light - Turkish English Dictionary
History

light

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "light" in Turkish English Dictionary : 227 result(s)

English Turkish
Common Usage
light n. aydınlık
light n. nur
light n. ışık
light adj. açık (renk)
light adj. hafif
General
light n. gündüz
light n. ışıltı
light n. ışık veren şey
light n. ziya
light n. deniz feneri
light n. ateş (sigara vb için)
light n. bir resmin aydınlık kısmı
light n. gün ışığı
light n. şavk
light n. ateş
light n. çırağ
light n. ışık
light n. far
light n. güneş ışığı
light n. pencere gözü
light n. ışık penceresi
light n. lamba
light n. aydınlık
light n. aydınlanma
light n. aydın kimse
light n. aydınlatma seviyesi
light n. görme kabiliyeti
light n. parıltı
light n. şafak
light n. gündüz
light n. şule
light n. trafik ışığı
light n. açıklık
light n. görünüş
light n. görüş
light n. gün ışıması
light n. herkesçe anlaşılma
light n. kıvılcım
light n. tutuşturan şey
light n. örnek
light n. model
light n. örnek olan kimse
light n. mum
light n. lamba
light n. içrek ışık
light n. nihai gerçek
light n. ilim
light n. gerçek hristiyanlığı temsil eden öğreti ve inançlar
light n. kamusal bilgi
light n. bir şeyin belirli açısı veya görünümü
light n. kanuni olarak doğal ve engellenmemiş ışık alma hakkı
light n. 20 veya daha fazla yıl boyunca kesintisiz kullanıldığından yasalarla korunan pencere
light n. belirli alanda göze çarpan veya baskın kimse
light v. denk gelmek
light v. parlatmak
light v. ışık saçmak
light v. parıldamak
light v. yakmak
light v. tutuşmak
light v. yanmak
light v. neşelendirmek
light v. ışık tutmak
light v. gerçekleşmek
light v. inmek (attan/arabadan)
light v. ışık vermek
light v. soba yakmak
light v. aydınlanmak
light v. odun yakmak
light v. üzerine düşmek
light v. rastlamak
light v. sigara yakmak
light v. canlandırmak
light v. fayrap etmek
light v. konmak
light v. aydınlatmak
light v. tutuşturmak
light v. ışımak
light v. ışıldamak
light v. ateşlemek
light v. ateşlenmek
light v. alevlenmek
light v. alev almak
light v. çakmak
light v. gelmek
light v. ışık almak
light v. inmek
light v. ışık ile yol göstermek
light v. rastlamak
light v. ışık tutmak
light v. isabet etmek
light v. aşağı inmek (attan)
light v. çullanmak
light v. üşüşmek
light v. yere yığılmak
light v. ilişmek
light v. tünemek
light v. yerleşmek
light v. aniden düşmek
light v. şans eseri olarak bulmak
light v. şans eseri varmak
light v. tesadüf etmek
light v. meydana gelmek
light v. tesadüfen vuku bulmak
light v. yönünü değiştirmek
light v. çekmek
light v. sürüklemek
light v. şiddetle saldırmak
light v. çakmakla yakmak
light v. ışıklandırmak
light adj. kararsız
light adj. umursamaz
light adj. çevik
light adj. iyi mayalanmış
light adj. hafifmeşrep
light adj. yükü hafif
light adj. ehemmiyetsiz
light adj. endişesiz
light adj. gailesiz
light adj. eksik
light adj. fingirdek
light adj. tasasız
light adj. yeğni
light adj. az
light adj. ufak
light adj. açık (renk)
light adj. yüksüz
light adj. önemsiz
light adj. açık
light adj. yumuşak
light adj. hafif
light adj. ince
light adj. ışıklı
light adj. aydınlık
light adj. aydınlanmış
light adj. parlak
light adj. parlayan
light adj. yükü hafif
light adj. sindirimi kolay
light adj. atik
light adj. hızlı
light adj. şen
light adj. hemen değişen
light adj. dayanılması kolay
light adj. eğlenceli
light adj. havai
light adj. kabarık
light adj. narin
light adj. kırılgan
light adj. nurlu
light adj. önüne gelenle düşüp kalkan
light adj. sersemlemiş
light adj. şuh
light adj. uçucu
light adj. ahlaksız
light adj. sütlü/kremalı (kahve)
light adj. (pokerde) borçlu
light adj. soluk (renk)
light adj. kumlu (arazi/toprak)
light adj. alkolü az
light adj. belirsiz
light adj. dayanılır
light adj. tahammül edilebilir
light adj. kararsız
light adj. hafif silahlı veya donanımlı
light adj. ciddiyetsiz
light adj. manasız
light adj. uçarı
light adj. stabil olmayan
light adj. dengesiz
light adj. sebatsız
light adj. değişken
light adj. eğlendirme ve keyif verme amaçlı
light adj. kolayca tozlaşan
light adj. gevşek
light adj. gözenekli
light adj. geçirgen
light adj. başı dönen
light adj. karışık
light adj. yükü az
light adj. yükü olmayan
light adj. az yüklenmiş
light adj. nispeten küçük sermaye yatırımı, basit düzenekler ve tüketim malları üretimi ile nitelenen
light adj. nispeten daha az sayıda noktası olan (domino taşı)
light adj. (yağmur) sağanak olmayan
light adj. az miktarda (kullanım, alışkanlık vb.)
light adj. usulca
light adj. yormayan
light adv. hafif bir şekilde
light adv. az eşya ile
light adv. az bagajla
light adv. kolayca
light adv. hafifçe
light adv. hafiften
Irregular Verb
light v. lit/lighted - lit/lighted
Colloquial
light n. budala
light adj. ahmak
Technical
light n. açık renk
light n. ışıklı ikaz
light n. ışık
light n. lamba
light adj. hafif
light adj. yeğni
Automotive
light n. ışık
light n. pencere
light n. araba farı
light v. tutuşmak
light v. tutuşturmak
light adj. hafif
Marine
light v. ilerletmek
light v. (yelken vb) yürütmek
light adj. yüksüz
Gastronomy
light v. kibrit yakmak
Chemistry
light adj. normal kütlesinden hafif (atom, izotop)
Breeding
light adj. kilo kaybeden (kümes hayvanı)
Linguistics
light adj. hafif vurgulu
light adj. vurgusuz (hece)
light adj. zayıf (hece)
light adj. üç dereceli vurgu sisteminde ikinci en güçlü vurguya ilişkin
light adj. dilin arka kısmını yükseltmeden telaffuz edilen (sesli harf)
light adj. net (l sesi)
light adj. yumuşak ve hafif (ses)
Meteorology
light adj. hafif
Wagering
light adj. (pokerde) ortaya konan parada borçlu olan
Painting
light v. ışık vermek
light v. ışıklamak
Archaic
light v. yükünü almak
light v. yükü azalmak

Meanings of "light" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
test light n. kontrol kalemi
General
cold light n. ısısız ışık
tail light n. arka lambası
light soil n. hafif toprak
light beam angle n. ışık açısı
light meter n. ışık ölçer
light purse n. cimri
light teal n. açık deniz mavisi
light metro n. hafif metro
light drizzle (of rain) n. ahmak ıslatan
navigation light n. seyir feneri
pilot light n. ateşleme brülörü
light music n. hafif müzik
track light n. raya monte edilen lamba
green light n. yeşil ışık (trafik lambasında)
light distribution n. ışık dağılımı
floating light n. fener dubası
light stability n. ışık kararlılığı
light beer n. hafif bira
light meter n. ışıkölçer
revolving light n. döner fener
light brown colour n. devetüyü
warning light n. uyarı lambası
neon light n. neon ışığı
light flux n. ışık akısı
light trap n. ışık kapanı
ultraviolet light n. morötesi ışık
neon light n. neon lambası
fluorescent light n. floresan
first light n. şafak
mechanical equivalent of light n. ışığın mekanik eşdeğeri
light machine gun n. hafif makineli tüfek
traffic light n. trafik lambası
light gathering power n. ışık toplama gücü
light duty truck n. hafif hizmet kamyonu
parking light n. park ışığı
runway light n. pist ışığı
light duty trucks n. kamyonet
floating light n. fener gemisi
light damage n. hafif hasar
deck light n. ispiralya
light pollution n. ışık kirliliği
light engineering n. aydınlatma mühendisliği
light sleeper n. sak
light duty n. hafif iş
light indicator n. ışıklı gösterge
accessory light n. aksesuar lambası
fluorescent light n. floresan lamba
light modulator n. ışık modülatörü
light current n. ışık akımı
light industry n. hafif sanayi
light cones n. hafif koniler
heavenly light n. nur
light meter n. pozometre
half light n. yarı ışık
light shaft n. aydınlık
light brown n. devetüyü
light resistance n. ışık rezistansı
light spectrum n. ışık spektrumu
light velocity n. ışık hızı
natural light n. doğal ışık
light pink n. tozpembe
light leather n. hafif deri
light modulation n. ışık modülasyonu
light waterline n. boş su kesimi
electric light n. elektrik lambası
light indicator n. ışık göstergesi
light industry n. hafif endüstri
light rug n. cicim
light absorption n. ışığı emme
light buoy n. fener şamandırası
light sleeper n. uykusu hafif
light breeze n. hafif rüzgar
light in architecture n. mimaride ışık
light pink n. yavruağzı
light case n. ince doku
light air n. hafif hava
light positive n. ışıklı pozitif
light breeze n. hafif meltem
white light n. ak ışık
bengal light n. işaret ışığı
play of light n. ışık oyunu
first light n. ilk ışık
artificial light film n. suni ışık filmi
light house n. deniz feneri binası
red light district n. fahişeler mahallesi
studio light n. stüdyo ışığı
light box n. ışık kabini
divine light n. nur
visible light n. görünebilir ışık
light touch n. hafif dokunma
light bulb n. ampul
light efficiency n. ışık verimi
light absorption n. ışık soğurulması
incoherent light n. inkoherent ışık
night light n. idare lambası
light cruiser n. hafif kruvazör
light refraction n. ışığın kırılması
light sleeper n. uykusu hafif kimse
wave theory of light n. ışığın dalga kuramı
light in the head n. ahmak
electric light n. elektrik ışığı
light comedy n. hafif komedi
light grey n. açık gri
a kind of light fritter n. mafiş
red light district n. kent veya kasabalarda genelevler veya seks endüstrisinin diğer kollarının bulunduğu kesim
imaginary light n. hayali ışık
yellow light n. sarı ışık
timed light switch n. otomat
light curve n. ışık eğrisi
fluorescent light n. floresan ışık
wax light n. mum ışığı
very light sleep n. tavşan uykusu
light alloy n. hafif alaşım
bright light n. parlak ışık
night light n. gece lambası
running light n. seyir feneri
pilot light n. pilot alevi (şofben, fırın vb'nde)
ray of light n. ışık ışını
red light n. trafik lambasında kırmızı ışık
light year n. ışık yılı
leading light n. rehber feneri
signal light n. uyarı ışığı
light metal n. hafif metal
green light n. yeşil ışık
light literature n. kolay okunan hafif kitaplar
warning light n. uyarı ışığı
light mindedness n. kararsızlık
light opera n. operet
light cream n. gündüz kremi
night light n. gece kandili
green light n. izin
light purple fig n. kavakinciri
cast light n. aydınlatma
pilot light n. işaret lambası
light overcoat n. pardösü
light ray n. ışık ışını
light sources n. ışık kaynakları
light wave n. ışık dalgası
candle light n. mum ışığı
light meter n. fotometre
light house n. fener kulesi
ultraviolet light n. ultraviyole ışınları
light oil n. hafif yağ
anchor light n. demir feneri
anchor light n. liman feneri
tail light n. arka ışık
light vessel n. fener dubası
light plane n. hafif uçak
light jacket n. kanadiyen
light metal alloys n. hafif metal alaşımlar
light metals n. hafif metaller
light fuel oils n. hafif yakıtlar
ambient light n. ortam ışığı
street light n. sokak aydınlatması
stray light n. yayınmış ışık
ambient light n. çevre ışığı
light reflection n. ışık yansıması
fixed light n. sabit ışık
hazard light n. uyarı ışığı
hazard light n. tehlike ışığı
harsh light n. şiddetli ışık
blinding light n. kör edici ışık
tube light n. kurtçuklar
artificial light film n. yapay ışık filmi
artificial light n. suni ışık
artificial light n. yapay ışık
ambulance light n. ambulans ışığı
light drinks n. hafif içecekler
reflected light n. yansıyan ışık
red light n. kırmızı ışık
reflected light n. yansımış ışık
minaret light n. minare ışığı
light bulb n. elektrik lambası
emergency light n. tehlike durum aydınlatması
garden light n. bahçe aydınlatması
garden light n. bahçe ışığı
electric-light bulb n. elektrik lambası
light-well n. aydınlık
red-light district n. genelevlerin bulunduğu semt
tail-light n. arka lambası
night-light n. gece açık bırakılan loş ışık
intense light n. kuvvetli ışık
natural light n. günışığı
light headedness n. sersemlik
light colour n. açık renk
reading light n. gece lambası
studio light n. ışıldak
light displacement n. boş deplasman
light weight n. boş ağırlık
radiant light n. parlak ışık
brilliant light n. parlak ışık
shiny light n. parlak ışık
electrical light n. elektrik ışığı
north light n. doğal ışık
dimmed light n. kısık ışık
reduced light n. kısık ışık
faint light n. kısık ışık
light water nuclear reactor n. hafif sulu nükleer reaktör
light foot n. yaya yürüyüş
light source n. ışık kaynağı
light skin n. açık ten
light commercial vehicle n. hafif ticari taşıt
light commercial vehicle n. hafif ticari araç
light wind n. hafif rüzgar
light pink n. açık pembe
light coffee n. açık kahve
hanging light n. asılı lamba
hanging light n. sarkan lamba
hanging light n. sarkıt lamba
hanging light n. askı tipi aydınlatma
hanging light n. askı lamba
hanging light n. askı aydınlatma
traffic light pole n. trafik lambası direği
light tower n. ışık kulesi
light curtain n. ışık perdesi
recessed light n. gömme ışık
can light n. gömme ışık
pot light n. gömme ışık
light in weight but heavy in value n. yükte hafif pahada ağır
light forest n. ışık ormanı
light paste n. hafif macun
camera light n. kamera ışığı
beige light n. açık bej
light beige n. açık bej
stack light n. çoklu renkte ışık üreten sinyal lambası
light sentence n. hafif ceza
courtesy light n. iç lamba
courtesy light n. araba kapısı açılınca yanan lamba
light-heartedness n. tasasızlık
light-headedness n. bayılma hissi
light-heartedness n. gamsızlık
light-heartedness n. kaygısızlık
light-headedness n. dengeyi kaybetme
light task n. basit görev
light task n. basit iş
light task n. kolay iş
light task n. kolay görev
tea-light n. metal kap içinde küçük dekoratif mum
tea light n. metal kap içinde küçük dekoratif mum
background light n. arka plan ışığı
the yellow light of the street lamp n. sokak lambasının sarı ışığı
entering light n. giren ışık
emerging light n. ortaya çıkan ışık
light panel n. ışıklı pano
light board n. ışıklı pano
light barrier n. ışıklı bariyer
light barrier n. ışık bariyer
poor light n. zayıf ışık
light duties n. hafif işler/görevler
dawn light n. şafak ışığı
snow light n. kar ışığı
reverse light n. ters ışık
light workout n. hafif egzersiz
light glare n. göz kamaştırıcı ışık
light glare n. parıltı
keyboard light n. klavye ışığı
the reflection of light n. ışığın yansıması
recessed light n. spot lamba
light shave n. hafif tıraş
red light n. tehlike uyarı ışığı
red light n. don ateş oyununa benzer bir tür oyun
the light of the countenance n. iyilik
the light of the countenance n. nezaket
the light of the countenance n. gülümseme
emergency light n. acil durum ışığı
light-colored hair n. açık renkli saç
light switch n. ışık düğmesi
light-o'-love n. metres
light-o'-love n. fahişe
light-o'-love n. hafif kadın
light-o'-love n. şıllık
light company n. enerji şirketi
light eater n. az yiyen
light eater n. hafif yiyen
light horse n. hafif süvari
light lorry n. kamyonet
light purse n. yoksulluk
light purse n. yokluk
speed of light n. ışık hızı
bengal light n. bengal ateşi
bengola light n. bengal ateşi
light-mindedness n. düşüncesizlik
light-mindedness n. uçarılık
light-mindedness n. kararsızlık
flare-up light n. el maytabı
light barrier n. ışık bariyeri
light hand n. kibarlık
light hand n. yumuşaklık
light hand n. ılımlılık
light hand n. ölçülülük
light keeper n. deniz fenerinin veya fener gemisinin sorumluluğunu üstlenen kimse
light sculpture n. temel ifade aracı olarak ampul, güneş ve lazer ışınından yararlanan bir heykel formu
green light district n. hayat kadınlığına izin verilen bölge
guiding light n. ilham veren ünlü
light headedness n. pervasızlık
light headedness n. kayıtsızlık
light headedness n. düşüncesizlik
dry light n. engellenmemiş saf ışık
dry light n. net ve objektif görüş
light food n. hafif yemek
first light n. gün doğumu
primary color for light n. ana ışık rengi
room light n. oda aydınlatması
guidance light n. yönlendirme ışığı
guidance light n. rehber ışığı
spill light n. tiyatro veya fotoğraf ışığının odak noktasının dışında kalan ve istenmeyen yeri aydınlatan ışık
come to light v. keşfedilmek
light the way v. ışık tutmak
come to light v. su yüzüne çıkmak
light up v. sevindirmek
light the way for v. ışık tutmak
see the light of day v. doğmak
come to light v. gün ışığına çıkmak
light up v. ışımak
light out v. sıvışmak
light the fuse of v. fitillemek
light up v. aydınlanmak
light up v. yakmak (sigara/puro/pipo)
throw light on v. bir konuyu aydınlatmak
throw light on v. aydınlatmak
see the light of day v. dünyaya gelmek
see the light of day v. meydana gelmek
block the light v. karanlık etmek
come to light v. gün yüzüne çıkmak
bring to light v. meydana çıkarmak
bring to light v. aydınlatmak
shed light on v. ışık tutmak
walk with light v. pıtır pıtır yürümek
light upon v. rastlamak
light up v. neşelendirmek
throw light on (a matter) v. açıklığa kavuşturmak
bring to light v. gün yüzüne çıkarmak
get light v. hafifleşmek
be light and sunny v. güneş görmek
set light to v. ışık tutmak
make light of v. önem vermemek
see the light v. anlamak
shed light v. ışık tutmak
light into v. saldırmak
shed light on v. aydınlatmak
shed light on v. konuyu aydınlatmak
light up v. parlamak
come to light v. açığa çıkmak
travel light v. az eşyayla seyahat etmek
light up v. aydınlatmak
see the light of day v. gerçekleşmek
shed light on (a matter) v. açıklığa kavuşturmak
light up v. yakmak
make light of v. hafifsemek
light into v. azarlamak
turn off the light v. ışığı söndürmek
turn on the light v. ışığı yakmak
light up v. yanmak
set light to v. aydınlatmak
bring to light v. gün ışığına çıkarmak
make light of v. küçümsemek
make light of v. hafife almak
light up v. ışık saçmak
come to light v. meydana çıkmak
make light of v. önemsememek
bring to light v. ortaya çıkarmak
give green light v. yeşil ışık yakmak
give green light v. izin vermek
go light v. boş gitmek
go light v. yüksüz gitmek
bring to light v. ortaya çıkmasını sağlamak
give somebody the green light v. izin vermek
receive light v. ışık almak (oda vb)
bring light v. meydana çıkarmak
light in somebody v. topa tutmak
light up v. sigara yakmak
light up v. ışıklandırmak
bring light v. ortaya çıkarmak
escape with light scrapes v. hafif sıyrıklarla atlatmak
escape with light scrapes v. hafif sıyrıklarla kurtulmak
turn the light on v. ışık yakmak
put on the light v. ışığı açmak
(one's eye) to light up v. gözleri parlamak
switch on the light v. ışığı açmak
light a lamp v. lamba yakmak
(the light) be on v. ışık yanmak
be brought to light v. ortaya çıkarılmak
light the match v. kibrit yakmak
give green light to v. yeşil ışık yakmak
cast light v. ışık yaymak
emit light v. ışık yaymak
give (out) light v. ışık yaymak
come to light v. ortaya çıkmak
hide one's light under a bushel v. kendini belli etmemek
hide one's light under a bushel v. yeteneğini gizlemek
hide one's light under a bushel v. kendini göstermemek
hide one's light under a bushel v. tevazu sahibi olmak
hide one's light under a bushel v. rengini belli etmemek
hide one's light under a bushel v. karda yürüyüp izini belli etmemek
light the match v. kibriti çakmak
throw light on v. -i açıklamak
shed light on v. -i açıklamak
filter light v. ışık sızdırmak
(light) filter v. ışık sızmak
light up v. çakmak çakmak
see the light v. hidayete ermek
run a red light v. kırmızı ışıkta geçmek
bring light v. ışık tutmak
shed light v. su yüzüne çıkarmak
light a torch v. meşale yakmak
light the road v. yolu aydınlatmak
light a fire under people v. insanları ateşlemek
flick on the light v. ışığı açmak
light a candle v. mum yakmak
take light v. ışık almak
get light v. ışık almak
receive light v. ışık almak
get great light v. harika ışık/güneş almak
be millions of light years away from earth v. dünyadan milyonlarca ışık yılı uzakta olmak
light the fire with the match v. ateşi kibritle yakmak
light the fuse v. fitili ateşlemek
commit a red light violation v. kırmızı ışık ihlalinde bulunmak
keep the light on v. ışığı açık tutmak
light the way v. yolu aydınlatmak
ask for a light v. ateş istemek
see the light of day v. (anlaşılmak anlamında) gün yüzü görmek
shine light on v. ışık tutmak
look at something in a positive light v. bir şeye iyi/olumlu açıdan bakmak
light a fire v. ateş yakmak
turn on the light v. ışığı açmak
turn the light on v. ışığı açmak
light a cigarette v. bir sigara yakmak
jump a red light v. kırmızı ışıkta geçmek
be a light sleeper v. uykusu hafif olmak
light up the darkness v. karanlığı aydınlatmak
throw a light/shadow v. ışık/gölge vurmak
light a fire v. çırayı tutuşturmak
set light by v. küçümsemek
set light by v. az değer biçmek
set light by v. hafife almak
set light by v. hakaret etmek
set light by v. saygısızlık etmek
set light by v. önemsememek
set light by v. hor görmek
set light by v. tenezzül etmemek
light [dialect] [uk] v. şanslı olmak
light [dialect] [uk] v. başına şanssızlık gelmek
light [dialect] [uk] v. başarmak
light [dialect] [uk] v. başından geçmek
light [dialect] [uk] v. doğurtmak
green-light v. yeşil ışık yakmak
green-light v. ilerleme izni vermek
eat light v. hafif yemek
light green adj. fıstıki
light in the head adj. sersemlemiş
as light as a feather adj. tüy gibi
very light adj. çok hafif
light headed adj. başı dönen
sensitive to light adj. ışılduyarlı
light in the head adj. kafasız
light skinned adj. açık tenli
light sensitive adj. ışığa duyarlı
without light adj. ışıksız
light footed adj. çevik
light enough adj. yeterince hafif
light-hearted adj. kaygısız
light minded adj. kararsız
as clear as light adj. apaçık
light colored adj. hafif renkli
light brown adj. ala (göz)
as light as adj. kadar hafif
light absorbing adj. ışık soğurucu
as clear as light adj. belli
light-hearted adj. gamsız
as clear as light adj. kolay anlaşılır
light fast adj. ışığa dayanıklı
as light as a feather adj. tüy gibi hafif
fast to light adj. solmaz
light-headed adj. çakırkeyf
half-light adj. loş
light-fingered adj. hırsızlığı benimsemiş
light-sensitive adj. ışığa karşı duyarlı
light-footed adj. çabuk
light-proof adj. ışık geçirmez
light-handed adj. becerikli
light-footed adj. ayağına çabuk
light-hearted adj. endişesiz
light-brown adj. ala (göz)
light-headed adj. sayıklayan
light-hearted adj. gamsız
light-headed adj. kafası dumanlı
light-well adj. ferah
light-footed adj. zarif
light-footed adj. çevik
light-colored adj. açık renkli
light-hearted adj. tasasız
light-headed adj. sersemlemiş
light-footed adj. hızlı
light-handed adj. eli hafif
light-fingered adj. eli uzun
light-hearted adj. neşeli
light-hearted adj. kaygısız
light giving adj. ışık saçan
light-headed adj. hoppa