provision - Türkçe İngilizce Sözlük

provision

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"provision" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
provision i. karşılık
No specific budgetary provision is envisaged, though this is certainly called for.
Bütçede özel bir karşılık öngörülmemiştir, ancak bu kesinlikle talep edilmektedir.

More Sentences
provision i. tedarik
I mean proper provision, not mere lip service.
Düzgün bir tedarikten bahsediyorum, sadece sözde bir hizmetten değil.

More Sentences
provision i. hüküm
They included a provision for flexible working in my agreement.
Sözleşmeme esnek çalışma için bir hüküm eklediler.

More Sentences
General
provision i. temin
We engaged a firm for the provision of cleaning services.
Temizlik hizmetlerinin sağlanması için bir firma ile anlaştık.

More Sentences
provision i. kanun hükmü
The Commission's view is that there would be no added value in taking up its soft-law provisions.
Komisyon'un görüşü, esnek kanun hükümlerinin uygulanmasında herhangi bir katma değer olmayacağı yönündedir.

More Sentences
provision i. şart
The provision of sexual information is essential to avoid unwanted pregnancies and diseases.
İstenmeyen gebeliklerin ve hastalıkların önlenmesi için cinsel bilgilerin verilmesi şarttır.

More Sentences
provision i. sağlama
The provision of information is crucial.
Bilgi sağlanması çok önemlidir.

More Sentences
provision i. hüküm
Now the Commission has proposed the removal of this provision in the revised regulation.
Şimdi Komisyon, revize edilen yönetmelikte bu hükmün kaldırılmasını önerdi.

More Sentences
provision i. tedarik
They rely to varying degrees on private-funded provision to complement these public schemes.
Bu kamu programlarını tamamlamak için çeşitli derecelerde özel finansmanlı tedariklere güveniyorlar.

More Sentences
Trade/Economic
provision i. fon
This is preferable to continued subsistence living and uncertain financial provision from CAP funds.
Bu, geçimlik yaşamın sürdürülmesine ve CAP fonlarından belirsiz mali kaynak sağlanmasına tercih edilir.

More Sentences
provision i. hüküm
The framework regulation makes no provision for their term to be extended.
Çerçeve yönetmelik, sürelerinin uzatılması için herhangi bir hüküm getirmemektedir.

More Sentences
provision i. karşılık
In addition, there is a special provision of up to EUR 50 million for Greece.
Buna ek olarak Yunanistan için 50 milyon Avro'ya kadar özel bir karşılık bulunmaktadır.

More Sentences
provision i. provizyon
What we are dealing with is the way in which all three pillars of the retirement provision system relate to each other.
Uğraştığımız şey, emeklilik provizyon sisteminin üç ayağının da birbiriyle nasıl ilişkili olduğudur.

More Sentences
provision i. şart
The provision of sexual information is essential to avoid unwanted pregnancies and diseases.
İstenmeyen gebeliklerin ve hastalıkların önlenmesi için cinsel konularda bilgi verilmesi şarttır.

More Sentences
provision i. tedarik
First of all, for some of the accession countries, the question of financial provision is a very difficult one.
Her şeyden önce, bazı katılım ülkeleri için mali tedarik konusu çok zor bir konudur.

More Sentences
Politics
provision i. hüküm
This is not a directive aimed at replacing the first pillar social security-type pension provision.
Bu direktif, birinci sütun sosyal güvenlik tipi emeklilik hükmünün yerini almayı amaçlayan bir direktif değildir.

More Sentences
Common Usage
provision i. koşul
General
provision i. yargı
provision i. erzak
provision i. hazırlama
provision i. levazım
provision i. yiyecek içecek
provision i. husus
provision i. kayıt
provision i. edinme
provision i. sağlayış
provision i. imkan
provision i. erzak stoğu
provision i. (ruhban sınıfı) rütbece yüksek birinin verdiği terfi
provision i. halihazırda boş olmayan bir makama yapılan atama
provision i. (13. ve 14. yüzyıllarda) ingiliz piskopos ve soylu meclislerince çıkarılan kanun
provision f. karşılamak
provision f. yiyecek veya gerekli şeyleri sağlamak
provision f. hazırlık yapmak
provision f. gerekli önlemleri almak
provision f. erzak
Trade/Economic
provision i. hazırlık
provision i. kanuni hüküm
provision i. kuvertür
provision i. kumanya
provision i. önlem
provision i. yasal şart
Law
provision i. kanuni hüküm
Politics
provision i. edinme sağlama
Marine
provision i. kumanya

"provision" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 183 sonuç

İngilizce Türkçe
General
legal provision i. yasal hüküm
This basic regulation itself contains numerous practical and legal provisions on the transport of animals.
Bu temel yönetmeliğin kendisi de hayvanların taşınmasına ilişkin çok sayıda pratik ve yasal hüküm içermektedir.

More Sentences
provision of article i. madde hükmü
We will therefore be complying with the provisions of Article 31 of the European Union's Charter of Fundamental Rights.
Dolayısıyla Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı'nın 31. Maddesi hükümlerine riayet edeceğiz.

More Sentences
Idioms
make provision for f. hazırlıklar yapmak
The citizens need time to make provision for their old age.
Vatandaşların yaşlılık dönemleri için hazırlık yapmak üzere zamana ihtiyaçları vardır.

More Sentences
Trade/Economic
financial provision i. mali koşul
The institutional and financial provision for enlargement is not good.
Genişleme açısından kurumsal ve mali koşullar elverişli değildir.

More Sentences
Politics
transitional provision i. geçici hüküm
Transitional provisions have been proposed.
Geçici hükümler önerilmiştir.

More Sentences
General
legal provision i. hukuki dayanak
penal provision i. cezai nitelikte yasa hükmü
warranty provision i. garanti hükmü
legal provision i. kanuni hüküm
provision against i. -e karşı tedbir
provision for i. -e karşı tedbir
provision to the contrary i. aksine bir hüküm
energy provision i. enerji temini
energy provision i. enerji sağlama
void provision i. geçersiz hüküm
provision of supplies and equipment i. erzak ve ekipman temini/tedariki
valid provision i. geçerli koşul
make provision against f. önlem almak
make provision for f. önlem almak
make provision f. önlem almak
make a provision f. madde hazırlamak (sözleşmede)
Phrases
notwithstanding any provision to the contrary expr. aksine herhangi bir hüküm bulunsa bile
without provision expr. karşılıksız
Trade/Economic
diminishing provision method i. azalan amortisman yöntemi
provision for contingency reserve i. adi ihtiyat akçesi
descriptive provision i. açıklayıcı hüküm
provision for receivables i. alacaklar karşılığı
provision for depreciation i. amortisman karşılığı
binding provision i. bağlayıcı hüküm
provision on suppliers accounts in debit i. borçlu tedarikçi hesapları karşılığı
provision for depreciation i. birikmiş amortismanlar
provision for unearned premiums i. cari rizikolar karşılığı
provision for children i. çocuk ödeneği
provision for other current assets i. diğer dönen varlıklar karşılığı
provision for losses i. değer düşüklüğü karşılığı
provision for other doubtful receivables i. diğer şüpheli alacaklar karşılığı
provision for other payables and expenses i. diğer borç ve gider karşılıkları
provision for other liabilities and expenses i. diğer borç ve gider karşılıkları
provision for other current assets i. diğer çeşitli dönen varlıklar karşılığı
period income tax provision i. dönem karı vergi ve diğer yasal yükümlülükler karşılıkları
provision for period income tax i. dönem karı vergi karşılıkları
provision expenses of current year i. dönemin karşılık giderleri
provision for corporation income tax and other legal responsibilities on income of the period i. dönem karı vergi ve diğ yas yüküm
provision for deferred taxation i. ertelenmiş vergilendirme karşılığı
provision for future expenses i. gelecek aylara ait giderler
provision for future revenues i. gelecek yıllara ait gelirler
mathematical provision i. hayat matematik karşılığı
provision for outstanding claims for life i. hayat muallak tazminat karşılığı
antidilution provision i. hisse senetlerinin sulandırılmasına karşı ayrılan güvence fonu
notwithstanding any other provision in this agreement i. işbu sözleşmenin diğer hükümlerine bakılmaksızın
provision for capital investments i. iştirakler sermaye payları ddk
forward looking provision i. ileriye dönük karşılık ayırma
transfer of a provision i. ihtiyatın temliki
provision for discounts i. iskonto işlemleri ihtiyatı
provision for discounts i. indirimler karşılığı
increase of the provision i. ihtiyatın çoğalması
provision for discounts i. iskontolar karşılığı
transfer of a provision i. ihtiyatın devri
provision for discounts i. indirimli işlemler ihtiyatı
provision for doubtful receivables from affiliates i. ilişkili taraflardan şüpheli alacaklar karşılığı
provision expenses i. karşılık giderleri
pre-provision i. karşılıklar öncesi
addition to a provision i. karşılığa ilave
provision of rent i. kira karşılığı
provision for termination indemnities i. kıdem tazminatı provizyonu
provision for severance payments i. kıdem tazminatı karşılığı
end of service remuneration provision i. kıdem tazminatı karşılığı
provision for severance pay i. kıdem tazminatı karşılığı
loan loss provision i. kayıp kredi önlemi
provision for employee termination benefits i. kıdem tazminatı karşılığı
provision for loan loss i. kredi riski karşılığı
provision no longer required i. konusu kalmayan karşılıklar
loan loss provision i. kredi kayıp karşılığı
material provision i. malzeme tedariki
provision for expense accruals i. maliyet giderleri karşılığı
provision for expenses relating to costing i. maliyet giderleri karşılığı
provision for decrease in value of marketable securities i. menkul kıymetler değer düşüklüğü karşılığı
provision for marketable securities i. menkul kıymetler değer düşüklüğü
provision for securities impairment i. menkul değerler değer azalma provizyonu
provision for decrease in value of marketable securities i. menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı
provision for contingencies i. muhtemel zararlar karşılığı
provision for outstanding losses i. muallak hasarlar karşılığı
provision for contingencies i. olası zararlar karşılığı
pre-provision i. ön provizyon
provision of autonomy i. özerklik şartı
provision for inventory obsolescence i. stok ddk
provision for premiums receivable i. prim alacak karşılıkarı
performance provision i. performans hükmü
provision for contingencies i. risk provizyonu
provision expense i. provizyon masrafı
provision for contingencies i. risk karşılığı
provision for contingencies i. riskler karşılığı
provision for obselete stocks i. stok ddk
provision for doubtful accounts i. şüpheli alacaklar karşılığı
provision for inventories i. stok karşılığı
provision for doubtful trade receivables i. şüpheli ticari alacaklar karşılığı
provision for inventories i. stok değer düşüklüğü karşılığı
provision for doubtful trade rec. i. şüpheli ticari alacaklar karşılığı
provision for doubtful receivables i. şüpheli alacaklar karşılığı
provision for other doubtful receivables i. şüpheli diğer alacaklar karşılığı
provision for doubtful receivables i. şüpheli ticari alacaklar karşılığı
provision for doubtful trade receivables i. şüpheli diğer alacaklar karşılığı
provision for doubtful rec. i. şüpheli alacaklar karşılığı
procedure for the provision of information in the field of technical standards and regulations i. teknik mevzuatın ve standartların türkiye ile avrupa birliği arasında bildirimi
call provision i. tahvili çıkaran tarafından gelecekte saptanacak bir malın satış sözleşmesi
provision for non-performing loans i. takipteki alacaklar karşılığı
key provision i. temel hüküm
key provision i. temel/vazgeçilemez şart
provision for taxes i. vergi karşılığı
provision of undue raw material i. usülsüz hammadde sağlama
renewal provision i. varlıkların yenilenmesi için ayrılan karşılık
asset renewal provision i. varlıkların yenilenmesi için ayrılan karşılık
provision for taxation i. vergi karşılıkları
third party provision i. üçüncü şahısların hakları
provision for taxes i. vergi provizyonu
provision for taxes i. vergi karşılıkları
restructing provision i. yeniden yapılandırma karşılığı
statutory provision i. yasa hükmü
provision for replacement i. yenileme fonu
provision for replacement i. yenileme karşılığı
provision for loss i. zarar karşılığı
contractor safety provision i. yüklenici güvenlik provizyonu
porcupine provision i. istenmeyen devralma girişimlerine karşı alınan kısıtlayıcı önlem
make provision f. karşılık ayırmak
Law
mandatory provision i. amir hüküm
sunset provision i. belirli bir süre sonra otomatikman yürürlükten kalkan hüküm
framework provision i. çerçeve hüküm
penalty provision i. cezai hüküm
penal provision i. cezai hüküm
penal provision i. cezai nitelikte kanun hükmü
lawsuit provision i. dava karşılığı
regulatory provision i. düzenleyici hüküm
imperative provision i. emredici hüküm
due diligence provision i. gereken özeni gösterme hükmü
fulfillment of provision i. hükmün yerine getirilmesi
administrative provision i. idari hüküm
hotchpot provision i. iade kaydı
violated provision i. İhlal edilmiş hüküm
provision of law i. kanun hükmü
sunset provision i. kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm
abolished provision i. mülga hükmü
concluding provision i. nihai hüküm
special provision i. özel hüküm
special provision i. özel karşılık
provision for election i. seçme hükmü
sunset provision i. sigorta poliçesinde sorumluluğun düzenleme tarihinden sonraki yıllara sarkmasını engellemek için konulan kloz
sunset provision i. sona erme hükmü
permissive provision i. uyulması zorunlu olmayan hüküm
administrative provision i. yönetsel hüküm
concrete provision i. somut hüküm
provision [scotland] i. normalde mirasçı olamayacak birine vasiyet veya senet yoluyla verilen hediye
insert a provision into a law f. yasaya hüküm koymak
in the absence of a contrary provision expr. hilafına hüküm bulunmadığında
Politics
explicit provision i. açık hüküm
open network provision i. açık şebeke hükmü
mandatory provision i. amir hüküm
discriminatory provision i. ayrımcı hüküm
amendment of a provision i. bir hükümde değişiklik
amendment of a provision i. hükmün tadili
opt out provision i. istisnadan yararlanma hükmü
equalization provision i. masraf dengeleme karşılığı
joint provision i. müşterek hüküm
final provision i. nihai hükümler
provision of land i. topraklandırma
technical implementation provision i. teknik uygulama koşulu
data provision i. veri sağlanması
mandatory provision i. uyulması zorunlu hüküm
Institutes
open network provision i. açık şebeke tedariki
Industry
insolvency provision [uk] i. batan firmanın çalışanlarının kendilerine borçlu olunan parayı alma hakkı
Insurance
bonus provision for life i. hayat kar payı karşılığı
provision for claims outstanding i. muallak hasar ihtiyatı
provision for claims outstanding i. muallak hasar rezervi
provision for claims outstanding i. sürüncemedeki hasar rezervi
Technical
etb provision i. kıdem tazminatı karşılığı
service provision i. servis tanımlanması
service provision i. servis boyutlandırması
provision of cargo transport services i. yük taşıma hizmetlerinin tedariki
Telecom
open network provision i. açık şebeke şartı
amendment of a provision i. bir hükümde değişiklik
implementation of a provision i. bir hükmün uygulanması
penal provision i. cezai hüküm
Marine
certificate for the provision crane i. kumanya kreyni sertifikası
Social Sciences
social provision scale i. sosyal provizyon ölçeği