Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
başarmak
"başarmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 138 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
başarmak
achieve
f.
2
Yaygın Kullanım
başarmak
succeed
f.
3
Yaygın Kullanım
başarmak
manage
f.
General
4
Genel
başarmak
fall on one's feet
f.
5
Genel
başarmak
throve
f.
6
Genel
başarmak
pan out well
f.
7
Genel
başarmak
win through
f.
8
Genel
başarmak
succeed in
f.
9
Genel
başarmak
prosper
f.
10
Genel
başarmak
way
f.
11
Genel
başarmak
arrive
f.
12
Genel
başarmak
carry through
f.
13
Genel
başarmak
carry off
f.
14
Genel
başarmak
negotiate
f.
15
Genel
başarmak
pull off
f.
16
Genel
başarmak
pass
f.
17
Genel
başarmak
make the grade
f.
18
Genel
başarmak
tackle
f.
19
Genel
başarmak
cope
f.
20
Genel
başarmak
come through
f.
21
Genel
başarmak
execute
f.
22
Genel
başarmak
prevail
f.
23
Genel
başarmak
dispense
f.
24
Genel
başarmak
conquer
f.
25
Genel
başarmak
get things done
f.
26
Genel
başarmak
thrive
f.
27
Genel
başarmak
sew up
f.
28
Genel
başarmak
compass
f.
29
Genel
başarmak
get through
f.
30
Genel
başarmak
swing
f.
31
Genel
başarmak
do
f.
32
Genel
başarmak
carry out
f.
33
Genel
başarmak
contrive
f.
34
Genel
başarmak
pan out
f.
35
Genel
başarmak
bring off
f.
36
Genel
başarmak
overcome
f.
37
Genel
başarmak
click
f.
38
Genel
başarmak
effectuate
f.
39
Genel
başarmak
get
f.
40
Genel
başarmak
make out
f.
41
Genel
başarmak
carry
f.
42
Genel
başarmak
brought off
f.
43
Genel
başarmak
hit the mark
f.
44
Genel
başarmak
fare
f.
45
Genel
başarmak
bring something off
f.
46
Genel
başarmak
accomplish
f.
47
Genel
başarmak
get ahead
f.
48
Genel
başarmak
effect
f.
49
Genel
başarmak
succeed
f.
50
Genel
başarmak
hit the jackpot
f.
51
Genel
başarmak
hit pay dirt
f.
52
Genel
başarmak
succeed to
f.
53
Genel
başarmak
manage to
f.
54
Genel
başarmak
go far
f.
55
Genel
başarmak
get around
f.
56
Genel
başarmak
get along
f.
57
Genel
başarmak
muddle through
f.
58
Genel
başarmak
put through
f.
59
Genel
başarmak
make a success of
f.
60
Genel
başarmak
progress
f.
61
Genel
başarmak
act
f.
62
Genel
başarmak
ascend
f.
63
Genel
başarmak
fadge
f.
64
Genel
başarmak
cheve [obsolete] [dialect]
f.
65
Genel
başarmak
cheve
f.
66
Genel
başarmak
chieve
f.
67
Genel
başarmak
handle
f.
68
Genel
başarmak
hang up
f.
69
Genel
başarmak
light [dialect] [uk]
f.
70
Genel
başarmak
love
f.
71
Genel
başarmak
go
f.
72
Genel
başarmak
comply [obsolete]
f.
73
Genel
başarmak
cotton [obsolete]
f.
74
Genel
başarmak
fashion [obsolete]
f.
75
Genel
başarmak
fay [dialect] [uk]
f.
76
Genel
başarmak
contrive
f.
77
Genel
başarmak
strike
f.
78
Genel
başarmak
supervive [obsolete]
f.
79
Genel
başarmak
surmount [obsolete]
f.
Phrasals
80
Öbek Fiiller
başarmak
bring about
f.
81
Öbek Fiiller
başarmak
rack up
f.
82
Öbek Fiiller
başarmak
carry through
f.
83
Öbek Fiiller
başarmak
peg up
f.
84
Öbek Fiiller
başarmak
wind up
f.
85
Öbek Fiiller
başarmak
hang up
f.
86
Öbek Fiiller
başarmak
ring up
f.
Colloquial
87
Konuşma Dili
başarmak
notch
f.
88
Konuşma Dili
başarmak
nailed it
f.
89
Konuşma Dili
başarmak
make it
f.
90
Konuşma Dili
başarmak
get the w
f.
91
Konuşma Dili
başarmak
make it
f.
92
Konuşma Dili
başarmak
hack
f.
93
Konuşma Dili
başarmak
connect [us/canada]
f.
94
Konuşma Dili
başarmak
crack
f.
95
Konuşma Dili
başarmak
pull
f.
Idioms
96
Deyim
başarmak
play one's cards
f.
97
Deyim
başarmak
come off with flying colors
f.
98
Deyim
başarmak
come off with flying colors
f.
99
Deyim
başarmak
come through with flying colors
f.
100
Deyim
başarmak
carry all before one
f.
101
Deyim
başarmak
make the big time
f.
102
Deyim
başarmak
have it made
f.
103
Deyim
başarmak
have the best of
f.
104
Deyim
başarmak
have got it made in the shade
f.
105
Deyim
başarmak
get the best of
f.
106
Deyim
başarmak
make it good
f.
107
Deyim
başarmak
cut the mustard
f.
108
Deyim
başarmak
bring home the bacon
f.
109
Deyim
başarmak
make something of your life
f.
110
Deyim
başarmak
pull it off
f.
111
Deyim
başarmak
make something of yourself
f.
112
Deyim
başarmak
come out smelling like a rose
f.
113
Deyim
başarmak
make it
f.
114
Deyim
başarmak
gain ground
f.
115
Deyim
başarmak
have got it made
f.
116
Deyim
başarmak
have it made in the shade
f.
117
Deyim
başarmak
come up with
f.
118
Deyim
başarmak
strike pay dirt
f.
119
Deyim
başarmak
hit a home run
f.
120
Deyim
başarmak
come it
f.
121
Deyim
başarmak
have any joy
f.
122
Deyim
başarmak
be home free
f.
123
Deyim
başarmak
fall on your feet
f.
124
Deyim
başarmak
land on your feet
f.
125
Deyim
başarmak
fall on your feet
f.
126
Deyim
başarmak
land on your feet
f.
127
Deyim
başarmak
get a good scald on [dialect]
f.
Trade/Economic
128
Ticaret/Ekonomi
başarmak
achieve
f.
Law
129
Hukuk
başarmak
accomplish
f.
Politics
130
Siyasal
başarmak
accomplish
f.
Technical
131
Teknik
başarmak
succeed
f.
132
Teknik
başarmak
manage
f.
133
Teknik
başarmak
achieve
f.
Archaic
134
Eski Kullanım
başarmak
negociate
f.
135
Eski Kullanım
başarmak
obtain
f.
136
Eski Kullanım
başarmak
complish
f.
137
Eski Kullanım
başarmak
peract
f.
British Slang
138
İngiliz Argosu
başarmak
piss it
f.
"başarmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 239 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
başarmak için son çare olduğu düşünülen durum
last chance saloon
i.
2
Genel
bir şeyi başarmak için mücadele etme
wrestling
i.
3
Genel
zoru başarmak
achieve an extremely difficult goal
f.
4
Genel
zoru başarmak
achieve
f.
5
Genel
zorluklara rağmen başarmak
bring off
f.
6
Genel
sonunda başarmak
have the last laugh
f.
7
Genel
bir işi başarmak
see a thing through
f.
8
Genel
zorluklara rağmen başarmak
live through
f.
9
Genel
zar zor başarmak
skin through
f.
10
Genel
başarmak (bir şeyi yapmayı)
succeed in
f.
11
Genel
kaçmayı başarmak
make good one's escape
f.
12
Genel
zoru başarmak
achieve an extremely difficult objective
f.
13
Genel
güçbela başarmak
skin through
f.
14
Genel
umulmayan bir şeyi başarmak
bring off
f.
15
Genel
zorluklara göğüs gererek başarmak
eke out
f.
16
Genel
sınavı başarmak
pass the exam
f.
17
Genel
(birşeyi yapmayı) başarmak
succeed to
f.
18
Genel
(birşeyi yapmayı) başarmak
manage to
f.
19
Genel
yardım almadan da başarmak
get on without
f.
20
Genel
-sız da başarmak
get on without
f.
21
Genel
şans ile başarmak
fall into someone's lap
f.
22
Genel
şans ile başarmak
drop into someone's lap
f.
23
Genel
ulaşmayı başarmak
win
f.
24
Genel
bir girişimi başarmak
see a thing through
f.
25
Genel
bir ilki başarmak
break new ground
f.
26
Genel
imkansızı başarmak
achieve the impossible
f.
27
Genel
başarmak için çabalamak
do one's endeavor
f.
28
Genel
(bir şeyi yapmayı) başarmak
succeed in
f.
29
Genel
önem vermeden başarmak
underplay
f.
30
Genel
yardımsız başarmak
manage
f.
31
Genel
hedefi başarmak
have
f.
32
Genel
elde etmeyi başarmak
glean
f.
33
Genel
(istenen bir şeyi) başarmak
hit
f.
34
Genel
katakulli ile başarmak
weasel
f.
35
Genel
kazara başarmak
fluke
f.
36
Genel
zorluklara rağmen başarmak
outlive
f.
37
Genel
örgütlenerek başarmak
outorganize
f.
38
Genel
örgütlenerek başarmak
outorganise
f.
39
Genel
ibadetle başarmak
pray
f.
40
Genel
ucu ucuna başarmak
scrape in
f.
41
Genel
ucu ucuna başarmak
scrape into
f.
42
Genel
az farkla başarmak
skin
f.
43
Genel
dişiyle tırnağıyla kazıyarak başarmak
beat
f.
44
Genel
herkese inat başarmak
push
f.
45
Genel
kıl payı başarmak
squeak
f.
46
Genel
bükerek başarmak
squirm
f.
47
Genel
her şeye rağmen başarmak
stagger
f.
48
Genel
başarmak üzere olan
through
s.
49
Genel
başarmak üzere
on the way
zf.
Phrasals
50
Öbek Fiiller
tavlamayı başarmak
make time
f.
51
Öbek Fiiller
emekle başarmak
work out
f.
52
Öbek Fiiller
elde etmeyi başarmak
muster up
f.
53
Öbek Fiiller
kolayca başarmak
toss off
f.
54
Öbek Fiiller
layıkıyla başarmak
do up
f.
55
Öbek Fiiller
(midesindekileri) kusmamayı başarmak
keep down
f.
56
Öbek Fiiller
kendisinden bekleneni yapmak/başarmak/yerine getirmek
succeed as (something)
f.
57
Öbek Fiiller
(bir işi) bütün aksiliklere rağmen başarmak
bring off
f.
58
Öbek Fiiller
güç bir işi başarmak/becermek
bring off
f.
59
Öbek Fiiller
(bir işi) zor bela/zar zor yapmayı başarmak
squeeze by
f.
60
Öbek Fiiller
(dersten/sınavdan/bir üst lige) zar zor geçmek/geçmeyi başarmak
squeeze by
f.
61
Öbek Fiiller
zor bir işi başarmak
pull off
f.
62
Öbek Fiiller
pek uğraşmadan başarmak
cruise through (something)
f.
63
Öbek Fiiller
pek uğraşmadan başarmak
cruise through
f.
64
Öbek Fiiller
(bir okula, programa) girmeyi başarmak
get into (someone or something)
f.
65
Öbek Fiiller
girmeyi başarmak
go into
f.
66
Öbek Fiiller
yapmayı başarmak
go through
f.
67
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden/bir yerden istediği bir şeyi) almayı başarmak
score (something) off (someone, something, or some place)
f.
68
Öbek Fiiller
(birini bir yere/bir durumun içine) bir şekilde sokmayı başarmak
wangle (one) into (some place or some situation)
f.
69
Öbek Fiiller
ne yapıp edip edip (birini bir yere/bir durumun içine) sokmayı başarmak
wangle (one) into (some place or some situation)
f.
70
Öbek Fiiller
(bir yere/bir durumun içine) bir şekilde girmeyi başarmak
wangle (one's) way into (some place or some situation)
f.
71
Öbek Fiiller
ne yapıp edip (bir yere/bir durumun içine) girmeyi başarmak
wangle (one's) way into (some place or some situation)
f.
72
Öbek Fiiller
ağzından laf almayı başarmak
wrench out
f.
73
Öbek Fiiller
ağzından laf almayı başarmak
wrest out
f.
74
Öbek Fiiller
dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak
pack in
f.
75
Öbek Fiiller
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak
pack (something) into (something or some place)
f.
76
Öbek Fiiller
(bir şeyi) allem edip kallem edip başarmak
wriggle into (something)
f.
77
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeye) dönüştürmeyi başarmak
wrestle (something) into (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir duruma) getirmeyi başarmak
wrestle (something) into (something)
f.
79
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) girmeyi başarmak
ace into (something)
f.
80
Öbek Fiiller
(bir şeye/yere) girmeyi başarmak
ace in (something)
f.
81
Öbek Fiiller
hızla başarmak
rip off
f.
82
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden aşağı indirmeyi başarmak
get someone or something down something
f.
83
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden/yerden aşağı indirmeyi başarmak
get someone or something down
f.
84
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) geçmeyi başarmak
get through (with someone or something)
f.
85
Öbek Fiiller
(bir şeyi başarmak için) gerekeni yapmak
go about (doing something)
f.
86
Öbek Fiiller
(bir şeyi başarmak için) gerekeni yapmak
go about to (do something)
f.
87
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) bir şey almayı/kazanmayı başarmak
score off (someone or something)
f.
88
Öbek Fiiller
(bir süreci) atlatmayı başarmak
see out
f.
89
Öbek Fiiller
zorlanmadan/kolayca üstesinden gelmek/başarmak
skate by
f.
90
Öbek Fiiller
kıl payı başarmak
squeak out
f.
91
Öbek Fiiller
zar zor başarmak
squeak out
f.
92
Öbek Fiiller
ucu ucuna başarmak
squeak out
f.
93
Öbek Fiiller
son anda başarmak
squeak out
f.
94
Öbek Fiiller
-den sıkışıp geçmeyi başarmak
squeeze through
f.
95
Öbek Fiiller
zar zor/ucu ucuna başarmak
squeeze through
f.
96
Öbek Fiiller
(bir şeyi) başarmak
succeed at (something)
f.
97
Öbek Fiiller
(bir şeyi) başarmak
succeed in (something)
f.
98
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bitirmeyi/tamamlamayı başarmak
wade through (something)
f.
99
Öbek Fiiller
bir duruma getirmeyi başarmak
wrestle into
f.
100
Öbek Fiiller
güç kullanarak başarmak
pound out
f.
Phrases
101
İfadeler
(bir şeye/yere) bir şekilde girmeyi becermek/başarmak
worm into (something or some place)
f.
102
İfadeler
başarmak istiyorsan yapmaya başlamalısın
start from where you are
expr.
103
İfadeler
başarmak için
in order to achieve
expr.
104
İfadeler
bir şeyleri başarmak için birilerini incitmekten başka şansın yok
you've got to crack a few eggs to make an omelet
expr.
Proverb
105
Atasözü
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you cannot make an omelet without breaking eggs
106
Atasözü
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelette without breaking eggs
107
Atasözü
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelet without breaking (a few) eggs
108
Atasözü
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you can't make an omelet without breaking (a few) eggs
109
Atasözü
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelet without breaking eggs
110
Atasözü
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you can't make an omelet without breaking eggs
111
Atasözü
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you can't make an omelet without breaking some eggs
112
Atasözü
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you can't make an omelet without breaking some eggs
113
Atasözü
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you have to break eggs to make an omelet
114
Atasözü
(figüratif) bir şeyleri başarmak için birilerini incitmek/kırmak zorunda kalabilirsin
you have to break eggs to make an omelet
Colloquial
115
Konuşma Dili
(bir şeyi birinden) başarmak
beat (one) to (something)
f.
116
Konuşma Dili
(bir şeyi birinden) başarmak
beat someone to something
f.
117
Konuşma Dili
(bir şeyi birinden) başarmak
beat to
f.
118
Konuşma Dili
büyük işler başarmak
accomplish great things
f.
119
Konuşma Dili
büyük iş başarmak
go over big
f.
120
Konuşma Dili
zoru başarmak
beat the odds
f.
121
Konuşma Dili
başarmak için her şeyi yapmak
elbow (one's) way to the top
f.
122
Konuşma Dili
(bir şeye/yere) ulaşmayı başarmak
make it (to something or some place)
f.
123
Konuşma Dili
(bir şeye/yere) varmayı başarmak
make it (to something or some place)
f.
124
Konuşma Dili
(bir şeyin) sonunu getirmeyi başarmak
make it (to something or some place)
f.
125
Konuşma Dili
(bir aşamaya) kadar ilerlemeyi başarmak
make it (to something or some place)
f.
126
Konuşma Dili
ulaşmayı başarmak
make it
f.
127
Konuşma Dili
varmayı başarmak
make it
f.
128
Konuşma Dili
ulaşmayı başarmak
make it to
f.
129
Konuşma Dili
varmayı başarmak
make it to
f.
130
Konuşma Dili
hak ederek başarmak
nail it
f.
131
Konuşma Dili
imkansızı başarmak
unring
f.
132
Konuşma Dili
(bir şeyi) zorluk çekmeden bulmayı başarmak
scare
f.
133
Konuşma Dili
(bir şeyi) başarmak için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)?
expr.
Idioms
134
Deyim
başarmak için her şeyi göze alma eğilimi
killer instinct
i.
135
Deyim
kıl payıyla başarmak
touch and go
f.
136
Deyim
(bir şeyi) başarmak
get (something) under (one's) belt
f.
137
Deyim
(bir şeyi) başarmak
have (something) under (one's) belt
f.
138
Deyim
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
f.
139
Deyim
kendi çabasıyla başarmak
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
f.
140
Deyim
başarmak için büyük gayret göstermek
give (something) the (old) college try
f.
141
Deyim
başarmak için büyük gayret göstermek
give something the old college try [old-fashioned] [us]
f.
142
Deyim
başarmak için büyük gayret göstermek
give it the old college try
f.
143
Deyim
imkansızı başarmak
capture lightning in a bottle [us]
f.
144
Deyim
zoru başarmak
capture lightning in a bottle [us]
f.
145
Deyim
imkansızı başarmak
catch lightning in a bottle
f.
146
Deyim
zoru başarmak
catch lightning in a bottle
f.
147
Deyim
(bir şeyi) başarmak
walk the chalk
f.
148
Deyim
başkalarından yardım almadan başarmak
pull oneself up by one's bootstraps
f.
149
Deyim
bir şeyi yapmaya ikna etmeyi başarmak
talk one's way into something
f.
150
Deyim
bir şeyi kendi kendine başarmak
pull oneself up by one's bootstraps
f.
151
Deyim
başarmak için risk almak
chance your arm
f.
152
Deyim
bir şeyi başarmak için gereken niteliklere sahip olmak
have what it takes
f.
153
Deyim
destek almadan başarmak
pull oneself up by one's bootstraps
f.
154
Deyim
en zor kısmını başarmak
break the back of
f.
155
Deyim
imkansızı başarmak
get water from a flint
f.
156
Deyim
kalkıştığı her işi halletmek/başarmak
turn one's hand to
f.
157
Deyim
kendi çabasıyla başarmak
pull oneself up by one's bootstraps
f.
158
Deyim
kendi çabalarıyla başarmak
pull oneself up by one's bootstraps
f.
159
Deyim
kendi çabalarıyla başarmak
haul oneself up by one's bootstraps
f.
160
Deyim
kolayca elde etmek/başarmak
push at an open door
f.
161
Deyim
kendi çabalarıyla başarmak
pull oneself up by one's own bootstraps
f.
162
Deyim
sonuca ulaşmak/başarmak
make good (at something)
f.
163
Deyim
şans eseri yapmak/başarmak
make it by the seat of one's pants
f.
164
Deyim
zor bir işi başarmak
pass with flying colours
f.
165
Deyim
zor bir işi başarmak
come through with flying colours
f.
166
Deyim
(bir şeyi başarmak için) hiç şansı olmamak
not have a cat in hell's chance
f.
167
Deyim
zor bir işi başarmak
pass with flying colors
f.
168
Deyim
zor bir şeyi başarmak
pull something off
f.
169
Deyim
zoru/imkansızı başarmak
square the circle
f.
170
Deyim
zor bir işi başarmak
come through with flying colors
f.
171
Deyim
(hayatta) (kendi başına) başarılı olmak/başarmak
make one's way in the world
f.
172
Deyim
bir şeyi başarmak
have (something) to (one's) credit
f.
173
Deyim
bir şeyi başarmak
have something to your credit
f.
174
Deyim
kendi kendine başarmak
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
f.
175
Deyim
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
f.
176
Deyim
kendi çabasıyla başarmak
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
f.
177
Deyim
kendi kendine başarmak
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
f.
178
Deyim
başarmak için giyinmek
dress for success
f.
179
Deyim
kolayca başarmak
be a slam dunk
f.
180
Deyim
zoru başarmak
do the hard yards
f.
181
Deyim
uyuşturucu bağımlısı olmayı başarmak
get one’s wings
f.
182
Deyim
(biriyle) iletişim kurmayı başarmak
get ahold of (one)
f.
183
Deyim
(bir şeyden) zar zor çıkmayı başarmak
wriggle (one's) way out (of something)
f.
184
Deyim
yenilmemeyi başarmak
get out of jail [uk]
f.
185
Deyim
düşmemeyi başarmak
keep your feet
f.
186
Deyim
ayakta durmayı/kalmayı başarmak
keep your feet
f.
187
Deyim
düşmemeyi başarmak
keep your legs
f.
188
Deyim
ayakta durmayı/kalmayı başarmak
keep your legs
f.
189
Deyim
şansına/şansla başarmak
ride (one's) luck [uk]
f.
190
Deyim
şans eseri başarmak/ilerlemek
ride (one's) luck [uk]
f.
191
Deyim
imkansızı başarmak
walk on water
f.
192
Deyim
kolayca elde etmek/başarmak
be pushing at an open door
f.
193
Deyim
zor olmayan bir şeyi başarmak
be pushing at an open door
f.
194
Deyim
(geniş destek görerek) kolayca başarmak
be pushing at an open door
f.
195
Deyim
kolayca elde etmek/başarmak
be pushing against an open door [uk]
f.
196
Deyim
zor olmayan bir şeyi başarmak
be pushing against an open door [uk]
f.
197
Deyim
(geniş destek görerek) kolayca başarmak
be pushing against an open door [uk]
f.
198
Deyim
blöfle elde etmek/başarmak
bluff (one's) way
f.
199
Deyim
blöf yaparak elde etmek/başarmak
bluff (one's) way
f.
200
Deyim
numarayla elde etmek/başarmak
bluff (one's) way
f.
201
Deyim
numara yaparak elde etmek/başarmak
bluff (one's) way
f.
202
Deyim
hileyle elde etmek/başarmak
bluff (one's) way
f.
203
Deyim
bir ilki başarmak
break fresh/new ground
f.
204
Deyim
tırnaklarıyla kazıyarak elde etmek/başarmak
claw (one's) way
f.
205
Deyim
yoğun çabayla başarmak/elde etmek
claw (one's) way
f.
206
Deyim
dişini tırnağına takıp yapmak/başarmak
claw (one's) way
f.
207
Deyim
(bir şeyi) başarmak
come through (something) with flying colors
f.
208
Deyim
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
drag/pull yourself up by your bootstraps
f.
209
Deyim
kendi çabasıyla başarmak
drag/pull yourself up by your bootstraps
f.
210
Deyim
kendi kendine başarmak
drag/pull yourself up by your bootstraps
f.
211
Deyim
şans ile başarmak
drop/fall into somebody's lap
f.
212
Deyim
bir şeyi başarmak için büyük gayret göstermek
give something the old college try [old-fashioned] [us]
f.
213
Deyim
kendi çabalarıyla başarmak
haul (oneself) up by bootstraps
f.
214
Deyim
(bir şeyi) başarmak
make a go of (something)
f.
215
Deyim
(bir şeyi) başarmak
make good (something)
f.
216
Deyim
kaçmayı başarmak
make good your escape
f.
217
Deyim
(hayatta) (kendi başına) başarılı olmak/başarmak
make way in the world
f.
218
Deyim
kendi çabasıyla başarmak
make your own luck
f.
219
Deyim
kendi çabalarıyla başarmak
pull (oneself) up by the bootstraps
f.
220
Deyim
bir şeyi kendi kendine başarmak
pull (oneself) up by the bootstraps
f.
221
Deyim
kendi çabalarıyla başarmak
pull oneself up by bootstraps
f.
222
Deyim
bir şeyi kendi kendine başarmak
pull oneself up by bootstraps
f.
223
Deyim
şansına/şansla başarmak
ride your luck
f.
224
Deyim
şans eseri başarmak/ilerlemek
ride your luck
f.
225
Deyim
(bir şeyi başarmak için) elinde ne var ne yok her şeyi vermek
throw the kitchen sink
f.
226
Deyim
katakulli ile başarmak
weasel out
f.
227
Deyim
zoru/imkansızı başarmak
sneak the sunrise past a rooster [us]
f.
228
Deyim
(bir şeyden/bir durumdan) bir şekilde kurtulmayı başarmak
wangle (one's) way out of (something)
f.
229
Deyim
bir şeyi başarmak için bir şeylerden vazgeçmen gerek
you've got to crack a few eggs to make an omelette
expr.
230
Deyim
başarmak için çok istekli
no flies on you
expr.
231
Deyim
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
232
Deyim
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
the cards are stacked in (someone's or something's) favor
expr.
233
Deyim
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
234
Deyim
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
235
Deyim
başarmak üzere
in scoring position
expr.
Speaking
236
Konuşma
başarmak istersem
if I want to succeed
expr.
Sport
237
Spor
(krikette) topun atılması üzerine koşarak skor almayı başarmak
concede
f.
Baseball
238
Beysbol
(ikinci kalede beklenen kale vuruşunu, sayı vuruşunu) iyi başarmak
slug
f.
Slang
239
Argo
esrar almayı başarmak
score
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of başarmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy