bir grup - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bir grup



"bir grup" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir grup a group of s.
bir grup a bunch of s.
bir grup a cluster of s.
Technical
bir grup a set of expr.

"bir grup" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
abd'de gizli bir yasadışı grup cosa nostra i.
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş syndicate i.
bir grup grev gözcüsü picket i.
bir grup danışman brain trust i.
çatılmış bir grup (silah) stack i.
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup tacho i.
bir grup içindeki birlik ruhu esprit de corps i.
bir ihtilal veya darbe ertesinde iktidarı ele geçiren siyasi veya askeri grup junta i.
fransa'nın kuzeybatı kıyıları açıklarında bir grup ingiliz adası channel islands i.
bir grup nöbetçi asker picket i.
tanzaya'da yaşayan etnik bir grup kwere i.
ortak bir amaç veya çıkarla bağlanan bir grup insan affinity group i.
geçici bir süre için işbirliği yapanlardan oluşan grup task force i.
bir grup insanın oturduğu yer homeland i.
bir grup damızlık at stud i.
belirli bir amaçla bir araya gelen insanların veya milletlerin oluşturduğu grup league i.
grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme junketing i.
java adasında yaşayan bir etnik grup sundanese i.
kuzey afrika'da yaşayan etnik bir grup nubian i.
kalabalık bir grup bevy i.
bir grup insana sunma exposal i.
bir grup insan passel i.
bir grup insanın aynı sigarayı sırayla içmesi chainsmoke i.
meksika'nın hermosillo bölgesinde bulunan etnik bir grup yaquis i.
abhazlara bağlı bir alt etnik grup jigets i.
abhazlara bağlı bir alt etnik grup sadz i.
abhazlara bağlı bir alt etnik grup asadzwa i.
filipinler'de bir etnik grup bicolano i.
kuzey namibya'da bir etnik grup himba i.
kuzey namibya'da yaşayan bir etnik grup himba i.
güney amerika'da bir etnik grup fuegians i.
burundi ve ruanda'da bulunan bir etnik grup hutu i.
yunanistan'da yaşayan etnik bir grup arnavit i.
rusya'da yaşayan bir etnik grup udmurtia i.
tayland'da yaşayan bir etnik grup saisiat i.
bir grup insan a score of people i.
kalabalık bir grup insan topluluğu a bevy of people i.
acaristanda yaşayan etnik bir grup ajar i.
(bir konserdeki) ana grup headliner i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup clique i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup ingroup i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup coterie i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup camp i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup pack i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup inner circle i.
hindistan'da yaşayan bir etnik grup rath i.
bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi arrow in the quiver i.
ellerini ve parmaklarını masaya koymuş bir grup insanın bulunduğu masanın sözde ruhlar tarafından hareket ettirilmesi table-turning i.
fransa pireneler' de yer alan bir azınlık grup cagot i.
bu tür bir grup tarafından yapılan gürültü racquette i.
kalvinizm doktrinine inanan bir grup vaftizci calvinistic baptist i.
(bir grup talicinin/izcinin kullandığı) geçici konaklama yeri camp i.
bir doktrin veya teoriyi destekleyen grup camp i.
mahkumların tutulduğu bir grup hücre cellblock i.
belli bir sınıf veya tür oluşturan grup (köpekler, kuşlar, vb.) regiment [obsolete] i.
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne nest i.
bir grup insanın oluşturduğu çevre network i.
bir grup çadır tentage i.
mücadele edilen (bir grup) rakip the competition i.
ortak inanca veya ilgiye sahip bir grup insan the fold i.
postanede dağıtılması için gönderilmek üzere bağlanmış bir grup posta tie-out i.
kız izci birliğine yardım ve danışmanlık etmek üzere kurulmuş bir grup ebeveyn ve diğer ilgili yetişkinlerden oluşan komite troop committee i.
herhangi bir grup any body i.
bir etnik grup veya topluluğun geleneksel müziği ethnic music i.
belirli bir grup mensubu kişilerin eşlerinin üye olduğu dernek auxiliary i.
belirli bir grup mensubu kişilerin akrabalarının üye olduğu dernek auxiliary i.
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik endomy i.
birbirini tamamlayan parçalardan oluşan bir birim veya grup ensemble i.
guangşi zhuang özerk bölgesi'nde yaşayan bir etnik grup zhuang i.
guangşi zhuang özerk bölgesi'nde yaşayan bir etnik grup chuang i.
çin'de bir etnik grup zhuang i.
flamayı takip eden bir grup adam veya ordu banner i.
bir grup şövalye banner i.
benzer türden bir grup eşya barrel i.
benzer türden bir grup nesne barrel i.
belirli bir grup tarafından bilinen sırlar esoterica i.
bir ilkeyi savunan grup bastion i.
bir kimse veya bir grup insanla akrabalığı bulunan kimse kinsperson i.
yaşlı ve muhafazakar iktidara karşı kontrolü ele geçirmeye çalışan bir grup genç young turk i.
komplo düzenleyen bir grup nüfuzlu kimse magic circle i.
bir grup olarak görülen ortalama işletme ve haneler main street i.
güneydoğu pennsylvania'da bir grup banliyö main-line i.
birbirine yakın konumlanmış ve grup olarak kabul edilen bir dizi yer vicinage i.
bir grup utanç verici insan arasındaki normal ve iyi huylu kimse white sheep i.
keşif yapılmamış bir bölgedeki bir grup kasaba block (canada) i.
sürüsüne otlak bulmak için dolaşan bir grup çoban boley i.
sürüsüne otlak bulmak için dolaşan bir grup çoban booly i.
bir grup garaj mews i.
bir milyonluk grup million i.
bir grup ögesi word i.
ortak bağa sahip bir grup insan herd i.
(insanları, hayvanları) grup halinde bir araya getirmek herd together i.
min dillerini konuşan bir etnik grup min i.
papua yeni gine'nin sandaun eyaletinde yaşayan bir etnik grup min i.
kötü davranışlı bir grup genç bratpack i.
eskiden londra belediye başkanına eşlik eden uzun kıyafetli bir grup erkekten biri budge bachelor i.
rastgele bir araya getirilmiş bir grup şey hill i.
insanların vücutlarını sallayarak hareket ettikleri dairesel bir grup dansı hokey cokey [uk] i.
grup üyelerine samimi ve gayriresmi olarak tanışma fırsatı vermek için bir partide yapılan oyun, gösteri veya dans mixer i.
rastgele bir grup şey mob i.
pek ilişkili olmayan bir grup şey mob i.
bir grup kalıp mold i.
sosyete bireyin kendi sosyal çevresindeki şık veya modaya uygun bir grup insan monde i.
bir araya gelip iş yönetimi meselelerini görüşen grup mote [obsolete] i.
bir grup eşya rendezvous [obsolete] i.
dağınık haldeki bir grup şey gaggle i.
öğle yemeklerinde bir araya gelen grup luncheon club i.
bir grup tarafından üretilip propagandası yapılan mitler bütünü mythoi i.
erkek soyundan ortak atalara sahip bir grup insan gens i.
bir grup kedi glaring [rare] i.
glasgow sanat okulu çevresinde toplanmış ve 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında etkili olmuş bir grup tasarımcı glasgow school i.
bir grup müzisyen music i.
toplu konuşma için bir araya gelen grup choir i.
toplu konuşma için bir araya gelen grup quire i.
(amerika erkek izcileri'nde) iki veya daha fazla yavru kurt grubunu kapsayıp tek bir devriyeyi oluşturan alt grup den i.
taşrada bir grup erkeğe yemek pişiren aşçı greasy i.
bir eylem hakkındaki görüş ve duyguları ısrarla ifade eden bir grup insan greek chorus i.
mağlup bir kimseye sadık olan grup guard i.
zamanı geçmiş bir ilkeye sıkı sıkıya bağlı grup guard i.
kendini farklı bir grup ile özdeşleştirme identification i.
grup içinden birinin bozuk paraların eşleştirilmesiyle seçildiği bir oyun odd man out i.
grup içinden birinin bozuk paraların eşleştirilmesiyle elendiği bir oyun odd man out i.
sekizli bir grup ogdoad i.
köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard i.
demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard i.
ayrıcalıklı bir azınlığın kontrol ettiği grup oligarchy i.
bir grup insanın yaşadığı bölge community i.
yazı tipini istenen hale getirerek basıma hazırlayan kişinin altında çalışan bir grup dizgici companionship [uk] i.
kurum, grup gibi bir oluşumla ilişiğini kesme dismemberment i.
belirli bir sektörde birbiriyle ilişkili unsurların yer aldığı grup basket i.
bir grup kişinin sırayla ziyaret ettiği belirlenmiş güzergah circuit i.
bir grup kedi cludder [obsolete] i.
bir grup kedi clutter [obsolete] i.
bir grup takipçi comitiva i.
aynı yuvada yaşayan bir grup çayır köpeği coterie i.
bir topluluk veya kuruluşun bünyesindeki diğerlerinden ayırt edilebilen grup contingent i.
görevi gereği gezici çalışan bir grup insan itinerancy i.
ortak inanç ve amaçlar etrafında birleşmiş bir grup kuruluş fold i.
hükümdar veya devlet eliyle verilen itibara sahip bir grup insan order i.
birlikte çalışan bir grup insan organisation i.
içerisinden yeni bir grup çıkaran kuruluş parent i.
bir grup yerleşim yerinden oluşan idari bölge pargana [india] i.
bir grup yerleşim yerinden oluşan idari bölge pergunnah [india] i.
birlikte tüneyen bir grup kümes hayvanı roost i.
sendika temsilcisinin o gün çalışacak ekipten seçtiği bir grup tersane işçisi shapeup i.
sendika temsilcisinin o gün çalışacak ekipten seçtiği bir grup tersane işçisi shape-up i.
bir grup insan arasında doğal olarak oluşan dostluk ve iyi niyet freemasonry i.
belirli bir amaç için ortak fonda para biriktiren bir grup insan slate club [uk] i.
biyografileri büyük ölçüde izlenemeyen bir grup insanın ortak özelliklerinin araştırılması prosopography i.
bir grup üyesi stablemate i.
bir grup sporcunun temposunu ayarlamak set the pace for f.
hazırlamak (bir durum/grup veya kullanım için) gear f.
(okul çalışması/ders aktivitesi için) birisiyle ikili bir grup oluşturmak buddy up f.
bir grup insandan bağış toplamak pass around the hat f.
büyük bir grup halinde ileri götürmek herd f.
büyük bir grup halinde ilerletmek herd f.
(bir grup insanı) bir hedefe götürmek herd f.
(bir grup insanı) bir hedefe yönlendirmek herd f.
(bir grup av hayvanı) avcıyı rahatsız etmek mob f.
kendini belirli bir grup ile bağdaştırmak self-identify f.
özel görev teklifiyle bir kurum/grup için üye toplamak proselyte f.
bir grup içinden kura ile seçilen draft s.
belirli bir grup tarafından anlaşılan veya onlara hitap eden esoterical s.
bir grup içinden kura ile seçilen draught s.
orta amerika'da eskiden yaşamış bir etnik grup zapotecan s.
belirli bir grup ile ilgili inside s.
bir grup ile ilgili squadronal s.
belirli bir grup tarafından anlaşılacak veya onlara hitap edecek şekilde esoterically zf.
halkalı bileşiklerde orta konum veya ortada yer alan grup için kullanılan bir ön ek mes- ök.
halkalı bileşiklerde orta konum veya ortada yer alan grup için kullanılan bir ön ek meso- ök.
bir atom, radikal veya grup içeren anlamı veren ön ek mon- ök.
bir atom, radikal veya grup içerme anlamı veren ön ek mono- ök.
(belirli bir) doğal grup ile ilgili -id snk.
(belirtilen sayıda) üyeden veya kişiden oluşan grup anlamını veren bir son ek -some snk.
Phrasals
belirli bir grup arasından seçmek pick out f.
belli bir başlık/grup altına girmek belong under (something) f.
belli bir başlık/grup altında gruplamak belong under (something) f.
belli bir başlık/grup altına girmek belong under something f.
belli bir başlık/grup altında gruplamak belong under something f.
bir grup insan ya da şey arasından tercihte bulunmak choose among (people or things) f.
bir grup insan ya da şey arasından tercihte bulunmak choose among someone or something f.
biri ya da bir grup karşısında geri çekilmek concede something to someone or something f.
biri ya da bir grup karşısında bir şeyi kabul etmek concede something to someone or something f.
biri ya da bir grup karşısında bir şeyden vazgeçmek concede something to someone or something f.
bir grup içinde birleşmek band together f.
bir grup içinden seçmek pick out f.
birini bir yerden (grup/organizasyon) kovmak kick somebody off something f.
(bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) birini seçmek pick someone out of something f.
(bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) birini seçmek pick someone out f.
bir grup insanın bir şekilde dizilmesi form (up) into something f.
bir grup insanın bir şekil oluşturması form (up) into something f.
birini bir şeye/birine (iş, grup) vermek detail someone to someone or something f.
birini bir şeye/birine (iş, grup) tahsis etmek detail someone to someone or something f.
birini bir şeye/birine (iş, grup) seçmek detail someone to someone or something f.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme organize etmek line someone or something up with someone or something f.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak line someone or something up with someone or something f.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek line someone or something up with someone or something f.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme ayarlamak line someone or something up with someone or something f.
ile çalışacak bir şirket, grup, kişi bulmak place with f.
yerleşeceği bir şirket, grup bulmak place with f.
çalışacağı bir şirket, grup, kişi bulmak place with f.
yanına yerleştirecek bir kişi, çift, grup bulmak place with f.
ile ilgilenecek bir kişi, çift, grup bulmak place with f.
'-e bakacak bir kişi, çift, grup bulmak place with f.
ile çalışacak bir şirket, grup, kişi bulmak put with f.
yerleşeceği bir şirket, grup bulmak put with f.
çalışacağı bir şirket, grup, kişi bulmak put with f.
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek troop into (something or some place) f.
grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek troop in (something or some place) f.
grup/sürü halinde (bir şeye) girmek troop into (something) f.
grup/sürü halinde (bir şeye) girmek troop in (something) f.
birini/bir şeyi üstün bir grup içerisinde saymak reckon someone or something among something f.
bir grup içerisinde yayılmak/dönmek swirl about f.
bir grup içerisinde yayılmak/dönmek swirl around f.
(belli bir başlık/grup) altına girmek belong under f.
(belli bir başlık/grup) altında gruplamak belong under f.
(belli bir başlık/grup) altında bulunmak belong under f.
(biriyle) ikili bir grup oluşturmak buddy up (with someone) f.
(bir grup tarafından üstlenilmiş göreve, etkinliğe) katkıda bulunmak/katkı sağlamak chip in on (something) f.
(bir grup tarafından üstlenilmiş göreve, etkinliğe) katkıda bulunmak/katkı sağlamak chip in with (something) f.
bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak circulate something through something f.
bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak circulate through f.
(birilerini/bir şeyleri birinin/bir şeyin) etrafında grup yapmak group (someone or something) around (someone or something) f.
(birilerini/bir şeyleri) grup haline getirmek group (someone or something) together f.
birilerini/bir şeyleri grup halinde bir araya getirmek herd someone or something together f.
birilerini/bir şeyleri sürü/grup halinde toplamak herd someone or something together f.
(birine/bir şeye bir topluluk/grup) içinde yer vermek include (someone or something) among (something) f.
(bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) seçmek pick out of f.
(bir şey, bir yer, bir grup içerisinde) dalga dalga yayılmak ripple through (something) f.
(bir şey, bir yer, bir grup içerisinde) söylentilerle/mırıldanmalarla yayılmak ripple through (something) f.
(bir şey, bir yer, bir grup içerisinde) küçük küçük/kulaktan kulağa yayılmak ripple through (something) f.
(bir grup içerisinden) seçmek select from (something) f.
(birileri/bir grup) arasından seçmek select from (something) f.
(biriyle/bir şeyle) bir takım/grup yapmak team up (with one) f.
(bir şey/bir yer) boyunca grup halinde/grupça/topluca yürümek troop across (something or some place) f.
(bir şeyden/bir yerden) grup halinde/grupça/topluca yürüyerek geçmek troop across (something or some place) f.
(biri/bir grup) için mahkemede tanıklık/şahitlik etmek witness for (someone or something) f.
birini bir grup insan içerisinden/arasından seçmek pick someone or something from someone or something
bir şeyi bir grup başka şey arasından seçmek pick someone or something from someone or something
Phrases
bir grup (ağaç/bitki) a clump of expr.
gençlerden oluşan kızlı erkekli bir grup a group of young people of both sexes expr.
komite, dakikaları sayıp saatleri harcayan bir grup adam demektir a committee is a group of men who keep minutes and waste hours expr.
Proverb
içten bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz a house divided against itself cannot stand
kendi içerisinde bölünen bir grup/kurum ayakta kalamaz a house divided against itself cannot stand
kendi içerisinde çatışma/çekişme yaşayan bir grup/kurum sonunda dağılır a house divided against itself cannot stand
Colloquial
bir grup erkek the boys i.
bir grup iş arkadaşı the boys i.
bir lideri, partiyi veya politikayı ölümüne destekleyen grup amen corner i.
bir grup insanın telefonla sık sık plan değişikliği yaparak ayarladığı esnek buluşma approximeeting i.
büyük/kocaman mutlu bir grup one big happy family i.
erkek hakları ve erkeklik konusu çevresinde yoğunlaşan/bir araya gelen grup manosphere i.
bir grup erkek boy i.
işçi sınıfının iyileştirilmesi için devlet yardımı yapılması gerektiğini savunan bir grup alman siyasal iktisatçı socialism of the chair i.
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish customs i.
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish practices i.
bugün hepimiz (zor durumda olan o bir grup insandan biriyiz) today, we are all (some group of people) expr.
bugün hepimiz (zor durumda olan o bir grup insanla) özdeşiz today, we are all (some group of people) expr.
bugün hepimiz (zor durumda olan o bir grup insanın) acısını/yaşadıklarını hissediyoruz today, we are all (some group of people) expr.
Idioms
çok geniş siyasi görüşleri bünyesinde toplayan siyasi parti benzeri bir grup a big tent i.
bir grup/millet ya da kültür içinde en çok saygı ve takdir gören kuş king of birds i.
bir grup içindeki sadakat ruhu esprit de corps i.
bir topluluk veya grup içerisindeki lobi a ginger group i.
bir grup güzel kız (güzellik yarışması vb) bevy of beauties i.
bir grup veya organizasyon içerisinde gayri-resmi bir iletişim sistemi (kuşların haber uçurması) jungle telegraph i.
değişime direnen küçük bir grup pocket of resistance i.
bir grup insanın geçmiş bir olayı/bir şeyi yanlış hatırladığı durum (nelson mandela'nın 1980'de hapishanede öldüğü konusundaki yaygın yanlış anlaşılmaya gönderme yapılarak türetilmiş bir ifade) mandela effect i.
bir grup, organizasyon, kampanyadaki skandal davranışlar sleaze factor i.
bir haberi/bilgiyi alıp kendi yararına çeviren kitlesel grup hareketi spin machine i.
tek bir marifeti/becerisi olan kimse, grup, şey a one-trick pony [us] i.
tek bir alanda uzman/başarılı olan kimse, grup, şey a one-trick pony [us] i.
sadece tek bir işi becerebilen kimse, grup, şey a one-trick pony [us] i.
tek bir marifeti/becerisi olan kimse, grup, şey one-trick horse [us] i.
tek bir alanda uzman/başarılı olan kimse, grup, şey one-trick horse [us] i.
sadece tek bir işi becerebilen kimse, grup, şey one-trick horse [us] i.
bir grup tarafından benimsenmiş teoriler/düşünceler a school of thought i.
(kendine) uygun bir grup (one's) tribe i.
(kendi) kafasına göre bir grup (one's) tribe i.
(kendi) kafasına uygun bir grup (one's) tribe i.
bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi an arrow in the quiver i.
bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi an arrow in the quiver i.
küçük/dar bir grup içerisinde önem/nüfuz sahibi big fish in a small pond i.
çok büyük bir grup insan a cast of thousands [cliché] i.
bir araya gelen iki farklı görüşteki/karakterdeki/tarzdaki insan veya grup odd bedfellows i.
daha önce kabul edilmedikleri bir grup veya aktivitenin parçası olmak/kabul edilmek come in from the cold f.
(bir grup insan vb) arasından seçmek take one's pick of someone f.
bir parçası olduğu grup sebebiyle iftiraya uğramak damn by association f.
insanları/hayvanları kalabalık bir grup halinde bir araya toplamak/getirmek bring someone or something out in droves f.
bir grup içerisinde yer almaya/bulmaya çalışmak be knocking on the door f.
(biri/bir grup) tarafından ilgilenilmek be taken up with (someone or something) f.
(biri/bir grup) tarafından üstlenilmek be taken up with (someone or something) f.
(bir grup insanı) takımlara ayırmak choose sides f.
(bir grup insanı) takımlara ayırmak choose up f.
(bir grup insanı) takımlara ayırmak choose up sides f.
küçük bir grup içerisinde in a smoke-filled room expr.
birkaç kişi/küçük bir grup arasında bilinen on the hush expr.
birkaç kişi/küçük bir grup arasında bilinen on the hush-hush expr.
Trade/Economic
bir grup büyük amerikan şirketinin hisse senedi fiyatlarının günlük ortalaması the dow i.
bir grup büyük amerikan şirketinin hisse senedi fiyatlarının günlük ortalaması the dow-jones industrial average i.
bir grup zengin iş adamı tycoonery i.
avrupa konseyi'nin bir önceki, şimdiki ve gelecek olan başkanlarının oluşturduğu üçlü grup troika i.
bir grup yatırımcının aynı anda bir hisse senedine yasa dışı olarak oynamaları painting the tape i.
bir grup halinde yapılan mal satın alımı basket purchase i.
bir şirketin yönetimini elinde tutan grup managing group i.
işçi-işveren anlaşmazlığında gerçeği araştırmak ve kamuoyuna açıklamalarda bulunmak için tarafsız kişilerden oluşturulan bir grup fact finding board i.
insanları etkileme ve onların grup amaçları doğrultusunda daha arzulu ve heyecanlı bir biçimde çaba göstermelerini sağlama sanat veya süreci leadership i.
ödenen ücretler hakkında çıkan anlaşmazlıkların bir arabulucu veya tarafsız bir grup aracılığıyla çözülmesi wage arbitration i.
1960 başında ingiltere'nin öncülüğünde avrupa ekonomik topluluğu'na üye olmayan bir grup ülke arasında kurulmuş european free trade association i.
belirli bir grup insan tarafından arz edilen ticaret veya satış imkanları market i.
yıllık bütçelerin arasında önerilen bir grup ekonomik tedbir minibudget i.
bir grup ipotek bir araya getirilip tahviller diğer kuruluşlara veya halka satıldığında oluşan menkul kıymet mortgage-backed security i.
tek veremeyecekleri büyüklükteki bir krediyi vermek için bir araya gelmiş bir grup bankanın paylaştığı kredi loan participation i.
(yeterince temsilcisi olmayan bir grup için) belirli bir maddi imkan oranını gerekli kılan program türü set-aside i.
1980 ve 1990'larda baskın olan yatırım bankalarının oluşturduğu bir grup harm kısalt.
Law
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi bling ring i.
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi hollywood hills burglar bunch i.
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi the burglar bunch i.
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi the hollywood hills burglars i.
aralarından jüri seçilecek olan bir grup insan venire i.
bir grup borçlunun toplam borçtan belirli oranlarda sorumlu olduğunu ileri süren bir kavram division i.
Politics
bolivya'da pek çok yerel bölücü grup için şemsiye görevi gören bir terör örgütü national liberation army i.
bolivya'daki çok sayıda küçük, yerel ve yıkıcı grup için şemsiye görevi gören bir terör örgütü nestor paz zamora commission i.
düşman milletler veya devletler arasında arabuluculuk yapan bir grup insan veya millet third force i.
aktif olarak yasama organını etkilemeye çalışan bir grup insan third house [usa] i.
aktif olarak yasama organını etkilemeye çalışan bir grup insan pressure group [usa] i.
haritada sıra oluşturan bir grup siyasi veya coğrafi bölge tier i.
(ingiltere'de) sol parti üyelerinden oluşan bir grup tribune group i.
che guevara tarafından eğitilmiş bolivyalı isyancılardan oluşan bir terörist grup tupac katari guerrilla army i.
che guevara tarafından eğitilmiş bolivyalı isyancılardan oluşan bir terörist grup egtk i.
abhazya’da yaşayan etnik bir grup abazgi i.
abhazya’da yaşayan etnik bir grup abzhui i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup balouch i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup balooch i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup baloch i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup baloosh i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup baluch i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup baloush i.
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup balosh i.
afganistan ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup brahui i.
afganistan ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup brohi i.
afganistan ve iran’da yaşayan etnik bir grup badakhshoni i.
afganistan ve iran’da yaşayan etnik bir grup badakhshani i.
afganistan ve pakistan’da yaşayan etnik bir grup hindki i.
afganistan, tacikistan, pakistan ve çin’de yaşayan etnik bir grup khik i.
afganistan/tacikistan/pakistan ve çin’de yaşayan etnik bir grup khik i.
afganistan’da yaşayan etnik bir grup pashai i.
afganistan'da yaşayan bir etnik grup aimaq i.
afrika'da etnik bir grup serahuli i.
afrika'da etnik bir grup soninke i.
afrika'da etnik bir grup kele i.
afrika'da etnik bir grup seraculeh i.
afrika'da etnik bir grup sarakole i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup harratin i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup argeta i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup aweer i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsamako i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup amri i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup kele i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsemai i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup armaf i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsamay i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsamai i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup akele i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup haratine i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsimihety i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsemay i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup haratin i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup tsamakko i.
afrika'da yaşayan etnik bir grup aja i.
afrika'da yaşayan tüccar bir etnik grup umbundu i.
afrika'da yaşayan tüccar bir etnik grup ovimbundu i.
ağırlıklı olarak burkina faso'da yaşayan etnik bir grup gourma i.
ağırlıklı olarak burkina faso'da yaşayan etnik bir grup gurma i.
angola ve kongo cumhuriyeti'nde yaşayan etnik bir grup balunda i.
angola ve kongo cumhuriyeti'nde yaşayan etnik bir grup lunda i.
angola'da etnik bir grup mbundu i.
aos ve çin’de yaşayan etnik bir grup khuen i.
arabistan'da yaşayan etnik bir grup rashaida i.
aures bölge ve aures dağlarında yaşayan etnik bir grup chaoui i.
avustralya ve fransız guyanası’nda yaşayan etnik bir grup hmong i.
avustralya ve fransız guyanası’nda yaşayan etnik bir grup mong i.
avustralya ve ingiltere’de yaşayan etnik bir grup jat i.
avustralya ve ingiltere’de yaşayan etnik bir grup jatt i.
azerbaycan’da yaşayan etnik bir grup karachi i.
azerbaycan’da yaşayan etnik bir grup badugh i.
azerbaycan’da yaşayan etnik bir grup karaci i.
azerbaycan’da yaşayan etnik bir grup garachi i.
bangladeş’de yaşayan etnik bir grup tanchangya i.
batı afrika'da yaşayan etnik bir grup bono i.
batı afrika'da yaşayan etnik bir grup abron i.
bangladeş ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup cakm i.
benin'de yaşayan etnik bir grup somba i.
batı afrika'da yaşayan etnik bir grup mande i.
balkanlar ve ortadoğu'da yaşayan bir etnik grup dom i.
balkanlar ve ortadoğu'da yaşayan bir etnik grup domi i.
batı afrika'da yaşayan etnik bir grup bobo i.
bangladeş ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup chakma i.
batı sahra ve moritanya'da yaşayan etnik bir grup kounta i.
batı afrika'da yaşayan etnik bir grup aro i.
batı sahra'da yaşayan etnik bir grup znaga i.
bangladeş ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup changma i.
batı sahra'da yaşayan etnik bir grup sahrawi i.
benin'de yaşayan bir etnik grup bariba i.
batı zambiya'da yaşayan etnik bir grup lozi i.
batı sahra'da yaşayan etnik bir grup zenaga i.
benin'de yaşayan etnik bir grup mahi i.
bolivya'da yaşayan etnik bir grup bororo i.
birmanya/burma/myanmar/tayland ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup paganyaw i.
birmanya’da/burma’da/myanmar’da yaşayan etnik bir grup rakhaine i.
butan’da yaşayan etnik bir grup shin i.
birmany/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup lechi i.
burkina faso'da yaşayan etnik bir grup mandingo i.
birmanya, burma, myanmar ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup khamti i.
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup jingpo i.
burma/tayland ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup s’gaw i.
bir grup mülteci a group of refugees i.
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup kachin i.
burkina faso ve mali'de yaşayan etnik bir grup bwa i.
birmanya’da, burma’da, myanmar’da yaşayan etnik bir grup rakhaine i.
burkina faso'da yaşayan etnik bir grup bisa i.
butan’da yaşayan etnik bir grup layap i.
birmanya, burma, myanmar ve tayland’ da yaşayan etnik bir grup bulong i.
birmanaya, burma, myanmar, bangladeş ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup zomi i.
buryatya’da yaşayan etnik bir grup buriyad i.
birmanya’da’burma’da, myanmar’da yaşayan etnik bir grup chin i.
burkina faso'da yaşayan etnik bir grup bissa i.
bir etnik grup aimak i.
butan ve nepal’de yaşayan etnik bir grup rongpa i.
birmanya’da/burma’da/myanmar’da yaşayan etnik bir grup taron i.
butan’da yaşayan etnik bir grup kheng i.
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup jingpo i.
butan ve nepal’de yaşayan etnik bir grup rongke i.
bir grup sığınmacı a group of refugees i.
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup tsaiva i.
bostvana ve namibya'da yaşayan etnik bir grup nama i.
birmanya/burma/myanmar ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup khamti i.
bostvana ve namibya'da yaşayan etnik bir grup namaqua i.
butan’da yaşayan etnik bir grup ngalop i.
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup jinhpaw i.
butan’da yaşayan etnik bir grup brokpa i.
birmanya, burma, myanmar, tayland ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup paganyaw i.
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup jinhpaw i.
birmanya’da, burma’da, myanmar’da yaşayan etnik bir grup taron i.
burma, tayland ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup s’gaw i.
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup tsaiva i.
burkina faso'da yaşayan etnik bir grup malinke i.
birmanya’da/burma’da/myanmar’da yaşayan etnik bir grup naga i.
butan ve nepal’de yaşayan etnik bir grup lepcha i.
burkina faso'da yaşayan etnik bir grup mandinka i.
birmanya, burma, myanmar ve tayland’da yaşayan etnik bir grup karen i.
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup kachin i.
buryatya’da yaşayan etnik bir grup semeiki i.
birmanya’da, burma’da, myanmar’da vetayland’da yaşayan etnik bir grup blang i.
botsvana'da yaşayan etnik bir grup bayei i.
birmanya/burma/myanmar ve tayland’da yaşayan etnik bir grup karen i.
birmanya’da, burma’da, myanmar’da yaşayan etnik bir grup naga i.
birmany, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup lechi i.
çagos’da yaşayan etnik bir grup ilois i.
çad ve sudan'da yaşayan etnik bir grup shuweihat i.
çin ve tayland’da yaşayan etnik bir grup thai dom i.
çin’de yaşayan etnik bir grup tujia i.
çin'de yaşayan etnik bir grup bonan i.
çin'de yaşayan etnik bir grup benglong i.
çin ve ukrayna’da yaşayan etnik bir grup nanai i.
çin’de yaşayan etnik bir grup bengru i.
çin’de yaşayan etnik bir grup naqxi i.
çad ve sudan'da yaşayan etnik bir grup maba i.
çad ve kamerun'da yaşayan etnik bir grup buduma i.
çin’de yaşayan etnik bir grup drung i.
çin’de yaşayan etnik bir grup hakka i.
çin’de yaşayan etnik bir grup anan i.
çin’de yaşayan etnik bir grup moinba i.
çin’de yaşayan etnik bir grup khitan i.
çin’de yaşayan etnik bir grup derung i.
çin'de yaşayan etnik bir grup deang i.
çin ve vietnam’da yaşayan etnik bir grup yi i.
çin ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup magar i.
çin’de yaşayan etnik bir grup oroqen i.
çin’de yaşayan etnik bir grup parauk i.
çin’de yaşayan etnik bir grup va i.
çin’de yaşayan etnik bir grup donxiang i.
çin’de yaşayan etnik bir grup kwongsai i.
çad'da yaşayan etnik bir grup bilala i.
çin’de yaşayan etnik bir grup nashi i.
çin’de yaşayan etnik bir grup mulam i.
çin’de yaşayan etnik bir grup utsat i.
çin’de yaşayan etnik bir grup tanka i.
çin’de yaşayan etnik bir grup moxiayi i.
çin’de yaşayan etnik bir grup nahi i.
çin’de yaşayan etnik bir grup pimi i.
çin’de yaşayan etnik bir grup loba i.
çin’de yaşayan etnik bir grup rauz i.
çin’de yaşayan etnik bir grup erma i.
çin’de yaşayan etnik bir grup monba i.
çin’de yaşayan etnik bir grup mulao i.
çin’de yaşayan etnik bir grup lhoba i.
çin ve vietnam’da yaşayan etnik bir grup dong i.
çin’de yaşayan etnik bir grup naxi i.
çin'de yaşayan etnik bir grup bao'an i.
çin’de yaşayan etnik bir grup monpa i.
çin ve hindistan’da yaşayan etnik bir grup xong i.