|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
yolcuların veya malların taşınmasına yönelik tasarlanmış her türlü araç |
vehicle n.
|
|
2 |
General |
su taşımak üzere tasarlanmış köprü |
aqueduct n.
|
|
3 |
General |
her türden kara taşıtının hızlı yolculuğu için tasarlanmış kara yolu |
motorway n.
|
|
4 |
General |
rüzgardan vs korunup özellikle güneş ışınlarını yakalamak üzere tasarlanmış yer |
suntrap n.
|
|
5 |
General |
yük taşımak üzere tasarlanmış taşıt |
van n.
|
|
|
6 |
General |
etek gibi tasarlanmış elbise |
shirtdress n.
|
|
7 |
General |
güneş ışınlarını maksimum oranda alacak şekilde tasarlanmış oda |
sunroom n.
|
|
8 |
General |
yeni yürümeyi öğrenen çocukların düşmesini engellemek için tasarlanmış düzenek |
gocart n.
|
|
9 |
General |
tasarlanmış güç |
design effort n.
|
|
10 |
General |
öğrencileri iş piyasasına girmeye hazırlamak için tasarlanmış eğitim programı |
school-to-work transition n.
|
|
11 |
General |
işitme engelli insanların telefon görüşmelerini kolaylaştırmak amacıyla tasarlanmış cihaz |
text telephone n.
|
|
12 |
General |
bebeklerin tenine zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış ıslak mendil |
baby wipe n.
|
|
13 |
General |
başka bir yere hareket etmeyi beklerken insanlar kısa süreyle otursun veya dinlensinler diye tasarlanmış yer |
lounge n.
|
|
14 |
General |
uluslararası yapay dil derneği tarafından tasarlanmış bir dil |
interlingua n.
|
|
15 |
General |
kişinin özel beğenisine göre tasarlanmış |
haute couture n.
|
|
16 |
General |
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük |
gameplay n.
|
|
17 |
General |
(kadınlar için tasarlanmış) üzerine oturulan frekansı ayarlanabilir titreşimli mastürbasyon cihazı |
sybian saddle n.
|
|
18 |
General |
(kadınlar için tasarlanmış) üzerine oturulan frekansı ayarlanabilir titreşimli mastürbasyon cihazı |
sybian n.
|
|
19 |
General |
kişinin kullandığı veya giydiği, yeni veya farklı olarak kabul edilen ve başkalarının o kişiyi fark etmesi için tasarlanmış her türlü şey |
fashion statement n.
|
|
20 |
General |
seyahat edenler için tasarlanmış, üstten saplı kutu biçiminde portatif saat |
carriage clock n.
|
|
21 |
General |
çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış şey |
catch-all n.
|
|
22 |
General |
engebeli arazi için tasarlanmış paletli iş makinesi markası |
caterpillar™ n.
|
|
23 |
General |
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç |
tandem n.
|
|
24 |
General |
koltuk altında zarar görmeden taşınmak için tasarlanmış üç ya da dört köşeli katlanabilir şapka |
chapeau bras n.
|
|
25 |
General |
kullan-at olarak tasarlanmış şey |
throwaway n.
|
|
|
26 |
General |
çocuklar için tasarlanmış eğlencelerden hoşlanan yetişkin |
kidult n.
|
|
27 |
General |
rahat ve gündelik kullanım için tasarlanmış şey |
knockabout n.
|
|
28 |
General |
kovboyların kullandığı eyerlerin, hayvanı durdurmak için kullanılan ipi tutması için tasarlanmış olan çıkıntılı kısmı |
saddle horn n.
|
|
29 |
General |
genellikle omuz askılı, kişisel eşyaları taşımak için tasarlanmış küçük erkek çantası |
man-bag n.
|
|
30 |
General |
belgeleri katlamadan koymak için tasarlanmış, genellikle kahverengi olan büyük bir zarf |
manila envelope n.
|
|
31 |
General |
düşmana vurmak veya düşmanı kapana kıstırmak için tasarlanmış, uçlarında ağırlıklar bulunan bir zincirden meydana gelen japon silahı |
manrikigusari n.
|
|
32 |
General |
serinin sayfaları arasındaki ilişkiyi, kapsamlarını, ulaşılabilirliklerini ve seriye dair ek bilgileri aktarmak için tasarlanmış çizgesel lejant |
map index n.
|
|
33 |
General |
josiah wedgwood tarafından tasarlanmış parlak cilalı krem rengi seramiklere verilen ad |
queensware n.
|
|
34 |
General |
izleyicilerde devamlı tepki uyandırmak üzere tasarlanmış olaylar veya olaylar zinciri |
happening n.
|
|
35 |
General |
insan vücudunun sıcaklığını ölçmek için tasarlanmış bir cıvalı termometre |
mercury-in-glass clinical thermometer n.
|
|
36 |
General |
yanıltmak veya göz boyamak için tasarlanmış hikaye |
fairy tale n.
|
|
37 |
General |
içindekileri sabit bir nemde tutmak için tasarlanmış kutu |
humidor n.
|
|
38 |
General |
mücevher için tasarlanmış düzenek |
monture n.
|
|
39 |
General |
kötü tasarlanmış plan |
mooncalf n.
|
|
40 |
General |
kötü tasarlanmış fikir |
mooncalf n.
|
|
41 |
General |
yayaların kısa mesafeleri kat etmesi için tasarlanmış uzun ve geniş yürüyen bant |
moving sidewalk n.
|
|
42 |
General |
mistik hale getirmek için tasarlanmış şey |
mystification n.
|
|
43 |
General |
kaptanın özel kullanımı için tasarlanmış tekne |
gig n.
|
|
44 |
General |
hız yapmak için tasarlanmış tekne |
gig n.
|
|
45 |
General |
kart oyununda anlaşmazlığı çözmek için tasarlanmış bir mekanizma |
holdout n.
|
|
46 |
General |
şömine veya dolap üstünde kullanılmak üzere tasarlanmış seramik nesne seti |
decoration n.
|
|
47 |
General |
birden fazla ailenin yaşaması için tasarlanmış bina |
multifamily n.
|
|
48 |
General |
karmaşık tasarlanmış şey |
device n.
|
|
49 |
General |
(müzik, şiir) eğlendirmek veya ikna etmek yerine etkilemek üzere tasarlanmış ifade |
incantation n.
|
|
50 |
General |
tuzağa düşürmek için tasarlanmış olma |
insidiousness n.
|
|
51 |
General |
grotesk siyahi erkek şeklinde tasarlanmış oyuncak bebek |
golliwog n.
|
|
52 |
General |
grotesk siyahi erkek şeklinde tasarlanmış oyuncak bebek |
golliwogg n.
|
|
53 |
General |
karda yürümek için tasarlanmış su geçirmez bot |
snowboot n.
|
|
54 |
General |
karda yürümek için tasarlanmış su geçirmez bot |
snow-boot n.
|
|
55 |
General |
tasarlanmış yöntem |
standard n.
|
|
56 |
General |
içine alabilecek şekilde tasarlanmış olmak |
hold v.
|
|
57 |
General |
içinde taşıyabilecek şekilde tasarlanmış olmak |
hold v.
|
|
58 |
General |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
foolproof adj.
|
|
59 |
General |
önceden tasarlanmış |
premeditated adj.
|
|
60 |
General |
önceden tasarlanmış |
with malice afore adj.
|
|
61 |
General |
önceden tasarlanmış |
deliberate adj.
|
|
62 |
General |
okyanus için tasarlanmış |
oceangoing adj.
|
|
63 |
General |
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlanmış |
ruggedized adj.
|
|
64 |
General |
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış |
ruggedized adj.
|
|
65 |
General |
yanlış tasarlanmış |
ill-judged adj.
|
|
|
66 |
General |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
fool-proof adj.
|
|
67 |
General |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
poka-yoke adj.
|
|
68 |
General |
çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlanmış |
childproof adj.
|
|
69 |
General |
iyi tasarlanmış |
well-designed adj.
|
|
70 |
General |
abartılı tasarlanmış |
overdesigned adj.
|
|
71 |
General |
eksik tasarlanmış |
underdesigned adj.
|
|
72 |
General |
fazla tasarlanmış |
overdesigned adj.
|
|
73 |
General |
yetersiz tasarlanmış |
underdesigned adj.
|
|
74 |
General |
gıda maddeleriyle temas etmek için tasarlanmış |
designed to be in contact with food adj.
|
|
75 |
General |
özel olarak tasarlanmış |
specially designed adj.
|
|
76 |
General |
özel tasarlanmış |
specially designed adj.
|
|
77 |
General |
iyi planlanmış/düzenlenmiş/tasarlanmış |
well-conceived adj.
|
|
78 |
General |
daha sert kullanımlara dayanacak şekilde tasarlanmış |
ruggedised adj.
|
|
79 |
General |
sert şartlara dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış |
ruggedised adj.
|
|
80 |
General |
kötü tasarlanmış |
badly-designed adj.
|
|
81 |
General |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
idiot proof adj.
|
|
82 |
General |
önceden tasarlanmış |
calculated adj.
|
|
83 |
General |
çeşitli durumları ve olasılıkları kapsayacak şekilde tasarlanmış |
catch-all adj.
|
|
84 |
General |
birbiri ardına oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış |
tandem adj.
|
|
85 |
General |
belirli bir temaya göre tasarlanmış |
theme adj.
|
|
86 |
General |
gerçekçi görünecek şekilde tasarlanmış |
three-dimensional adj.
|
|
87 |
General |
üzerine gevşek/sarkık bir biçimde oturacak şekilde tasarlanmış |
throwover adj.
|
|
88 |
General |
başka şeyin üzerine asılmak veya takılmak üzere tasarlanmış |
tie-on adj.
|
|
89 |
General |
oyuncak olarak tasarlanmış |
toy adj.
|
|
90 |
General |
iki elle kullanım için tasarlanmış |
two-hand adj.
|
|
91 |
General |
hırsızlığı önlemek üzere tasarlanmış |
antitheft adj.
|
|
92 |
General |
aşırı soğuk koşullar için tasarlanmış |
arctic adj.
|
|
93 |
General |
ev için tasarlanmış |
at-home adj.
|
|
94 |
General |
balayı için tasarlanmış (kıyafet) |
going–away adj.
|
|
95 |
General |
çocukların zarar görmeyeceği şekilde tasarlanmış |
child-proof adj.
|
|
96 |
General |
özellikle tasarlanmış veya uyarlanmış |
made adj.
|
|
97 |
General |
belirli bir kısmın veya parçanın görülebileceği şekilde tasarlanmış |
visible adj.
|
|
98 |
General |
hamilelikte giyilmesi için tasarlanmış |
maternity adj.
|
|
99 |
General |
köpüklü su için tasarlanmış |
white-water adj.
|
|
100 |
General |
geri tepmeyi engelleyecek şekilde tasarlanmış (kırbaç) |
whipless adj.
|
|
101 |
General |
vücudun etrafına sarılıp bağlanmak üzere tasarlanmış (kıyafet) |
wraparound adj.
|
|
102 |
General |
iş için tasarlanmış |
work adj.
|
|
103 |
General |
çalışırken giymek için tasarlanmış |
work adj.
|
|
104 |
General |
iyi havada kullanım için tasarlanmış |
fairweather adj.
|
|
105 |
General |
motorlu araçlar veya sürücüleri için tasarlanmış |
motor adj.
|
|
106 |
General |
doğumda kullanılmak üzere tasarlanmış |
lying-in adj.
|
|
107 |
General |
sağ ve sol eller için tasarlanmış |
right-and-left adj.
|
|
108 |
General |
sağ ve sol ayaklar için tasarlanmış |
right-and-left adj.
|
|
109 |
General |
durumun gerekliliklerine göre kullanılmak üzere tasarlanmış |
occasional adj.
|
|
110 |
General |
imha etme amaçlı tasarlanmış |
destruct adj.
|
|
111 |
General |
zor işler için tasarlanmış |
heavy adj.
|
|
112 |
General |
birden fazla ailenin yaşaması için tasarlanmış |
multifamily adj.
|
|
113 |
General |
yatırılan paranın etkin kullanılması için tasarlanmış |
oeconomical adj.
|
|
114 |
General |
verilen çabanın etkin kullanımı için tasarlanmış |
oeconomical adj.
|
|
115 |
General |
tek elle kullanım için tasarlanmış |
one-hand adj.
|
|
116 |
General |
tek elle kullanım için tasarlanmış |
one-handed adj.
|
|
117 |
General |
tek kişi için tasarlanmış |
one-man adj.
|
|
118 |
General |
tek kişi için tasarlanmış |
one-person adj.
|
|
119 |
General |
kullanılmadığı zaman yoldan veya görüş alanından çıkarılmak üzere tasarlanmış |
rollaway adj.
|
|
120 |
General |
şirkete saygınlık ve prestij yaratmak için tasarlanmış |
institutional adj.
|
|
121 |
General |
savaşta kullanılmak üzere tasarlanmış |
combat adj.
|
|
122 |
General |
amatör işler için tasarlanmış |
do-it-yourself adj.
|
|
123 |
General |
içmek için tasarlanmış |
drinking adj.
|
|
124 |
General |
insanların motorlu araç sürerken izleyebileceği şekilde tasarlanmış |
drive-through adj.
|
|
125 |
General |
insanların motorlu araç sürerken izleyebileceği şekilde tasarlanmış |
drive-thru adj.
|
|
126 |
General |
akıllı bir şekilde tasarlanmış |
cleanly [obsolete] adj.
|
|
127 |
General |
güzel tasarlanmış |
fashioned adj.
|
|
128 |
General |
park, müze gibi yerlerde eğitsel rehberlik sunmak üzere tasarlanmış |
interpretive adj.
|
|
129 |
General |
esasen ufak bir gruba tanıtılmak üzere tasarlanmış |
intimate adj.
|
|
130 |
General |
yarı resmi giyim için tasarlanmış (kadın kıyafeti) |
cocktail adj.
|
|
131 |
General |
pratik kullanım için tasarlanmış |
convenience adj.
|
|
132 |
General |
uçak yolculuğu için tasarlanmış |
flyaway adj.
|
|
133 |
General |
acil durumlarda eyleme geçmek için tasarlanmış |
flying adj.
|
|
134 |
General |
katlanacak şekilde tasarlanmış (kağıt veya mukavva) |
folding adj.
|
|
135 |
General |
katlanıp açılmak üzere tasarlanmış |
foldout adj.
|
|
136 |
General |
önceden tasarlanmış |
foremeant adj.
|
|
137 |
General |
serilmek için tasarlanmış |
foldout adj.
|
|
138 |
General |
açılmak için tasarlanmış (katlı şey) |
foldout adj.
|
|
139 |
General |
önceden tasarlanmış |
premeditate [obsolete] adj.
|
|
140 |
General |
önceden tasarlanmış |
prepensive adj.
|
|
141 |
General |
akademisyenler veya bilim insanları için tasarlanmış |
scholastic adj.
|
|
142 |
General |
fransa'da tasarlanmış |
french adj.
|
|
143 |
General |
ergenlik öncesi çocuklar için tasarlanmış |
preteen adj.
|
|
144 |
General |
uykuda kullanım için tasarlanmış |
slumber adj.
|
|
145 |
General |
koruma amaçlı tasarlanmış |
protective adj.
|
|
146 |
General |
dairesel bir noktadan yayılan çizgiler halinde tasarlanmış |
sunburst adj.
|
|
147 |
General |
dairesel bir noktadan yayılan çizgiler halinde tasarlanmış |
sunray adj.
|
|
148 |
General |
güneş ışınlarının yayılışından esinlenerek tasarlanmış |
sunray adj.
|
|
149 |
General |
kötü tasarlanmış |
ill-conceived adj.
|
|
150 |
General |
tasarlanmış olarak |
intendedly adv.
|
|
151 |
General |
önceden tasarlanmış olarak |
calculatedly adv.
|
|
152 |
General |
için tasarlanmış anlamı veren son ek |
-oriented suf.
|
|
Colloquial |
|
153 |
Colloquial |
yarış için tasarlanmış hızlı araba |
draggin' wagon n.
|
|
154 |
Colloquial |
yarış için tasarlanmış hızlı araba |
draggin'-wagon n.
|
|
155 |
Colloquial |
sadece kâr elde etmek amacıyla tasarlanmış ürün |
cash grab n.
|
|
156 |
Colloquial |
kötü tasarlanmış kent/yer |
urban hell n.
|
|
157 |
Colloquial |
kendine göre düzenlenmiş/tasarlanmış bir düzeni olmak |
have something going v.
|
|
158 |
Colloquial |
(kötü anlamda) turistler için tasarlanmış |
touristy adj.
|
|
159 |
Colloquial |
kullanışsız ve kötü tasarlanmış |
kludgy adj.
|
|
160 |
Colloquial |
duvara asılacak şekilde tasarlanmış |
pin-up adj.
|
|
161 |
Colloquial |
olarak tasarlanmış |
meant to be expr.
|
|
Idioms |
|
162 |
Idioms |
bilgisayarın güvenlik sistemini kırmak üzere tasarlanmış, verileri bozan veya silen virüs |
a trojan horse n.
|
|
163 |
Idioms |
(birine/bir şeye) göre tasarlanmış |
geared to (someone or something) adj.
|
|
164 |
Idioms |
(birinin/bir şeyin) kullanımı için tasarlanmış |
geared to (someone or something) adj.
|
|
165 |
Idioms |
(biri/bir şey) için tasarlanmış |
geared to (someone or something) adj.
|
|
166 |
Idioms |
belli bir amaç için tasarlanmış |
geared to (someone or something) adj.
|
|
167 |
Idioms |
(birine/bir şeye) göre tasarlanmış |
geared toward (someone or something) adj.
|
|
168 |
Idioms |
(birinin/bir şeyin) kullanımı için tasarlanmış |
geared toward (someone or something) adj.
|
|
169 |
Idioms |
(biri/bir şey) için tasarlanmış |
geared toward (someone or something) adj.
|
|
170 |
Idioms |
belli bir amaç için tasarlanmış |
geared toward (someone or something) adj.
|
|
171 |
Idioms |
üstünkörü tasarlanmış |
on the back of an envelope expr.
|
|
Poetic/Literary |
|
172 |
Poetic/Literary |
ustalıkla tasarlanmış |
conceited adj.
|
|
Trade/Economic |
|
173 |
Trade/Economic |
belirli gerilim sınırları dahilinde kullanılmak üzere tasarlanmış elektrikli teçhizat |
electrical equipment designed for use within certain voltage limits n.
|
|
174 |
Trade/Economic |
tasarlanmış standartlar |
engineered standards n.
|
|
175 |
Trade/Economic |
tüm avrupa birliği ülkelerine uygun olacak şekilde tasarlanmış reklam |
euro-ad n.
|
|
176 |
Trade/Economic |
portföyünün bir hisse senedinin indeksinin ve diğer tahvillerin performansına denk gelmesi için tasarlanmış olan ortak fon |
market fund n.
|
|
177 |
Trade/Economic |
avrupa'nın ikinci dünya savaşı sonrası ekonomik olarak iyileşmesi için abd dışişleri bakanı george marshall tarafından tasarlanmış olan para yardımı programı |
marshall plan 1948 n.
|
|
178 |
Trade/Economic |
gelirlerini ve varlıklarını kamu yararına kullanmak isteyen sosyal girişimler için tasarlanmış şirket türü |
community interest company n.
|
|
179 |
Trade/Economic |
bir atölye veya fabrikada ürünlerin imal edilmesi, malzemelerin işlenmesi gibi süreçlerin aralıksız devam etmesi için tasarlanmış, genellikle bilgisayar kontrollü olan sistemler |
continuous processing n.
|
|
180 |
Trade/Economic |
hem kitapçılarda hem de kitapçı olmayan perakende satış yerlerinde satılmak üzere tasarlanmış |
mass-market adj.
|
|
181 |
Trade/Economic |
varlıklı, çocuksuz ve evli kimseler için tasarlanmış |
dinkie adj.
|
|
182 |
Trade/Economic |
boyutça küçük ve tasarruflu çalışacak şekilde tasarlanmış |
compact adj.
|
|
Law |
|
183 |
Law |
(suç işlemek amacıyla) önceden tasarlanmış plan |
premeditated design n.
|
|
184 |
Law |
önceden tasarlanmış |
aforethought adj.
|
|
Politics |
|
185 |
Politics |
franklin d. roosevelt tarafından ekonomik iyileşme ve sosyal reformu teşvik için tasarlanmış program |
new deal n.
|
|
186 |
Politics |
birlikte tasarlanmış |
concerted adj.
|
|
187 |
Politics |
kitlelerin kontrolü için tasarlanmış |
antiriot adj.
|
|
Industry |
|
188 |
Industry |
ağaç damarı gibi görünecek şekilde tasarlanmış malzeme |
woodgrain n.
|
|
189 |
Industry |
bulaşık makinesinde kullanım için tasarlanmış az köpüren deterjan |
dishwashing detergent n.
|
|
190 |
Industry |
birlikte kullanılıp hoş bir kontrast elde etmek için tasarlanmış ürünler |
coordinates n.
|
|
Tourism |
|
191 |
Tourism |
apartman dairesi şeklinde tasarlanmış otel odası |
suite room n.
|
|
192 |
Tourism |
bir müşteriye özel olarak tasarlanmış tatil |
tailor made n.
|
|
193 |
Tourism |
engelli misafirlere göre tasarlanmış konaklama biçimi |
special-needs accommodation n.
|
|
194 |
Tourism |
üç kişi taşıyacak şekilde tasarlanmış koltuklu teleferik |
triple chair n.
|
|
Media |
|
195 |
Media |
anlatılan kişi ve sorunlara sempati beslenmesi için tasarlanmış (haber) |
human-interest adj.
|
|
Advertising |
|
196 |
Advertising |
büyük bir kitleye hitap edecek şekilde tasarlanmış |
high-concept adj.
|
|
Technical |
|
197 |
Technical |
radyoaktif malzeme içerecek şekilde tasarlanmış içi boş cihaz |
needle n.
|
|
198 |
Technical |
dakikada 33¹/₃ devirde çalınacak şekilde tasarlanmış fonograf kaydı |
thirty-three n.
|
|
199 |
Technical |
küçük yuvarlak odun parçalarını yakmak üzere tasarlanmış bir tür soba |
tod stove n.
|
|
200 |
Technical |
son derece hassas işlemler için tasarlanmış motorlu torna tezgahı |
toolroom lathe n.
|
|
201 |
Technical |
karanlıkta veya körler tarafından okunabilecek şekilde tasarlanmış saat |
touch watch n.
|
|
202 |
Technical |
belirli gerilim sınırları dahilinde kullanılmak üzere tasarlanmış elektrikli teçhizat |
electrical equipment designed for use within certain voltage limits n.
|
|
203 |
Technical |
kanatlarını sallayarak uçmak üzere tasarlanmış ancak uçuş denemeleri yapılmamış bir uçak |
orthopter n.
|
|
204 |
Technical |
makinenin hasar görmesininin önlenmesi amacıyla tasarlanmış otomatik olarak devreye giren sistem |
bearing watchdog n.
|
|
205 |
Technical |
mimari olarak tasarlanmış alanlar |
architectural area n.
|
|
206 |
Technical |
tasarlanmış tuğla |
scuptured brick n.
|
|
207 |
Technical |
tıbbi ekipman içine yerleştirilmek için tasarlanmış düşük basınç regülatörleri |
low-pressure regulators intended for incorporation into medical equipment n.
|
|
208 |
Technical |
bir at arabasının kat ettiği mesafeyi ölçmek için tasarlanmış eski bir odometre çeşidi |
viatometer n.
|
|
209 |
Technical |
bir şeyi sabit tutmak için tasarlanmış çeşitli mekanik aletlere verilen ad |
bitch n.
|
|
210 |
Technical |
asic veya fpga çiplerinde uygulanmak üzere tasarlanmış sayısal mantık bloğu |
hard-core n.
|
|
211 |
Technical |
standart ekipmana göre daha kompakt olarak tek ünite halinde tasarlanmış yüksek duyarlılıklı ses ekipmanı seti |
midi system n.
|
|
212 |
Technical |
mevcut durumu uzatmak için tasarlanmış prosedür |
holding operation n.
|
|
213 |
Technical |
kablo sistemindeki bağlantıları kolaylaştırmak için tasarlanmış metal yuva |
outlet n.
|
|
214 |
Technical |
kapı yüzeyine tutturulup kapı kolunu gövdesini takmak için tasarlanmış yuvarlak bir plaka |
rose n.
|
|
215 |
Technical |
bir defa kullanmak için tasarlanmış |
intended for single use adj.
|
|
216 |
Technical |
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış |
intended to run on solar power adj.
|
|
217 |
Technical |
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış |
designed to run on solar power adj.
|
|
218 |
Technical |
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış |
intended to run on solar energy adj.
|
|
219 |
Technical |
güneş enerjisiyle çalışmak üzere tasarlanmış |
designed to run on solar energy adj.
|
|
220 |
Technical |
iyi tasarlanmış |
well-designed adj.
|
|
221 |
Technical |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
mistake-avoiding adj.
|
|
222 |
Technical |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
mistake-proofing adj.
|
|
223 |
Technical |
insan hatalarını önleyecek şekilde tasarlanmış |
fail-safing adj.
|
|
224 |
Technical |
özel tasarlanmış |
custom-engineered adj.
|
|
225 |
Technical |
önceden tasarlanmış |
predesigned adj.
|
|
226 |
Technical |
önceden tasarlanmış |
pre-designed adj.
|
|
227 |
Technical |
pozitif basınçlı solunum aparatı olarak tasarlanmış |
designed as positive pressure breathing apparatus adj.
|
|
228 |
Technical |
tek kullanım için tasarlanmış |
intended for single use adj.
|
|
229 |
Technical |
belirli bir iş için tasarlanmış |
hard-wired adj.
|
|
Computer |
|
230 |
Computer |
video oyunları için tasarlanmış özel bir sistem |
nintendo n.
|
|
231 |
Computer |
bir bilgisayardan diğerine dosya göndermek için tasarlanmış program |
relocator n.
|
|
232 |
Computer |
elektronik bir sinir ağında kullanım için tasarlanmış, yarı iletken yonga |
neural chip n.
|
|
233 |
Computer |
elektronik bir sinir ağında kullanım için tasarlanmış, yarı iletken yonga |
neurochip n.
|
|
234 |
Computer |
insan sinir ağını kullanarak insan beyninin etkisini taklit etmek için tasarlanmış bilgisayar türü |
neural computer n.
|
|
235 |
Computer |
insan sinir ağını kullanarak insan beyninin etkisini taklit etmek için tasarlanmış bilgisayar türü |
neurocomputer n.
|
|
236 |
Computer |
sorun çözme gibi işlevler için tasarlanmış yazılım |
toolkit n.
|
|
237 |
Computer |
transkripsiyon için kaydedilmiş bir mesajı oynatmak üzere tasarlanmış makine |
transcribing machine n.
|
|
238 |
Computer |
çoklu oyuncular için tasarlanmış, oyun akışının oyuncu kararlarına göre geliştiği video oyun türü |
alternate reality game n.
|
|
239 |
Computer |
gnu projesinin bir parçası olarak tasarlanmış c programlama dili ve diğer derleyicileri içeren bir paket |
gcc n.
|
|
240 |
Computer |
kitap okumak için tasarlanmış taşınabilir elektronik cihaz |
kindle n.
|
|
241 |
Computer |
mobil cihazlar için tasarlanmış bir fotoğraf paylaşma uygulaması |
instagram n.
|
|
242 |
Computer |
web arşivleme için tasarlanmış crawler |
heritrix n.
|
|
243 |
Computer |
belirli bir görev için tasarlanmış özel program |
application n.
|
|
244 |
Computer |
belirli bir görev için tasarlanmış özel program |
applications package n.
|
|
245 |
Computer |
zararlı ve istenmeyen etkiler yaratması için tasarlanmış bilgisayar programı |
malevolent program n.
|
|
246 |
Computer |
bilgisayar virüslerini tespit edip durdurmak için tasarlanmış yazılım programı |
vaccine n.
|
|
247 |
Computer |
asic veya fpga çiplerinde uygulanmak üzere tasarlanmış sayısal mantık bloğu |
hard core n.
|
|
248 |
Computer |
kullanıcının sayfayı kapatmaya çalışması ile başka bir kopyasını açacak şekilde tasarlanmış olan internet sitesi |
mousetrap n.
|
|
249 |
Computer |
von neumann bilgisayarına benzer mantıkla tasarlanmış cihaz |
von neumann machine n.
|
|
250 |
Computer |
hedef sisteme kötü amaçlı yazılım indirmek için tasarlanmış yazılım bileşeni |
dropper n.
|
|
251 |
Computer |
insan beyninin çalışmasını taklit etmek için tasarlanmış elektronik bileşenler ağına ait veya ilgili |
neural adj.
|
|
252 |
Computer |
kullanışsız ve kötü tasarlanmış |
kludgy adj.
|
|
253 |
Computer |
veri okuma düzeneğinden çıkarılabilir şekilde tasarlanmış (sabit disk) |
demountable adj.
|
|
254 |
Computer |
(bilgisayar programı) iyi tasarlanmış |
cuspy adj.
|
|
255 |
Computer |
işlem verilerine ilişkin sorgulamalar için tasarlanmış veri tabanı |
ods (pperational data store) abrev.
|
|
Electric |
|
256 |
Electric |
telgrafla görüntü göndermek için tasarlanmış alet |
diaphote n.
|
|
257 |
Electric |
güç veya enerjide azalma olmayacak şekilde tasarlanmış (dielektrik materyal, iletim hattı) |
lossless adj.
|
|
Mechanic |
|
258 |
Mechanic |
takıldığı kapı duvara sıfır açıyla açılabilecek şekilde tasarlanmış menteşe |
turnover hinge n.
|
|
259 |
Mechanic |
mekanizmayı etkinleştirmek veya çıkarılabilir parçaları tutmak için tasarlanmış makine parçası |
bar n.
|
|
260 |
Mechanic |
aletlerde dişi parçaya oturması için tasarlanmış |
male adj.
|
|
261 |
Mechanic |
sağa doğru atacak şekilde tasarlanmış (kilit) |
right-hand adj.
|
|
262 |
Mechanic |
sağa doğru kesecek şekilde tasarlanmış (torna takımı) |
right-hand adj.
|
|
263 |
Mechanic |
sağ dişli vidayı kesecek şekilde tasarlanmış (vida dişi açıcı) |
right-hand adj.
|
|
264 |
Mechanic |
saat yönünün tersine dönecek şekilde tasarlanmış (freze bıçağı) |
right-hand adj.
|
|
Textile |
|
265 |
Textile |
araba kullanırken giymek için tasarlanmış kalça boyunda uzun ceket |
car coat n.
|
|
266 |
Textile |
iş ayakkabısında ayak parmaklarını koruması için tasarlanmış parça |
toepiece n.
|
|
267 |
Textile |
dikiş makinesinde kullanılmaya göre tasarlanmış ipekli iplik |
machine twist n.
|
|
268 |
Textile |
erkekler için tasarlanmış giyim |
man's clothing n.
|
|
269 |
Textile |
özellikle kadınlar için tasarlanmış çeşitli uzun manto stilleri |
manteau n.
|
|
270 |
Textile |
kadınlar için tasarlanmış kıyafetler |
woman's clothing n.
|
|
271 |
Textile |
pantolon için tasarlanmış |
trouser adj.
|
|
272 |
Textile |
birçok bedene uygun olacak şekilde tasarlanmış (elbise) |
one-size-fits-all adj.
|
|
Architecture |
|
273 |
Architecture |
mimari olarak tasarlanmış alanlar |
architectural area of building n.
|
|
274 |
Architecture |
pervaz veya silmenin alt kenarının ön kısmında bulunan, su akıtırken alttaki duvara temas etmemesi için tasarlanmış çıkıntı |
larmier n.
|
|
275 |
Architecture |
açılmayacak şekilde tasarlanmış camlı tavan penceresi |
deadlight n.
|
|
Construction |
|
276 |
Construction |
bir ucu indirildiğinde diğer ucun kalkması biçiminde tasarlanmış köprü |
bacule n.
|
|
277 |
Construction |
bir ucu indirildiğinde diğer ucun kalkması biçiminde tasarlanmış köprü |
bascule n.
|
|
278 |
Construction |
tasarlanmış beton |
designed concrete n.
|
|
279 |
Construction |
dikey veya yatay yükleri desteklemek üzere tasarlanmış köprü veya su kemeri çapraz çerçevesi |
bent n.
|
|
280 |
Construction |
şekli eski demir ütülerden hareketle tasarlanmış (bina) |
flatiron adj.
|
|
Lighting |
|
281 |
Lighting |
acil durumda aydınlatma sağlamak üzere tasarlanmış aydınlatma cihazları |
trouble light n.
|
|
Furniture |
|
282 |
Furniture |
nadiren kullanılmak üzere tasarlanmış (mobilya) |
occasional adj.
|
|
Automotive |
|
283 |
Automotive |
engelli insanları taşımak üzere tasarlanmış motorlu taşıt |
ambulette n.
|
|
284 |
Automotive |
iki veya üç tekerlekli motorlu araçların yetkisiz kullanımını önlemek amacıyla tasarlanmış koruyucu tertibatlar |
protective devices intended to prevent the unauthorized use of two-or three-wheel motor vehicles n.
|
|
285 |
Automotive |
yol veya arazi için tasarlanmış hafif ve kıvrak araç |
suv n.
|
|
286 |
Automotive |
uzun mesafe için tasarlanmış yüksek performanslı bir araba |
gran turismo n.
|
|
287 |
Automotive |
umumi yollarda haricinde kullanılmak üzere tasarlanmış bir motorlu araç |
off-roader n.
|
|
288 |
Automotive |
engebeli arazide kullanılmak üzere tasarlanmış bir araç |
off-roader n.
|
|
289 |
Automotive |
her iki yönde gidecek şekilde tasarlanmış kendi ilerleyen araç |
double-ender n.
|
|
290 |
Automotive |
aracın devrilmesini önlemek üzere tasarlanmış |
antiroll adj.
|
|
Transportation |
|
291 |
Transportation |
araba üzerinde taşınabilecek boyut ve ağırlıkta tasarlanmış obje |
cartopper n.
|
|
292 |
Transportation |
kamyon, treyler ve otomobil taşımak üzere tasarlanmış gemi |
trailership n.
|
|
293 |
Transportation |
uzun mesafeli seyahat için tasarlanmış araba |
traveling carriage n.
|
|
294 |
Transportation |
nakliye yükünü merkezden dışa doğru taşıma şeklinde tasarlanmış fiziksel dağıtım sistemi |
hub and spoke distribution n.
|
|
295 |
Transportation |
araba üzerinde taşınabilecek şekilde tasarlanmış |
cartop adj.
|
|
296 |
Transportation |
(araç) demiryolu veya otoyol için tasarlanmış |
bimodal adj.
|
|
Traffic |
|
297 |
Traffic |
trafik sıkışıklığını çözmek için tasarlanmış trafik bilgili iletim sistemi |
autoguide n.
|
|
Railway |
|
298 |
Railway |
tren ve vagonları çekmek üzere tasarlanmış araç |
locomotif n.
|
|
Aeronautic |
|
299 |
Aeronautic |
yangınları söndürmek için taşıdığı kimyasalları riskli alanlara dökmek üzere tasarlanmış uçak |
tanker plane n.
|
|
300 |
Aeronautic |
kanatlarını çırparak uçması tasarlanmış ancak uçuş denemeleri yapılmamış bir uçak |
ornithopter n.
|
|
301 |
Aeronautic |
kanatlarını çırparak uçması tasarlanmış ancak uçuş denemeleri yapılmamış bir uçak |
orthopter n.
|
|
302 |
Aeronautic |
kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak |
airbus n.
|
|
303 |
Aeronautic |
sadece jet motorunun itme gücüne dayanmak yerine pervane döndürmek üzere tasarlanmış jet motoru |
turboprop n.
|
|
304 |
Aeronautic |
tasarlanmış iz |
course n.
|
|
305 |
Aeronautic |
uçağın kalkış gücüne destek olmak üzere tasarlanmış eğimli yüzeylerden her biri |
airfoil n.
|
|
306 |
Aeronautic |
uçağın kalkış gücüne destek olmak üzere tasarlanmış eğimli yüzeylerden her biri |
aerofoil n.
|
|
307 |
Aeronautic |
gövdesindeki aerodinamik kuvvetlerle havalanacak şekilde tasarlanmış kanatsız uzay veya hava aracı |
lifting body n.
|
|
308 |
Aeronautic |
roket taşımak ve fırlatmak için tasarlanmış uçak |
rocket plane n.
|
|
309 |
Aeronautic |
uçağın konumunu değiştirmek için tasarlanmış kanat profili |
control surface n.
|
|
Marine |
|
310 |
Marine |
belirli bir ölçek ve projeksiyondan oluşan, standart deniz haritalarına yardımcı olacak şekilde tasarlanmış taslak çizelge |
nautical plotting chart n.
|
|
311 |
Marine |
sığ sularda kullanım için tasarlanmış, teknenin kıç bölümünde bulunan motor |
tunnel stern n.
|
|
312 |
Marine |
demiryolu taşıtlarını su üzerinden taşımak üzere tasarlanmış feribot ya da vapur |
train ferry n.
|
|
313 |
Marine |
gemide yolcuların gezinmesi için tasarlanmış üst güvertesi |
promenade deck n.
|
|
314 |
Marine |
hareket kabiliyetini yitirmiş gemileri kurtarmak üzere tasarlanmış römorkörler |
salvage tug n.
|
|
315 |
Marine |
içinde yaşanılabilecek şekilde tasarlanmış büyük motorlu kayık |
kabin cruiser n.
|
|
316 |
Marine |
küçük tekneler ve yatlar için tasarlanmış liman |
marina n.
|
|
317 |
Marine |
özel olarak tasarlanmış bir teknenin gövdesine iliştirilmiş kanatlar |
hydrofoils n.
|
|
318 |
Marine |
hasar almış geminin gövdesindeki suyu pompalamak için tasarlanmış pompa |
wrecking pump n.
|
|
319 |
Marine |
geminin gövdesine tutunması için tasarlanmış bir tür patlayıcı |
limpet n.
|
|
320 |
Marine |
geminin gövdesine tutunması için tasarlanmış bir tür patlayıcı |
limpet mine n.
|
|
321 |
Marine |
geminin gövdesine tutunması için tasarlanmış bir tür patlayıcı |
limpet bomb n.
|
|
322 |
Marine |
küçük çocukları gemicilik ile tanıştırmak ve bu alanda eğitmek için tasarlanmış, salma omurgalı küçük bir sandal |
optimist n.
|
|
323 |
Marine |
su üzerinde yüzmesi için tasarlanmış |
nonsinkable adj.
|
|
324 |
Marine |
büyük denizleri aşmak üzere tasarlanmış (gemi) |
ocean-going adj.
|
|
325 |
Marine |
açık denizler için tasarlanmış |
blue-water adj.
|
|
326 |
Marine |
okyanuslar için tasarlanmış |
blue-water adj.
|
|
327 |
Marine |
kürek ile tasarlanmış |
-rowed adj.
|
|
Medical |
|
328 |
Medical |
valvulotomi veya kommisurotomi için tasarlanmış bir cerrahi bıçak |
valvulotome n.
|
|
329 |
Medical |
buhar formda kullanım için tasarlanmış tıbbi madde |
vapor n.
|
|
330 |
Medical |
buhar formda kullanım için tasarlanmış tıbbi madde |
vapour n.
|
|
331 |
Medical |
william bates tarafından tasarlanmış bir dizi göz egzersizi |
bates method n.
|
|
332 |
Medical |
deride birkaç gün duracak şekilde tasarlanmış, üzerine basınç uygulanabilen akupunktur iğneleri |
press needles n.
|
|
333 |
Medical |
yaşayan bir bedeni büyüme, işlevsel değişim veya iyileşme için herhangi bir kaynak sağlamadan stabil şartlarda tutmak için tasarlanmış |
maintenance adj.
|
|
334 |
Medical |
tek kulakla kullanım için tasarlanmış |
monaural adj.
|
|
335 |
Medical |
sağlıklı gelişimi sağlamak için tasarlanmış düzeltici prosedürlerle ilgili |
orthogenic adj.
|
|
336 |
Medical |
omurga ve eklem rahatsızlıklarının düzeltilmesi veya iyileştirilmesi için tasarlanmış |
orthopaedical adj.
|
|
337 |
Medical |
zayıf veya inefektif eklemleri veya kasları desteklemek için tasarlanmış |
orthotic adj.
|
|
Psychology |
|
338 |
Psychology |
bir kişinin el becerisini değerlendirmek için tasarlanmış test |
performance test n.
|
|
Pharmaceutics |
|
339 |
Pharmaceutics |
tasarlanmış ilaçlar |
designed drugs n.
|
|
340 |
Pharmaceutics |
uzun sürede tesir etmesi için tasarlanmış (ilaç) |
repository adj.
|
|
Optics |
|
341 |
Optics |
astigmatsız olacak şekilde tasarlanmış lens veya lens sistemi |
anastigmat n.
|
|
342 |
Optics |
bir yüzü düz öbürü dışbükey olup küresel sapma ve kromatik saçılmayı düzeltmek üzere tasarlanmış iki mercekten oluşan büyüteç |
wollaston's doublet n.
|
|
343 |
Optics |
görmeye yardımcı olması için tasarlanmış |
optical adj.
|
|
Food Engineering |
|
344 |
Food Engineering |
hamurdaki glüten gelişimini ölçmek için tasarlanmış bir genleşmeölçer |
alveograph n.
|
|
Gastronomy |
|
345 |
Gastronomy |
mikrodalga fırında pişirilmek üzere tasarlanmış |
microwave adj.
|
|
Math |
|
346 |
Math |
motor becerilerini geliştirmek ve özellikle matematikteki soyut kavramları anlayabilmek için elle hareket ettirmek veya düzenlemek üzere tasarlanmış çeşitli nesneler |
manipulative n.
|
|
Physics |
|
347 |
Physics |
içine konan sıvıyı asla en üst düzeye çıkarmamak üzere tasarlanmış bir kupa |
tantalus's cup n.
|
|
348 |
Physics |
yüklü parçacık ışınlarının hızlandırıcı içinde eğimli bir yol izlemesini sağlamak için tasarlanmış bir mıknatıs |
wiggler n.
|
|
349 |
Physics |
çok küçük artışları ölçmek için tasarlanmış bir tasimetre |
microtasimeter n.
|
|
Biology |
|
350 |
Biology |
farklı genetik özelliklere sahip çeşitli melezler üretmek için tasarlanmış seçili bir ebeveyn grubu içindeki melezleme şeması |
diallel n.
|
|
351 |
Biology |
belirli bir işlevi yerine getirmesi veya belirli bir sorunla savaşması için üretilmiş veya tasarlanmış (hücre, kimyasal madde) |
designer adj.
|
|
Biochemistry |
|
352 |
Biochemistry |
dna hidrolizi için genetik olarak tasarlanmış bir enzim |
dornase alfa n.
|
|
Astronomy |
|
353 |
Astronomy |
doğrudan zenit ve yakınını görmek için tasarlanmış teleskop |
zenith sector n.
|
|
354 |
Astronomy |
doğrudan zenit ve yakınını görmek için tasarlanmış teleskop |
zenith telescope n.
|
|
355 |
Astronomy |
doğrudan zenit ve yakınını görmek için tasarlanmış teleskop |
zenith tube n.
|
|
356 |
Astronomy |
görünür güneş zamanı ile ortalama güneş zamanı arasındaki farkları göstermek için tasarlanmış mekanik saat |
equation clock n.
|
|
357 |
Astronomy |
çok büyük uzaklıklara ilişkin gözlem yapabilmek için tasarlanmış bir gözlemevi |
hubble space telescope n.
|
|
358 |
Astronomy |
çok büyük uzaklıklara ilişkin gözlem yapabilmek için tasarlanmış bir gözlemevi |
hubble telescope n.
|
|
359 |
Astronomy |
ay'a seyahat etmesi için tasarlanmış uzay aracı |
moonship n.
|
|
360 |
Astronomy |
ay'a seyahat etmesi için tasarlanmış uzay aracı |
moonshot n.
|
|
361 |
Astronomy |
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı |
von neumann probe n.
|
|
362 |
Astronomy |
nesiller boyu sürecek bir uzay yolculuğu için tasarlanmış varsayımsal uzay gemisi |
generation ship n.
|
|
363 |
Astronomy |
Işık hızına yakın hızlarda ilerleyerek bir hedefi yıkıcı bir güçle vurmak amacıyla tasarlanmış varsayımsal silah sistemi |
relativistic kill vehicle (rkv) n.
|
|
Botanic |
|
364 |
Botanic |
bahçe için tasarlanmış |
hortensial adj.
|
|
Agriculture |
|
365 |
Agriculture |
atların bitişik sıralar halinde yürüyerek bu sıraların arasının sürülmesi için tasarlanmış iki sıralı lister kültivatörü |
odd-row monitor n.
|
|
366 |
Agriculture |
toprağı kısmen ters yüz etmesi için tasarlanmış diskli pulluk |
one-way n.
|
|
367 |
Agriculture |
atların orak çubuğu ve elek kısmının ardından yürüyeceği şekilde tasarlanmış ufak taneli bir öğütücü |
push binder n.
|
|
Fishery |
|
368 |
Fishery |
genellikle tatlı sularda, levrek veya diğer tava balığı balıkçılığı için tasarlanmış küçük tekne |
bass boat n.
|
|
Social Sciences |
|
369 |
Social Sciences |
tekerlekli sandalyeye bağlı bir kimse için tasarlanmış veya uyarlanmış konut |
wheelchair housing n.
|
|
370 |
Social Sciences |
yürümekte zorluk çekip tekerlekli sandalyeye bağlı olmayan insanlar için tasarlanmış evler |
mobility housing n.
|
|
Education |
|
371 |
Education |
(yeni zelanda'da) kriket ve netbol gibi birtakım spor dallarını içeren, okullar için tasarlanmış bir fitness programı |
kiwisports n.
|
|
372 |
Education |
cep telefonları veya tablet bilgisayarlar için tasarlanmış bir e-öğrenme şekli |
m-learning n.
|
|
373 |
Education |
uzun ödevleri tamamlamak için kütüphane gibi kaynakları kullanarak öğrencileri kendi hızında öğrenmeye ve geliştirmeye teşvik etmek üzere tasarlanmış bir sistem |
dalton plan n.
|
|
374 |
Education |
(birleşik krallık'ta) gençlere macera eğitimi vermek için tasarlanmış bir programın markası |
outward bound® n.
|
|
History |
|
375 |
History |
beyaz ırktan olmayan kişilerin avustralya'ya girişini kısıtlamak için tasarlanmış bir göçmenlik politikasının gayrı resmi adı |
white australia policy n.
|
|
Philosophy |
|
376 |
Philosophy |
belirli bir tür bilginin mümkün olduğu koşulları açığa kavuşturmak üzere tasarlanmış argüman |
transcendental argument n.
|
|
Environment |
|
377 |
Environment |
akan suyu kademeli olarak saptırıp erozyonu önlemek için tasarlanmış kavisli yüzey |
bucket n.
|
|
378 |
Environment |
birbiriyle ilişkili girişimleri, işletmeleri veya araştırma kurumlarını barındırmak için tasarlanmış alan |
park n.
|
|
379 |
Environment |
güneş enerjisinden yoğun yararlanmak üzere tasarlanmış ev modeli |
solar house n.
|
|
380 |
Environment |
radon seviyelerini ölçüp kaydetmek için tasarlanmış |
alpha track adj.
|
|
Geography |
|
381 |
Geography |
dubai'de dünya haritası şeklinde tasarlanmış 300 adadan oluşan bir yapay takımada |
world n.
|
|
382 |
Geography |
dünya yüzeyindeki alanları orantılı olarak ve kıtaların gerçek şekillerini temsil için tasarlanmış iki harita projeksiyonunun birleşimi |
homolosine projection n.
|
|
383 |
Geography |
fazla suyun taşması için tasarlanmış alan |
overfall n.
|
|
384 |
Geography |
yükseklik, açı ve mesafelerin ölçülmesi için tasarlanmış |
topographometric adj.
|
|
385 |
Geography |
dalgalı su için tasarlanmış |
whitewater adj.
|
|
Military |
|
386 |
Military |
(argoda) tankları imha etmek için tasarlanmış uçak ya da füze |
tankbuster n.
|
|
387 |
Military |
öldürücü olmayan ve çevreye minimum zarar verecek şekilde tasarlanmış silahlar |
nonlethal weapons n.
|
|
388 |
Military |
diğer nükleer bombalara kıyasla, yoğun nötron ve gama ışını salınımı, daha düşük basınç dalgası ve daha az artık radyasyon ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmış bir nükleer silah |
n-bomb n.
|
|
389 |
Military |
atom bombası atmak için tasarlanmış füze başlığı |
thermonuclear warhead n.
|
|
390 |
Military |
atom bombası atmak için tasarlanmış füze başlığı |
atomic warhead n.
|
|
391 |
Military |
atom bombası atmak için tasarlanmış füze başlığı |
nuclear warhead n.
|
|
392 |
Military |
atom bombası atmak için tasarlanmış füze başlığı |
nuke n.
|
|
393 |
Military |
düşman veya av hayvanının üzerine atmak üzere tasarlanmış, çeşitli bıçaklarla donatılmış silah |
throwing-knife n.
|
|
394 |
Military |
düşman veya av hayvanının üzerine atmak üzere tasarlanmış, çeşitli bıçaklarla donatılmış silah |
throwing-iron n.
|
|
395 |
Military |
kara, su veya havada çalışmak üzere tasarlanmış uçak |
triphibian n.
|
|
396 |
Military |
tasarlanmış yol |
intended track n.
|
|
397 |
Military |
askeri personele zarar vermek üzere tasarlanmış kara mayını |
antipersonnel mine (land mine warfare) n.
|
|
398 |
Military |
saldırı inişinde muharebe yüklü kargoyu taşımak için tasarlanmış askeri gemi |
attack cargo ship n.
|
|
399 |
Military |
büyük miktarda malzeme taşımak ve bunları diğer denizaltılara aktarmak için tasarlanmış bir alman denizaltısı |
milch cow n.
|
|
400 |
Military |
abd ordusu'na ait, helikopterden fırlatılmak üzere tasarlanmış lazer güdümlü bir silah savar füze |
hellfire n.
|
|
401 |
Military |
nükleer savaş halinde kullanılmak üzere tasarlanmış yeraltı sistemi parçası |
mole run n.
|
|
402 |
Military |
silah olarak tasarlanmış patlayıcılar |
demolition n.
|
|
403 |
Military |
silah olarak tasarlanmış veya kullanılan patlayıcılar |
demolitions n.
|
|
404 |
Military |
filoya eşlik etmek için tasarlanmış, muhripten daha küçük olan hafif zırhlı savaş gemisi |
destroyer escort n.
|
|
405 |
Military |
yalnızca iki veya daha fazla farklı etkinin aynı anda veya önceden belirlenmiş bir sırayla gerçekleşmesiyle patlamak üzere tasarlanmış bir mayın |
combined influence mine n.
|
|
406 |
Military |
yakın muharebe için tasarlanmış savaş uçağı |
dogfighter n.
|
|
407 |
Military |
özellikle ön cephe birliklerini doğrudan desteklemesi için tasarlanmış top |
field gun n.
|
|
408 |
Military |
düşman uçaklarını imha etmek için tasarlanmış zırhlı uçak |
fighter n.
|
|
409 |
Military |
düşman uçaklarını havadayken imha etmek üzere tasarlanmış yüksek hızlı uçak |
fighter aircraft n.
|
|
410 |
Military |
yasadışı uyuşturucu üretip satan ulusal ve uluslararası örgütlerle mücadeleyi koordine etmek üzere tasarlanmış bir kuruluş |
organized crime drug enforcement task force n.
|
|
411 |
Military |
kara, su veya havada çalışmak üzere tasarlanmış |
triphibian adj.
|
|
412 |
Military |
zırhlı araçlarla muharebe için tasarlanmış |
antiarmour adj.
|
|
413 |
Military |
zırhlı araçlarla muharebe için tasarlanmış |
antiarmor adj.
|
|
414 |
Military |
kara mayınlarına karşı tasarlanmış |
antimine adj.
|
|
415 |
Military |
gemi saldırısı için tasarlanmış (silah) |
antiship adj.
|
|
416 |
Military |
karadaki bir üsten yine karada bulunan bir hedefe yapılan çıkarma için tasarlanmış |
land-to-land adj.
|
|
417 |
Military |
karadaki bir üsten yine karada bulunan bir varış noktasına yapılan hareket için tasarlanmış |
land-to-land adj.
|
|
418 |
Military |
süvari birlikleri için tasarlanmış |
horse adj.
|
|
419 |
Military |
keskin nişancılara karşı tasarlanmış |
countersniper adj.
|
|
420 |
Military |
bulup imha etmek için tasarlanmış |
search-and-destroy adj.
|
|
421 |
Military |
(nükleer silah) karşı nükleer saldırı için tasarlanmış |
second-strike adj.
|
|
Hunting |
|
422 |
Hunting |
trap için tasarlanmış av tüfeği |
trap gun n.
|
|
423 |
Hunting |
daha geniş menzil elde etmek amacıyla saçmaların dağılımını kontrol etmek üzere tasarlanmış tel ağdan oluşan av tüfeği kartuşu |
wire cartridge n.
|
|
424 |
Hunting |
yerden uçaklara doğru ateşlenecek şekilde tasarlanmış (silah) |
ground-to-air adj.
|
|
Sport |
|
425 |
Sport |
fiziksel güç, form ve esneklik için tasarlanmış egzersiz sistemi |
pilates n.
|
|
426 |
Sport |
fiziksel formu geliştirmek için tasarlanmış egzersiz dersi |
keep-fit class n.
|
|
427 |
Sport |
sert araziler ve dik yamaçlar için tasarlanmış, dört adet büyük tekerleği bulunan bir tür kaykay |
mountainboard n.
|
|
428 |
Sport |
yaralanma, lekelenme, bozulma, hırsızlık ve kayba karşı koruma oluşturması için tasarlanmış sabit eşya veya ek parça |
guard n.
|
|
429 |
Sport |
(bisiklet yarışında) iki veya daha fazla sürücü için tasarlanmış bisiklet |
multicycle n.
|
|
430 |
Sport |
topu yerden hafifçe yükseltecek şekilde tasarlanmış demir golf sopası |
driving iron n.
|
|
431 |
Sport |
topu yerden hafifçe yükseltecek şekilde tasarlanmış demir golf sopası |
number one iron n.
|
|
432 |
Sport |
kayak sonrası kullanım için tasarlanmış |
après-ski adj.
|
|
Chess |
|
433 |
Chess |
(özellikle turnuva maçlarında) rakibi şaşırtmak için tasarlanmış hamle dizisi |
cook n.
|
|
Card |
|
434 |
Card |
kart oyununda anlaşmazlığı çözmek için tasarlanmış mekanizma |
holdout n.
|
|
Art |
|
435 |
Art |
göz yanılması yaratacak şekilde tasarlanmış resim veya duvar kağıdı |
trompe loeil n.
|
|
436 |
Art |
göz yanılması yaratacak şekilde tasarlanmış resim veya duvar kağıdı |
trompe l'oeil n.
|
|
Music |
|
437 |
Music |
(operada) ritim ve ölçüleri birbirine karıştırarak karşıtlık oluşturmak üzere tasarlanmış bir müzik bölümü |
imbroglio n.
|
|
438 |
Music |
birlikte çalınması için tasarlanmış vurmalı çalgılar grubu |
drumkit n.
|
|
439 |
Music |
müzik konserleri veya konser dansları için tasarlanmış |
concert adj.
|
|
Cinema |
|
440 |
Cinema |
insanları şok etmek amacıyla tasarlanmış sinema ürünü |
schlock n.
|
|
Photography |
|
441 |
Photography |
istenilen yerde kısa süre içinde resim basmak için tasarlanmış fotoğraf tabı donanım seti |
minilab n.
|
|
442 |
Photography |
emülsiyon karışımı ile kaplı ve kopya ışığının rengine duyarlı olan siyah beyaz fotoğraf kağıdı ile birlikte kullanılması için tasarlanmış (araç) |
multigrade adj.
|
|
Bookbindery |
|
443 |
Bookbindery |
sayfanın arkasındaki tabakayı kaldırmak için tasarlanmış bant |
lift-off tape n.
|
|
Printery |
|
444 |
Printery |
görme engelliler için tasarlanmış olan kabartmalı yazı ile sıradan yazıyı aynı anda üreten bir cihaz |
diplograph n.
|
|
Archaic |
|
445 |
Archaic |
gerçeği ortaya çıkarmak için tasarlanmış şey |
draw n.
|
|
446 |
Archaic |
tuzağa düşürmek için tasarlanmış şey |
draw n.
|
|
Engineering |
|
447 |
Engineering |
elektronik sinir ağında kullanım için tasarlanmış yarı iletken çip |
neurochip n.
|
|
448 |
Engineering |
yapıdaki gerilime dayanması için tasarlanmış mesnet veya eleman |
tension brace n.
|
|
449 |
Engineering |
at arabasının kat ettiği mesafeyi ölçmek için tasarlanmış eski bir odometre çeşidi |
viameter n.
|
|
Ornithology |
|
450 |
Ornithology |
yabani kuşlar için yuvalanma yeri olarak tasarlanmış ve onların orada üremelerini teşvik etmek için bir bahçeye, parka veya tabiatı koruma alanına yerleştirilmiş kutu |
nest box n.
|
|
Slang |
|
451 |
Slang |
cinsel zevk için anüse yerleştirilmek üzere tasarlanmış bir seks oyuncağı |
butt plug n.
|
|
452 |
Slang |
kullanışsız ve kötü tasarlanmış |
klugy adj.
|
|
453 |
Slang |
askeri birlikler içerisinde muvazzaf hizmet yapmayı gerektirecek ve istenen pozisyon ve lokasyonlarda uzun görev atamalarını önleyecek şekilde tasarlanmış olan |
manchu adj.
|
|
Modern Slang |
|
454 |
Modern Slang |
(insan vücuduna uygun şekilde tasarlanmış) hayvan kostümü giyen kimse |
a furry n.
|
|
455 |
Modern Slang |
erkekler için tasarlanmış el çantası |
action satchel n.
|
|
456 |
Modern Slang |
hızlı gitmesi için tasarlanmış fakat dışarıdan külüstür gibi görünen güçlü donanıma sahip araba |
all go, no show expr.
|
|