed in a drive-by shooting. Tom arabadan açılan ateş sonucu öldürüldü. More Sentences
11	General	ateş	gunfire n.
They were exposed to the enemy's gunfire. Düşmanın ateşine maruz bırakıldılar. More Sentences
12	General	ateş	temperature n.
I want to take your temperature. Ateşini ölçmek istiyorum. More Sentences
13	General	ateş	fire n.
We experienced this at first hand because our group came under fire. Grubumuz ateş altında kaldığı için bunu ilk elden tecrübe ettik. More Sentences
14	General	ateş	fever n.
The so-called December fever must be avoided in this respect. Aralık ateşi olarak adlandırılan durumdan bu açıdan kaçınılmalıdır. More Sentences
15	General	ateş yiyen	fire eater n.
Fire Eater (this was really his name) was very ugly. Ateş Yiyen (bu gerçekten onun adıydı) çok çirkindi. More Sentences
16	General	çapraz ateş	crossfire n.
The impact on the lives of those caught in the crossfire, both literally and metaphorically, has been devastating. Hem gerçek hem de mecazi anlamda çapraz ateşe yakalananların hayatları üzerindeki etkisi yıkıcı olmuştur. More Sentences
17	General	ateş maşası	fire tongs n.
I burned my forefinger on fire tongs. Ateş maşasında işaret parmağımı yaktım. More Sentences
18	General	ateş ve su	fire and water n.
The four basic elements are Earth, Air, Fire and Water. Dört temel element Toprak, Hava, Ateş ve Su'dur. More Sentences
19	General	ateş çukuru	fire pit n.
Okay, that is our exact outdoor fire pit. Tamam, bu tam olarak bizim açık hava ateş çukurumuz. More Sentences
20	General	karşılıklı ateş etme	exchange n.
Luckily, no one was hurt during the exchange of gunfire. Karşılıklı ateş edildiği esnada şans eseri kimse yaralanmadı. More Sentences
21	General	ateş kesmek	cease fire v.
Cease fire! Ateşi kesin! More Sentences
22	General	ateş söndürmek	extinguish v.
He extinguished the fire. Ateşi söndürdü. More Sentences
23	General	ateş almak	catch fire v.
The curtain caught fire. Perde ateş aldı. More Sentences
24	General	ateş püskürmek	fulminate v.
The politician used the conference to fulminate against the president. Politikacı konferansı başkana ateş püskürmek için kullandı. More Sentences
25	General	ateş etmek	fire v.
Just imagine that police officers have even dared to fire real bullets at asylum seekers! Polis memurlarının sığınmacılara gerçek mermilerle ateş etmeye bile cüret ettiklerini düşünün! More Sentences
26	General	ateş püskürmek	spit fire v.
Dragons spit fire. Ejderhalar ateş püskürür. More Sentences
27	General	ateş etmek	shoot at v.
Tom began to shoot at the police car. Tom polis arabasına ateş etmeye başladı. More Sentences
28	General	ateş almak (silah)	(a gun) go off v.
The gun went off by accident. Silah, kazara ateş aldı. More Sentences
29	General	ateş yakmak	make a fire v.
It was so cold that we made a fire. O kadar soğuktu ki, ateş yaktık. More Sentences
30	General	ateş söndürmek	put out v.
Tom helped us put out the fire. Tom ateşi söndürmemize yardım etti. More Sentences
31	General	ateş etmek	shoot v.
The poorest in Zimbabwe do not want to shoot, kill, loot and burn crops. Zimbabve'nin en yoksulları ateş etmek, öldürmek, yağmalamak ve ekinleri yakmak istemiyor. More Sentences
32	General	düzgün ateş etmek	shoot straight v.
Can you shoot straight? Düzgün ateş edebilir misin? More Sentences
33	General	ateş etmeye başlamak	start shooting v.
Tom started shooting. Tom ateş etmeye başladı. More Sentences
34	General	ateş etmeyi reddetmek	refuse to fire v.
The soldier refused to fire his rifle at the enemy. Asker tüfeğiyle düşmana ateş etmeyi reddetti. More Sentences
35	General	ateş yakmak	build a fire v.
Tom showed Mary how to build a fire. Tom, Mary'e nasıl ateş yakılacağını gösterdi. More Sentences
36	General	ateş yakmak	light a fire v.
It was cold, so we lit a fire. Hava soğuktu, biz de ateş yaktık. More Sentences
37	General	(ateş) yakmak	make v.
Tom and Mary made a bonfire on the beach. Tom ve Mary sahilde şenlik ateşi yaktılar. More Sentences
38	General	ateş edilmiş	fired adj.
Tom shouldn't be fired. Tom'a ateş edilmemeli. More Sentences
Common Usage
39	Common Usage	ateş etme	shooting n.
General
40	General	ateş püsküren kimse	spitfire n.
41	General	ateş alma	inflammability n.
42	General	ateş etme	shoot n.
43	General	tehlike işareti veya cenaze merasiminin bir parçası olarak bir dakikalık aralarla ateş eden top	minute gun n.
44	General	ateş	ardor n.
45	General	ateş hasta	flush n.
46	General	ateş alma	firing n.
47	General	ateş	shoot n.
48	General	rasgele ateş	random shot n.
49	General	kesintisiz ateş eden silah	repeater n.
50	General	ateş etme	gunfire n.
51	General	ateş	blaze n.
52	General	açıkta yakılan ateş	bonfire n.
53	General	depreşen ateş	relapsing fever n.
54	General	ateş	light n.
55	General	ateş	discharge n.
56	General	ateş gemisi	fire ship n.
57	General	sönmekte olan ateş	embers n.
58	General	ateş alma	misfiring n.
59	General	ateş bölgesi	zone of fire n.
60	General	ateş	element n.
61	General	ateş alma	explosion n.
62	General	ateş karıştırıcısı	warmonger n.
63	General	ateş	glow n.
64	General	ateş fırtınası	firestorm n.
65	General	gizlenerek ateş eden kimse	sniper n.
66	General	sönmemiş ateş korları	live embers n.
67	General	ateş etme	pop n.
68	General	ateş perdesi	fire screen n.
69	General	ateş koruyucu	fireguard n.
70	General	açık ateş	direct fire n.
71	General	ateş tuğlası	firebrick n.
72	General	ateş etme	discharge n.
73	General	için için yanan ateş	smolder n.
74	General	ateş yutma gösterisi	fire eaters show n.
75	General	ateş	ardour n.
76	General	ateş topu	fireball n.
77	General	sürekli ateş	drumfire n.
78	General	ateş almama	misfire n.
79	General	yaylım ateş	fusillade n.
80	General	karanlık ateş	darkfire n.
81	General	yaylım ateş	volley n.
82	General	ateş püskürme	fulmination n.
83	General	iri ateş maşası	fire tongs n.
84	General	açık havada yakılan ateş	bonfire n.
85	General	ateş almama	ignition failure n.
86	General	ateş düşürücü ilaç	antifebrile n.
87	General	ateş böceği	glowworm n.
88	General	söndürülmesi güç ateş	wildfire n.
89	General	ateş (sigara vb için)	light n.
90	General	ateş püskürten canavar	chimera n.
91	General	ateş	fervor n.
92	General	için için yanan ateş	smoulder n.
93	General	bir siper veya asker saffı boyunca ateş etme	enfilading n.
94	General	ateş etme	fire n.
95	General	otlu alanı yakan ateş	grassfire n.
96	General	ateş pahası	stiff price n.
97	General	ateş yapmayan	apyrogene n.
98	General	ateş düşmesi	bringing down (of fever) n.
99	General	merkezinden ateş alan tüfek	chassepot n.
100	General	ateş kırmızısı	deep red n.
101	General	korlaşmış ateş	embers n.
102	General	ateş yutan	fire eater n.
103	General	ateş yayılması	fire propagation n.
104	General	ateş maşası	coal tongs n.
105	General	ateş toprağı	refractory earth n.
106	General	ateş gemisi	fire-ship n.
107	General	ateş yanı	fireside n.
108	General	ateş süngüsü	poker n.
109	General	ateş süngüsü	rake n.
110	General	ateş dansı	fire twirling n.
111	General	ateş gösterisi	fire dancing n.
112	General	ateş gösterisi	fire performance n.
113	General	ateş dansı	fire spinning n.
114	General	ateş gösterisi	fire manipulation n.
115	General	ateş dansı	fire dancing n.
116	General	ateş gösterisi	fire twirling n.
117	General	ateş gösterisi	fire spinning n.
118	General	için için yanan ateş	smouldering fire n.
119	General	ateş çeliği	firesteel n.
120	General	ateş veya sıcak taşların üzerinde çıplak/yalın ayak yürüme	firewalking n.
121	General	ateş çukuru	burn pit n.
122	General	ateş çemberi	fire circle n.
123	General	ateş çemberi	circle of fire n.
124	General	ateş suyu	firewater n.
125	General	ateş büyücüsü	fire mage n.
126	General	ateş halkası	ring of fire n.
127	General	ateş çemberi	ring of fire n.
128	General	ateş düşürücü ilaç	antipyretic n.
129	General	ateş böceği	glow-worm n.
130	General	ateş	fervour n.
131	General	ateş püskürten canavar	chimaera n.
132	General	ateş kadehi	goblet of fire n.
133	General	düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi	failure to stop drill n.
134	General	düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi	failure drill n.
135	General	düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi	mozambique drill n.
136	General	düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi	mozambic drill n.
137	General	ateş bükücü	fire bender n.
138	General	iki kez gövdeye sonrasında kafaya yapılan ateş etme şekli	mozambique drill n.
139	General	ateş ejderhası	fire wyvern n.
140	General	ateş burcu	fire sign n.
141	General	telefonun ateş alması/yanması	phone catch fire n.
142	General	ateş edilen yer ile hedef arasındaki normal mesafe	a butt's length n.
143	General	kor ateş	aizle n.
144	General	don ateş oyununa benzer bir tür oyun	red light n.
145	General	ateş yakmak için kullanılan ince tahta çubuklar	chatwood n.
146	General	yeniden yanan ateş	rekindle n.
147	General	ateş püskürme	thunderbolt n.
148	General	ateş yakmak için kullanılan ince kuru çubuk	kindler n.
149	General	yukarı ateş etme	upshoot n.
150	General	yukarı edilen ateş	upshoot n.
151	General	uzaktan görülebilen bir ateş	beacon fire n.
152	General	eskiden uyarı ve ışıklandırma için kullanılan mavimsi beyaz bir ateş	indian fire n.
153	General	döner ateş kütlesi	vortex n.
154	General	ateş yakmaya yarayan odun	lightwood n.
155	General	şömine veya ocak dışında yakılan ateş	open fire n.
156	General	ortada/açıkta yakılan ateş	open fire n.
157	General	çok sıcak yanan ateş	hellfire n.
158	General	harlı yanan ateş	hellfire n.
159	General	ateş almayan şey	misfire n.
160	General	ateş	low [scotland] n.
161	General	ateş opal	girasole n.
162	General	ateş	gleed [dialect] [uk] n.
163	General	söndürülmesi güç ateş	greek fire n.
164	General	selamlama veya işaret verme amacıyla ateş edilmesi	gun n.
165	General	ava doğru ateş etme	gunning n.
166	General	ateş kontrol etme gücü	ignipotence [rare] n.
167	General	eski surlarda üzerinde ateş etmek için açıklık bulunan mazgallı siper	murdress n.
168	General	ateş kırmızısı	ruby n.
169	General	quebec ulusal bayramı'nda hastalık ve uğursuzluğu defetmek için gece yakılan ateş	needfire n.
170	General	ateş alma	inflammabillty n.
171	General	ateş yanı	ingle side n.
172	General	zihin gücüyle ateş yakabilme yeteneği	pyrokinesis n.
173	General	düşmanı silahla ateş altına alma avantajı	drop n.
174	General	çapraz ateş	cross fire n.
175	General	ateş yanıklığı	pear blight n.
176	General	ateş eden kimse	pelter n.
177	General	rastgele ateş etme	potshotting n.
178	General	paracelsus'un okült felsefesinde elementlerinden biri ateş olan varlık	salamander n.
179	General	alevler içinde yaşayan ateş elementleri	salamanders n.
180	General	ızgara şeklinde ateş yakma kovası	fire basket n.
181	General	ateş haznesi	fire box n.
182	General	ateş çanağı	fire pot n.
183	General	(akrobaside) ağızdan ateş çıkarma	fire-breathing n.
184	General	(akrobaside) ateş püskürtme	fire-breathing n.
185	General	ateş yakılabilen yer	fireplace [australia] n.
186	General	ateş yakma izni bulunan yer	fireplace [australia] n.
187	General	ateş kovası	firepot n.
188	General	ateş çıkarabilme	firepower n.
189	General	ateş yutan akrobat	fire-swallower n.
190	General	ateş kaynağı	firing n.
191	General	ateş açma	firing off n.
192	General	ateş sönmesin diye kullanılan turba kömürü parçası	gathering peat n.
193	General	rastgele hedeflere ateş eden kimse	plinker n.
194	General	sinek kovucu ateş	smudge n.
195	General	bahçenin donmaması için yakılan ateş	smudge n.
196	General	içinde ateş yakılan bir tür soba	smudge n.
197	General	sinek kovucu ateş	smudge fire n.
198	General	bahçenin donmaması için yakılan ateş	smudge fire n.
199	General	ateş tüttüren kimse	smudger n.
200	General	siperden ateş etme	snipe n.
201	General	ateş yakmada kullanılan taş	pyrite [obsolete] n.
202	General	ateş yakmada kullanılan taş	pyrites [obsolete] n.
203	General	ateş falı	pyromancy n.
204	General	ateş falı bakan kimse	pyromantic n.
205	General	ateş etmek	gun v.
206	General	ateş bacayı sarmak	get out of control v.
207	General	iki ateş arasında kalmak	be on the razor's edge v.
208	General	siperden ateş etmek	snipe v.
209	General	ateş etmek	pop v.
210	General	ateş almak (silah)	fire v.
211	General	ateş püskürmek	be very angry v.
212	General	ateş püskürmek	be angry v.
213	General	daha iyi ateş etmek	outgun v.
214	General	her tarafa ateş etmek	shoot up v.
215	General	ateş açmak	open fire v.
216	General	rastgele ateş edip öldürmek	pot v.
217	General	ateş almamak	misfire v.
218	General	başka birine ateş ederek birini korumak	cover v.
219	General	ateş etmek (top/tüfek vb'yle)	discharge v.
220	General	iki ateş arasında kalmak	live on the razor's edge v.
221	General	ateş püskürmek	fizz v.
222	General	ateş ederek başkasını korumak	cover v.
223	General	birine ateş edip öldürmek	shoot someone down v.
224	General	ateş etmek	let fly v.
225	General	ateş etmek	bear on v.
226	General	ateş püskürmek	harrumph v.
227	General	gizli bir mevziden ateş açmak	snipe at v.
228	General	gizlenerek ateş etmek	snipe v.
229	General	ateş almak	go off v.
230	General	ateş almak	ignite v.
231	General	körelmek (ateş)	die down v.
232	General	ateş püskürmek	be up in arms v.
233	General	ateş etmek	loose off v.
234	General	iki ateş arasında kalmak	be caught between two fires v.
235	General	ateş almamak (silah)	misfire v.
236	General	karıştırmak (ateş)	trim v.
237	General	ateş püskürmek	fulminate against v.
238	General	bir meseleyi halletmek için karşılıklı ateş etmek	shoot it out v.
239	General	ısıtmak (el/ayak vb'ni ateş vb'nin önünde)	toast v.
240	General	ateş etmek	blaze away at v.
241	General	ateş etmek	plug v.
242	General	titreyerek yanmak (ateş)	flicker v.
243	General	uçağa ateş edip düşürmek	shoot down v.
244	General	sönmek (ateş)	die v.
245	General	her tarafa rasgele ateş etmek	shoot up v.
246	General	ateş almak	kindle v.
247	General	ateş yakmak	start a fire in v.
248	General	ateş açmak	commence fire v.
249	General	ateş edip düşürmek	shoot down v.
250	General	sönmek (ateş)	die down v.
251	General	ateş yakmak	fire up v.
252	General	ateş almak	fire v.
253	General	bir el ateş etmek (tüfekle)	take a shot at v.
254	General	ateş etmek	discharge v.
255	General	ateş basmak	go hot all over v.
256	General	ateş etmek	loose v.
257	General	ateş almamak	fail fire v.
258	General	ateş almak (tabanca vb)	fire v.
259	General	bir el ateş etmek	take a shot at v.
260	General	ateş püskürmek	call shame v.
261	General	ateş etmek	bear upon v.
262	General	ateş düşürmek	reduce fever v.
263	General	ateş almamak	fail v.
264	General	ateş etmek	let fly at somebody v.
265	General	kalabalığa ateş etmek	fire into the crowd v.
266	General	yakın mesafeden ateş etmek	shoot a weapon at close range v.
267	General	yakın mesafeden ateş etmek	(shoot a weapon) at close range v.
268	General	ateş düşmek	bring down the fever v.
269	General	ateş düşmek	die of the fever v.
270	General	ateş düşmek	reduce the fever v.
271	General	ateş çıkarmak	glow fire v.
272	General	havaya ateş etmek	fire the gun into the air v.
273	General	ateş ederek öldürmek	shoot to kill v.
274	General	ateş ederek öldürmek	shoot somebody dead v.
275	General	hedefe ateş etmek	shoot at a target v.
276	General	görür görmez ateş etmek	shoot someone on sight v.
277	General	karşı ateş açmak	shoot back v.
278	General	ateş ölçmek	take someone's temperature v.
279	General	ateş basmak	glow v.
280	General	ateş ile oynamak	play with fire v.
281	General	kalabalığa ateş açmak	fire into the crowd v.
282	General	(ateş) sönmek	go out v.
283	General	(ışık/ateş) söndürmek	extinguish v.
284	General	ateş altında tutulmak	come under fire v.
285	General	ateş gücü kullanarak tahrip etmek	attrit v.
286	General	ateş almamak	miss fire v.
287	General	ateş almak	take fire v.
288	General	silah birden ateş almak	a gun to go off v.
289	General	ateş altında tutup bulunduğu yerden kıpırdayamaz hale getirmek	pin v.
290	General	yukarı doğru ateş etmek	fire high v.
291	General	yeniden yakmak (ateş vb)	relight v.
292	General	havaya ateş etmek	fire one’s gun up in the air v.
293	General	düşmana ateş açmak	open fire on the enemy v.
294	General	ateş hattında olmak	be in an immediate danger v.
295	General	ateş istemek	ask for a light v.
296	General	ateş almak	erupt v.
297	General	hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını yitirmek	be killed by a drive by shooting v.
298	General	hareket halindeki bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybetmek	be killed by a drive by shooting v.
299	General	ateş püskürmek	thunder v.
300	General	gelişigüzel ateş etmek	bang v.
301	General	yukarı ateş etmek	upshoot v.
302	General	(ateş) tazelemek	beete v.
303	General	(ateş) harlamak	beete v.
304	General	(ateş) yakmak	make up v.
305	General	ateş etmek	blast v.
306	General	ateş ederek yok etmek	blast v.
307	General	ateş ederek öldürmek	blast (down) v.
308	General	(ateş) yakmak	mend [dialect] v.
309	General	(ateş) hastalığın en ağır dönemini atlatmak	break v.
310	General	(ateş) düşmek	break v.
311	General	yan ateş açmak	broadside v.
312	General	(silahla) ateş etme fırsatı kollamak	hold fire v.
313	General	(silah) ateş almamak	misgive [scotland] v.
314	General	ateş ederek taciz etmek	gall v.
315	General	ateş edip düşürmek	gun down v.
316	General	ateş ile desteklemek	overwatch v.
317	General	ateş ederek korumak	cover with fire v.
318	General	tabancayla ateş etmek	pistol v.
319	General	rastgele ateş etmek	pot v.
320	General	rastgele ateş etmek	potshot v.
321	General	ateş almamak	misfire v.
322	General	ötesine ateş etmek	outshoot v.
323	General	rastgele hedeflere ateş etmek	plink v.
324	General	gelişigüzel ateş etmek	plink v.
325	General	ateş etmek	shete [obsolete] v.
326	General	(ışık, ateş, duman) yaymak	shoot v.
327	General	(ışık, ateş, duman) salmak	shoot v.
328	General	ateş ile yakmak	smolder [us] v.
329	General	ateş ile yakmak	smoulder [uk] v.
330	General	(sıcaklık, ateş) ani ve keskin bir artışa maruz kalmak	spike v.
331	General	ateş çizelgesinde keskin yüksek ve düşük noktalar arasında geçiş yapmak	spike v.
332	General	çakmak taşı ve çelik ile ateş yakmak	strike v.
333	General	ateş püskürmek	blast v.
334	General	ateş etmek	blaze v.
335	General	ateş altında	under fire adj.
336	General	ateş püskürmeye hazır	up in arms adj.
337	General	ateş yapan	feverish adj.
338	General	ateş pahası	very expensive adj.
339	General	alevli (ateş)	quick adj.
340	General	ateş almaz	flame resistant adj.
341	General	ateş içinde yanan	alight adj.
342	General	ateş düşürücü	antifebrile adj.
343	General	ateş rengi	flamecolored adj.
344	General	ateş gibi	hardworking adj.
345	General	ateş gibi	piping hot adj.
346	General	ateş gibi	fiery adj.
347	General	ateş gibi	igneous adj.
348	General	bir siper veya asker saffı boyunca ateş edilmiş	enfiladed adj.
349	General	ateş kırmızısı	dark red adj.
350	General	ateş geciktiren	fire retarding adj.
351	General	ateş alır	flammable adj.
352	General	ateş saçan	red-hot adj.
353	General	ateş ısısıyla oluşmuş	igneous adj.
354	General	ateş soluyan	fire-breathing adj.
355	General	ateş soluyan	firebreathing adj.
356	General	ağzından ateş püskürten	firebreathing adj.
357	General	ağzından ateş püskürtme	firebreathing adj.
358	General	duvarda içinden ateş edilebilecek şekilde boşlukları olan	battlemented adj.
359	General	ateş gibi	red hot adj.
360	General	ateş almaz	uninflammable adj.
361	General	sönmemiş (mum, ateş)	unsnuffed adj.
362	General	aşırı zayıflıkla karakterize edilen (ateş)	marcid adj.
363	General	ateş yükselten	hot adj.
364	General	yapısında ateş bulunan	hot adj.
365	General	ateş ile kürlenen	dark adj.
366	General	ateş çıkaran	igniferous [rare] adj.
367	General	ateş ile elde edilen	ignigenous adj.
368	General	ateş ile yapılan	ignigenous adj.
369	General	ateş ile oluşan	ignigenous adj.
370	General	rastgele ateş eden	potshotting adj.
371	General	ateş benzeri semptomlar gösteren	feverish adj.
372	General	(hanedan armasında alev topu) ateş üzerinde tasvir edilen	fired adj.
373	General	ateş püsküren (yanardağ)	flammivomous adj.
374	General	iki ateş arasında kalmış	flurried adj.
375	General	ateş edilebilir	shootable adj.
376	General	(ateş) yavaş yavaş yanan	soft adj.
377	General	(ateş) yavaş harlanan	soft adj.
378	General	ateş üfleyen	firebreather adj.
379	General	ateş soluyan	firebreather adj.
380	General	ağzından ateş püskürten	firebreather adj.
381	General	ateş falına ait veya ilgili	pyromantic adj.
382	General	ateş pahasına	at a fabulous price adv.
383	General	(ateş etmeye veya fotoğraf çekmeye) hazır durumda	acock adv.
384	General	ağır ateş (silah) altında	in hails of buckshot. under heavy gunfire adv.
385	General	(ateş) cayır cayır	roaringly adv.
386	General	ateş anlamına gelen ön ek	igni- pref.
387	General	ateş anlamı veren ön ek	pyr- pref.
388	General	ateş veya ısı etkisinden kaynaklı anlamı veren ön ek	pyr- pref.
389	General	ateş veya ısı etkisinden kaynaklı anlamı veren ön ek	pyro- pref.
390	General	ateş yükseltici anlamı veren ön ek	pyro- pref.
Phrasals
391	Phrasals	ateş açmak	pick off v.
392	Phrasals	ateş açmak	open up v.
393	Phrasals	ateş ederek dikkatini başka bir yöne çekmek	draw someone's fire away v.
394	Phrasals	ateş ederek dikkatini başka bir yöne çekmek	draw someone's fire away from something v.
395	Phrasals	parlamak (ateş ile)	glow with something v.
396	Phrasals	sürekli ateş etmek	blaze away v.
397	Phrasals	tekrar ateş açmak	fire back v.
398	Phrasals	birine/bir şeye ateş etmek	fire something into someone or something v.
399	Phrasals	ateş etmek	fire off v.
400	Phrasals	ateş etmek	fire off v.
401	Phrasals	arka arkaya ateş etmek	fire off v.
402	Phrasals	silahla ateş etmek	discharge (someone or something) from (something) v.
403	Phrasals	bir silahtan ateş etmek	discharge something from something v.
404	Phrasals	ateş etmek	get off v.
405	Phrasals	silahla ateş etmek	get off v.
406	Phrasals	ateş etmek	blast off v.
407	Phrasals	ateş etmek	blast off v.
408	Phrasals	ateş açmak	kick over v.
409	Phrasals	ateş etmek	shoot off v.
410	Phrasals	ateş etmek	squeeze off v.
411	Phrasals	(birinden/bir şeyden) ateş/alev çıkmak	surge off (of) (someone or something) v.
412	Phrasals	(birinden/bir şeyden) ateş/alev çıkmak	surge out of (someone or something) v.
413	Phrasals	arka arkaya ateş etmek	blaze away v.
414	Phrasals	deli gibi ateş etmek	blaze away v.
415	Phrasals	kafasına göre ateş etmek	blaze away v.
416	Phrasals	hızla ateş etmeye devam etmek	blast away v.
417	Phrasals	(birine/bir şeye) arka arkaya ateş etmek	blaze away at (someone or something) v.
418	Phrasals	(birine/bir şeye) tekrar tekrar ateş etmek	blaze away at (someone or something) v.
419	Phrasals	(ateş) harlamak	build up v.
420	Phrasals	silahla ateş etmek	discharge from v.
421	Phrasals	(birine/bir şeye) ateş etmek	fire upon (someone or something) v.
422	Phrasals	(birine/bir şeye) ateş açmak	fire upon (someone or something) v.
423	Phrasals	(birine/bir şeye) ateş etmek	fire on (someone or something) v.
424	Phrasals	(birine/bir şeye) ateş açmak	fire on (someone or something) v.
425	Phrasals	(birine/bir şeye) tekrar ateş açmak	fire (something) back (at someone or something) v.
426	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı ateş açmak	fire (something) back (at someone or something) v.
427	Phrasals	(birine/bir şeye) hemen karşı ateş açmak	fire back at (someone or something) v.
428	Phrasals	(birine/bir şeye) hemen karşı ateş açmak	fire back to (someone or something) v.
429	Phrasals	-e ateş etmek	fire into v.
430	Phrasals	-e ateş etmek	fire on v.
431	Phrasals	'-e ateş açmak	fire on v.
432	Phrasals	ateş etmek	fire out v.
433	Phrasals	ateş almak	fire out v.
434	Phrasals	silahtan ateş almak	fire out v.
435	Phrasals	(bir şeye) ateş etmek/açmak	fire over (something) v.
436	Phrasals	ışık/ateş saçmak	flare out v.
437	Phrasals	ateş/alev dışarı sıçramak	flick out v.
438	Phrasals	ateş/alev dışarı yayılmak	flick out v.
439	Phrasals	(birine/bir şeye) ateş püskürmek	fulminate against (someone or something) v.
440	Phrasals	ateş yakmak	chunk (up) v.
441	Phrasals	düşmana ateş etmek	fire away v.
442	Phrasals	düşmanı ateş hattına almak	fire away v.
Phrases
443	Phrases	ateş yakmayınız	don't make a fire expr.
444	Phrases	iki ateş arasında	between the hammer and the anvil expr.
Proverb
445	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	there is no smoke without fire
446	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	there's no smoke without fire
447	Proverb	ateş düştüğü yeri yakar	an ember burns where it falls
448	Proverb	ateş iyi bir köle ama kötü bir efendidir	fire is a good servant but a bad master
449	Proverb	ateş olan yerden duman çıkar	where there's fire, there's smoke
450	Proverb	üşütünce karnını pek tut ki ateş uzak olsun	feed a cold and starve a fever
451	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmazmış	where there's smoke there's fire
452	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	where there's smoke there's fire
453	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	nothing comes of nothing
454	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	a straw will show which way the wind blows
455	Proverb	üşütünce karnını pek tut ki ateş uzak olsun	feed a cold, starve a fever
456	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	no smoke without fire (or where there's smoke there's fire)
457	Proverb	ateş olan yerden duman çıkar	no smoke without fire (or where there's smoke there's fire)
458	Proverb	ateş olmayan yerden duman çıkmaz	no smoke, no fire
Colloquial
459	Colloquial	ateş (kibrit)	chas n.
460	Colloquial	ateş (kibrit)	chez n.
461	Colloquial	ateş parçası	cupcake n.
462	Colloquial	ateş püskürme	a hissy n.
463	Colloquial	ımızganmak (ateş)	die down v.
464	Colloquial	ateş püskürmek	blow v.
465	Colloquial	ateş etmek	burn v.
466	Colloquial	ateş etmek	let fly v.
467	Colloquial	ateş etmeye başlamak	let drive v.
468	Colloquial	ateş etmeye başlamak	let fly v.
469	Colloquial	ateş fışkırmak	let fly v.
470	Colloquial	ateş fışkırmak	let drive v.
471	Colloquial	ateş püskürmek	let fly v.
472	Colloquial	ateş püskürmek	let drive v.
473	Colloquial	iki ateş arasında kalmak	be in the line of fire v.
474	Colloquial	rastgele ateş etmek	spray-and-pray v.
475	Colloquial	birçok kez ateş etmek	shot up v.
476	Colloquial	ateş yağdırmak	shot up v.
477	Colloquial	ateş edip vurmak	blast v.
478	Colloquial	çift ateş etmek	double tap v.
479	Colloquial	ateş edip yere düşürmek/indirmek	gun down v.
480	Colloquial	ateş püskürmek	flame v.
481	Colloquial	ateş gibi	piping hot adj.
482	Colloquial	ateş püsküren	incandescent adj.
483	Colloquial	ateş altında	in the firing line expr.
484	Colloquial	ateş hattında	in the firing line expr.
485	Colloquial	hazır nişan al ateş	ready-aim-fire expr.
486	Colloquial	üç veya dört el ateş edildi	three or four gunshots were fired expr.
Idioms
487	Idioms	ateş parçası	a hot number n.
488	Idioms	ateş parçası kız	a stone cold fox n.
489	Idioms	ateş gibi kişi	fire-breather n.
490	Idioms	ateş parçası	classy-chassis n.
491	Idioms	ateş parçası hatun	a stone cold fox n.
492	Idioms	ateş pahası	fancy price n.
493	Idioms	ateş püskürmeye hazır	be up in arms n.
494	Idioms	tam bir ateş topu	fireball n.
495	Idioms	tam bir ateş topu	ball of fire n.
496	Idioms	ateş topu	a ball of fire n.
497	Idioms	ateş almaya gelmiş gibi bir ziyaret	a flying visit n.
498	Idioms	ateş püskürme	a hissy fit n.
499	Idioms	ateş almaya gelme	flying visit n.
500	Idioms	dikkatsizce/sağa sola açılan ateş	pot shot n.