zihinsel - Turkish English Dictionary
History

zihinsel



Meanings of "zihinsel" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
Common Usage
zihinsel mental adj.
General
zihinsel intellectual adj.
zihinsel notional adj.
zihinsel cognitive adj.
zihinsel notionate adj.
zihinsel dianoetic adj.
zihinsel good adj.
zihinsel cortical adj.
zihinsel internal adj.
zihinsel phrenic adj.
zihinsel mentally adv.
Technical
zihinsel mental adj.

Meanings of "zihinsel" with other terms in English Turkish Dictionary : 417 result(s)

Turkish English
General
zihinsel telkin mental suggestion n.
zihinsel potansiyeli ve lisan becerilerini en üst düzeyde kullanmayı öğreten bir eğitim neuro linguistic programming n.
zihinsel yetersizlik mental deficiency n.
çevrenin etkisiyle insanların zihinsel ve bedensel niteliklerini geliştirme euthenics n.
zihinsel depresyon weltschmerz n.
zihinsel kestirme availability heuristic n.
zihinsel özürlü çocuklar mentally handicapped children n.
zihinsel yetenek intellectuality n.
zihinsel özür mental retardation n.
(bir suçluyu/zihinsel engelliyi) topluma kazandırma decarceration n.
zihinsel muhasebe mental accounting n.
zihinsel özürlü gençler mentally handicapped youth n.
zihinsel performans mental performance n.
zihinsel soyutlama mental abstraction n.
zihinsel özürlü mentally defective n.
zihinsel dengesizlik mental instability n.
zihinsel aktivite mentation n.
zihinsel oyun mental game n.
zihinsel mastürbasyon mental masturbation n.
zihinsel tatmin mental masturbation n.
zihinsel kapasite intellectual capacity n.
zihinsel işleme mental processing n.
zihinsel atıf mental attribution n.
zihinsel engelliler öğretmeni teacher of mentally handicapped n.
zihinsel zekasını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse mentalist n.
kısa zihinsel ara brain-break n.
zihinsel engelliler mentally handicapped n.
zihinsel özürlüler people with mental disabilities n.
zihinsel engelliler people with mental disabilities n.
zihinsel özürlüler mentally handicapped n.
zihinsel rahatsızlıklar üzerinde yapılan çalışmaları ve tedavileri ifade eden eski bir tıbbi terim alienism n.
zihinsel tevazu intellectual humility n.
zihinsel prova mental rehearsal n.
zihinsel meşguliyet absorption n.
şeklen veya zihinsel olarak kusurlu çocuk oaf [obsolete] n.
ne fiziksel ne de zihinsel olma neutralness n.
zihinsel durum temperament [obsolete] n.
hayal gücünün ürettiği zihinsel imge thought-image n.
hayal gücünün ürettiği zihinsel imge imagination image n.
ahlaki veya zihinsel olarak bağımlı kimse thrall n.
zihinsel veya manevi terbiye tilth n.
fiziksel veya zihinsel olarak geri kalmış kimse titman n.
zihinsel veya duygusal tutarlılık sağlayan şey ballast n.
zihinsel bir faaliyete ayrılmış alan kingdom n.
zihinsel tuhaflık kink n.
geniş bir zihinsel görüş landscape n.
bir kimsenin bedensel, zihinsel veya manevi yapısı make n.
zihinsel boşluk vacancy n.
fiziksel veya zihinsel bir uğraş alanı vineyard n.
kapsamlı zihinsel bakış açısı vista n.
zihinsel imaj visuality n.
zihinsel ve fiziksel görüşü engelleyen şey blindfold n.
zihinsel fonksiyonlarda görülen anormallik mental abnormality n.
zihinsel beceri mental dexterity n.
zihinsel yorgunluk mental exhaustion n.
zihnin işlevlerini ve zihinsel olayları inceleyen bir bilim mental physiology n.
kişinin durumları nasıl yorumladığını veya karşılık verdiğini belirleyen karakteristik zihinsel tutum mentality n.
büyük zihinsel ıstıraba sebep olan wrenching n.
zihinsel yapı mind n.
zihinsel özelliklerin vücut bulduğu kimse mind n.
zihinsel özelliklerin vücut bulduğu insan grubu mind n.
zihinsel özelliklerin canlı örneği olan bölge sakinleri mind n.
kişinin durumlara verdiği yanıtları ve durumlarla ilgili çıkarımlarını belirleyen sabit zihinsel tutum veya tavır mind-set n.
(fiziksel veya zihinsel beceri) mükemmellik brilliancy n.
zihinsel özürlü olma moronism n.
zihinsel süreçlerin meydana geldikten hemen sonra ilkel hafıza aracılığıyla gözlemlenmesi retrospection n.
zihinsel yük load n.
fiziksel, zihinsel ve ahlaki yapı geography n.
zihinsel engelli çocuk oaf [obsolete] n.
zihinsel sapkınlık obliquity n.
zihinsel güç kaybı demency [rare] n.
(fiziksel veya zihinsel güçte) aksaklık dereliction [obsolete] n.
zihinsel ve bedensel enerji gumption n.
zihinsel egzersiz gymnastics n.
zihinsel katılık opiniatrety [obsolete] n.
zihinsel engelliler developmentally challenged n.
zihinsel ustalık dexterity n.
zihinsel beceriklilik dexterity n.
(özellikle zihinsel açıdan) yetersiz kimse incapable n.
zihinsel ilişki commerce n.
anlamsız zihinsel öğe pabulum n.
fiziksel açıklamaların yetersiz kaldığı zihinsel olgu deneyimi parapsychism n.
zihinsel ve ruhsal değer arayışı pilgrimage n.
zihinsel ağırlık ponderation n.
ciddi zihinsel yetersizlik feeblemindedness n.
zihinsel kuvvet inner resource n.
zihinsel becerilerin yetmemesi insufficiency n.
zihinsel yetiler inward [obsolete] n.
fiziksel veya zihinsel engelli bireyler disabled n.
zihinsel durum fettle n.
zihinsel karışıklık durumu fog n.
fiziksel, zihinsel veya ahlaki beceriler outfit n.
zihinsel üretim output n.
zihinsel izlenim print n.
zihinsel uyum yeteneği pliantness n.
zihinsel yönelim ply n.
zihinsel olarak sapma prescission n.
zihinsel amaçlar için ayırma prescission n.
zihinsel olarak dezavantajlı bireyleri kendileri adlarına konuşturma uygulaması self-advocacy n.
zihinsel egzersiz skull practice n.
zihinsel egzersiz skull session n.
zihinsel değerlendirme prospect n.
zihinsel yorgunluk stretch n.
zihinsel karıştırmak bewilder v.
zihinsel karıştırmak mix up v.
zihinsel karıştırmak confuse v.
zihinsel karıştırmak perplex v.
bir kişiyi duygusuz veya zihinsel olarak uyuşuk hale getirmek lobotomise v.
bir kişiyi duygusuz veya zihinsel olarak uyuşuk hale getirmek lobotomize v.
zihinsel olarak dengesizleşmek turn v.
zihinsel süreç veya işlemle ilerlemek go v.
zihinsel olarak gezinmek dander [dialect] [uk] v.
zihinsel veya duygusal heyecan uyandırma kapasitesinden, zindelikten, şevkten veya tutkudan mahrum bırakmak desiccate v.
estetik duyarlılık ve insani anlayıştan mahrum bırakıp zihinsel yavanlığa terk etmek desiccate v.
zihinsel veya ahlaki güçle boyun eğdirmek conquer v.
zihinsel olarak sindirmek ingest v.
zihinsel olarak zorlamak commend v.
(düşünce, uyku, trans hali) zihinsel olarak sarmak inwrap v.
zihinsel olarak hazırlamak prepare v.
zihinsel olarak sapmak prescind v.
zihinsel özürlü afflicted adj.
zihinsel özürlü mentally deficient adj.
özürlü (zihinsel/bedensel) afflicted adj.
zihinsel özürlü subnormal adj.
zihinsel olmayan nonintellectual adj.
zihinsel özürlü mentally handicapped adj.
zihinsel özürlüler mentally handicapped adj.
zihinsel olmayan non-intellectual adj.
zihinsel engelli mentally challenged adj.
mentalistik (zihinsel) mentalistic adj.
zihinsel engelli mentally disabled adj.
zihinsel rahatsız mentally disturbed adj.
normal fiziksel ve zihinsel yetenekleri olan abled adj.
zihinsel engelli intellectually disabled adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak zorlayıcı taxing adj.
zihinsel kavramlarla ilgili olmayan nonconceptual adj.
fiziksel emek yerine zihinsel veya mekanik efor gerektiren nonmanual adj.
ne fiziksel ne de zihinsel nitelikte olan neutral adj.
zihinsel olarak algılanabilir visible adj.
zihinsel öngörü aracılığıyla olan visual adj.
zihinsel engelli witless adj.
zihinsel özürlü witless adj.
zihinsel olarak yapılan mental adj.
zihinsel olaylara ait mentalistic adj.
zihinsel olaylarla ilişkili mentalistic adj.
zihinsel kültüre ait menticultural adj.
zihinsel kültür ile ilişkili menticultural adj.
zihinsel engelli wooly adj.
zihinsel olarak zorlayıcı olmayan mindless adj.
zihinsel sorunlu dementate adj.
zihinsel görüntüsü olmayan imageless adj.
zihinsel imajlarla ilgili imaginal adj.
zihinsel engelli impaired adj.
zihinsel yapıya ait complexional adj.
zihinsel yapıyla ilgili complexional adj.
bilim ile çelişen zihinsel faaliyetlere ait veya ilgili parapsychic adj.
bilim ile çelişen zihinsel faaliyetlere ait veya ilgili parapsychical adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak yönünü belirleyen orientating adj.
fiziksel ya da zihinsel olarak yönünü belirleyen orienting adj.
zihinsel olarak mentally adv.
zihinsel olarak cerebrally adv.
ne fiziksel ne de zihinsel bir şekilde neutrally adv.
zihinsel olarak ideally adv.
zihinsel olarak internally adv.
zihinsel olarak subjectively adv.
Phrasals
zihinsel veya duygusal bir durumdan başka bir duruma geçmek carry off v.
zihinsel olarak şekil vermek body forth v.
birini (bulunduğu zihinsel durumdan) uyandırmak/geri getirmek recall from (something) v.
birini fiziksel, zihinsel, duygusal bir duruma sokmak send into (something or some place) v.
birini fiziksel, zihinsel, duygusal bir duruma sevk etmek send into (something or some place) v.
önceki zihinsel durumuna geri dönmek sink back into (something) v.
önceki zihinsel haline tekrar dalmak sink back into (something) v.
önceki zihinsel durumuna geri dönmek sink back v.
önceki zihinsel haline tekrar dalmak sink back v.
(birini duygusal/zihinsel/ruhsal) bir alana sokmak tap (one) into (something) v.
(biriyle duygusal/zihinsel/ruhani) bir alan arasında bağlantı kurmak tap (one) into (something) v.
Phrases
hem zihinsel hem fiziksel both mental and physical expr.
Colloquial
zihinsel yetisi olmayan cabbage n.
(zihinsel veya fiziksel) uyuşukluk coma n.
video konferanslarında çok fazla vakit geçirdikten sonra oluşan zihinsel yorgunluk zoom fatigue n.
zihinsel özürlü mentally retarded adj.
zihinsel engelli mentally retarded adj.
(birinin) duygusal/zihinsel durumu where (one) is at expr.
(birinin) duygusal/zihinsel konumu where (one) is at expr.
(birinin) içerisinde bulunduğu duygusal/zihinsel durum where (one) is at expr.
(birinin) duygusal/zihinsel durumu where (one's) head is at expr.
(birinin) duygusal/zihinsel konumu where (one's) head is at expr.
(birinin) içerisinde bulunduğu duygusal/zihinsel durum where (one's) head is at expr.
birinin duygusal/zihinsel durumu where someone's head is at expr.
birinin içerisinde bulunduğu duygusal/zihinsel durum where someone's head is at expr.
Idioms
hem zihinsel hem de fiziksel güç/kuvvet brains and brawn n.
duygusal ve zihinsel olarak güçlülük heart of oak n.
fiziksel veya zihinsel işkenceye maruz kalmak be on the rack v.
zihinsel yorgunluk yaşamak come unhinged v.
ruhsal/zihinsel çöküntüye uğramak go to pieces v.
kendini fiziksel ve zihinsel olarak zor bir göreve/aktiviteye hazırlamak eat (one's) wheaties v.
zihinsel veya fiziksel çaba sarf etmek dig deep v.
zihinsel veya fiziksel olarak kendini zorlamak dig deep v.
fiziksel veya zihinsel olarak gayret sarf etmek dig deep v.
fiziksel veya zihinsel olarak güç sarf etmek dig deep v.
duygusal/zihinsel durumu where head is at expr.
içerisinde bulunduğu duygusal/zihinsel durum where head is at expr.
Trade/Economic
zihinsel sağlık good mental health n.
zihinsel baskı mental stress n.
zihinsel bilgi kapsamı cognitive component n.
zihinsel uyumsuzluk cognitive dissonance n.
zihinsel çaba mental effort n.
zihinsel gerginlik mental strain n.
zihinsel yetenek cognitive skills n.
zihinsel çalışma yükü mental workload n.
Law
zihinsel ehliyetsizlik mental incompetence n.
zihinsel yetersizlik mental incompetence n.
vesayeti gerekçelendirecek derecede zihinsel zayıflık veya etki altında kalma facility [scotland] n.
Politics
zihinsel inşa construction n.
Insurance
zihinsel yetersizliği bulunan yaşlı kimse confused elderly n.
zihinsel açıdan yetersiz confused adj.
Aeronautic
zihinsel yetenekler mental abilities n.
Medical
şiddetli veya tedavi edilemez zihinsel bozukluk acromania n.
motor hiperaktivitesi ile karakterize ciddi zihinsel bozukluk acromania n.
zihinsel bozuklukların tedavisinde ilaçların neden olduğu etkiler ve ilaçlar üzerine araştırma neuropsychopharmacology n.
şiddetli zihinsel, duygusal stres veya fiziksel yaralanmadan etkilenen bireylerde travmanın tedavisi traumatology n.
çocuk ve ergenlik çağı zihinsel sağlık servisi child and adolescent mental health service n.
organik zihinsel bozukluklar organic mental disorders n.
zihinsel özür mental deficiency n.
zihinsel hastalık mental illness n.
zihinsel iyileşme mental healing n.
zihinsel denge mental balance n.
zihinsel sağlık koğuşu mental health ward n.
zihinsel hastalık mental disturbance n.
zihinsel bozukluklar mental disorders n.
zihinsel sağlık mental health n.
zihinsel özür mental defectiveness n.
zihinsel kuvvet mental faculty n.
zihinsel işlemler mental processes n.
zihinsel kapasite mental capacity n.
zihinsel hastalık mental disorder n.
zihinsel donukluk cretinism n.
zihinsel iyileşme mental recovery n.
genel olarak sağlığı ve refahı iyileştirmek için zihinsel imajların kullanımı visualization therapy n.
doğrudan veya dolaylı olarak beyindeki bir hasardan veya nöromotor gelişiminin anormal olmasından kaynaklı genel veya spesifik olan zihinsel yetersizlik mental handicap n.
inatçı zihinsel bozuklukların tedavisinde beynin frontal lobundaki bir veya daha fazla sinirin cerrahi yolla kesilmesi lobotomy n.
inatçı zihinsel bozuklukların tedavisinde beynin frontal lobundaki bir veya daha fazla sinirin cerrahi yolla kesilmesi prefrontal leucotomy n.
inatçı zihinsel bozuklukların tedavisinde beynin frontal lobundaki bir veya daha fazla sinirin cerrahi yolla kesilmesi frontal lobotomy n.
inatçı zihinsel bozuklukların tedavisinde beynin frontal lobundaki bir veya daha fazla sinirin cerrahi yolla kesilmesi leucotomy n.
inatçı zihinsel bozuklukların tedavisinde beynin frontal lobundaki bir veya daha fazla sinirin cerrahi yolla kesilmesi prefrontal leukotomy n.
zihinsel yetilerin azalması obnubilation n.
duyu organının uyarılmasıyla motor veya zihinsel aktivitenin artışı dynamogenesis n.
insanda zihinsel bozukluklar nedeniyle yürüme bozukluğu dysbasia n.
zihinsel bozukluk fantod n.
zihinsel ve duygusal bozukluğa sahip çocukların tedavisi orthogenics n.
(uyku hastalığında) fiziksel ve zihinsel durgunluk sluggishness n.
zihinsel engelli afflicted adj.
zihni veya zihinsel süreçleri etkilemeyen nonpsychoactive adj.
donuklaşmış (zihinsel olarak) obtunded adj.
Psychology
zihinsel enerjinin sonuna kadar kullanılmasından kaynaklanan psikolojik bozukluk cerebropathy n.
bazı zihinsel bozukluklarda ortaya çıkan, dünyanın, kişinin zihninin, bedeninin veya benliğinin olmadığı sanrısı nihilism n.
bazı zihinsel bozukluklarda ortaya çıkan, dünyanın, kişinin zihninin, bedeninin veya benliğinin olmadığı sanrısı nihilistic delusion n.
kişinin hayvana dönüşme kabiliyeti olduğuna inanması şeklindeki zihinsel bozukluk theriomorphosis n.
bozuk zihinsel gelişim impaired mental development n.
ilişkilendirmeli zihinsel maniplasyonlar associative mental manipulations n.
insanın zihinsel düzeyde gerçeklik algısından uzaklaşması cognitive distortion n.
sosyal zihinsel gelişim social mental development n.
zihinsel uyum mental accommodation n.
zihinsel harita mental map n.
zihinsel gelişim mental development n.
zihinsel ölçüm mental measurement n.
zihinsel mekanik mental mechanics n.
zihinsel sapma mental deviation n.
zihinsel şema mental schema n.
zihinsel süreç mental process n.
zihinsel yorgunluk mental fatigue n.
zihinsel kimya mental chemistry n.
zihinsel kayma mental shift n.
zihinsel bozukluklar mental disorders n.
zihinsel filtre mental filter n.
zihinsel düzey mental level n.
zihinsel özür mental disability n.
zihinsel engel mental disability n.
zihinsel işlev mental function n.
zihinsel işlevler mental functions n.
zihinsel ölçek mental scale n.
zihinsel esneklik mental flexibility n.
zihinsel özümleme mental assimilation n.
zihinsel model mental model n.
zihinsel set mental set n.
zihinsel test mental test n.
zihinsel karışıklık mental derangement n.
zihinsel süreçlerde yavaşlama reduced mental processing speed n.
zihinsel işlemler mental processes n.
zihinsel özürlüler mentally handicapped n.
zihinsel olgunluk mental maturity n.
zihinsel yeti mental ability n.
zihinsel özürlü mentally handicapped n.
zihinsel temsil mental representation n.
zihinsel imaj mental image n.
zihinsel iyileşme mental healing n.
belirli bir anıyla ilişkili zihinsel bağlantılar association n.
zihinsel aktivitenin esasının düşünceleri bir şeylerle ilişkilendirme olduğunu savunan teori association theory n.
zihinsel aktivitenin esasının düşünceleri bir şeylerle ilişkilendirme olduğunu savunan teori associationism n.
zihinsel aktivitenin esasının düşünceleri bir şeylerle ilişkilendirme olduğunu savunan teori associationist n.
inançları, duyguları ve değerleri ve eğilimleri içeren zihinsel durum attitude n.
insan algısı ve hayvan hissi arasında olan bir zihinsel algılama yolu attuition n.
zihinsel imgeleme bilimi eidology n.
doğrudan farkında olunmayan zihinsel süreç unconscious process n.
zihinsel taciz mental abuse n.
geçmişte yaşanmış bir olayı temsil eden negatif zihinsel imaj engram n.
beyin veya sinir sistemindeki fiziksel olayların yan ürünü olan zihinsel süreç epiphenomenon n.
gerçeklerden kaçmaya yönelik zihinsel tepki escape mechanism n.
zihinsel yetersizlik intellectual disability n.
zihinsel engelli mental defective n.
ilaç veya madde yoksunluğuna verilen fizyolojik ve zihinsel tepki withdrawal n.
mani ve depresyon ataklarıyla karakterize edilen zihinsel bir bozukluk manic-depressive psychosis n.
sonunda bir şeyin elde edildiği zihinsel süreçlerin birleşimi mechanism n.
egonun çözemediği problemler karşısında uzlaşmaya varmasını sağlayan bilinçaltında işleyen zihinsel süreç mechanism of defense n.
gerçek veya mevcut olmayıp uydurulan bir şeyin zihinsel görüntüsü mental image n.
zihinsel imgeleme mental imagery n.
nesnelerin veya olayların zihinsel imgelerini üretme yetisi mental imagery n.
görülenin aksine hayali veya hatırlanan zihinsel imgeyi görebilme yetisi mind's eye n.
zihinsel döndürme mental rotation n.
zihinsel aktivitenin azalması hyponea n.
zihinsel hastalık hypopsychosis n.
zihinsel imgelemesi görsel veya işitsel olmaktan çok hareket odaklı kimse motile n.
zihinsel engelli çocuklar children with intellectual disabilities n.
fiziksel bir olayın gerçek nedeni değil etkeni olarak kabul edilen zihinsel durum occasional cause n.
zihinsel durumun nedeni olarak kabul edilen fiziksel olay occasional cause n.
algı ve görüşleri değiştirmek için zihinsel imajlar kullanma imaging n.
bilinç, kimlik veya motor hareketlerinde gerçekleşen ani değişim ile karakterize zihinsel bir rahatsızlık dissociative disorder n.
bir zihinsel bozukluk dysgnosia n.
farklı bileşenlerin ayırt edilebildiği zihinsel süreç (karışım, örüntü) compound n.
zihinsel olarak itaat hali concubinage n.
zihinsel bağımlılık concubinage n.
zihinsel özümleme digestion n.
zihinsel ve fiziksel niteliklerin farklı olduğu ve birbirlerini tümüyle açıklayamayacakları görüşü dualism n.
zihinsel bozukluk fantods n.
(beyin hasarı veya zihinsel bozukluk sonucu) hatalı sözcük veya harf yazma alışkanlığı paragraphia n.
her zihinsel izlenimin hafızada kaldığı inancı panmnesia n.
zihinsel çatışmaların somatik tepkilere dönüştüğü ruhsal bozukluk conversion hysteria n.
zihinsel çatışmaların somatik tepkilere dönüştüğü ruhsal bozukluk conversion reaction n.
zihinsel aktivitenin duygusal ve konatif karakteri orexin n.
kadınlarda doğum sonrası gelişen zihinsel bir bozukluk puerperal psychosis n.
sabit ve kararlı hale gelen zihinsel sentez crystallization n.
sabit ve kararlı hale gelen zihinsel sentez crystallisation n.
zihinsel tuzak snare [rare] n.
duygusal ve zihinsel bozuklukların fiziksel kaynaklı olup bedensel lezyonlar sonucu ortaya çıktığı inancı somatism n.
bilinçli olmayan zihinsel aktivite ile ilgili nonconscious adj.
zihinsel olmayan nonmental adj.
kişilik gelişiminde veya zihinsel hastalıklarda sosyal ve kültürel etkileri vurgulayan modifiye edilmiş freudyen doktrine uygun neo-freudian adj.
nesneleri zihinsel ya da ruhsal güçle hareket ettiren telekinetic adj.
nesneleri zihinsel ya da ruhsal güçle hareket ettirilmesiyle ilgili telekinetic adj.
ego ve kişiliğin olağan sınırlarının ötesinde ezoterik zihinsel deneyim yaratan (terapi) transpersonal adj.
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören atomistic adj.
psikolojinin birincil ilgi alanını birbirini izleyen fikir veya zihinsel deneyimler olarak gören atomistical adj.
görsel veya işitsel duyulardan çok bedensel hareketin ürettiği hislerle oluşturulan (zihinsel imgeleme) motile adj.
(bariz zihinsel veya fiziksel eksiklikler nedeniyle) taleplere yanıt veremeyen inadequate adj.
Mental Health
zihinsel bozuklukların tedavisinde çeşitli tedavi yöntemlerinin hep birlikte aralıksız bir şekilde uygulanması total push n.
doğuştan zihinsel olarak yetersiz kimse ament n.
doğuştan zihinsel olarak yetersiz kimse amentum n.
zihinsel bozuklukları varoluşçuluk, psikanaliz ve sosyolojik teoriden türetilen kavramlar ile inceleyen bir yaklaşım antipsychiatry n.
beyindeki tespit edilebilir organik bir anormallikten kaynaklanmayan, duygulardan ileri gelen zihinsel bir bozukluk major affective disorder n.
zihinsel rahatsızlık nedeniyle konuşma ve muhakeme becerisinin zayıflaması dyslogia n.
zihinsel rahatsızlık nedeniyle konuşma ve muhakeme becerisinin zayıflaması dyslogy n.
çocuk döneminde önlemeye odaklanarak zihinsel bozuklukların incelenmesi ve tedavisi orthopsychiatry n.
psikiyatr r. d. laing'in zihinsel hastalıkların aile ve sosyal çevredeki strese verilen doğal tepkiler olduğuna dair teorisi ile uyumlu, veya bu teoriyi esas alan (yaklaşım) laingian adj.
zihinsel olmayan amental adj.
Physiology
fiziksel veya zihinsel baskıya tepki olarak adrenal meduladan salgılanan bir hormon epinephrin n.
fiziksel veya zihinsel baskıya tepki olarak adrenal meduladan salgılanan bir hormon epinephrine n.
Pathology
kas gruplarında klonus ve ilerleyen zihinsel bozulmanın yaşandığı, genetik sebeplerden kaynaklı epilepsi lafora's disease n.
öğrenme engeli, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, otizm, zihinsel engellilik gibi sinir sistemi bozukluklarından kaynaklanan sağlık sorunlarına verilen genel ad neurodevelopmental disorder n.
kadınlarda görülen, zihinsel gerilik, davranışsal bozukluklar ve dismenore ile karakterize bir kromozom defekti tetra-x syndrome n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce normal dwarf n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce true dwarf n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce primordial dwarf n.
genetik bozukluklardan dolayı kısa boylu olup organları ile zihinsel ve cinsel gelişimi normal olan akondroplastik cüce hypoplastic dwarf n.
yüzün bir tarafında görülüp işitme kaybı, omurga eğriliği ve hafif zihinsel gerilikle karakterize olabilen bir konjenital bozukluk oculoauriculovertebral dysplasia n.
ergenlerde kızamıkçık virüsü ile ilişkili zihinsel ve fiziksel beceri kaybı rubella panencephalitis n.
belirli alanlarda üstün yetenekli olan zihinsel engelli savant n.
bireyin zihinsel engeline karşın belirli alanlarda üstün yetenek sergilediği bir bozukluk savant syndrome n.
Biology
çeşitli türlerden fiziksel ve zihinsel özelliklere sahip varsayımsal bir bölünmez birim monad n.
Social Sciences
sosyokültürel zihinsel gelişim kuramı sociocultural theory of mind n.
zihinsel problemi olan birini hastaneye götürüp tedavi altına almaya zorlamak section [uk] v.
zihinsel engelli çocuklar ihc (intellectually handicapped children) [new zealand] abrev.
Education
eğitimde özel ilgiye ihtiyaç duyan zihinsel veya fiziksel engelleri olan çocuk statemented children n.
temel bilimlere dayalı olup mesleki beceriler kazandırmak yerine zihinsel becerilerin gelişimini destekleyen eğitim liberal education n.
farklı zihinsel kapasitedeki öğrencilere sahip (sınıf veya okul) mixed-ability adj.
Literature
sübjektif ve duyusal edinimleri uyandırmak için zihinsel çağrışımların kullanıldığı bir yazın stili impressionism n.
Linguistics
zihinsel sözlükçe mental lexicon n.
zihinsel sözlük mental lexicon n.
Religious
zihinsel aydınlanma anagogy [obsolete] n.
zihinsel aydınlanma anagoge [obsolete] n.
(hinduizm'de) duyulardan gelen izlenimleri alıp ve ruha sevk eden zihinsel idrak melekesi manas n.
hristiyan zihinsel iyileşme bilimi sistemi metaphysics n.
Philosophy
akıl ve bedenin, ne zihinsel ne de fiziksel olarak sınıflandırılamayan, aynı esaslara ait yapılar olduğu ortaya koyan bir felsefi doktrin neutral monism n.
tanrıya karşı beslenen zihinsel sevgi amor dei intellectualis n.
zihinsel kapasite amplitude n.
zihinsel ve fiziksel olgular arasında bir bağlantı olmadığını savunan felsefi doktrin anomalous monism n.
fiziksel ve zihinsel egzersizlerle benliğin tanrı ile mistik bir şekilde bir araya gelmesini amaçlayan bir hindu felsefe sistemi yoga n.
zihinsel beceriler ve bunların kullanımını inceleyen bir bilim dalı dianoialogy n.
duyusal algıların algılanan nesnelerin zihinsel karşılıkları olduğu teorisi introjection n.
Military
bedensel ve zihinsel dayanıklılık physical and mental endurance n.
Sport
akıl ve beden arasındaki zihinsel bağlantı kopukluğu yips n.
zihinsel özürlüler için beden eğitimi physical education for mentally handicapped persons n.
zihinsel özürlü gençler için beden eğitimi physical education for mentally handicapped youth n.
Archaic
zihinsel ve ahlaki nitelik thew n.
zihinsel disiplin mathesis n.
zihinsel olarak acı çekme pine n.
toplumsal ilişkilerden uzaklaşıp kendini tümüyle bireysel veya zihinsel uğraşlara vermek descend v.
zihinsel olarak zayıf incapacious adj.
Slang
ileri derecede zihinsel ve fiziksel engelli kimse vegetable n.
kendine özgü zihinsel veya fiziksel özelliklere sahip kimse duck n.
(birinin) zihinsel aktivitelerini bozmak fuck (one's) mind (up) v.
(birinin) zihinsel aktivitelerini bozmak fuck someone’s mind v.
zihinsel rahatsız pixolated adj.
zihinsel ve fiziksel olarak çok iyi durumda finer than frog hair expr.
birinin duygusal/zihinsel durumu where someone is at expr.
birinin içerisinde bulunduğu duygusal/zihinsel durum where someone is at expr.
Modern Slang
zihinsel ve fiziksel bazı engellere neden olan ve doğuştan gelen bir anomali amsterdam syndrome n.
zihinsel özürlü all foam and no beer expr.