büyümek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

büyümek



"büyümek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
büyümek grow f.
General
büyümek accrue f.
büyümek grown up f.
büyümek shoot up f.
büyümek gain momentum f.
büyümek bulk f.
büyümek outgrow f.
büyümek swell f.
büyümek grow up f.
büyümek augment f.
büyümek enlarge f.
büyümek wax f.
büyümek extend f.
büyümek dilate f.
büyümek blossom f.
büyümek flourish f.
büyümek increase f.
büyümek greaten f.
büyümek prosper f.
büyümek hatch f.
büyümek expand f.
büyümek grow f.
büyümek build up f.
büyümek develop f.
büyümek fill out f.
büyümek gather f.
büyümek thrive f.
büyümek embiggen f.
büyümek thrive f.
büyümek accresce f.
büyümek accrew f.
büyümek get bigger f.
büyümek thicken f.
büyümek throdden [obsolete] f.
büyümek thrust f.
büyümek encrease [obsolete] f.
büyümek upsize f.
büyümek majorate [obsolete] f.
büyümek wex f.
büyümek bug f.
büyümek huff [dialect] f.
büyümek mount f.
büyümek omnify f.
büyümek biggen [dialect] [uk] f.
büyümek largen f.
büyümek plant f.
büyümek fledge f.
büyümek flidge f.
büyümek shoot f.
büyümek fortify [obsolete] f.
büyümek size f.
Phrasals
büyümek grow in f.
büyümek blossom into f.
büyümek blossom out f.
büyümek come up [dialect] f.
Colloquial
büyümek be on the make f.
Trade/Economic
büyümek increase in size f.
büyümek overtake f.
Technical
büyümek grow f.
büyümek develop f.
Medical
büyümek dilate f.
Botanic
büyümek bourgeon f.
Agriculture
büyümek hit [dialect] f.
Archaic
büyümek upgrow f.
büyümek heighten f.
büyümek outgrow f.
Slang
büyümek adulting i.

"büyümek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 151 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birbirini örtecek derecede büyümek (bitkiler) overgrow f.
fazla büyümek overgrow f.
büyümek (bitki) vegetate f.
yayılıp büyümek (bitki) ramble f.
hızla büyümek mushroom f.
çok iyi gelişmek/büyümek thrive f.
çok büyümek grow out of f.
sarılarak büyümek creep f.
burnu büyümek become conceited f.
daha çabuk büyümek outgrow f.
çabuk büyümek shoot up f.
çığ gibi büyümek snowball f.
yukarı doğru büyümek grow upward f.
dışarı doğru büyümek grow outward f.
gelişigüzel yayılıp büyümek (bitki) ramble f.
mantar gibi büyümek mushroom f.
uygun şartlar içinde büyümek thrive f.
burnu büyümek have a swollen head f.
çığ gibi büyümek keep snowballing f.
tekrar büyümek grow back f.
(bitki) birlikte büyümek accrete f.
gözünde büyümek loom large f.
büyümek (diğerlerinden ayrı ve biçimsiz bir şekilde) straggle f.
büyümek ve küçülmek wax and wane f.
-den daha çabuk büyümek outgrow f.
çabuk büyümek overgrow f.
çok büyümek overgrow f.
bitki gibi büyümek vegetate f.
(ay) giderek büyümek wax f.
aşağı doğru büyümek grow downwards f.
aşağı doğru büyümek grow down f.
birlikte büyümek/yetişmek grow together f.
çocukken sevgiden yoksun büyümek not get enough love as a child f.
büyüdükçe büyümek keep getting bigger f.
büyümek için acele etmek be in a hurry to grow up f.
büyümek için can atmak be in a hurry to grow up f.
yeniden büyümek regrow f.
giderek büyümek be getting bigger and bigger f.
sayı olarak/sayıca büyümek grow in numbers f.
yeniden büyümek reincrease f.
(bitki) büyümek nourish [obsolete] f.
(bir şeyin) altında büyümek undergrow f.
(bitki) büyümek chick [obsolete] f.
boyutça büyümek make f.
günbegün büyümek wear f.
anormal şekilde büyümek misgrow f.
yanlış şekilde büyümek misgrow f.
-e kadar büyümek go f.
(çim, ağaç bir şeyin üzerinde büyümek overgrow f.
sınırlarının ötesinde büyümek overgrow f.
aşırı büyümek overwax f.
çok hızlı büyümek overwax f.
yavaş yavaş büyümek compile f.
klon olarak büyümek clone f.
birlikte büyümek concrew [obsolete] f.
kupa şeklinde büyümek cup f.
ortaya çıkıp büyümek flower f.
sert ve kalıplaşmış şekilde büyümek ossify f.
daha çok büyümek outwear f.
boyutça büyümek plim f.
düzensiz büyümek scramble f.
(bitki) büyümek put f.
kartopu gibi büyümek snowball f.
Phrasals
içine sığamayacak kadar büyümek grow out of f.
hızla büyümek run up f.
hızla büyümek blossom forth f.
(kişi için) hızla büyümek/olgunlaşmak/gelişmek blossom into (something) f.
içine sığamayacak kadar büyümek grow out of something f.
(bitki) dışarı doğru büyümek bush out f.
(çim/ağaç) bir şeyin üzerinde büyümek/yetişmek grow over f.
(bitki) büyümek bush out f.
(bir şeyden) büyümek grow from (something) f.
tohumdan, soğandan büyümek grow from something f.
(birinin/bir şeyin) içinde büyümek grow upon (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) içinde büyümek grow on (someone or something) f.
bir ölçüyü/bedeni dolduracak kadar büyümek grow into (something) f.
(bir şeyin) içine doğru büyümek grow into (something) f.
(bitki) büyümek come away [brit] f.
çığ gibi büyümek pile on f.
giderek büyümek pile on f.
çığ gibi büyümek pile onto f.
giderek büyümek pile onto f.
-de büyümek surge in f.
(bir şeye/sayıya) doğru büyümek run into (something) f.
git gide büyümek bubble under f.
yavaş yavaş büyümek bubble under f.
fark ettirmeden büyümek bubble under f.
alttan alta büyümek bubble under f.
içten içe büyümek bubble under f.
hızla büyümek/olgunlaşmak burgeon out f.
çalı gibi büyümek bush out f.
heyecanla gözleri açılmak/büyümek glaze up f.
(bir şeyin içine) doğru uzamak/büyümek grow down (into something) f.
bir şeyde büyümek grow in something f.
(birinin) içinde büyümek grow upon (one) f.
(birinin) içinde büyümek grow on (one) f.
(bir şeyden) uzaklaşarak büyümek grow away from (something) f.
-'den büyümek grow from f.
içinde büyümek grow on f.
-'de büyümek grow on f.
ile beslenip büyümek grow on f.
içinde büyümek grow upon f.
-'de büyümek grow upon f.
ile beslenip büyümek grow upon f.
(bir şeye) sığmayacak kadar büyümek grow out of (something) f.
(bir şeyin) üzerine doğru büyümek/gelişmek grow over (something) f.
(bir yönden) artmak/büyümek/gelişmek increase in f.
(bir yönden) gelişmek/büyümek increase in (something) f.
yönünden büyümek rise in f.
(bir şey) yönünden büyümek rise in (something) f.
çığ gibi büyümek snowball into f.
(bir şeyle) gelişmek/büyümek thrive on (something) f.
(bir şey) alarak büyümek/serpilmek thrive on (something) f.
Colloquial
(fırtına) büyümek brew up f.
Idioms
yapamayacak kadar büyümek age out f.
çapı büyümek expand into f.
çığ gibi büyümek grow like topsy f.
çığ gibi büyümek snowball into something f.
çabucak büyümek grow apace f.
hızla büyümek/gelişmek grow by leaps and bounds f.
hızla büyümek/çoğalmak grow like topsy f.
hızla/çabucak büyümek grow like a weed f.
süratle büyümek grow apace f.
(ekinler) iyice büyümek grow knee-high by the 4th of july f.
(ekinler) iyice büyümek become knee-high by the 4th of july f.
(gebe hayvanlarda doğum öncesi) meme büyümek make a bag f.
kontrolden çıkmış bir şekilde büyümek rage uncontrollably f.
Speaking
büyümek küçük kardeşinin boyunun uzadığına şahit olmandır growing up is watching your younger sibling get taller expr.
Medical
fazla büyümek (organ veya doku) hypertrophy f.
(apse) büyümek point f.
Pathology
vücudun bir yerinde patolojik olarak büyümek vegetate f.
Biology
büyümek için oksijene ihtiyaç duyan ve havayla temas halinde olan mikroorganizmalar aerobies i.
büyümek için parental organizmanın sentezleyebildiği maddelere ihtiyaç duyan (organizma) auxotrophic s.
Astronomy
(ay) giderek büyümek increase f.
Botanic
büyümek için aşırı miktarda suya ihtiyaç duyan bitki hydrophyte i.
(kesilen/kopan bir kısım) tekrar büyümek regrow f.
ikiz halde büyümek didymous f.
sarılarak büyümek creep f.
çekirdekten büyümek establish f.
yukarı doğru büyümek upspear f.
hızla büyümek bourgeon f.
hızla büyümek bourgeon (forth) f.
hızla büyümek bourgeon (out) f.
belirli bir yönde büyümek run f.
asma biçiminde büyümek run f.
(bitki) sarılarak büyümek climb f.
(bitki) büyümek spring f.
Agriculture
işleme ve bakım olmadan büyümek wild f.
Breeding
(süt veren hayvan) memesi büyümek bag f.
normalden fazla büyümek heave [dialect] [uk] f.
Slang
gözleri/göz bebekleri şaşkınlıkla/panikle büyümek bug out f.